Sosyal bilimlerin psikoloji üzerindeki etkileri

lavgars

Yeni Üye
Üye
Katılım
29 Kas 2022
Mesajlar
2
Puanları
1
Yaş
36
Konum
Osmanlı
Duygularımızın hayatımıza etkisi nedir?
Duygularınız, gittiğiniz her yere yanınızda getirdiğiniz bir enerji yaratır. Sevgilinizle ya da arkadaşlarınızla buluşmaya gittiğinizde, pazartesi sabahı işe geldiğinizde ya da süpermarkete hızlı bir yolculuk yaptığınızda, sizi ikinci bir gölge gibi takip ederler. Duygularınızın getirdiği enerji, etrafınızdakiler üzerinde güçlü bir etkiye sahip olabilir. Hayatımızdaki kişiler çöpü zaman aynı enerjiyi yayar. Patronumuzdan hep aynı enerjiyi duyarız. Yada sevgilimiz genelde bizi aynı hissettirir. Hatta aramızdaki kavgaların sebebi de çoğu zaman aynıdır. Bu hep yaşadığımız fakat nadiren fark ettiğimiz bir durumdur.
Hepimiz sadece işini yapan bir kasiyere bağıran birini gördük ve muhtemelen her zaman başkalarını aşağılayacak kadar karamsar olan en az bir kişi tanıyorsunuzdur. O kişinin ne düşündüğünü bilemeyiz fakat ne hissettiği fark edilebilir. Çevremizde gözlemlediğimiz bu durumu kendimizde gözlemlemek daha da zordur. Çevremizdeki insanlara bizden ne his aldığına dair gerçekçi yanıtlar duyduğumuzda çoğu zaman şaşırırız. Duyguların dili sanılandan daha komplekstir.
İnsan zihni duygu, düşünce ve davranışlardan oluşmaktır. Bu üç unsur birbirini etkiler ve değiştirir. Kararlarımızı alırken çoğu zaman düşüncelerimizin etkili olduğunu kabul etsek te durum pek öyle görünmüyor. Bir kararı alırken duygularımız seçimini çoktan yapmış olurken, düşüncelerimiz sadece bu karara mantıklı bir açıklama getirmeye uğraşır. Bize bir karar aldıran, bir davranışa yönelten şey duygularımızdır. Çevrimiçi psikolog yardım bize yardım edebilirmi?
Duyguların dili yavaştır. Yavaşladığımız zaman duygularımızı daha fazla görmeye başlarız. Meditasyon yapmak, düşünceleri yavaşlatmak duygulara erişim için iyi bir yoldur. Zaman zaman duygularımıza erişerek onlarla bütünleşebilir ve bu sayede daha bütün hissedebiliriz. Duyguların farkında olarak yaşamak hayat kalitesini artırır.
Duyguları farketmek, hayatta karşımıza çıkan şeylerin sorumluluğunu almamızı kolaylaştırır. Duygularımızın farkında olmadığımızda başımıza gelen şeylerin sebeplerini dışarıda arama eğiliminde olmaktayız. Bir tartışmada öfkemizi yönetemediğimizde kolaylıkla “ senin yüzünden öfkeliyim” diyebiliriz. Böyle bir an yaşadığımızda “bu olayı yaşayan herkes farklı bir tepki verirdi. Benim bu tepkiyi vermeme sebep olan şey ne olabilir?” Sorusunu düşünmek duygularımıza erişmemizi sağlayabilir. Hayatta kontrol yetkinizin en fazla olduğu şey kendi bedeniniz ve hislerinizdir. İstediğiniz zaman öfkelenir istediğiniz zaman mutlu olabilirsiniz. Bunun farkında olarak yaşadığınızda hayata olan aidiyet hissiniz de artacaktır. Hayatınızdaki tercihlerinizin size ait olduğu hissini yükselttiğinizden aldığınızın sorumlulukların yükünü de hissetmiş olursunuz. Bu yüzden artık şikayet etmeniz de gerekmeyecektir.
Karmaşık duygular yaşayan bir ergeni düşünelim. Şiddetli hormon değişimleri, okul hayatında yaşadığı zorbalıklar, sınav hazırlık süreci ve ailesiyle yaşadığı kuşak farklılığı sonucu yaşadığı çatışmalardan dolayı karmaşık duygular yaşaması doğaldır. Fakat bu karmaşık duyguları düzenleme ve anlama kapasitesi henüz oluşmamıştır. Yaşadığı bu durum sonucu herşeye karşı isyan ederek ve hiç sorumluluk almayarak çözüm yolu arar. Başına gelenlerin hepsinden ailesini, okulu ve ülke yönetimini suçlayarak kendisini yatıştırmaya çalışır. Bu geçici ve sağlıksız bir yöntemdir. Başına gelenlerin önemli kısmı diğer insanlar gibi görünüyor ama bunun devam etmesinin sebebi bu olaylar karşısında yaşadığı duygular ve işlevsiz çözüm yollarıdır. Sağlıklı bir şekilde nasıl başa çıkabilirdi diye düşünelim. Bulunduğu gerçekliği kabul ederek başlayabilirdi. Şartlar farklı olsa daha iyi olabilirdi fakat şartlar artık değişmeyecek bunu kabul etmek gerekir. Şartların farklı olması durumu bizim sınırımızı aşan bir durum. Bunu kabul etmek enerjimizi yapıcı bir yolda kullanmamızı ve şikayeti azaltmamızı sağlayabilir. Kendi sınırlarımızı keşfederek devam edebiliriz. Neler yapabileceğimize ve seçeneklerimizin neler olabileceğini analiz edebiliriz. Böylece tercihimizi yapmamız kolaylaşacaktır. Tercihin bize ait olduğunu görmek sorumluluğu ve aidiyet duygusunu da artıracaktır.
Duyguları fark etmek ve hayatımıza etkisini görmek, hayattaki tutarlılığımızı artırır. Sabrımızı ve kararlığımızı artırır. Yaptımız işlerden emin olmamızı ve yeni işlere daha emin adımlarla başlamamızı sağlar. Artık rüzgarın estiği yöne doğru hareket etmekten çok kendi istediğimiz yöne gidebilme yeteceğimizi geliştirmiş oluruz.
Duyguları farketmek kendimize ve etrafımızdaki insanlara olan şefkat duygumuzu artırır. Kendimize daha fazla anlayış göstermemizi ve hatalarımız olduğunda kendimizi daha az yargılamamızı sağlar. Etrafımızdaki insanlara olan anlayışımız ve kapsayıcılığımız da artmış olur.
Duygularımızın hayatımıza etkisini görmek bize diğer insanları anlama ve iyi ilişkiler kurma konusunda önemli faydalar sağlar. İlişki içinde olduğumuz kişilerin ne hissettiğini ve davranışlarının arkasındaki duyguları gördüğümüzde daha kolay empati yapabiliriz. Kişilerin duygularını gördüğümüzde artık daha az yargılayıcı oluruz. Karşımızdaki kişinin duygularını gördüğümüzde ve gördüğümüzü karşıya aktardığımızda aramızdaki duygusal bağ derinleşir.
kaynak: https://www.selmanyetkin.com
 
Üst