Askerlik Hayatı
Askerlik mesleğine merakı çocukluk yıllarında başlamıştır.
İlk görev yeri Suriye’deki 5. ordu emrindeki 30. süvari alayı’dır. Buradaki görevi; subaylara askeri bilgi vererek, buradaki asayişi sağlamaktır.
Suriye’de bulunduğu sırada yakın arkadaşlarıyla “Vatan ve Hürriyet Derneği”ni kurmuştur (Ekim 1906).
1907’’de Şam 5. ordu komutanlığının kolağalığında, aynı yıl Manastır 3. ordu komutanlığında görevlendirilmiştir.
İstanbul’da çıkan 31 Mart Ayaklanması’nı bastırmak ve düzeni sağlamak amacıyla Mahmut Şevket Paşa komutasında hazırlanan Hareket Ordusunda kurmay yüzbaşı olarak görev almıştır.
İtalya’nın Trablusgarp’a saldırması üzerine kaçak yollarla Mısır üzerinden Trablusgarp’a gitmiş; Enver Paşa ve Fethi Bey ile Derne ve Tobruk’ta İtalyanlara karşı başarılı savunmalar yapmışlardır. Balkan Savaşları başlayınca buradan ayrılmak zorunda kalmıştır.
Mustafa Kemal 1913’te Sofya Askeri Ataşeliği’ne atanmıştır. Mart 1914’te de yarbaylığa yükselmiştir.
Mustafa Kemal, Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na girmesini doğru bulmuyordu. Ancak savaşa katılınca savaşta rol almak için 2 Şubat 1915’te kurulmakta olan 19. Tümen komutanlığına getirilmiştir. Çanakkale Cephesi’ndeki başarıları da askeri yönden tanınmasını sağlamıştır. Anafartalar ve Arıburnu’nda düşmanı ağır bir yenilgiye uğratıp, İtilaf Devletleri’nin Çanakkale’yi geçmesine izin vermemiştir.
Mondros’tan sonra yurdun işgalini önlemek için Anadolu’ya geçmiş, halkı Kurtuluş Savaşı için örgütlemiştir.
13 Kasım 1918’de İtilaf Devletleri’nin donanması İstanbul’a girince yanındakilere “Geldikleri gibi giderler!” demiştir.
Erzurum Kongresi’nden bir gün önce askerlikten istifa etmek zorunda kalmıştır (22 Temmuz).
Sakarya Meydan Savaşı’ndan önceki gelişmeler onun tekrar askerliğe dönmesine yol açmış ve geniş yetkilerle başkomutanlığa getirilmiştir ( 5 Ağustos 1921 ).
26 Ağustos’ta Kocatepe’ye gelinip taarruza başlanmış, 30 Ağustos 1922’ de de Başkomutanlık Meydan Savaşı yapılmıştır.
“ Ordular; ilk hedefiniz Akdeniz’dir ileri!” emrini vererek düşmanın takibini sağlamış ve 9 Eylül’de İzmir kurtarılmıştır
Askerlik mesleğine merakı çocukluk yıllarında başlamıştır.
İlk görev yeri Suriye’deki 5. ordu emrindeki 30. süvari alayı’dır. Buradaki görevi; subaylara askeri bilgi vererek, buradaki asayişi sağlamaktır.
Suriye’de bulunduğu sırada yakın arkadaşlarıyla “Vatan ve Hürriyet Derneği”ni kurmuştur (Ekim 1906).
1907’’de Şam 5. ordu komutanlığının kolağalığında, aynı yıl Manastır 3. ordu komutanlığında görevlendirilmiştir.
İstanbul’da çıkan 31 Mart Ayaklanması’nı bastırmak ve düzeni sağlamak amacıyla Mahmut Şevket Paşa komutasında hazırlanan Hareket Ordusunda kurmay yüzbaşı olarak görev almıştır.
İtalya’nın Trablusgarp’a saldırması üzerine kaçak yollarla Mısır üzerinden Trablusgarp’a gitmiş; Enver Paşa ve Fethi Bey ile Derne ve Tobruk’ta İtalyanlara karşı başarılı savunmalar yapmışlardır. Balkan Savaşları başlayınca buradan ayrılmak zorunda kalmıştır.
Mustafa Kemal 1913’te Sofya Askeri Ataşeliği’ne atanmıştır. Mart 1914’te de yarbaylığa yükselmiştir.
Mustafa Kemal, Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na girmesini doğru bulmuyordu. Ancak savaşa katılınca savaşta rol almak için 2 Şubat 1915’te kurulmakta olan 19. Tümen komutanlığına getirilmiştir. Çanakkale Cephesi’ndeki başarıları da askeri yönden tanınmasını sağlamıştır. Anafartalar ve Arıburnu’nda düşmanı ağır bir yenilgiye uğratıp, İtilaf Devletleri’nin Çanakkale’yi geçmesine izin vermemiştir.
Mondros’tan sonra yurdun işgalini önlemek için Anadolu’ya geçmiş, halkı Kurtuluş Savaşı için örgütlemiştir.
13 Kasım 1918’de İtilaf Devletleri’nin donanması İstanbul’a girince yanındakilere “Geldikleri gibi giderler!” demiştir.
Erzurum Kongresi’nden bir gün önce askerlikten istifa etmek zorunda kalmıştır (22 Temmuz).
Sakarya Meydan Savaşı’ndan önceki gelişmeler onun tekrar askerliğe dönmesine yol açmış ve geniş yetkilerle başkomutanlığa getirilmiştir ( 5 Ağustos 1921 ).
26 Ağustos’ta Kocatepe’ye gelinip taarruza başlanmış, 30 Ağustos 1922’ de de Başkomutanlık Meydan Savaşı yapılmıştır.
“ Ordular; ilk hedefiniz Akdeniz’dir ileri!” emrini vererek düşmanın takibini sağlamış ve 9 Eylül’de İzmir kurtarılmıştır