ÇANAKKALE’Yİ ANLAMAK
Toplumların tarihi gurur kaynaklarının başında tarihi zaferleri gelmektedir.Türk Milleti’nin gurur kaynaklarından biri de Çanakkale Zaferi’dir.Türk Tarihi’nin en önemli zaferlerinden biri olan Çanakkale zaferi ;aynı zamanda Türk Milleti’nin var olma veya yok olma mücadelesinin en güzel örneğini temsil etmektedir.
Yıl 1915... I.Dünya Savaşına katılma kararı alan Osmanlı Devleti başına gelecek tehlikeleri tam olarak anlayamamıştı.Düşman gemilerinin Çanakkale’de görünmesiyle birlikte Osmanlı Devleti tüm kuvvetlerini seferber etti.Düşman gemileri Çanakkale’yi geçeceklerine,müttefikleri olan Rusya'ya gerekli yardımı götüreceklerine inanıyordu.Bunun için Mehmet Akif’in tabiriyle “Kimi Hindu kimi yamyam kimi bilmem ne bela insanları” Çanakkale önlerine getirmişlerdi;ama hesaba Türk Milleti’nin iman ve vatan sevgisini katmamışlardı.Gerçekten de 81 güzel şehrimizin vatan evladından oluşan Türk ordusu, kendi vücudundan kaleler oluşturarak düşmanın zırhlıbirliklerine geçit vermeyecekti. Anafartalar,Conkbayırı,Kumkale Sedülbahr,Gelibolu, her yer kan ağlıyordu.Onbeşine yeni gelmiş bıyığı terlememiş delikanlılar;”vatanım!” diyerek koyun koyuna yatarak Çanakkale'nin o mistik havası içinde şehadet şerbetini içiyordu.Nusret Mayın gemisi;tek başına boğazın hırçın dalgalarında düşman gemilerini batıracaktı.Türk Ordusu tarihte görülmemiş bir zaferin altına imzasını koyacak ve Çanakkale Zaferi de; Türk tarihinin en önemli kilometre taşlarından biri olacaktı.Bu zafer Mustafa Kemaller,Seyit Onbaşılar,Ezineli Yahya Çavuşlar ve nice adsız Türk kahramanların destanı olacak ve adını tarihe Çanakkale Destanı olarak yazdıracaktı..
Yıl 2009…. Çanakkale Zaferinin 94. yıldönümüne gireceğimiz şu günlerde Türk vatandaşı olarak kendimize birtakım sorular sormak mecburiyetindeyiz.Çanakkale’yi ne kadar biliyoruz veya anlayabiliyoruz?Çanakkale'de yatan şehitlerimizin nerelerden geldiğini merak ettik mi? Hayatımızda her tarafı tarih ve coğrafya kokan Çanakkale’ye gittik mi? veya gitmeyi düşündük mü ?Bugün onbeşine gelen delikanlı gençler acaba Çanakkale de şehit düşen yaşıtlarının durumuna kendilerini koyabildi mi?Ve daha da önemlisi her yıl dünyanın bir ucundan gelip 24 Nisan günü atalarına dua eden Avustralya ve Yeni Zelanda dediğimiz Anzak vatandaşları gibi olabildik mi ?
Bugün Japon eğitimciler, Nagazaki ve Hiroşima’nın Bombalanması tarihi konusunu öğrencileri olayların geçtiği bu kentlere götürerek, olay yerinde ders işlemektedir.Öyleyse eğitimciler olarak,öğrencilerimizi 18 Mart tarihinde Çanakkale’ye götürerek ,gerçekleri yerinde görmeye ne dersiniz?
Allah bu millete bir daha Çanakkaleler göstermesin…………..
Saygılarımla
SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENİ
Toplumların tarihi gurur kaynaklarının başında tarihi zaferleri gelmektedir.Türk Milleti’nin gurur kaynaklarından biri de Çanakkale Zaferi’dir.Türk Tarihi’nin en önemli zaferlerinden biri olan Çanakkale zaferi ;aynı zamanda Türk Milleti’nin var olma veya yok olma mücadelesinin en güzel örneğini temsil etmektedir.
Yıl 1915... I.Dünya Savaşına katılma kararı alan Osmanlı Devleti başına gelecek tehlikeleri tam olarak anlayamamıştı.Düşman gemilerinin Çanakkale’de görünmesiyle birlikte Osmanlı Devleti tüm kuvvetlerini seferber etti.Düşman gemileri Çanakkale’yi geçeceklerine,müttefikleri olan Rusya'ya gerekli yardımı götüreceklerine inanıyordu.Bunun için Mehmet Akif’in tabiriyle “Kimi Hindu kimi yamyam kimi bilmem ne bela insanları” Çanakkale önlerine getirmişlerdi;ama hesaba Türk Milleti’nin iman ve vatan sevgisini katmamışlardı.Gerçekten de 81 güzel şehrimizin vatan evladından oluşan Türk ordusu, kendi vücudundan kaleler oluşturarak düşmanın zırhlıbirliklerine geçit vermeyecekti. Anafartalar,Conkbayırı,Kumkale Sedülbahr,Gelibolu, her yer kan ağlıyordu.Onbeşine yeni gelmiş bıyığı terlememiş delikanlılar;”vatanım!” diyerek koyun koyuna yatarak Çanakkale'nin o mistik havası içinde şehadet şerbetini içiyordu.Nusret Mayın gemisi;tek başına boğazın hırçın dalgalarında düşman gemilerini batıracaktı.Türk Ordusu tarihte görülmemiş bir zaferin altına imzasını koyacak ve Çanakkale Zaferi de; Türk tarihinin en önemli kilometre taşlarından biri olacaktı.Bu zafer Mustafa Kemaller,Seyit Onbaşılar,Ezineli Yahya Çavuşlar ve nice adsız Türk kahramanların destanı olacak ve adını tarihe Çanakkale Destanı olarak yazdıracaktı..
Yıl 2009…. Çanakkale Zaferinin 94. yıldönümüne gireceğimiz şu günlerde Türk vatandaşı olarak kendimize birtakım sorular sormak mecburiyetindeyiz.Çanakkale’yi ne kadar biliyoruz veya anlayabiliyoruz?Çanakkale'de yatan şehitlerimizin nerelerden geldiğini merak ettik mi? Hayatımızda her tarafı tarih ve coğrafya kokan Çanakkale’ye gittik mi? veya gitmeyi düşündük mü ?Bugün onbeşine gelen delikanlı gençler acaba Çanakkale de şehit düşen yaşıtlarının durumuna kendilerini koyabildi mi?Ve daha da önemlisi her yıl dünyanın bir ucundan gelip 24 Nisan günü atalarına dua eden Avustralya ve Yeni Zelanda dediğimiz Anzak vatandaşları gibi olabildik mi ?
Bugün Japon eğitimciler, Nagazaki ve Hiroşima’nın Bombalanması tarihi konusunu öğrencileri olayların geçtiği bu kentlere götürerek, olay yerinde ders işlemektedir.Öyleyse eğitimciler olarak,öğrencilerimizi 18 Mart tarihinde Çanakkale’ye götürerek ,gerçekleri yerinde görmeye ne dersiniz?
Allah bu millete bir daha Çanakkaleler göstermesin…………..
Saygılarımla
SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENİ