Ders Notu Ortak Mirasımız

Hatice Yılmazer

Üye
Üye
Katılım
9 Kas 2014
Mesajlar
30
Puanları
8
Yaş
125
Konum
üsküdar
Ortak Mirasın Tanımı ve Kapsamı:
"Ortak miras", toplumların geçmişten miras aldığı ve geleceğe aktarmak istediği maddi ve manevi değerlerin tümüne denir. Bu miras, insanlığın yüzyıllardır süren çabaları ve birikimleri sonucu oluşmuştur ve belirli bir devlete veya millete değil, tüm insanlığa aittir.
Ortak miras ögeleri genellikle şu kategorilere ayrılır:
1. Doğal Ortak Miras Ögeleri: İnsan eli değmeden, doğal yollarla oluşan göl, orman, şelale, dağ, peribacası ve traverten gibi güzelliklerdir. Pamukkale Travertenleri ve Kapadokya bu türden örneklerdir.
2. Beşerî Ortak Miras Ögeleri (Kültürel Miras): İnsanlar tarafından oluşturulan antik kentler, camiler, sanat eserleri, kültürel ögeler, tarihî varlıklar ve edebî eserler gibi değerlerdir. Bu kategoride ayrıca Düşünce Mirası (Mevlana'nın hoşgörü anlayışı, Aristo'nun görüşleri, Yunus Emre'nin insanlık sevgisi), Bilim Mirası (Gazi Yaşargil'in mikro cerrahi, Louis Pasteur'un kuduz aşısı, Sümerlerin takvim ve gök bilimi çalışmaları, İyonyalı bilim insanları) ve Edebiyat Mirası (Oğuz Kağan Destanı) da yer alır.
3. Tarihî Varlıklar: Geçmiş uygarlıklardan günümüze ulaşan din, bilim, düşünce, sanat, edebiyat ve mimari alanlardaki eserlerdir. Bunlar da kendi içinde üç gruba ayrılır:
Tarihî Mekân: Geçmişte yaşamış insanlara ait kalıntıların ve izlerin bulunduğu alanlar (eski yerleşim yerleri, ibadet merkezleri, savaş alanları). Örneğin, İstanbul Tarihî Yarımada, Çanakkale Şehitliği, Efes Antik Kenti.
Tarihî Eser: Geçmişte siyasi, askerî, eğitim, konaklama, ulaşım ve ekonomik amaçlarla inşa edilmiş yapılar. Örnek olarak Topkapı Sarayı, Selimiye Camii, Galata Kulesi, Ayasofya Camii.
Tarihî Nesne: Geçmişten kalan, insanların yaşamlarını yansıtan ve tarihî değeri olan eşyalar (silah, takı, heykel, resim). Genellikle müzelerde sergilenir. Kaşıkçı Elması ve İstiklal Madalyası bu kategoriye girer.
4. Somut Olmayan Kültürel Miras: Destanlar, efsaneler, halk hikâyeleri, atasözleri, kukla, tiyatro, düğün, nişan, şölenler, geleneksel yemekler ve el sanatları gibi yaşayan kültürel ifadelerdir. Örnekler arasında fıkra anlatma geleneği, aşure geleneği, Mevlevi Sema Törenleri, Âşıklık Geleneği, Karagöz, Kırkpınar Yağlı Güreş Festivali, Nevruz, Hıdırellez Bayramı ve Türk misafirperverliği sayılabilir.
Ortak Mirasın Korunmasının Önemi:
Kaynaklar, kültürel mirasın korunmasının ve gelecek nesillere aktarılmasının hayati önem taşıdığını vurgular. Bu ögeler az bulunduğundan ve yerlerine yenisi konulamadığından çok iyi korunmalıdır. Aksi takdirde, insanlığın ortak mirası yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. Bu amaçla bilim, edebiyat, düşünce ve sanat ürünleri kütüphanelerde ve müzelerde korunmaktadır. Tarihi ve doğal zenginlikler ise uluslararası örgütler (UNESCO) ve hükümetler tarafından "sit alanı" ilan edilerek koruma altına alınmaktadır.
Tarihî Varlıkların Tanımı ve Sınıflandırılması
Tarihî varlıklar, geçmiş uygarlıklardan günümüze ulaşan; din, bilim, düşünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. Doğal varlıkların aksine, tarihî varlıklar insanlar tarafından yapılmıştır. Kaynaklar, bu varlıkları üç ana başlık altında sınıflandırmaktadır:
1. Tarihî Mekân (Historical Places): Geçmişte yaşamış insanların bıraktığı izlerin ve kalıntıların bulunduğu alanlardır. Genellikle büyük boyutlu olup bir yerden başka bir yere taşınamazlar.
Örnekler: İstanbul'daki Tarihî Yarımada, İzmir'deki Efes Antik Kenti, Konya'daki Çatalhöyük Neolitik Alanı, Bursa'daki Cumalıkızık Köyü, Şanlıurfa'daki Göbeklitepe (tarihin bilinen ilk inanç ve ibadet merkezi), Denizli'deki Hierapolis Antik Kenti, Ankara'daki Gordion (Frigya'nın tarihî başkenti), Çanakkale'deki Truva Arkeolojik Alanı, Kars'taki Ani Arkeolojik Alanı, Aydın'daki Afrodisias Antik Kenti, Antalya'daki Karain Mağarası, ayrıca Faselis Antik Kenti, Aspendos Tiyatrosu, Olimpos Antik Kenti.
2. Tarihî Eser (Historical Structures/Works): Geçmişte siyasi, askerî, eğitim, konaklama, ulaşım ve ekonomik amaçlarla inşa edilmiş yapılardır.
Örnekler: İstanbul'daki Kız Kulesi, Trabzon'daki Sümela Manastırı, Konya'daki Eşrefoğlu Camii, Sivas'taki Gök Medrese, İstanbul'daki Topkapı Sarayı, İstanbul'daki Ayasofya Camii, Edirne'deki Selimiye Camii ve Külliyesi (Mimar Sinan'ın ustalık eseri), Sivas'taki Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, Kırşehir'deki Cacabey Medresesi (eskiden gözlemevi olarak kullanılmış), Bosna Hersek'teki Tarihî Mostar Şehri Eski Köprü Alanı (birçok kültürel değerin bir arada yaşamasının sembolü), Karabük'teki Safranbolu Şehri (Türk kent kültürünün yaşanmasına katkıda bulunan geleneksel evleri). Diyarbakır'daki Surlar.
3. Tarihî Nesne (Historical Objects): Geçmişten kalan, insanların yaşamlarını yansıtan ve tarihî değeri olan eşyalara denir. Genellikle küçük boyutlu olup bir yerden başka bir yere taşınabilir ve çoğunlukla müzelerde sergilenirler.
Örnekler: Topkapı Sarayı Müzesi'ndeki Kaşıkçı Elması, Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ndeki Hitit Güneş Kursu, Topkapı Sarayı Müzesi'ndeki Vazo ve Miğfer, arkeolojik kazılar sonucunda ulaşılan kap kacak, takı, kılıç, tarım aleti gibi araçlar, ailemizin ortak mirası olarak nitelenen İstiklal Madalyası, Selçuklu Parası.
Tarihî Varlıkların Korunmasının Önemi ve Yükümlülükler
Ortak miras ögelerinin korunması, yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması, tüm insanların sorumluluğundadır. Bu miras, az bulunması ve yerine yenisinin konulamaması nedeniyle çok iyi korunmalıdır; aksi takdirde gelecek kuşaklara aktarılması mümkün olmayacaktır.
Uluslararası Koruma: Dünya genelinde ortak miras eserlerini korumakla yükümlü uluslararası kuruluş UNESCO'dur. UNESCO, 1972'de yayımladığı Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme ile bu mirası güvence altına almıştır; Türkiye bu sözleşmeyi 1983'te imzalamıştır. UNESCO, Dünya Mirası Listesi'ndeki ögelerin bakım ve onarımı için bir bütçe oluşturup bunları takip etmektedir. Türkiye'den birçok somut ve somut olmayan kültürel miras ögesi UNESCO listelerinde yer almaktadır.
Ulusal ve Yerel Koruma: Ülkemizde kültürel miras ögelerinin korunmasında T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Vakıflar Genel Müdürlüğü ile Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü görevlidir. Ayrıca valilikler, yerel yönetimler (belediyeler) ve sivil toplum kuruluşları (STK'lar) da bu konuda önemli görev ve sorumluluklara sahiptir. Örneğin, mahallesindeki tarihî çeşmenin hasar aldığını fark eden Melike'nin durumu, vatandaşların çevremizdeki tarihî eserlerin korunmasına destek olması gerektiğini vurgular. CİMER'e yapılan başvurularla Mardin'deki Hayırlı Höyüğü gibi arkeolojik sit alanlarının koruma altına alınması, etkin vatandaşlığın somut mirasın korunmasındaki rolüne örnek teşkil eder.
Müzelerin Rolü: Bilim, edebiyat ve düşünce ürünleri kütüphanelerde, sanat ürünleri ve tarihî nesneler ise müzelerde korunmaktadır
 
Geri
Üst