- Katılım
- 21 Ocak 2007
- Mesajlar
- 8,803
- Puanları
- 683
- Yaş
- 48
- Konum
- Denizli
- Web sitesi
- www.sosyalbilgiler.biz
Osmanlı Fikir Akımları
Osmanlı Devleti’nin son zamanlarında ülke parçalanmaya ve dağılmaya doğru giderken bu kötü gidişi önlemek amacı ile bir takım çözüm yolları ve kurtuluş çareleri ortaya atılmaya başlanmıştır. Bunlar Osmanlıcılık, İslamcılık, Türkçülük ve Batıcılık olarak bilinmektedir.
1) Osmanlıcılık
Osmanlı Fikir Akımları içinde ilk olarak anlatacağımız akım Osmanlıcılık’tır. Tanzimat Fermanı ile uygulamaya konulan bu fikir akımının temeli 2. Mahmut dönemine kadar uzanmaktadır. Bilindiği üzere Fransız İhtilali ile milliyetçilik akımı hızla yayılmaya başlamıştı. Bunun üzerine Osmanlıcılık akımı ile, Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde yaşayan bütün milletleri dil, din, ırk ve mezhep ayırmaksızın herkesi kanun önünde eşit görmek ve kendilerini temsil etme hakkı vermek amaçlanmıştır.
Osmanlıcılık fikrini savunan Jön Türkler, herkeste eşitlik kavramı ile Osmanlı vatandaşı bilinci oluşturmayı amaçlamıştır. Bu amaçla birleşerek imparatorluğun dağılmasını önlemeyi hedeflemişlerdir.
Gerek Tanzimat Fermanı ve Islahat Fermanı gerekse Meşrutiyetin ilanı bu bilincin oluşmasını ve dolayısıyla Osmanlı İmparatorluğunun dağılmasını önleme amaçlıdır.
Tabi ki tüm bunlar Fransız İhtilali ile beraber gelen milliyetçilik akımının önüne geçememiştir. Osmanlı İmparatorluğu altında yaşayan uluslar bağımsızlık için ayaklanmaya devam etmiştir. Dolayısıyla Osmanlıcılık akımı bir işe yaramamıştır.
2) İslamcılık (Ümmetçilik)
Bu düşünce akımı 19. yüzyılın sonlarına doğru 2. Abdülhamit ile beraber devletin resmi politikası haline getirilmiştir. Bir diğer adı Ümmetçilik olan bu fikir akımı kötü gidişatın sebebinin dinden uzaklaşma olduğunu savunmuştur. Her ne kadar Arap milliyetçiliğini ve dağılmayı önleyemese de İslamcılık akımı, Osmanlı devleti içinde yaşayan Müslümanları bir arada tutmayı hedeflemiş ve böylece devletin bütünlüğünü sağlamaya çalışmıştır. Peki başarılı olmuş mudur?
Tarih bilgilerimizi ve hafızamızı biraz zorlarsak 1. Dünya Savaşında İngilizlerle Araplar aralarında anlaşmış ve Osmanlıya karşı beraber savaşmıştır. Bu da gösteriyor ki İslamcılık düşüncesi başarısız olmuş bir fikir akımıdır.
3) Türkçülük
Türkçülük diğer akımlara oranla daha geç ortaya çıkmasına karşılık Milli Mücadele’nin başarıya ulaştırılması ve Cumhuriyetin örgütlenmesinde rol oynayan en önemli akımdır. Türkçülük fikir hareketinin doğmasına yol açan etkenleri şu şekilde sıralamak mümkündür;
Türkçülük akımının fikir babası Ziya Gökalp’tir.
Bu akımın öne çıkmasının sebebi , Osmanlı sınırları içinde yaşayan Türkleri milli değerler etrafında bir araya getirilerek dağılmayı önlemekti.
Bu akım dağılmayı yine önleyememiştir. Ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin doğmasında çok etkili olacaktır.
Bazı aşırı Türkçüler olayı büyüterek dünyadaki tüm Türkleri bir bayrak altında toplama amacı olan Turancılığı savunmuşlardır. Her ne kadar Osmanlı’nın dağılmasına engel olamasa da Turancılık, 1. Dünya Savaşı’nda Kafkas Cephesi’nin açılma amaçlarından biri olmuştur. Diğer bir deyişle Kafkas Cephesi’nin açılış amaçlarından biri Turancılık düşünce akımını hayata geçirmekti.
4) Batıcılık
Bu fikir akımının temeli Lale Devri’ne kadar uzanmaktadır. Batıcılık, devletin bütünlüğünün ve kurtuluşunun ancak ve ancak Batının biliminden ve teknolojisinden faydalanarak bunları Osmanlı bünyesine alma ile olacağını savunmuştur. Tüm bunların doğrultusunda Batı tarzında yapılan yeniliklere öncelik verilmiştir. Diğer fikir akımları gibi bu düşünce de Osmanlı Devleti’ni kurtaramamıştır. Geç kalınması, tam olarak uygulanamayışı bunlarda etkendir.
Batılılaşma politikaları her ne kadar Osmanlı’yı kurtarmasa da, bu sırada elde edilen bilgi, birikim ve tecrübe modern Türkiye’nin doğuşuna katkı sağlayacaktır.
Osmanlı Devleti’nin son zamanlarında ülke parçalanmaya ve dağılmaya doğru giderken bu kötü gidişi önlemek amacı ile bir takım çözüm yolları ve kurtuluş çareleri ortaya atılmaya başlanmıştır. Bunlar Osmanlıcılık, İslamcılık, Türkçülük ve Batıcılık olarak bilinmektedir.
1) Osmanlıcılık
Osmanlı Fikir Akımları içinde ilk olarak anlatacağımız akım Osmanlıcılık’tır. Tanzimat Fermanı ile uygulamaya konulan bu fikir akımının temeli 2. Mahmut dönemine kadar uzanmaktadır. Bilindiği üzere Fransız İhtilali ile milliyetçilik akımı hızla yayılmaya başlamıştı. Bunun üzerine Osmanlıcılık akımı ile, Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde yaşayan bütün milletleri dil, din, ırk ve mezhep ayırmaksızın herkesi kanun önünde eşit görmek ve kendilerini temsil etme hakkı vermek amaçlanmıştır.
Osmanlıcılık fikrini savunan Jön Türkler, herkeste eşitlik kavramı ile Osmanlı vatandaşı bilinci oluşturmayı amaçlamıştır. Bu amaçla birleşerek imparatorluğun dağılmasını önlemeyi hedeflemişlerdir.
Gerek Tanzimat Fermanı ve Islahat Fermanı gerekse Meşrutiyetin ilanı bu bilincin oluşmasını ve dolayısıyla Osmanlı İmparatorluğunun dağılmasını önleme amaçlıdır.
Tabi ki tüm bunlar Fransız İhtilali ile beraber gelen milliyetçilik akımının önüne geçememiştir. Osmanlı İmparatorluğu altında yaşayan uluslar bağımsızlık için ayaklanmaya devam etmiştir. Dolayısıyla Osmanlıcılık akımı bir işe yaramamıştır.
2) İslamcılık (Ümmetçilik)
Bu düşünce akımı 19. yüzyılın sonlarına doğru 2. Abdülhamit ile beraber devletin resmi politikası haline getirilmiştir. Bir diğer adı Ümmetçilik olan bu fikir akımı kötü gidişatın sebebinin dinden uzaklaşma olduğunu savunmuştur. Her ne kadar Arap milliyetçiliğini ve dağılmayı önleyemese de İslamcılık akımı, Osmanlı devleti içinde yaşayan Müslümanları bir arada tutmayı hedeflemiş ve böylece devletin bütünlüğünü sağlamaya çalışmıştır. Peki başarılı olmuş mudur?
Tarih bilgilerimizi ve hafızamızı biraz zorlarsak 1. Dünya Savaşında İngilizlerle Araplar aralarında anlaşmış ve Osmanlıya karşı beraber savaşmıştır. Bu da gösteriyor ki İslamcılık düşüncesi başarısız olmuş bir fikir akımıdır.
3) Türkçülük
Türkçülük diğer akımlara oranla daha geç ortaya çıkmasına karşılık Milli Mücadele’nin başarıya ulaştırılması ve Cumhuriyetin örgütlenmesinde rol oynayan en önemli akımdır. Türkçülük fikir hareketinin doğmasına yol açan etkenleri şu şekilde sıralamak mümkündür;
- Batılı devletlerin teşvikiyle milliyetçilik hareketinin Osmanlı topraklarında yaşayan Hıristiyan tebaa arasında yayılması ve bunun sonucunda isyanların çıkması.
- Türk olmayan Müslüman toplulukların yine batılı devletlerin propagandaları sonucunda Osmanlı Devleti’nden ayrılmaya başlamaları.
- Türk olmayan Müslüman toplulukların yine batılı devletlerin propagandaları sonucunda Osmanlı Devleti’nden ayrılmaya başlamaları.
- Avrupa’nın Türkler üzerindeki baskısı ve aleyhte propagandaları.
- Yabancı dil öğrenen ve Avrupa’ya giden Türk aydınlarının, Avrupalıların Türkler hakkındaki çalışmalarından haberdar olmaları ve bunun vicdanlarında uyandırdığı rahatsızlık
Türkçülük akımının fikir babası Ziya Gökalp’tir.
Bu akımın öne çıkmasının sebebi , Osmanlı sınırları içinde yaşayan Türkleri milli değerler etrafında bir araya getirilerek dağılmayı önlemekti.
Bu akım dağılmayı yine önleyememiştir. Ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin doğmasında çok etkili olacaktır.
Bazı aşırı Türkçüler olayı büyüterek dünyadaki tüm Türkleri bir bayrak altında toplama amacı olan Turancılığı savunmuşlardır. Her ne kadar Osmanlı’nın dağılmasına engel olamasa da Turancılık, 1. Dünya Savaşı’nda Kafkas Cephesi’nin açılma amaçlarından biri olmuştur. Diğer bir deyişle Kafkas Cephesi’nin açılış amaçlarından biri Turancılık düşünce akımını hayata geçirmekti.
4) Batıcılık
Bu fikir akımının temeli Lale Devri’ne kadar uzanmaktadır. Batıcılık, devletin bütünlüğünün ve kurtuluşunun ancak ve ancak Batının biliminden ve teknolojisinden faydalanarak bunları Osmanlı bünyesine alma ile olacağını savunmuştur. Tüm bunların doğrultusunda Batı tarzında yapılan yeniliklere öncelik verilmiştir. Diğer fikir akımları gibi bu düşünce de Osmanlı Devleti’ni kurtaramamıştır. Geç kalınması, tam olarak uygulanamayışı bunlarda etkendir.
Batılılaşma politikaları her ne kadar Osmanlı’yı kurtarmasa da, bu sırada elde edilen bilgi, birikim ve tecrübe modern Türkiye’nin doğuşuna katkı sağlayacaktır.