Cumhuriyete Nasıl Kavuştuk?

  • Konbuyu başlatan Osman Bey
  • Başlangıç tarihi
O

Osman Bey

Misafir
Ziyaretçi
MONDROS ATEŞKES ANLAŞMASI Osmanlı Devleti’ne Genel Bir Bakış
Osmanlı Devleti 1299 yılında Osman Bey tarafından kuruldu. Kısa zamanda güçlenerek Anadolu’da Türk siyasi birliğini gerçekleştirdi. Balkanlarda da gelişmesini sürdürdü. 16. yüzyılda dünyanın büyük devletlerinden biri hâline geldi. Ancak zaman içerisinde büyümenin getirdiği askerî, siyasi ve ekonomik sorunlara kalıcı çözümler bulunamadı. Bu yüzden, devletin zayıflamasına ve gerilemesine engel olunamadı.
Osmanlı Devleti, Avrupa devletleri gibi birtakım yenilik hareketlerine girişti ise de pek başarılı olamadı.
Fransız ihtilali bütün dünya devletlerini olduğu gibi Osmanlı Devleti’ni de etkiledi. Eşitlik, hürriyet, adalet ve milliyetçilik fikirleri hızla yayıldı. Osmanlı ülkesinde yaşayan pek çok millet, milliyetçilik düşüncesinin etkisi ile ayaklandı. Bu olaylar Osmanlı Devleti’nin içte ve dışta zayıflamasına neden oldu.
19. yüzyıl başından itibaren Osmanlı Devleti’nde demokratikleşme hareketleri başladı. Türk aydınlarının çalışmaları ile meşrutiyet yönetimine geçildi (1876). Ancak bu yönetim uzun sürmedi. 1908’de meşrutiyet, ikinci kez ilan edildi. Bu da Osmanlı Devleti’ni yıkılmaktan kurtaramadı.
Trablusgarp ve Balkan savaşlarında uğradığı yenilgilerle toprak kaybetmeye devam eden Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı’na girmek zorunda kaldı. Osmanlı Devleti, bu savaşta itilaf Devletlerine karşı, ittifak Devletlerinin yanında savaştı. Fakat savaştan yenik çıktı.

Mondros Ateşkes Anlaşması (30 Ekim 1918)
Osmanlı Devleti ittifak Devletleri ile birlikte girdiği Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıkınca itilaf Devletleri ile ağır koşullar içeren Mondros Ateşkes Anlaşması’nı imzalamak zorunda kaldı. 30 Ekim 1918’de Limni adasının Mondros Limanı’nda ateşkes imzalandı.
Ateşkese göre,
• istanbul ve Çanakkale boğazlarındaki istihkâmlar itilaf Devletleri tarafından işgal edebilecekti.
• Boğazlar bütün gemilere açılacaktı.
• Osmanlı ordusu terhis edilecek, silahları galip devletlere teslim edilecek,.
• Osmanlı Devleti’nin tüm haberleşme araçları galip devletlere bırakılacak,
• itilaf Devletleri güvenliklerini tehlikeye sokacak bir durum ortaya çıkarsa Osmanlı Devleti’nin herhangi bir toprağını işgal edecekti (7. madde).
Ateşkesin Sonuçları
• Anodolu ile Rumeli’nin bağlantısı kesiliyor,
• istanbul’un güvenliği tehlikeye düşüyor,
• Osmanlı Devleti’nin boğazlar üzerindeki egemenliği sona eriyordu.
• Osmanlı ordusunun silahlarını teslim etmesi ile devletin savunma gücü kalmıyordu.
'istihkâm: Düşman saldırısını durdurmak, düşmana karşı savunma yapmak amacıyla düzenlenmiş yer
Ateşkesin en önemli maddesi ise galip devletlerin Osmanlı Devleti’nde istedikleri yeri işgal edebilmelerini sağlayan maddeydi. Bu maddeye dayanan galip devletler Osmanlı Devleti’nin bütün topraklarını işgal ederek aralarında paylaşmak istediler.
Osmanlı Devleti’nin Durumu
Padişah ve hükümet, milletin haklarını savunacak durumda değildi. Padişah, galip devletlerin çok güçlü olduğuna ve onlarla uğraşılamayacağına inanıyordu. Bu durum galip devletlerin yurdumuzu işgalini kolaylaştırdı.
işgaller;
• 13 Kasım 1918’de itilaf Devletlerinin ortak donanması istanbul önlerine geldi.
• ingilizler; Antep, Urfa, Maraş ve Musul’u işgal edip Samsun ve Merzifon’a askerî birlikler çıkardılar (ingilizler daha sonra Urfa, Antep ve Maraş'ı Fransızlara bıraktılar.).
• Fransızlar, Adana ve çevresini işgal ettiler.
• italyanlar ise Antalya ve Konya yöresini işgal ettiler.
• Yunanlılar, ingilizlerin yardımı ile izmir’i işgal ettiler (15 Mayıs 1919).
itilaf Devletlerinin bütün işgalleri Mondros Ateşkes Anlaşması’nın koşullarına aykırıydı.
Padişah ve Osmanlı Hükümeti (Sadrazam ve Bakanlar) bu olaylara seyirci kalıyor, işgalleri önlemek için çaba harcamıyordu.
Türk Halkı Ne Yaptı?
• Vatanını kurtarmak için önce ulusal dernekler (millî cemiyetler) kurdular.
• Sonra yine vatanı kurtarmak ve bağımsız yaşamak için Kuvayımilliye (Millî Kuvvetler) adı verilen birlikler oluşturuldu.

Kuvayımilliye Birliklerinin Özellikleri
• Düzenli bir ordu değildi; yurdun kurtuluşu için yeterli değildi.
• Düzenli ordunun kuruluşuna kadar TBMM’ye zaman kazandırdılar.
• Güney Cephesi’nde tek başlarına Fransızları yenmeyi başardılar.
• Ancak yurdumuzu düşmanlardan tamamen kurtarmak için düzenli bir orduya gereksinim vardı.
1. Mustafa Kemal’in Samsun’a Çıkışı
Mustafa Kemal’e göre tek çare Türk milletinin gücünü harekete geçirip yeni bir Türk devleti kurmaktı. Bunun için 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak çalışmaya başladı. Mustafa Kemal’in görevi Samsun ve çevresinde Pontusçu Rumların Türklere saldırılarını ve isyanlarını önleyerek Samsun’un işgalini önlemekti.
Mustafa Kemal’in amacı da Anadolu’ya geçip işgalci devletlere karşı kurtuluş mücadelesini başlatmaktı. Mustafa Kemal 9. Ordu Müfettişliğine atandı. Samsun’da birlik ve beraberliği sağladı. Emirler verdi, toplantılar yaptı, işgallere karşı mitingler düzenlenmesini istedi
 
Üst