Doğrusu bu ateş bin altına değer
Kanuni Sultan Süleyman, Halkalı yakınlarında avlanırken çıkan bir fırtınada yağmurdan ıslanmışlar. Bir eve sığınmışlar. Sultan, ateşin karşısına geçip şöyle demiş:
"Doğrusu bu ateş bin altına değer."
Bir müddet sonra konakladıkları evden ayrılırken padişah ev sahibine borcunun ne kadar olduğunu sorar.
Köylü şöyle cevap verir:
"Bin bir altın efendim."
Bu cevaba çok şaşıran padişah, bu kadar fazla ücreti istemesinin sebebini sorar. Köylü bunada şöyle cevap verir.
"Efendimiz, ateş için bin altınlık değeri siz söylemiştiniz. Bir altın da konak ücretidir."
O su içerken bile besmele çekmez
Şeyhülislam İbn Kemal hazretIerine birisi gelip, Şair İşretı'yi çekiştirmeye başlamış ve:
"Efendimiz, Şair İşretı şarap içerken besmele çekiyormuş. Bu küfür değil mi?" diye sormuş.
İbn Kemal hazretleri de demiş ki:
"Ben Şair İşretı'yi çok iyi tanırım. O su içerken bile besmele çekmez."
Kanuni Sultan Süleyman, Halkalı yakınlarında avlanırken çıkan bir fırtınada yağmurdan ıslanmışlar. Bir eve sığınmışlar. Sultan, ateşin karşısına geçip şöyle demiş:
"Doğrusu bu ateş bin altına değer."
Bir müddet sonra konakladıkları evden ayrılırken padişah ev sahibine borcunun ne kadar olduğunu sorar.
Köylü şöyle cevap verir:
"Bin bir altın efendim."
Bu cevaba çok şaşıran padişah, bu kadar fazla ücreti istemesinin sebebini sorar. Köylü bunada şöyle cevap verir.
"Efendimiz, ateş için bin altınlık değeri siz söylemiştiniz. Bir altın da konak ücretidir."
O su içerken bile besmele çekmez
Şeyhülislam İbn Kemal hazretIerine birisi gelip, Şair İşretı'yi çekiştirmeye başlamış ve:
"Efendimiz, Şair İşretı şarap içerken besmele çekiyormuş. Bu küfür değil mi?" diye sormuş.
İbn Kemal hazretleri de demiş ki:
"Ben Şair İşretı'yi çok iyi tanırım. O su içerken bile besmele çekmez."