Cumhuriyet Ve Demokrasi Arasındaki Farkı Nasıl Açıklanmalı???

muverrih

Üye
Üye
Katılım
15 Eyl 2008
Mesajlar
10
Puanları
1
Konum
istanbul
Cumhuriyet Ve Demokrasi Arasındaki Farkı Nasıl Açıklanmalı???

Cumhur HALK demektir ama Demos kavramı da Yunanca da Halk demektir. Yanlış bilmiyorsam bu şekilde öğrenmiştik.Zaten Demos Kratos kavramının değişimidir demokrasi. Bu açıdan cumhur halk demektir diye başlarsak zor çıkarız işin içinden. Demokrasiyi halkın etkinliğinin olduğu yönetim biçimi olarak ifade edebiliriz. Ama rejim hali ya yarı demokrasi olan Meşrutiyettir. Ya da tam demokrasi olan Cumhuriyettir. Yani demokrasi ana kavramdır. Uygulama biçimine göre rejim adı ortaya çıkar.
 

kapkankagan

Çalışkan Üye
Üye
Katılım
24 Şub 2007
Mesajlar
100
Puanları
16
Konum
çorum
Cumhuriyet Ve Demokrasi Arasındaki Farkı Nasıl Açıklanmalı???

kabukla meyve arasındaki fark gibidir her meyvenin kabuğu vardır
cumhuriyet kabuktur içinden demokrasi çıkarsa tadından yenmez
ama iranda sözde cumhurişyet
cumhuriyet yönetim biçimi demokrasi yaşam felsefesidir
 

enesce

Çalışkan Üye
Üye
Katılım
29 Ocak 2007
Mesajlar
169
Puanları
43
Konum
BURSA
Web sitesi
enesgunay.blogspot.com
Cumhuriyet Ve Demokrasi Arasındaki Farkı Nasıl Açıklanmalı???

Cumhuriyet- Demokrasi Farklılığını Yılmaz Öztuna'nın "Demokrasi tecrübemiz 1946’da başladı" adlı yazısından çıkarmaya çalıştınız mı?:

" YÖNETİM KİME VERİLDİ?
1923’te yönetimin Osmanlı Hanedanı’ndan alınıp halka verildiği iddiasıdır. Bu, iki bakımdan yanlıştır: Evvelâ, 1923’te cumhuriyet bir demokrasi değildir ki yönetim halka verilmiş olsun. Bu tecrübeyi 1946’dan bu yana yapıyoruz.


REJİM MEŞRUTİYETTİ...
Asıl yanlış: Yıkılan Osmanlı’da egemenlik Osmanlı Hanedanı’nda değildi ki, 1923’te halka geçmiş olsun. Zira imparatorluğun yürürlükteki rejimi meşrutiyetti. Bugünkü Belçika’daki, İsveç’teki taçlı demokrasilerdeki rejimdir.


1923’te sadece irsî olan devlet başkanlığının seçimle olacağı kabul edilmiş, yani cumhuriyet rejimine geçilmiştir. Cumhuriyet, milletvekillerinin ancak yarısının o günkü meclis oturumuna katılmasıyla oylanıp kabul edilmiştir.


Cumhuriyet, 1923’ten bu yana bizde demokrasi eş anlamlısı bir kavram olarak kullanılıyor. Gerçi cumhur=halk kökünden gelen bir kelimedir. Ancak tarih ve siyasî ilimler terminolojisinde, asla demokrasi demek değildir. Daha çok, devlet başkanının irsî olmadığını gösteren bir terimdir. Bu bakımdan, devlet başkanının irsî olduğunu gösteren monarşinin zıddıdır. Ama ne cumhuriyet, ne monarşi kelimelerinin demokrasi kavramıyla hiçbir ilgisi yoktur.
Bir cumhuriyet de, bir monarşi de demokrasi olabilir. Gene bir cumhuriyet de, bir monarşi de totaliter olabilir. Geçen asırda da böyleydi, bugün de böyledir...
İkinci çok büyük yanlışımız, 1923’te yönetimin Osmanlı Hanedanı’ndan alınıp halka verildiği iddiasıdır. Bu iddia, iki bakımdan yanlıştır: Evvelâ, 1923’te cumhuriyet bir demokrasi değildir ki yönetim halka verilmiş olsun. Bu tecrübeyi 1946’dan bu yana yapıyoruz.

İKİNCİ YANLIŞ
Asıl yanlış, ikincisidir: Yıkılan Osmanlı İmparatorluğu’nda egemenlik Osmanlı Hanedanı’nda değildi ki, 1923’te halka geçmiş olsun. Zira imparatorluğun yürürlükteki rejimi meşrutiyet idi ki, taçlı demokrasi demektir. Bugünkü Belçika’daki, İsveç’teki ve sair taçlı demokrasilerdeki rejimdir.
1876’da imparatorluğumuz, meşrutiyet rejimine geçti. Bu rejim 1878-1908 arasında otuz buçuk yıl askıya alındı ama, lağvedilmedi. 1876 Anayasası yürürlükte idi, sadece bazı maddeleri uygulanmıyordu. 1908’de ise yeniden meclisler açıldı. Hükûmetlere güvenoyu veren ve güvensizlik oyu ile hükûmetleri düşürebilen millet meclisi (o zamanki adıyla Mec-lis-i Meb’usân) oluştu.
Burada polemikçiler, Meşrutiyet Anayasası’nda hâkan-halîfe’ye verilen pâyelerden bahsedebilirler. Bu gibi şeyler, bütün taçlı demokrasilerde mevcuttur ve sadece semboliktir. Zaten taçlı demokraside hükümdar, bir sembolden ve bir temsil görevinden ibarettir. Millî bayrağın canlı olanıdır. İngiltere’de belli başlı her kuruluş ve kurum Majesteleri‘nindir. Bu sadece semboliktir. Osmanlı’nın birçok kuruluş ve kurumun adının sonuna Şâhâne ve Hümâyûn kelimelerini takması gibidir.
Hiç kimse, 1908’den sonraki üç padişahın, meselâ 1909-1918 arasındaki halkın Sultan Reşad dediği resmî adıyla Beşinci Sultan Mehmed Hân’ın fiilî yetkilerinin bugünkü en demokratik Avrupa hükümdarı kim ise (meselâ İsveç kralı ise), ondan daha fazla olduğunu iddia edemez...
Binaenaleyh, 1923’te egemenlik Osmanlı Hanedanı‘ndan Türk milletine geçmiş falan değildir. Egemenlik zaten Türk milletinde idi. Bu hakkın millet tarafından 1923’ten önce lâyıkıyle kullanılmadığı doğrudur. Ancak 1923’ten sonra da lâyıkıyle kullanılmamıştır.

CUMHURİYET?REJİMİNE?GEÇİŞ
1923’te sadece irsî olan devlet başkanlığının seçimle olacağı kabul edilmiş, yani cumhuriyet rejimine geçilmiştir. Atatürk böyle istemiştir. Bir referandum falan yapılmış değildir. Zaten cumhuriyet, milletvekillerinin ancak yarısının o günkü meclis oturumuna katılmasıyla oylanıp kabul edilmiştir. Diğer yarısının cumhuriyetin ilân edileceği oturuma katılmamaları için kendilerine haber gönderilmiş, Ankara’da evlerinde oturup o gün meclise gelmemişlerdir. İnanmayanlar, 1923 meclisindeki milletvekili sayısı ile cumhuriyet için oy veren milletvekilleri sayısına bakabilirler...
Bütün bunlar, her milletin geçirdiği tarihî oluşum safhalarından ibarettir. Asla polemik konusu olmamalıdır. Hele Atatürk aleyhine kullanılabilecek bir argüman değildir. Bu şekilde kullanılırsa, millî vicdan incinir, reaksiyon olur ve gerçeklerin üzerindeki sis tabakası kalkmak bilmez. Zira Atatürk, Türk milletinin büyük çoğunluğu için millî kahramandır. Öyle kalacaktır. Öyle kalmasında sonsuz yararlar vardır...
Ama kavram karıştırarak zihinleri bulandırmak, beyinleri şerbetlemek de artık mümkün değildir. Gerçekler, bizim zaafımız değildir. Onlardan kuvvet ve kudret alırız. Zaten ilim dışı ve gerçeği saptırarak yapılan her şey uzun vâdede ancak zarar verir.
Kaldı ki 1923 Türkiye’sine demokrasi getirilebileceğine de tarihçi olarak inanmam mümkün değildir. 1918-1939 dünyası bir otoriter rejimler dünyasıdır. Nihayet, daha düne kadar gerçek demokrasiyi getiremediğimiz unutulmamalıdır. Yolumuz da henüz bitmemiştir.
Ama cumhuriyet=demokrasi, krallık=mutlakıyyet safsataları ile artık kimseyi aldatamayız. Bir cumhuriyet de, bir krallık da demokrasi olabilir. Bir cumhuriyet de, bir monarşi de otoriter, totaliter, oligarşik olabilir. Asrımız zulüm âbideleri diken cumhuriyetlerle doludur. Stalin Rusyası da, Hitler Almanyası da cumhuriyetti...

DEMOKRASİ
Demokrasi, hür seçime dayanan rejimdir. Teşkilâtlanmış, aralarında muvâzaa (gizli anlaşma) bulunmayan en az iki parti aracılığıyla millî irâdenin yürürlükte olduğu sistemdir. Millî irâde, hiçbir gerekçeyle kısıtlanamaz. Subay ve yargıç, hiçbir şekilde politikaya karışamaz. Politik etkiyle karar veren yargıç kadar, silâhını milletinin başında sallayan subayın, kendisini en iyi eğitilmiş ve bütün başıbozuklardan daha milliyetçi sayan kurmay subayın bulunmadığı bir yönetim biçimidir. Bürokrasinin halka üstten bakması tehlikesi de vardır ama, bürokrasi nihayet iktidarın emrindedir.
Gene demokrasi, anarşiye prim veren bir sistem değildir. Görevini yapan askerin ve polisin yetkisini tam mânâsıyle kullanabildiği, saygı ve anlayış gördüğü bir sistemdir.
Vatandaş haklarının, en az muhalefet kadar tamamen hür bir basın ve yayının vasıtasıyla da sağlanabildiği bir düzendir.
Tarih gerçeklerini saptıran polemiklerle uğraşmak yerine, millî irâde üzerindeki bütün kısıtlamaları kaldırabilen böyle bir düzenin kurulup işlemesi, 21. asra bakan Türkiye’nin ideali olmalıdır..."
 

hsyndr

Yeni Üye
Üye
Katılım
10 Nis 2009
Mesajlar
2
Puanları
1
Konum
örencik
Cumhuriyet Ve Demokrasi Arasındaki Farkı Nasıl Açıklanmalı???

arkadaşların fikirlerine katılıyorum bir de konuyu öğrenciye kavratmanın basit yolu örnekler ile aaçıklamak ailede demokrasi olur ama ailede cumhuriyet yönetimi diye bir şeyden bahsedemeyiz ve ya sınıf başkanının seçim ile belirlenmesi demokratik bir yöntemdir ama sınıf başkanının seçimi için cumhuriyet kavramını kullanamayız. Çünküüü demokrasi yaşam biçimi cumhuriyet yönetim biçimi son örnek osmanlı I. ve II meşrutiyetleri bildiğiniz gibi birincisi pek demokratik değil çünkü anayasa yetkileri padişaha veriyor ama ikincisi daha demokratik çünkü anayasada yapılan değişikler ile padişahın yetkileri kısıtlanırken halkın iradesini (demokrasi burada devreeye giriyor) temsil eden meclisin yetkileri arttırılıyor
ayrıca ülkeleri tanıtan coğrafya atlaslarına bakarsanız devletlerin yönetim biçimi olarak demokrasi yazmaz monarşi.meşruti monarşi ve ya cumhuriyet yazar
 

yunuserusta

Üye
Üye
Katılım
3 Nis 2007
Mesajlar
5
Puanları
1
Yaş
124
Konum
SAMSUN
Cumhuriyet Ve Demokrasi Arasındaki Farkı Nasıl Açıklanmalı???

CUMHURİYET BİR YÖNETİM BİÇİMİDİR DEMOKRASİ İSE YAŞAM BİÇİMİDİR.HER CUMHURİYETTE DEMOKRASİ OLMAYABİLİR MESELA İRAN İSLAM CUMHURİYETİ.AMA DEMOKRASİNİ OLDUĞU HER YERDEDE CUMHURİYET YOKTUR MESELA İSPANYA
 
Üst