I.Dünya Savaşı’nın Sonuçları
1. Yaklaşık 10 milyon insan hayatını kaybetmiştir.
2. Bazı büyük devletler yıkıldı, yeni devletler kuruldu (Avusturya, Macaristan, Yugoslavya, Polonya, Çekoslovakya).
3. Bazı devletlerde rejim değişikliği oldu (Rusya’da Komünizm, İtalya’da Faşizm, Almanya’da Nazizim, Türkiye’de Cumhuriyet).
4. Yeni silahlar kullanıldı (Uçak, tank, denizaltı).
5. Kurtuluş savaşına ve II.Dünya savaşına sebep olmuştur.
6. Milletler Cemiyeti kurulmuştur.
MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI (30 Ekim 1918)
Nedenleri:
-Wilson İlkeleri’ne güvenilmesi.
-Bulgaristan’ın I.Dünya Savaşı’ndan çekilmesi.
-İttihatçılar savaşın kaybedilmesinin sorumluluğu kendi üstlerine kalacağından ülkeyi terk etmişlerdir.
-Ahmet İzzet Paşa Kabinesi İtilaf Devletleri’nden ateşkes yapılmasını istemiştir.
-Limni Adası’nın Mondros Limanı’nda Osmanlı Devleti Bahriye Nazırı Rauf Orbay ile İngiliz Amirali Calthrope arasında Mondros Ateşkes Antlaşması imzalanmıştır.
a) Osmanlı Devleti’nin Egemenliğini Kısıtlayan Hükümler:
-Boğazlar tüm devletlere açık olacak ve İtilaf Devletleri tarafından işgal edilecek.
-İtilaf Devletleri, kendi güvenliklerini tehdit edecek bir durumda herhangi bir stratejik noktayı işgal edebilecek (7.madde).
-Vilâyât-ı Sitte’de (Altı il; Erzurum, Van, Harput, Diyarbakır, Bitlis, Sivas) bir karışıklık çıkarsa, İtilaf Devletleri buraları işgal edebilecek (24.Madde).
-Bütün haberleşme-ulaşım araç ve gereçleri İtilaf Devletleri’nin kontrolüne verilecek.
b) Askeri Hükümler:
-Güvenliği sağlayacak askerden fazlası terhis edilecek.
-İtilaf Devletleri ve Ermeni esirleri serbest bırakılacak.
-Türk askerleri İtilaf Devletleri’nin kontrolünde kalacak.
-Hicaz, Yemen, Suriye, Irak ve Trablusgarp’taki Türk subay ve askerler en yakın İtilaf devletine teslim edilecek.
c) Ekonomik Hükümler:
-Toros Tünelleri İtilaf Devletleri tarafından işgal edilecek.
-Tüm demiryolları ve donanma gücü İtilaf Devletleri’nin kontrolüne bırakılacak, gemiler limanlarda tutuklu kalacak.
-Ülkenin ihtiyaç fazlası kömür, akaryakıt ve deniz gereçleri dışarıya satılmayacak.
Mondros Antlaşması’nın Sonuçları:
-Osmanlı Devleti fiilen sona ermiştir.
-İttihat ve Terakki Partisi, adını Teceddüt Partisi olarak değiştirmiş ve kendini feshetmiştir.
-Ermeniler korumaya alınmış ve doğuda bir Ermeni Devleti kurma zemini hazırlanmıştır (24.madde).
-Antlaşmanın 7. maddesi Osmanlı topraklarının işgalini kolaylaştırmıştır.
-İlk olarak İngilizler Musul’u işgal etmiştir (3 Kasım 1918). Ardından Urfa, Antep ve Maraş’a girmişlerdir.
-İtilaf Devletleri’nin donanmaları İstanbul önlerine gelmiştir (13 kasım 1918).
-İşgallere karşı Türk milleti tarafından direniş cemiyetleri kurulmuştur.
-Azınlıklar da işgalleri kolaylaştırmak için zararlı cemiyetleri kurmuştur.
-M.Kemal Suriye-Filistin Cephesi’nde iken, yabancı işgaline açık bırakan maddelere tepki göstermiştir.
İstanbul Hükümeti, Yıldırım Orduları Grubu’nu ve VII.Ordu Karargâhı’nı kaldırmış, M.Kemal’i Harbiye Nezareti’ne almıştır.
Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan Sonra İşgal Edilen Yerler
İngiltere Fransa İtalya Yunanistan
Musu Adana Antalya İzmir
Urfa Urfa Kuşadası
Antep Antep Fethiye
Maraş Maraş Bodrum
Batum Mersin Marmaris
Kars Dörtyol Konya
Samsun
Merzifon
Not:İngiltere, Mondros'tan sonra işgal ettiği Urfa, Antep ve Maraş'ı Paris Barış Konferansı'nda; Fransa’ya bırakmıştır.
PARİS BARIŞ KONFERANSI (18 Ocak 1919)
-I.Dünya Savaşı’nı sona erdirecek barış antlaşmaların metninin hazırlanması için toplanılmıştır.
-İtilaf Devletleri; Araplar’ı, Ermeniler’i ve Rumlar’ı Osmanlı toprakları üzerinde çoğunlukta oldukları yerleri ispat etmeye çağırmıştır.
-Konferansta pek çok sahte belge kullanılmıştır.
-Wilson İlkeleri’ne ters düşmemek için manda ve himaye düşüncesi kabul edilmiştir.
-İzmir ve çevresi ile İstanbul’a kadar Doğu Trakya Yunanlar’a bırakılmıştır.
-Batı Akdeniz İtalya’ya bırakılmıştır.
-Doğu Anadolu’da bir Ermeni Devleti kurulması kararlaştırılmıştır.
-Urfa, Antep, Maraş ve Suriye ile Lübnan Fransa’nın mandasına verilmiştir.
-Irak ve Filistin İngilizler’in mandasına verilmiştir.
Önemi: İtilaf Devletleri arasında ilk kez anlaşmazlık çıkmıştır.
Not 1:Gizli antlaşmalarla İtalyanlar’a bırakılan İzmir ve çevresi, İngiltere’nin karşısında güçlü bir devlet görmek istememesi nedeniyle Yunanlar’a bırakılmıştır.
İZMİR'İN İŞGALİ (15 Mayıs 1919)
-Yunanlar İzmir ve çevresinde Rum nüfusunun Türkler’den fazla olduğunu iddia etmiştir.
-Yunanlar’ın iddiası çürütülmüştür.
-Yunanlar Avrupalı devletlerin de desteğini alarak İzmir’i işgal etmiştir (15Mayıs 1919).
-Hasan Tahsin adında bir gazeteci Yunanlar’a ilk kurşunu atarak Milli Mücadele’yi başlatmıştır.
-Yunanlar kısa sürede Gediz ve Menderes vadilerini işgal etmiş Manisa ve Aydın’a kadar ilerlemişlerdir.
-Yunanlar’ı Aydın’dan sonra Demirci Mehmet Efe, Salihli yakınlarında da Çerkez Ethem durdurmuştur.
-Halk, asker, efeler ve eskiden eşkıyalık yapan bazı kişiler tarafından direniş cemiyetleri kurulmuş ve Kuva-yı Milliye birlikleri oluşturulmuştur.
AMİRAL BRISTOL RAPORU (13 Ekim 1919)
-Yunan işgaline karşı direniş cemiyetlerinin kurulması İtilaf Devletleri tarafından hayretlikle karşılanmıştır.
-Avrupa basınında Türkler lehine yazılar yazılmaya başlanmıştır.
-İtilaf Devletleri durumu incelemek için işgal bölgesine bir komisyon göndermiştir.
-Amerika Delegesi Amiral Bristol aşağıdaki raporu hazırlamıştır:
-İzmir ve çevresindeki hristiyan halka işkence yapıldığına dair Paris Konferansı’na yanlış bilgi verilmiştir. Bu bilgiyi veren devletler ve kişiler sorumludur.-
- İşgalden sonra Batı Anadolu’da yapılan katliamlardan Yunanlar sorumludur.
- Yunan askerleri geri çekilmeli ve yerlerine İtilaf devletlerinin kuvvetleri gönderilmelidir.
-İzmir ve çevresinde Türk halkının nüfusu fazladır. Bu nedenle burasının Yunanlar’a verilmesi sözkonusu olamaz.
Amiral Bristol Raporu’nun Önemi:
Türkler’in katliam yaptığı haberleri tarafsız bir devlet tarafından yalanlanmıştır.
Rumlar’ın Ege Bölgesi’nde çoğunlukta olduğu iddiasının yalan olduğu ispatlanmıştır.
İşgalin haksız olduğu dünya kamuoyuna bildirilmiştir.
- Ege Bölgesi’ndeki Türkler’in Yunanistan’a katılmayı kabul etmeyeceği belirtilmiştir.
CEMİYETLER
Milli (Yararlı) Cemiyetler:
1. İzmir Müdafaa-i Hukuk:
İzmir’in işgalinden önce kurulmuş ve Rumların iddialarının yanlışlığını ispatlamaya çalışmıştır.
2. Reddi İlhak: İzmir’in işgalinden sonra silahlı direniş faaliyetlerinde bulunmuş ve Kuvva-i Milliye birliklerini kurmuştur. Balıkesir ve Alaşehir Kongrelerini düzenlemiştir.
3. Trakya Paşaeli: Mavri Mira’ya karşı Edirne’de kuruldu.
4. Trabzon Müdafaa-i Hukuk: Pontus Rumlarına karşı kuruldu. Erzurum kong. Sonra D.Anadolu Müdafaa-i Hukuk cemiyetine bağlandı.
5. Milli Kongre: İstanbul’da kuruldu. Basın-yayın yolunu kullandı. Kuvva-i Milliye tabirini ilk kez kullandı.
6. D.Anadolu Müdafaa-i Hukuk: Ermeni devleti kurulmasını önlemek için kuruldu.
7. Klikyalılar: Merkezi İstanbul’dur. Adana ve çevresinde Ermeni dev.kurmayı önlemek için kuruldu.
ZARARLI CEMİYETLER
A.Azınlıkların Kurdukları:
1. Mavri Mira: Trakya, İstanbul ve Ege’yi Yunana bağlama amacındadır.
2. Etnik-i Eterya: 1894 yılında kurulmuştu. “Megalo İdea” hayali için çalıştı.
3. Rum Pontus: Karadeniz kıyı şeridinde büyük Pontus devletini kurmayı amaçladı.
4. Hınçak ve Taşnak: Wilson P.yararlanarak D.And ve Çukurova’da Ermeni dev.kurmak.
5. Makabi Alyans: Yahudilerin ayrıcalıklarının sürdürülmesi için kuruldu.
B. Milli Varlığa Düşman Cemiyetler:
1. Sulh ve Selamet-i Osmani: Padişaha bağlı.
2. Teali İslam: Hilafet ve Ümmetçiliğe bağlı.
3. Kürt Teali: D.And’da Kürt dev kurmak.
4. İngiliz Muhipleri: İngiliz mandası.
5. Wilson İlkeleri: Amerikan mandası.
ÖZELLİKLERİ
Yararlı Cemiyetlerin Ortak Özellikleri:
* Bölgesel ve milliyetçidirler.
* İşgallere karşı kuruldular.
* Milli direniş bilinci uyandı.
* Azınlık çalışmasını önlemek
* Sivas kong.ile birleştiler.
Zararlı Azınlık Cemiyetlerinin Özellikleri
* İtilaf dev.tarafından destek.
* Osmanlıyı parçalama amacı.
* Ermeni, Rum ve Yahudi din adamları ve kiliseler yardımı.
* Bağımsız devlet kurmayı amaçladılar.
GENELGELER
Havza Bildirisi: Protesto. Sivas Kong.: Milli(Ulusal).
Amasya Görşmesi: Tanınma. Amasya Genelgesi: Program.
ErzurumKon:Bölgesel-Milli. Misak-ı Milli: Sınırlar veProgram.
Balıkesir-Alaşehir Kong.: Bölgesel
KURTULUŞ SAVAŞI HAZIRLIK DÖNEMİ
Mustafa Kemal'in Samsun'a Çıkışı
-Samsun ve çevresinde Pontus Rum çeteleri Türkler’e saldırmıştır.
-İngilizler Avrupa kamuoyunu yanıltarak, saldırıların Türkler tarafından gerçekleştirildiğini bildirmiştir.
-İngiltere, Samsun ve çevresinin silahsızlandırılmasını, yoksa, bu bölgeyi işgal edeceğini söylemiştir.
-İngilizler’in baskıları sonucu Damat Ferit Paşa sadrazam olmuştur.
.Kemal Padişah iradesiyle 9.Ordu Müfettişliği’ne atanmıştır (30 Nisan 1919).
M.Kemal, sivil yöneticilere de emir verme yetkisini istemiş ve bu yetkiyi almıştır.
M.Kemal 16 Mayıs 1919’da yanındaki 17 kişi ile birlikte Samsun’a deniz yoluyla hareket etmiş ve 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ulaşmıştır.
M.Kemal, bölgede huzuru bozanların Rumlar olduğunu, İngilizler’in antlaşma hükümlerine uymadıklarını İstanbul Hükümeti’ne bir telgrafla bildirmiştir.
M.Kemal, İstanbul Hükümeti’nin bir şey yapmaması üzerine millet ve orduyu bilinçlendirmek için daha güvenli olan Havza’ya geçmiştir (25 Mayıs 1919).
M.Kemal’in 9.Ordu Müfettişliği’ne Atanmasını Sağlayan Etkenler
- M.Kemal’in İttihat ve Terakki karşıtı olması.
-M.Kemal’in, Türk ordusunun Almanlar’ın kontrolüne verilmesine karşı çıkması.
-Padişah'ın veliahtlık döneminden itibaren M.Kemal’i yakından tanıyor olması.
-M.Kemal’in daha önceki başarıları.
M.Kemal’in Samsun’daki Görevleri
-Bölgede güvenliğin sağlanması.
-Asayişsizliğin çıkış nedenlerinin saptanması.
-Bölgedeki silah ve cephanenin toplanması.
-Halka silah dağıtan kuruluşların ortadan kaldırılması.
M.Kemal Samsun’a Çıktığında Ülkeyi Kurtarmak İsteyenlerin Üç Gruba Ayrıldığını Görmüştür:
1. İngiliz mandasını isteyenler.
2. Amerikan mandasını isteyenler.
3. Bölgesel kurtuluş yollarını arayan cemiyetler.
Not: M.Kemal’in Samsun'a çıkarken kurtuluş için düşündüğü tek çare; Milli egemenliğe dayalı, kayıtsız şartsız bağımsız yeni bir Türk Devleti kurmaktır.
HAVZA BİLDİRİSİ (Genelgesi)
Mustafa Kemal, İzmir’in işgalini Anadolu’ya duyurmak ve milli bilincin uyanmasını sağlamak için bir genelge yayımladı.
İşgallere karşı protesto mitingleri yapılacak
İt. Dev. Ve İstanbul hükümetine işgalleri kınayan telgraflar çekilecek.
Önemi:
Milli direniş bilinci ilk defa uyandırıldı.
Mustafa Kemal İstanbul’a çağırıldı. Mustafa Kemal, Amasya’ya hareket etti.
AMASYA GENELGESİ
Vatan’ın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı tehlikededir. (Gerekçe)
İstanbul hükümeti üzerine düşen görev sorumlulukları yerine getirememektedir. (İstanbul’a tepki)
Milletin bağımsızlığını yine milletin azmi ve kararı kurtaracaktır. (Yöntem-Milli Egemenlik)
Sivas’ta milli bir kongre düzenlenecektir. (Her bölge üç delege gönderecek)
Askeri birlikler ve milli güçler dağıtılmayacaktır.
Her türlü denetimden uzak bir kurul oluşturulmalıdır. (Bir meclisin gerekliliği)
Önemi:
Kurtuluş savaşının gerekçesi, metodu, amacı açıklanmıştır.
Kurtuluş savaşı resmen ilanıdır.(ihtilal beyannamesidir. )
Milli egemenlik yolunda ilk adım
Mustafa Kemal İstanbul’a çağırıldı. 7-8 Temmuz 1919’da Mustafa Kemal görev ve askerlikten istifa etti.
ERZURUM KONGRESİ
Bölgesel amaçlı toplandı, alınan kararlar sayesinde milli bir kongre oldu.
Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, bölünemez.
Geçici bir hükümet kurulacak ve bu hükümetin milli bir kongre toplaması gereklidir.
Manda ve Himaye kabul edilemez. (İlk kez tam bağımsızlık hedeflendi)
Milli iradeyi hakim, Kuvva-i Milliye yi etkin kılmak esastır.
Azınlıklara ayrıcalık verilemez. Mebusan Meclisinin toplanmasına çalışılacaktır.
Kongre sonunda Temsil Heyeti seçildi. Başkan Mustafa Kemal oldu.
Önemi:
İlk kez milli sınırlar ve milli devletten bahsedildi.
İlk kez savaşmaktan bahsedildi.
Kapitülasyonlara karşı çıkıldı.
BALIKESİR-ALAŞEHİR KONGRELERİ
Bölgesel niteliktedir.
Yunanlılara karşı silahlı direnişte ve Batı cephesinin kurulmasında etkili oldu.
SİVAS KONGRESİ
Amasya ve Erzurum kararlarını uygulamak için toplandı.
İstanbul hükümeti ve işgalciler, kongrenin toplanmasını engellemeye çalışmışlardır.
Elazığ Valisi Ali Galip, kongreyi basmak ve M.Kemal’i tutuklamak için görevlendirildi.
Manda ve Himaye kesinlikle reddedildi.
Bütün yararlı cemiyetler “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adı ile birleştirildi. (Yürütme yetkisi Temsil Heyetine verilmiştir)
Temsil Heyeti genişletildi. Yetkileri arttırıldı.
“İrade-i Milliye” adıyla bir gazete çıkarıldı.
Önemi:
Her yönüyle milli bir kongredir.
Bağımsızlık yolunda atılan en önemli adımdır.
M.Kemal, İstanbul hükümeti ile bütün bağlarını kesti. Damat Ferit paşa istifa etti. Ali Rıza Paşa geldi.
Batı Cephesi oluşturuldu. (Komutan Ali Fuat Paşa oldu – Temsil Heyetinin ilk defa yürütme yetkisini kullanmasıdır)
AMASYA GÖRÜŞMELERİ
Ali Rıza Paşa’nın teklifi ile gerçekleşti.
Bahriye Nazırı Salih Paşa ile M.Kemal arasında bir protokol yapıldı.
İstanbul hükümeti Sivas Kongresi kararlarını kabul edecek.
Milletvekili seçimleri serbestçe yapılacak.
Temsil Heyeti’nin görüşleri alınmadan barış yapılmayacak.
Not: Böylece İstanbul Hükümeti, milli mücadeleyi ve AveRMHC’ni hukuken kabul etti.
Son Osmanlı Mebusan Meclisi:
Mebuslar Meclisi’nin açılması ile seçimler yapıldı. M.Kemal Erzurum milletvekili oldu.
Mecliste, Felah-ı Vatan grubu oluştu.
Misak-ı Milli kararları kabul edildi. (28 Ocak 1920).
MİSAK-I MİLLİ:
Mondros imzalandığı andaki topraklar bir bütündür bölünemez. Batı Trakya, Kars, Ardahan ve Artvin’de Plebisit (halk oylaması-referandum) yapılacak.
Kapitülasyonlar kabul edilemez.
Azınlıklara, dışarıdaki Türkler kadar hak verilecektir.
Milli mücadelenin programı niteliğindedir.
Türk yurdunun sınırları çizildi.
16 Mart 1920’de Meclis kapatıldı.
TBMM’nin kurulması için harekete geçildi.
Kuva-yı Milliye Birliklerinin Özellikleri:
İlk kez Yunan işgaline karşı Batı Anadolu'da kurulmuştur.
Kuva-yı Milliye bölgesel olarak kurulmuş, bulundukları bölgeleri kurtarmayı amaçlamışlardır.
Kuva-yı Milliye’de “Türklük” duygusu hakim olmuştur.
Kuva-yı Milliye, ulusal bilincin uyandırılmasında etkili olmuştur.
Kuva-yı Milliye, TBMM'ye karşı çıkan bazı ayaklanmaları bastırmıştır.
Kuva-yı Milliye daha sonra kaldırılarak Düzenli Ordu kurulmuştur (8 Ekim 1920).
Kuva-yı Milliye'nin Kaldırılmasının Nedenleri:
Askerlik tekniğini yeteri kadar iyi bilmemeleri, dağınık, düzensiz olarak mücadele etmeleri.
Düzenli düşman ordularını durduracak güçten yoksun olmaları.
Halktan zorla para ve malzeme toplamaları.
Suçlu buldukları kimseleri yargılamaları.
TBMM'nin aldığı bazı kararlara karşı gelmeleri.
TBMM'NİN AÇILMASI (23 Nisan 1920)
İtilaf Devletleri'nin İstanbul'u işgal etmesi ve Mebusan Meclisi'nin kapatılması üzerine M.Kemal, bir genelge yayınlayarak Ankara'da olağanüstü yetkilere sahip bir meclisin toplanacağını bildirmiştir.
Genelgede seçim yapılarak her sancaktan 5 delegenin 15 gün içinde Ankara'ya gelmesini istemiştir.
Olağanüstü Yetkilere Sahip Meclis 23 Nisan 1920'de açılmıştır
Meclis üç gruptan oluşmuştur:
1. Seçimle belirlenenler,
2. Kapatılan Mebusan Meclisi'nden gelenler,
3. Sürgünden dönen 14 milletvekili.
Not :Meclis 120 milletvekili ile toplanmıştır. Milletvekili sayısı zamanla 390'a çıkmıştır. Üyeler çok çeşitli mesleklerden oluşmuştur.
Mustafa Kemal'in Önergesi (24 Nisan 1920):
1. Hükümet kurmak gereklidir.
2. Geçici kaydıyla bir hükümet reisi tanımak veya padişah vekili atamak doğru değildir.
3. TBMM'nin üstünde güç yoktur.
4. TBMM, yasama ve yürütme yetkisine sahiptir.
5. Meclisten ayrılacak bir kurul meclise vekil olarak hükümet işlerini görür.
6. Meclis başkanı, hükümetin de başkanıdır.
7. Padişah ve halifenin durumu, bulunduğu baskıdan kurtulduktan sonra Meclis tarafından görüşülecek ve durumları belirlenecektir.
Önemi:
TBMM'nin açılması ile yeni Türk Devleti kurulmuştur.
Geçici bir hükümet reisi tanımak doğru değildir" denerek meclisin bağımsızlığı ve devamlılığı belirtilmiştir (2.madde).
TBMM'nin üstünde güç olmadığı belirtilerek İstanbul Hükümeti yok sayılmıştır (3.madde).
İlk TBMM'de "güçler birliği ilkesi" ve "Meclis Hükümeti Sistemi" kabul edilmiştir (4.madde).
Bu önerge 20 Ocak 1921 Anayasası kabul edilinceye kadar Meclisin çalışma esaslarını belirlemiştir.
"Türkiye Büyük Millet Meclisi" adının kullanılması; kurulan yeni devletin milliyetçi düşünceler taşıdığını ve Türk milletine dayandığını ortaya koymaktadır.
1. Yaklaşık 10 milyon insan hayatını kaybetmiştir.
2. Bazı büyük devletler yıkıldı, yeni devletler kuruldu (Avusturya, Macaristan, Yugoslavya, Polonya, Çekoslovakya).
3. Bazı devletlerde rejim değişikliği oldu (Rusya’da Komünizm, İtalya’da Faşizm, Almanya’da Nazizim, Türkiye’de Cumhuriyet).
4. Yeni silahlar kullanıldı (Uçak, tank, denizaltı).
5. Kurtuluş savaşına ve II.Dünya savaşına sebep olmuştur.
6. Milletler Cemiyeti kurulmuştur.
MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI (30 Ekim 1918)
Nedenleri:
-Wilson İlkeleri’ne güvenilmesi.
-Bulgaristan’ın I.Dünya Savaşı’ndan çekilmesi.
-İttihatçılar savaşın kaybedilmesinin sorumluluğu kendi üstlerine kalacağından ülkeyi terk etmişlerdir.
-Ahmet İzzet Paşa Kabinesi İtilaf Devletleri’nden ateşkes yapılmasını istemiştir.
-Limni Adası’nın Mondros Limanı’nda Osmanlı Devleti Bahriye Nazırı Rauf Orbay ile İngiliz Amirali Calthrope arasında Mondros Ateşkes Antlaşması imzalanmıştır.
a) Osmanlı Devleti’nin Egemenliğini Kısıtlayan Hükümler:
-Boğazlar tüm devletlere açık olacak ve İtilaf Devletleri tarafından işgal edilecek.
-İtilaf Devletleri, kendi güvenliklerini tehdit edecek bir durumda herhangi bir stratejik noktayı işgal edebilecek (7.madde).
-Vilâyât-ı Sitte’de (Altı il; Erzurum, Van, Harput, Diyarbakır, Bitlis, Sivas) bir karışıklık çıkarsa, İtilaf Devletleri buraları işgal edebilecek (24.Madde).
-Bütün haberleşme-ulaşım araç ve gereçleri İtilaf Devletleri’nin kontrolüne verilecek.
b) Askeri Hükümler:
-Güvenliği sağlayacak askerden fazlası terhis edilecek.
-İtilaf Devletleri ve Ermeni esirleri serbest bırakılacak.
-Türk askerleri İtilaf Devletleri’nin kontrolünde kalacak.
-Hicaz, Yemen, Suriye, Irak ve Trablusgarp’taki Türk subay ve askerler en yakın İtilaf devletine teslim edilecek.
c) Ekonomik Hükümler:
-Toros Tünelleri İtilaf Devletleri tarafından işgal edilecek.
-Tüm demiryolları ve donanma gücü İtilaf Devletleri’nin kontrolüne bırakılacak, gemiler limanlarda tutuklu kalacak.
-Ülkenin ihtiyaç fazlası kömür, akaryakıt ve deniz gereçleri dışarıya satılmayacak.
Mondros Antlaşması’nın Sonuçları:
-Osmanlı Devleti fiilen sona ermiştir.
-İttihat ve Terakki Partisi, adını Teceddüt Partisi olarak değiştirmiş ve kendini feshetmiştir.
-Ermeniler korumaya alınmış ve doğuda bir Ermeni Devleti kurma zemini hazırlanmıştır (24.madde).
-Antlaşmanın 7. maddesi Osmanlı topraklarının işgalini kolaylaştırmıştır.
-İlk olarak İngilizler Musul’u işgal etmiştir (3 Kasım 1918). Ardından Urfa, Antep ve Maraş’a girmişlerdir.
-İtilaf Devletleri’nin donanmaları İstanbul önlerine gelmiştir (13 kasım 1918).
-İşgallere karşı Türk milleti tarafından direniş cemiyetleri kurulmuştur.
-Azınlıklar da işgalleri kolaylaştırmak için zararlı cemiyetleri kurmuştur.
-M.Kemal Suriye-Filistin Cephesi’nde iken, yabancı işgaline açık bırakan maddelere tepki göstermiştir.
İstanbul Hükümeti, Yıldırım Orduları Grubu’nu ve VII.Ordu Karargâhı’nı kaldırmış, M.Kemal’i Harbiye Nezareti’ne almıştır.
Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan Sonra İşgal Edilen Yerler
İngiltere Fransa İtalya Yunanistan
Musu Adana Antalya İzmir
Urfa Urfa Kuşadası
Antep Antep Fethiye
Maraş Maraş Bodrum
Batum Mersin Marmaris
Kars Dörtyol Konya
Samsun
Merzifon
Not:İngiltere, Mondros'tan sonra işgal ettiği Urfa, Antep ve Maraş'ı Paris Barış Konferansı'nda; Fransa’ya bırakmıştır.
PARİS BARIŞ KONFERANSI (18 Ocak 1919)
-I.Dünya Savaşı’nı sona erdirecek barış antlaşmaların metninin hazırlanması için toplanılmıştır.
-İtilaf Devletleri; Araplar’ı, Ermeniler’i ve Rumlar’ı Osmanlı toprakları üzerinde çoğunlukta oldukları yerleri ispat etmeye çağırmıştır.
-Konferansta pek çok sahte belge kullanılmıştır.
-Wilson İlkeleri’ne ters düşmemek için manda ve himaye düşüncesi kabul edilmiştir.
-İzmir ve çevresi ile İstanbul’a kadar Doğu Trakya Yunanlar’a bırakılmıştır.
-Batı Akdeniz İtalya’ya bırakılmıştır.
-Doğu Anadolu’da bir Ermeni Devleti kurulması kararlaştırılmıştır.
-Urfa, Antep, Maraş ve Suriye ile Lübnan Fransa’nın mandasına verilmiştir.
-Irak ve Filistin İngilizler’in mandasına verilmiştir.
Önemi: İtilaf Devletleri arasında ilk kez anlaşmazlık çıkmıştır.
Not 1:Gizli antlaşmalarla İtalyanlar’a bırakılan İzmir ve çevresi, İngiltere’nin karşısında güçlü bir devlet görmek istememesi nedeniyle Yunanlar’a bırakılmıştır.
İZMİR'İN İŞGALİ (15 Mayıs 1919)
-Yunanlar İzmir ve çevresinde Rum nüfusunun Türkler’den fazla olduğunu iddia etmiştir.
-Yunanlar’ın iddiası çürütülmüştür.
-Yunanlar Avrupalı devletlerin de desteğini alarak İzmir’i işgal etmiştir (15Mayıs 1919).
-Hasan Tahsin adında bir gazeteci Yunanlar’a ilk kurşunu atarak Milli Mücadele’yi başlatmıştır.
-Yunanlar kısa sürede Gediz ve Menderes vadilerini işgal etmiş Manisa ve Aydın’a kadar ilerlemişlerdir.
-Yunanlar’ı Aydın’dan sonra Demirci Mehmet Efe, Salihli yakınlarında da Çerkez Ethem durdurmuştur.
-Halk, asker, efeler ve eskiden eşkıyalık yapan bazı kişiler tarafından direniş cemiyetleri kurulmuş ve Kuva-yı Milliye birlikleri oluşturulmuştur.
AMİRAL BRISTOL RAPORU (13 Ekim 1919)
-Yunan işgaline karşı direniş cemiyetlerinin kurulması İtilaf Devletleri tarafından hayretlikle karşılanmıştır.
-Avrupa basınında Türkler lehine yazılar yazılmaya başlanmıştır.
-İtilaf Devletleri durumu incelemek için işgal bölgesine bir komisyon göndermiştir.
-Amerika Delegesi Amiral Bristol aşağıdaki raporu hazırlamıştır:
-İzmir ve çevresindeki hristiyan halka işkence yapıldığına dair Paris Konferansı’na yanlış bilgi verilmiştir. Bu bilgiyi veren devletler ve kişiler sorumludur.-
- İşgalden sonra Batı Anadolu’da yapılan katliamlardan Yunanlar sorumludur.
- Yunan askerleri geri çekilmeli ve yerlerine İtilaf devletlerinin kuvvetleri gönderilmelidir.
-İzmir ve çevresinde Türk halkının nüfusu fazladır. Bu nedenle burasının Yunanlar’a verilmesi sözkonusu olamaz.
Amiral Bristol Raporu’nun Önemi:
Türkler’in katliam yaptığı haberleri tarafsız bir devlet tarafından yalanlanmıştır.
Rumlar’ın Ege Bölgesi’nde çoğunlukta olduğu iddiasının yalan olduğu ispatlanmıştır.
İşgalin haksız olduğu dünya kamuoyuna bildirilmiştir.
- Ege Bölgesi’ndeki Türkler’in Yunanistan’a katılmayı kabul etmeyeceği belirtilmiştir.
CEMİYETLER
Milli (Yararlı) Cemiyetler:
1. İzmir Müdafaa-i Hukuk:
İzmir’in işgalinden önce kurulmuş ve Rumların iddialarının yanlışlığını ispatlamaya çalışmıştır.
2. Reddi İlhak: İzmir’in işgalinden sonra silahlı direniş faaliyetlerinde bulunmuş ve Kuvva-i Milliye birliklerini kurmuştur. Balıkesir ve Alaşehir Kongrelerini düzenlemiştir.
3. Trakya Paşaeli: Mavri Mira’ya karşı Edirne’de kuruldu.
4. Trabzon Müdafaa-i Hukuk: Pontus Rumlarına karşı kuruldu. Erzurum kong. Sonra D.Anadolu Müdafaa-i Hukuk cemiyetine bağlandı.
5. Milli Kongre: İstanbul’da kuruldu. Basın-yayın yolunu kullandı. Kuvva-i Milliye tabirini ilk kez kullandı.
6. D.Anadolu Müdafaa-i Hukuk: Ermeni devleti kurulmasını önlemek için kuruldu.
7. Klikyalılar: Merkezi İstanbul’dur. Adana ve çevresinde Ermeni dev.kurmayı önlemek için kuruldu.
ZARARLI CEMİYETLER
A.Azınlıkların Kurdukları:
1. Mavri Mira: Trakya, İstanbul ve Ege’yi Yunana bağlama amacındadır.
2. Etnik-i Eterya: 1894 yılında kurulmuştu. “Megalo İdea” hayali için çalıştı.
3. Rum Pontus: Karadeniz kıyı şeridinde büyük Pontus devletini kurmayı amaçladı.
4. Hınçak ve Taşnak: Wilson P.yararlanarak D.And ve Çukurova’da Ermeni dev.kurmak.
5. Makabi Alyans: Yahudilerin ayrıcalıklarının sürdürülmesi için kuruldu.
B. Milli Varlığa Düşman Cemiyetler:
1. Sulh ve Selamet-i Osmani: Padişaha bağlı.
2. Teali İslam: Hilafet ve Ümmetçiliğe bağlı.
3. Kürt Teali: D.And’da Kürt dev kurmak.
4. İngiliz Muhipleri: İngiliz mandası.
5. Wilson İlkeleri: Amerikan mandası.
ÖZELLİKLERİ
Yararlı Cemiyetlerin Ortak Özellikleri:
* Bölgesel ve milliyetçidirler.
* İşgallere karşı kuruldular.
* Milli direniş bilinci uyandı.
* Azınlık çalışmasını önlemek
* Sivas kong.ile birleştiler.
Zararlı Azınlık Cemiyetlerinin Özellikleri
* İtilaf dev.tarafından destek.
* Osmanlıyı parçalama amacı.
* Ermeni, Rum ve Yahudi din adamları ve kiliseler yardımı.
* Bağımsız devlet kurmayı amaçladılar.
GENELGELER
Havza Bildirisi: Protesto. Sivas Kong.: Milli(Ulusal).
Amasya Görşmesi: Tanınma. Amasya Genelgesi: Program.
ErzurumKon:Bölgesel-Milli. Misak-ı Milli: Sınırlar veProgram.
Balıkesir-Alaşehir Kong.: Bölgesel
KURTULUŞ SAVAŞI HAZIRLIK DÖNEMİ
Mustafa Kemal'in Samsun'a Çıkışı
-Samsun ve çevresinde Pontus Rum çeteleri Türkler’e saldırmıştır.
-İngilizler Avrupa kamuoyunu yanıltarak, saldırıların Türkler tarafından gerçekleştirildiğini bildirmiştir.
-İngiltere, Samsun ve çevresinin silahsızlandırılmasını, yoksa, bu bölgeyi işgal edeceğini söylemiştir.
-İngilizler’in baskıları sonucu Damat Ferit Paşa sadrazam olmuştur.
.Kemal Padişah iradesiyle 9.Ordu Müfettişliği’ne atanmıştır (30 Nisan 1919).
M.Kemal, sivil yöneticilere de emir verme yetkisini istemiş ve bu yetkiyi almıştır.
M.Kemal 16 Mayıs 1919’da yanındaki 17 kişi ile birlikte Samsun’a deniz yoluyla hareket etmiş ve 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ulaşmıştır.
M.Kemal, bölgede huzuru bozanların Rumlar olduğunu, İngilizler’in antlaşma hükümlerine uymadıklarını İstanbul Hükümeti’ne bir telgrafla bildirmiştir.
M.Kemal, İstanbul Hükümeti’nin bir şey yapmaması üzerine millet ve orduyu bilinçlendirmek için daha güvenli olan Havza’ya geçmiştir (25 Mayıs 1919).
M.Kemal’in 9.Ordu Müfettişliği’ne Atanmasını Sağlayan Etkenler
- M.Kemal’in İttihat ve Terakki karşıtı olması.
-M.Kemal’in, Türk ordusunun Almanlar’ın kontrolüne verilmesine karşı çıkması.
-Padişah'ın veliahtlık döneminden itibaren M.Kemal’i yakından tanıyor olması.
-M.Kemal’in daha önceki başarıları.
M.Kemal’in Samsun’daki Görevleri
-Bölgede güvenliğin sağlanması.
-Asayişsizliğin çıkış nedenlerinin saptanması.
-Bölgedeki silah ve cephanenin toplanması.
-Halka silah dağıtan kuruluşların ortadan kaldırılması.
M.Kemal Samsun’a Çıktığında Ülkeyi Kurtarmak İsteyenlerin Üç Gruba Ayrıldığını Görmüştür:
1. İngiliz mandasını isteyenler.
2. Amerikan mandasını isteyenler.
3. Bölgesel kurtuluş yollarını arayan cemiyetler.
Not: M.Kemal’in Samsun'a çıkarken kurtuluş için düşündüğü tek çare; Milli egemenliğe dayalı, kayıtsız şartsız bağımsız yeni bir Türk Devleti kurmaktır.
HAVZA BİLDİRİSİ (Genelgesi)
Mustafa Kemal, İzmir’in işgalini Anadolu’ya duyurmak ve milli bilincin uyanmasını sağlamak için bir genelge yayımladı.
İşgallere karşı protesto mitingleri yapılacak
İt. Dev. Ve İstanbul hükümetine işgalleri kınayan telgraflar çekilecek.
Önemi:
Milli direniş bilinci ilk defa uyandırıldı.
Mustafa Kemal İstanbul’a çağırıldı. Mustafa Kemal, Amasya’ya hareket etti.
AMASYA GENELGESİ
Vatan’ın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı tehlikededir. (Gerekçe)
İstanbul hükümeti üzerine düşen görev sorumlulukları yerine getirememektedir. (İstanbul’a tepki)
Milletin bağımsızlığını yine milletin azmi ve kararı kurtaracaktır. (Yöntem-Milli Egemenlik)
Sivas’ta milli bir kongre düzenlenecektir. (Her bölge üç delege gönderecek)
Askeri birlikler ve milli güçler dağıtılmayacaktır.
Her türlü denetimden uzak bir kurul oluşturulmalıdır. (Bir meclisin gerekliliği)
Önemi:
Kurtuluş savaşının gerekçesi, metodu, amacı açıklanmıştır.
Kurtuluş savaşı resmen ilanıdır.(ihtilal beyannamesidir. )
Milli egemenlik yolunda ilk adım
Mustafa Kemal İstanbul’a çağırıldı. 7-8 Temmuz 1919’da Mustafa Kemal görev ve askerlikten istifa etti.
ERZURUM KONGRESİ
Bölgesel amaçlı toplandı, alınan kararlar sayesinde milli bir kongre oldu.
Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, bölünemez.
Geçici bir hükümet kurulacak ve bu hükümetin milli bir kongre toplaması gereklidir.
Manda ve Himaye kabul edilemez. (İlk kez tam bağımsızlık hedeflendi)
Milli iradeyi hakim, Kuvva-i Milliye yi etkin kılmak esastır.
Azınlıklara ayrıcalık verilemez. Mebusan Meclisinin toplanmasına çalışılacaktır.
Kongre sonunda Temsil Heyeti seçildi. Başkan Mustafa Kemal oldu.
Önemi:
İlk kez milli sınırlar ve milli devletten bahsedildi.
İlk kez savaşmaktan bahsedildi.
Kapitülasyonlara karşı çıkıldı.
BALIKESİR-ALAŞEHİR KONGRELERİ
Bölgesel niteliktedir.
Yunanlılara karşı silahlı direnişte ve Batı cephesinin kurulmasında etkili oldu.
SİVAS KONGRESİ
Amasya ve Erzurum kararlarını uygulamak için toplandı.
İstanbul hükümeti ve işgalciler, kongrenin toplanmasını engellemeye çalışmışlardır.
Elazığ Valisi Ali Galip, kongreyi basmak ve M.Kemal’i tutuklamak için görevlendirildi.
Manda ve Himaye kesinlikle reddedildi.
Bütün yararlı cemiyetler “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adı ile birleştirildi. (Yürütme yetkisi Temsil Heyetine verilmiştir)
Temsil Heyeti genişletildi. Yetkileri arttırıldı.
“İrade-i Milliye” adıyla bir gazete çıkarıldı.
Önemi:
Her yönüyle milli bir kongredir.
Bağımsızlık yolunda atılan en önemli adımdır.
M.Kemal, İstanbul hükümeti ile bütün bağlarını kesti. Damat Ferit paşa istifa etti. Ali Rıza Paşa geldi.
Batı Cephesi oluşturuldu. (Komutan Ali Fuat Paşa oldu – Temsil Heyetinin ilk defa yürütme yetkisini kullanmasıdır)
AMASYA GÖRÜŞMELERİ
Ali Rıza Paşa’nın teklifi ile gerçekleşti.
Bahriye Nazırı Salih Paşa ile M.Kemal arasında bir protokol yapıldı.
İstanbul hükümeti Sivas Kongresi kararlarını kabul edecek.
Milletvekili seçimleri serbestçe yapılacak.
Temsil Heyeti’nin görüşleri alınmadan barış yapılmayacak.
Not: Böylece İstanbul Hükümeti, milli mücadeleyi ve AveRMHC’ni hukuken kabul etti.
Son Osmanlı Mebusan Meclisi:
Mebuslar Meclisi’nin açılması ile seçimler yapıldı. M.Kemal Erzurum milletvekili oldu.
Mecliste, Felah-ı Vatan grubu oluştu.
Misak-ı Milli kararları kabul edildi. (28 Ocak 1920).
MİSAK-I MİLLİ:
Mondros imzalandığı andaki topraklar bir bütündür bölünemez. Batı Trakya, Kars, Ardahan ve Artvin’de Plebisit (halk oylaması-referandum) yapılacak.
Kapitülasyonlar kabul edilemez.
Azınlıklara, dışarıdaki Türkler kadar hak verilecektir.
Milli mücadelenin programı niteliğindedir.
Türk yurdunun sınırları çizildi.
16 Mart 1920’de Meclis kapatıldı.
TBMM’nin kurulması için harekete geçildi.
Kuva-yı Milliye Birliklerinin Özellikleri:
İlk kez Yunan işgaline karşı Batı Anadolu'da kurulmuştur.
Kuva-yı Milliye bölgesel olarak kurulmuş, bulundukları bölgeleri kurtarmayı amaçlamışlardır.
Kuva-yı Milliye’de “Türklük” duygusu hakim olmuştur.
Kuva-yı Milliye, ulusal bilincin uyandırılmasında etkili olmuştur.
Kuva-yı Milliye, TBMM'ye karşı çıkan bazı ayaklanmaları bastırmıştır.
Kuva-yı Milliye daha sonra kaldırılarak Düzenli Ordu kurulmuştur (8 Ekim 1920).
Kuva-yı Milliye'nin Kaldırılmasının Nedenleri:
Askerlik tekniğini yeteri kadar iyi bilmemeleri, dağınık, düzensiz olarak mücadele etmeleri.
Düzenli düşman ordularını durduracak güçten yoksun olmaları.
Halktan zorla para ve malzeme toplamaları.
Suçlu buldukları kimseleri yargılamaları.
TBMM'nin aldığı bazı kararlara karşı gelmeleri.
TBMM'NİN AÇILMASI (23 Nisan 1920)
İtilaf Devletleri'nin İstanbul'u işgal etmesi ve Mebusan Meclisi'nin kapatılması üzerine M.Kemal, bir genelge yayınlayarak Ankara'da olağanüstü yetkilere sahip bir meclisin toplanacağını bildirmiştir.
Genelgede seçim yapılarak her sancaktan 5 delegenin 15 gün içinde Ankara'ya gelmesini istemiştir.
Olağanüstü Yetkilere Sahip Meclis 23 Nisan 1920'de açılmıştır
Meclis üç gruptan oluşmuştur:
1. Seçimle belirlenenler,
2. Kapatılan Mebusan Meclisi'nden gelenler,
3. Sürgünden dönen 14 milletvekili.
Not :Meclis 120 milletvekili ile toplanmıştır. Milletvekili sayısı zamanla 390'a çıkmıştır. Üyeler çok çeşitli mesleklerden oluşmuştur.
Mustafa Kemal'in Önergesi (24 Nisan 1920):
1. Hükümet kurmak gereklidir.
2. Geçici kaydıyla bir hükümet reisi tanımak veya padişah vekili atamak doğru değildir.
3. TBMM'nin üstünde güç yoktur.
4. TBMM, yasama ve yürütme yetkisine sahiptir.
5. Meclisten ayrılacak bir kurul meclise vekil olarak hükümet işlerini görür.
6. Meclis başkanı, hükümetin de başkanıdır.
7. Padişah ve halifenin durumu, bulunduğu baskıdan kurtulduktan sonra Meclis tarafından görüşülecek ve durumları belirlenecektir.
Önemi:
TBMM'nin açılması ile yeni Türk Devleti kurulmuştur.
Geçici bir hükümet reisi tanımak doğru değildir" denerek meclisin bağımsızlığı ve devamlılığı belirtilmiştir (2.madde).
TBMM'nin üstünde güç olmadığı belirtilerek İstanbul Hükümeti yok sayılmıştır (3.madde).
İlk TBMM'de "güçler birliği ilkesi" ve "Meclis Hükümeti Sistemi" kabul edilmiştir (4.madde).
Bu önerge 20 Ocak 1921 Anayasası kabul edilinceye kadar Meclisin çalışma esaslarını belirlemiştir.
"Türkiye Büyük Millet Meclisi" adının kullanılması; kurulan yeni devletin milliyetçi düşünceler taşıdığını ve Türk milletine dayandığını ortaya koymaktadır.