YENİLENEN SOSYAL BİLGİLER MÜFREDATINA DAİR DEĞERLENDİRME
Öncelikli olarak 5-6-7. Sınıf Sosyal Bilgiler ve 8. Sınıf TC. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersleri birbirinden bağımsız düşünülmemeli, aşamalı olarak birbirine hazırlayıcı nitelikte planlanmalıdır. Bu derslerin sadece Tarih ve Coğrafya disiplinleri ile sınırlı olmayıp “İlgi ve yeteneklerinin farkında; çevresine, topluma ve dünyaya karşı sorumlu ve duyarlı; her türlü sorununu hak ve sorumluluklar ve iletişim temelinde çözebilen, toplumsal normlara, değerlere, gelenek ve göreneklere saygılı bireyler yetiştirme” gibi bir misyonu olduğunu unutmadan; Sanayi İnkılabı sonrası Batı medeniyetinin dünyaya bir mirası olan mekanikleşmiş ve bencilleşmiş insana ve insan ilişkilerine karşı “vicdanlı, duyarlı ve etkin vatandaşı” yetiştirmeyi amaçlayan Sosyal Bilgilerin teorik kısmının mutlaka pratikle de desteklenmesi ihtiyacından hareketle ders saatinin tüm sınıflar düzeyinde en az 4 saate çıkarılması zorunluluğu artık fark edilmelidir.
5. SINIF MÜFREDATI
1- Birinci ünite kazanımlarının büyük bir oranda korunmuş olması yerinde bir karardır. Zira öncelikle bireyin kendisini, çevresini, içerisinde yer aldığı farklı insan topluluklarını ve bunların niteliklerini kavrayarak işe başlaması dersin doğasıyla son derece uyumludur.
2- İkinci ünite de köklü bir değişikliğe gidildiği görülmektedir. Bu ünitede, özellikle bu yaş grubu öğrencilerin anlama ve anlamlandırma seviyesinin çok üzerinde olan ve bu nedenle öğrencilerde umutsuzluğa neden olan Atatürk İlke ve İnkılaplarının –daha uygun bir dönemde kavratılmak üzere- müfredattan çıkarılmış olması son derece doğru bir karardır. O yaş grubundaki hangi öğrenciye sorarsak soralım bu kazanımları kavrayamadığından şikâyet etmektedir. Bu çaresizliğin, bu kazanımların ilişkilendirildiği tarihsel olaylara ve gelişmelere karşı da olumsuz bir tutuma neden olabileceği akıldan çıkarılmamalıdır.
3- Üçüncü ünitenin büyük oranda korunduğu görülmektedir ki yerinde bir karardır. Ancak bu noktada var olan bir muğlaklığa açıklık getirilmesi ihtiyacı vardır. “Bölgemiz” ile başlayan kazanımların net bir şekilde sınırları çizilmelidir. Beşinci sınıf öğrencisinin yedi bölgenin tamamının coğrafi ve ekonomik yapısını öğrenmesinin hem zor hem de yersiz olduğu kanaatindeyim. Öğrenci kendi yaşadığı bölgeyi detaylı bir şekilde öğrenmekle birlikte uygulanacak merkezi sınavlarda (Bursluluk, deneme sınavları..vs) genel kazanımlardan (İklim, nüfus, yerleşme…vs) sorumlu olmalıdır.
4- Dördüncü ve beşinci ünitelerin eski ve yeni müfredatta yer değiştirdiği görülmektedir. Bunun yanı sıra yeni programın “Bilim, Teknoloji ve Toplum” ünitesi kazanımlarının, çağımız bireyinin talep ve sorunlarına cevap verecek şekilde yeniden düzenlendiği ve –belki de- bu yaş grubu bireyleri bekleyen en büyük tuzaklardan olan “sanal ortam ve sosyal medya”ya dair bir farkındalık yaratma hedefi güdülmüş olması da son derece yerinde bir karardır.
5- Yeni müfredatın “Etkin Vatandaşlık” öğrenme alanı kazanımlarında yer alan “Milli Egemenlik ve Bağımsızlık Sembolleri” soyut birer kavram olarak hem kavratmada uygulayıcıyı hem de anlamada öğrenciyi zorlama potansiyeline sahiptir.
6. SINIF MÜFREDATI
1- Altıncı sınıfın ilk ünitesinde bir yeniliğe gidilip “Toplum içinde birey” teması oluşturulduğu anlaşılmaktadır ve yerinde bir tedbirdir.
2- İkinci ünite de Türk tarihine giriş yapıldığı ve farklı olarak “Anadolu’nun Türkleşmesi”ne kadar tarihsel sürecin uzatıldığı görülmektedir. Bu değişikliğin olumlu veya olumsuz sonuçları uygulama esnasında anlaşılacaktır. Zira ayrıntıya boğulmuş Tarih konuları her düzeyde öğrenciyi yormaktadır.
3- “İnsanlar, Yerler ve Çevre” ünitesinin ise biraz sadeleştiği görülmektedir ve yerinde bir karardır.
4- “Bilim, Teknoloji ve Toplum”, “Üretim, Dağıtım ve Tüketim”, Ülkemiz ve Dünya” ünitelerinin, sıralamalarında değişimler olmakla birlikte büyük oranda korunduğu anlaşılmaktadır. Yerinde bir karardır.
5- “Demokrasi Serüveni” ünitesi de varlığını ve ruhunu büyük oranda korumakla birlikte “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü”nün ünitenin için yerleştirilmiş olması son derece yerinde ve doğru bir karardır.
7. SINIF MÜFREDATI
1- Birinci ünitenin varlığının büyük oranda aynen devam ettiği anlaşılmaktadır. “İletişim” konusuna uygulamaya dönük bir formatta, mümkün olduğunca geniş yer verilmesinin faydalı olacağı kanaatindeyim.
2- “Kültür ve Miras” ünitesinin öne çekildiği, altıncı sınıfa kaydırılan Anadolu’nun Türkleşmesi süreci yerine Osmanlı Devletinin kuruluşu ile başladığı görülmektedir. Ayrıca Avrupa tarihinden “Rönesans, Sanayi İnkılabı…vs” olayalar ile karşılaştırmalı tarih öğretimi anlamında bir adım atıldığı anlaşılmaktadır. Yerinde bir karardır.
3- “İnsanlar, Yerler ve Çevre”, “Bilim, Teknoloji ve Toplum”, “Üretim, Dağıtım ve Tüketim”, “Etkin Vatandaşlık” öğrenme alanlarının büyük oranda varlıklarını koruduğu görülmektedir.
4- “Küresel Bağlantılar” öğrenme alanında 1. Dünya Savaşının müfredattan çıkarıldığı görülmektedir. Osmanlının son dönem siyasi ve ekonomik yapısının analizi ile işlevselleştirilen bu kazanımın çıkarılması Osmanlı tarihi anlamında bir eksikliğe neden olup, Osmanlının o aşamaya nasıl geldiğinin anlaşılamaması gibi bir riski bünyesinde taşımaktadır. Ayrıca sekizinci sınıf TC. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersine hazırlık niteliğindeki bu kazanımın çıkarılması tarihsel sürekliliğin ortadan kalkmasına neden olacağı endişesi yaratmaktadır.
8. SINIF MÜFREDATI
1- “Bir Kahraman Doğuyor” ünitesinin başına ilave dilen “Osmanlı Devletindeki değişim ve yenileşme hareketleri ile Avrupa’daki gelişmeleri ilişkilendirir” kazanımı son derece yerinde bir ilave olmakla birlikte, başlı başına bu kazanımın kavratılabilmesi için birkaç haftalık ders saatine ihtiyaç olacağı unutulmamalıdır.
2- Atatürk ilkelerinin, inkılaplardan önce verilmesi yönünde bir değişikliğe gidildiği görülmektedir. Yerinde bir karardır. Öncelikle mantığı ve dayanağı verdikten sonra bu doğrultuda yapılan yenlikleri kavratmak daha uygun olacaktır.
3- “Atatürk’ün ölümü ve Sonrası” ünitesinde iç ve dış siyasal, ekonomik ve askeri gelişmelerin müfredattan çıkarıldığı görülmektedir. Bu noktada şu tespiti yapmak gerekiyor; Tarihi yakın tarihe kadar getirmediğimiz sürece, öğrenci, anlattıklarımızı Avustralya’da bir devlete aitmiş gibi algılıyor. Öğrencinin tarihimizle hissi ve mantıki bir bağ kurması için, bu bağın kurulabileceği ortamı ve yakınlığı sağlamak gerekiyor. Ancak eski müfredattaki halleriyle, yakın tarih konularının bu amaca hizmet ettiğini söylemek de mümkün değildi.
Son olarak, 15 Temmuz süreci göz önünde tutularak, her türlü tehdide karşı milletçe, omuz omuza karşı koymanın önemi milli kahramanlık ve vatanseverlik bağlamında ele alınmalı, devletin ve bağımsızlığın önemi ve vazgeçilmezliği tüm sınıflar ve kazanımlar düzeyinde işlenmelidir.