Körfez Savaşları ve Türkiye'ye Etkileri

erkanisanmaz

Site Yöneticisi
Yönetici
Admin
Katılım
21 Ocak 2007
Mesajlar
8,612
Puanları
683
Yaş
48
Konum
Denizli
Web sitesi
www.sosyalbilgiler.biz
I. Körfez Savaşı
Irak, 1980 -1988 yılları arasında İran ile yaptığı sa­vaşta ekonomik yönden ağır zararlara uğramıştı. Bu zararları karşılamak için 2 Ağustos 1990′da Ku­veyt’i işgal etti.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Irak’ın Kuveyt topraklarını boşaltması için karar alarak, bu kararın 15 Ocak 1991 tarihine kadar uygulanmasını, aksi taktirde güç kullanılacağını duyurdu. Irak’ın bu sü­re içinde Kuveyt’i terk etmemesi üzerine ABD’nin öncülüğündeki çok uluslu hava güçleri 17 Ocak 1991 ‘de taarruza geçti.
Irak, çok uluslu müttefik güçler karşısında başarısız olarak 6 Nisan 1991′de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin şartlarını kabul ettiğini yazılı olarak ilan etti. Böylece I. Körfez Savaşı sona ermiştir,

II. Körfez Savaşı
ABD, Irak’ın Kitle İmha Silahları ürettiğini iddia ede­rek bu devlete 20 Mart 2003′te yeniden savaş açtı.
ABD bu savaşta Birleşmiş Milletler’den askeri des­tek kararı çıkartamamıştır. Bunun üzerine ağırlığını ABD ve İngiltere askerlerinin oluşturduğu koalisyon gücü oluşturulmuş, bu güç 1 Mayıs 2003′te Irak’ta Saddam Hüseyin yönetimine son vermiştir.
Irak’ta 30 Ocak 2005′te geçici seçimler yapılmış ve demokratik yönetime geçilmiştir. Ancak ABD güçle­ri hala Irak’ta bulunmaktadır ve ülke henüz huzur ve güvene kavuşamamıştır.

Körfez Savaşlarında Türkiye’nin Tutumu
Türkiye, I. Körfez Savaşanda Irak’ın karşısında yer alarak Birleşmiş Milletler’in aldığı kararlara destek vermiştir. Örneğin Birleşmiş Millefler’in Irak’a eko­nomik ve askeri ambargo kararına ilk uyan ülke Türkiye’dir. Ancak Türkiye savaşa aktif olarak katıl­mamış, İncirlik Üssü’nün çok uluslu güçler tarafın­dan kullanılmasına izin vermiştir.
Türkiye, II. Körfez Savaşı ‘nda ABD’yi ve koalisyon güçlerini desteklemekle birlikte daha çekimser bir politika izlemiş ve koalisyon güçlerinin Türkiye üze­rinden cephe açmasına izin vermemiştir.

Körfez Savaşlarının Türkiye’ye Etkileri
Irak’a uygulanan ambargo Türkiye’yi ekonomik yönden olumsuz etkilemiştir. Türkiye’nin ihracat kaybı onlarca milyar dolara ulaşmıştır.
Körfez Savaşlarından sonra Kuzey Irak’ta olu­şan otorite boşluğu ve kaos Türkiye için bir teh­dit ve risk bölgesi oluşturmuştur.
Kuzey Irak’taki otorite boşluğundan yararlanan bölücü terör örgütü, kamplarını buraya taşımış ve bunun sonucunda Güney Doğu Anadolu’da terör olayları artmıştır.
Körfez Savaşı’nın sonunda Saddam Hüse­yin’in baskısından kaçan yüz binlerce kurt, Tür­kiye’ye sığınmıştır. Bu mültecilerin vatanlarına geri dönünceye kadar geçen sürede barınma ve temel ihtiyaçlarının karşılanması Türkiye’ye ekonomik bir yük getirmiştir.
Körfez Savaşlarında Türkiye, savaş bölgesi ilan edilmese de yüz binden fazla yabancı turist re­zervasyonlarını iptal ettirerek ülkemize gelmek­ten vazgeçmiştir


-1. Körfez Savaşı’nda Türkiye’nin Ekonomik Kayıpları:

1. Körfez Savaşı adı verilen askeri harekat; petrol fiyatlarını sıçratması, kara taşımacılığı, müteahhitlik hizmetleri ve ihracat üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle Türkiye ekonomisini önemli kayıplara uğratmıştır.1. Körfez Savaşı’nın petrol fiyatları üzerindeki etkileri daha çok Irak’ın Kuveyt’i işgal ettiği 1990 yılının ikinci yarısında ve1991 yılının ilk aylarında hissedilmiştir.Kuveyt işgali öncesi 16 dolar civarında seyreden ham petrolün bir varili, ekim 1990’da 37,4 dolara kadar yükselmiştir.Müdahale sonrası petrol fiyatları istikrar kazansa da Türkiye’nin söz konusu dönemde petrol faturası ciddi ölçüde kabarmıştır.

Körfez Krizi sonrasında transit kara taşımacılığı ve ihracat faaliyetlerinin büyük ölçüde sona ermesi nedeniyle, Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi ile Kuzey Irak arasındaki ticaret dibe vurmuştur.Geçimini sınır ticareti ve tankerle petrol nakline bağlayan bölge esnaf ve tüccarının önemli bir bölümü kepenk kapatmak zorunda kalmıştır.Irak, savaş öncesi dönemde Almanya’dan sonra Türkiye’nin ikinci büyük ticari partneri olmasının yanı sıra Türkiye’nin Ortadoğu’ya açılan kapısıdır.Savaş sonrası Irak bu konumunu da yitirmiştir.

Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattı’nın kapatılması bir yandan petrol ithalatını güçleştirirken, bir yandan da petrol boru hattı gelirlerini ortadan kaldırmış, savaş sonrasında da ekonomik ambargo nedeniyle Türkiye’nin bu geliri düşük düzeylerde seyretmiştir.Ekonomik ambargo nedeniyle Irak’ın kamu kesiminin yatırım harcamaları çok sınırlanmış, bu durum Irak’ta inşaat ve taahhüt faaliyetlerini yürüten Türk müteahhitlerinin pazar kaybına yol açmıştır.

Bu sorunlara ek olarak, Irak’ın kuzeyinde oluşan otorite boşluğu Güneydoğu sınırındaki risk ve tehditi arttırmıştır.Türkiye’nin karşı önlemleri askeri harcama kalemini sıçratmıştır.

Savaşı Güneydoğu ekonomisine göç,işyerlerinin kapanması ve işsizlik şeklinde yansıyan olumsuz etkileri bir dizi ticari ve sosyal sorunu körüklemiştir.Bölgede sanayi ve ticaret durma noktasına gelmiş,ihracat güçleşmiştir.

Güneydoğu’da duran yatırımlar,bölgenin geri kalmışlığını derinleştirmiş,batıya göçü hızlandırmış,terörü besleyen bir faktör haline gelmiştir.Makro anlamda da Türkiye ekonomisi savaştan şiddetle etkilenmiş,1990’da %9,4 olarak gerçekleşen büyüme hızı 1991’de %0.3’e inmiş bütçe açığı %180 artmış,durgun ekonomiye karşın enflasyon 11 puan yükselmiştir.Türkiye,1.Körfez Savaşı’nda oluşturulan çok uluslu güce siyasi destek vermesine ve ABD’nin yanında yer almasına karşın savaş zararlarının tazmininde yeterli desteği bulamamıştır.Türkiye’nin savaştan kaynaklanan kayıplarını tam olarak hesaplamak mümkün olmamakla birlikte,birikimli sonuçlar ekonomik ve sosyal açıdan hala hissedilmektedir
 
Üst