Mezopotamya Medeniyetleri arasında özel bir yere sahip olan Sümerler, insanlık tarihine yaptıkları önemli katkılarla bu ortak mirasın temelini oluşturan uygarlıklardan biridir.
Sümerler Hakkında Kaynaklarda Söylenenler:
• Coğrafi Konum: Mezopotamya, Fırat ve Dicle nehirleri arasında kalan bölgeye verilen addır. Uygun iklim koşullarına ve verimli topraklara sahip olduğu için bu coğrafyaya "Münbit Hilal" denmiştir. Mezopotamya, Sümerler, Babilliler ve Asurlular gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır.
• Mezopotamya'daki İlk Uygarlık: Sümerler, Mezopotamya'da kurulmuş ilk uygarlıktır.
• Şehir Devletleri: Ur, Uruk, Lagaş, Kiş, Nippur gibi önemli şehirleri bulunmaktadır. Bu şehir devletlerine "Site" adı verilmiştir. Her şehri kendi kralı yönetse de, tüm Sümer ülkesini "ensi" veya "patesi" adı verilen krallar yönetmiştir. Şehirlerinin etrafını surlarla çevirmişlerdir.
• Yazının İcadı: Sümerlerin tarihe en büyük katkılarından biri, çivi yazısını icat etmeleridir. Yazı, dünya tarihindeki ilk yazı olarak bilinmektedir. Ürünlerin kayıt altına alınması ihtiyacından ortaya çıkan yazının icadı, tarihi devirleri (İlk Çağ'ı) başlatmıştır. Kil tabletler üzerine yazılan çivi yazısı, kitabın ilk örneklerini oluşturmuştur. MÖ 3200'lerde icat edilmiştir.
• Kanunlar: Tarihte bilinen ilk yazılı kanunlar olan Urukagina Kanunlarını hazırlamışlardır.
• Zigguratlar: Sümerler, şehir merkezlerine ziggurat adı verilen çok katlı tapınaklar inşa etmişlerdir. Bu yapılar sadece ibadet yeri olarak değil, aynı zamanda farklı amaçlarla kullanılmıştır:
◦ Alt katlar: Kıtlık tehlikesine karşı buğday, arpa gibi mahsullerin saklandığı depo olarak kullanılmıştır. Ayrıca zor zamanlarda yoksullara ambarlarını açarak bir sosyal güvenlik hizmeti sunmuşlardır. Bu durum, Sümerlerin tarımsal faaliyetlerle uğraştıklarını gösterir.
◦ Orta katlar: Okul olarak kullanılmıştır, bu okullara "tablet evi" denmiştir. Sümerlerin eğitime önem verdiğini gösterir.
◦ En üst katlar: Rasathane (gözlemevi) olarak kullanılmıştır.
• Astronomi ve Matematik: Zigguratların rasathane olarak kullanılması sayesinde Ay'ı, gezegenleri ve yıldızları gözlemlemişlerdir. Bu incelemeler sonucunda ay yılı esaslı takvimi icat etmişlerdir. Günümüzde Ramazan ve Kurban Bayramlarının tarihlerinin ay takvimine göre belirlenmesi bu mirası yansıtır. Dört işlemi bulmaları, üçgenin ve dikdörtgenin alanlarını hesaplamaları matematik ve geometri bilimleriyle uğraştıklarını gösterir.
• Tekerleğin İcadı: Ulaşım için önemli bir icat olan tekerleği yapmışlardır. Tekerleğin ilk olarak MÖ 5000'lerde Mezopotamya'da bulunduğu sanılmaktadır, ancak o dönemde çömlekçi çarkında kullanıldığı kabul edilmektedir. Bilinen ilk tekerlek kalıntılarına Ur şehrinde rastlanmıştır ve tekerleği arabalarda hem yük taşımada hem de savaş aracı olarak kullanmışlardır.
Ortak Mirasımız ile İlgili Daha Geniş Bağlamda Tartışma:
Sümerlerin katkıları, "Ortak Mirasımız" öğrenme alanının çeşitli yönleriyle güçlü bir şekilde ilişkilidir:
1. Tarihin Başlangıcı ve Bilgi Birikimi: Sümerlerin yazıyı icat etmeleri, insanlık tarihindeki en kritik dönüm noktalarından biridir. Bu sayede bilgiler depolanabilir, sonraki kuşaklara aktarılabilir ve medeniyetlerin bilgi birikimi hızla artabilir hale gelmiştir. Yazının icadı, tarih çağlarının başlamasını sağlayarak, insanlığın geçmişini yazılı kayıtlarla öğrenmemizin temellerini atmıştır. Bu durum, ortak mirasın temelini oluşturan "insanlığın yüzyıllardır süren çabaları ve birikimleri sonucu oluşan maddi ve manevi değerler bütünü" tanımını doğrudan karşılar.
2. Bilim ve Teknoloji Mirası: Sümerlerin astronomi ve matematik alanındaki çalışmaları (ay takvimi, dört işlem, geometri) ve tekerleğin ulaşımda kullanılması, bilim mirasının ilk ve önemli örneklerindendir. Bu bilimsel ilerlemeler, sonraki medeniyetlerin (örneğin Yunanların matematik ve astronomi temellerini Babillilerden alması) gelişmesine zemin hazırlamış ve insanlığın bilimsel düşünceye olan katkılarını göstermiştir. Bu, ortak mirasın "bilim mirası" kategorisine doğrudan girer.
3. Sosyal Yapı ve Hukuk Anlayışı: Urukagina Kanunları gibi ilk yazılı kanunların hazırlanması, toplumsal düzenin sağlanması ve yönetişim sistemlerinin oluşumu açısından önemli bir hukuki mirastır. Şehir devletleri ve "patesi" sistemi, ilk siyasi organizasyonların örneklerini sunar. Zigguratların sosyal güvenlik hizmeti sunması, o dönemdeki toplumsal dayanışma ve yardımlaşma anlayışının erken örneklerini gözler önüne serer.
4. Kültürel Etkileşim ve Yayılım: Asurluların ticaret kolonileri sayesinde Sümerlerden öğrendikleri çivi yazısını Anadolu'ya getirmeleri, kültürel etkileşimin somut bir örneğidir. Bu durum, Anadolu'da tarih çağlarının başlamasına neden olmuştur. Bu tür etkileşimler, ortak mirasın tek bir millete ait olmadığını, medeniyetler arasında sürekli bir alışverişin sonucu olduğunu gösterir.
5. Eğitim ve Mimari: Zigguratların okul olarak kullanılması, eğitimin erken medeniyetlerdeki önemine işaret eder ve "eğitim mirası" kavramına zemin hazırlar. Çok katlı tapınaklar olan zigguratlar aynı zamanda ilk anıtsal mimari örnekleri arasında yer alarak "sanat mirası" ve "tarihi eserler" kategorisine katkıda bulunur.
Sonuç olarak, Sümerler, insanlığın ortak mirasına yaptıkları yazı, takvim, tekerlek, kanunlar ve anıtsal mimari gibi köklü katkılarla, medeniyetlerin beşiği Mezopotamya'dan yükselen evrensel bir miras bırakmışlardır. Bu katkılar, sadece bir döneme değil, tüm insanlık tarihine ışık tutmuş ve sonraki medeniyetlerin gelişimine yön vermiştir.
Sümerler Hakkında Kaynaklarda Söylenenler:
• Coğrafi Konum: Mezopotamya, Fırat ve Dicle nehirleri arasında kalan bölgeye verilen addır. Uygun iklim koşullarına ve verimli topraklara sahip olduğu için bu coğrafyaya "Münbit Hilal" denmiştir. Mezopotamya, Sümerler, Babilliler ve Asurlular gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır.
• Mezopotamya'daki İlk Uygarlık: Sümerler, Mezopotamya'da kurulmuş ilk uygarlıktır.
• Şehir Devletleri: Ur, Uruk, Lagaş, Kiş, Nippur gibi önemli şehirleri bulunmaktadır. Bu şehir devletlerine "Site" adı verilmiştir. Her şehri kendi kralı yönetse de, tüm Sümer ülkesini "ensi" veya "patesi" adı verilen krallar yönetmiştir. Şehirlerinin etrafını surlarla çevirmişlerdir.
• Yazının İcadı: Sümerlerin tarihe en büyük katkılarından biri, çivi yazısını icat etmeleridir. Yazı, dünya tarihindeki ilk yazı olarak bilinmektedir. Ürünlerin kayıt altına alınması ihtiyacından ortaya çıkan yazının icadı, tarihi devirleri (İlk Çağ'ı) başlatmıştır. Kil tabletler üzerine yazılan çivi yazısı, kitabın ilk örneklerini oluşturmuştur. MÖ 3200'lerde icat edilmiştir.
• Kanunlar: Tarihte bilinen ilk yazılı kanunlar olan Urukagina Kanunlarını hazırlamışlardır.
• Zigguratlar: Sümerler, şehir merkezlerine ziggurat adı verilen çok katlı tapınaklar inşa etmişlerdir. Bu yapılar sadece ibadet yeri olarak değil, aynı zamanda farklı amaçlarla kullanılmıştır:
◦ Alt katlar: Kıtlık tehlikesine karşı buğday, arpa gibi mahsullerin saklandığı depo olarak kullanılmıştır. Ayrıca zor zamanlarda yoksullara ambarlarını açarak bir sosyal güvenlik hizmeti sunmuşlardır. Bu durum, Sümerlerin tarımsal faaliyetlerle uğraştıklarını gösterir.
◦ Orta katlar: Okul olarak kullanılmıştır, bu okullara "tablet evi" denmiştir. Sümerlerin eğitime önem verdiğini gösterir.
◦ En üst katlar: Rasathane (gözlemevi) olarak kullanılmıştır.
• Astronomi ve Matematik: Zigguratların rasathane olarak kullanılması sayesinde Ay'ı, gezegenleri ve yıldızları gözlemlemişlerdir. Bu incelemeler sonucunda ay yılı esaslı takvimi icat etmişlerdir. Günümüzde Ramazan ve Kurban Bayramlarının tarihlerinin ay takvimine göre belirlenmesi bu mirası yansıtır. Dört işlemi bulmaları, üçgenin ve dikdörtgenin alanlarını hesaplamaları matematik ve geometri bilimleriyle uğraştıklarını gösterir.
• Tekerleğin İcadı: Ulaşım için önemli bir icat olan tekerleği yapmışlardır. Tekerleğin ilk olarak MÖ 5000'lerde Mezopotamya'da bulunduğu sanılmaktadır, ancak o dönemde çömlekçi çarkında kullanıldığı kabul edilmektedir. Bilinen ilk tekerlek kalıntılarına Ur şehrinde rastlanmıştır ve tekerleği arabalarda hem yük taşımada hem de savaş aracı olarak kullanmışlardır.
Ortak Mirasımız ile İlgili Daha Geniş Bağlamda Tartışma:
Sümerlerin katkıları, "Ortak Mirasımız" öğrenme alanının çeşitli yönleriyle güçlü bir şekilde ilişkilidir:
1. Tarihin Başlangıcı ve Bilgi Birikimi: Sümerlerin yazıyı icat etmeleri, insanlık tarihindeki en kritik dönüm noktalarından biridir. Bu sayede bilgiler depolanabilir, sonraki kuşaklara aktarılabilir ve medeniyetlerin bilgi birikimi hızla artabilir hale gelmiştir. Yazının icadı, tarih çağlarının başlamasını sağlayarak, insanlığın geçmişini yazılı kayıtlarla öğrenmemizin temellerini atmıştır. Bu durum, ortak mirasın temelini oluşturan "insanlığın yüzyıllardır süren çabaları ve birikimleri sonucu oluşan maddi ve manevi değerler bütünü" tanımını doğrudan karşılar.
2. Bilim ve Teknoloji Mirası: Sümerlerin astronomi ve matematik alanındaki çalışmaları (ay takvimi, dört işlem, geometri) ve tekerleğin ulaşımda kullanılması, bilim mirasının ilk ve önemli örneklerindendir. Bu bilimsel ilerlemeler, sonraki medeniyetlerin (örneğin Yunanların matematik ve astronomi temellerini Babillilerden alması) gelişmesine zemin hazırlamış ve insanlığın bilimsel düşünceye olan katkılarını göstermiştir. Bu, ortak mirasın "bilim mirası" kategorisine doğrudan girer.
3. Sosyal Yapı ve Hukuk Anlayışı: Urukagina Kanunları gibi ilk yazılı kanunların hazırlanması, toplumsal düzenin sağlanması ve yönetişim sistemlerinin oluşumu açısından önemli bir hukuki mirastır. Şehir devletleri ve "patesi" sistemi, ilk siyasi organizasyonların örneklerini sunar. Zigguratların sosyal güvenlik hizmeti sunması, o dönemdeki toplumsal dayanışma ve yardımlaşma anlayışının erken örneklerini gözler önüne serer.
4. Kültürel Etkileşim ve Yayılım: Asurluların ticaret kolonileri sayesinde Sümerlerden öğrendikleri çivi yazısını Anadolu'ya getirmeleri, kültürel etkileşimin somut bir örneğidir. Bu durum, Anadolu'da tarih çağlarının başlamasına neden olmuştur. Bu tür etkileşimler, ortak mirasın tek bir millete ait olmadığını, medeniyetler arasında sürekli bir alışverişin sonucu olduğunu gösterir.
5. Eğitim ve Mimari: Zigguratların okul olarak kullanılması, eğitimin erken medeniyetlerdeki önemine işaret eder ve "eğitim mirası" kavramına zemin hazırlar. Çok katlı tapınaklar olan zigguratlar aynı zamanda ilk anıtsal mimari örnekleri arasında yer alarak "sanat mirası" ve "tarihi eserler" kategorisine katkıda bulunur.
Sonuç olarak, Sümerler, insanlığın ortak mirasına yaptıkları yazı, takvim, tekerlek, kanunlar ve anıtsal mimari gibi köklü katkılarla, medeniyetlerin beşiği Mezopotamya'dan yükselen evrensel bir miras bırakmışlardır. Bu katkılar, sadece bir döneme değil, tüm insanlık tarihine ışık tutmuş ve sonraki medeniyetlerin gelişimine yön vermiştir.