23 Temmuz 1919 Erzurum Kongresi

erkanisanmaz

Site Yöneticisi
Yönetici
Admin
Katılım
21 Ocak 2007
Mesajlar
8,802
Puanları
683
Yaş
48
Konum
Denizli
Web sitesi
www.sosyalbilgiler.biz
23temmuz Erzurum Kongresi.fw.png



Kongrenin Açılışı Ve Alınan Kararlar
Mustafa Kemal Paşa'nın Amasya’dan başlayan, Sivas’tan Erzurum’a uzanan yolculuğunda Erzincan’dan geçerken padişah tarafından gönderilen bir telgrafta İstanbul’a gelmesi isteniyordu. Padişah telgrafında, şayet İstanbul’a gelmekten çekinirse, istediği yerde istirahat etmesini ve barış imzalanıncaya kadar orada kalmasını istiyordu. Bu sırada Mustafa Kemal Paşa'nın bağlı bulunduğu Harbiye Nezaretinden gönderilen telgraflarda da aynı istekler tekrarlanıyordu.

Milletin ruhundaki bağımsızlık meşalesini tutuşturmak için yola çıkan ve 3 Temmuz 1919'da Erzurum’a gelen Mustafa Kemal Paşa, halkın coşkun ve heyecanlı gösterileri ile karşılandı. Erzurumlular Mustafa Kemal Paşa ve heyetini bağırlarına bastılar. Mustafa Kemal Paşa, Erzurum’da hemen kongre hazırlıklarına başlayarak, bir dizi toplantılar düzenledi. Ülkenin kurtuluşu ile ilgili fikirlerini 5-6 Temmuz 1919’da komutanlarla yapılan bir gizli toplantıda belirledi. Bu toplantıda, Mustafa Kemal Paşa'nın başlatılan Millî Mücadele hareketinin lideri olması kabul edildi. Ayrıca İstanbul’daki hükûmetle hiçbir şekilde temasta bulunulmaması ilkesi benimsendi.

Mustafa Kemal Paşa, 7 Temmuz 1919’da Anadolu ve Trakya’da bulunan bütün ordu komutanları ile ileri gelen idarecilere gönderdiği telgrafta, askerî ve mülkî idarecilerin bulundukları makamı asla terk etmemelerini, askerî teşkilatın küçültülmesi yolunda verilen emirlerin dinlenmemesini, Müdafaa-ı Hukuk ve Reddi İlhak dernekleri ile sıkı iş birliğinde bulunulmasını ve bulundukları bölgelerde işgallere karşı halkı birlik ve beraberlik duygusu etrafında birleştirmelerini istemiştir. Bu gelişmeler üzerine İstanbul Hükûmeti, Mustafa Kemal Paşa'nın resmî görevine son verildiğini bildiren telgrafı 7/8 Temmuz 1919 gecesi göndermiştir. Bu gelişmeler olurken, Mustafa Kemal Paşa da Harbiye Nezareti ve Padişaha çektiği telgrafta, Ordu Müfettişliği görevi ile çok sevdiği askerlik mesleğinden istifa ettiğini açıklamıştır. Mustafa Kemal Paşa, 8 Temmuz 1919’da bu kararını bütün millete açıklamış ve milletle birlikte ve onların arasında mücadeleye devam edeceğini bildirmiştir. Bütün rütbe ve görevlerinden ayrılan Mustafa Kemal Paşa'ya, 15'inci Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir Paşa, “Paşam! Ben ve Kolordum emrinizdeyiz!” diyerek bağlılığını bildirmiştir. Yaşanan olumsuz gelişmeler karşısında, Kazım Karabekir Paşa'nın bu tavrı, Mustafa Kemal Paşa’ya büyük bir güç ve destek vermiştir. Karabekir Paşa'yı takiben, Ali Fuat Paşa, Cafer Tayyar Paşa ve diğer ileri gelen komutanlar Mustafa Kemal Paşa'ya bağlılığını bildirmişlerdir.

Amasya Tamimi’nde, 10 Temmuz’da toplanması karara bağlanan kongre, bir kısım temsilcilerin Erzurum’a gidişine Valilerin gerekli izni vermemesi üzerine gecikmeli olarak 23 Temmuz 1919 tarihinde toplanmıştır. Çeşitli mesleklerden 54 kişinin katılımı ile kongre çalışmalarına başlamıştır. Kongre başkanlığına oy birliği ile Mustafa Kemal Paşa seçilmiştir. Sadrazam Damat Ferit’in protestolarına rağmen, kongre çalışmalarını sürdürmüş ve 7 Ağustos 1919 tarihinde sona ermiştir.

Kongrede alınan kararlar şunlardır:
• Karar: Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür parçalanamaz.
Yorum: Bu madde ile sadece Doğu Anadolu değil yurdun her bölgesinin bir bütün olduğu ve sınırlardan taviz verilmeyeceği belirtilmiştir.
• “Milli sınırlar” ifadesi ilk kez kullanılmıştır.
• Bu madde Misak-ı Milli kararlarında da yer almıştır.

• Karar:Her türlü yabancı işgaline ve müdahalesine millet birlikte karşı koyacaktır
Yorum: Bölgesel güçlerin birleşerek hareket etmesi gerektiği vurgulanmıştır.
• Bu amaçla ilk önemli adım olarak Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu’daki direniş cemiyetleri birleştirilmiş ve “Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” oluşturulmuştur.

• Karar: İstanbul Hükümeti vatanın bağımsızlığını sağlayamazsa bu amaçla geçici bir hükümet kurulacaktır.Bu hükümetin üyeleri Milli Kongre tarafından seçilecektir.Kongre toplantıda değilse seçim işini Temsil heyeti yapacaktır.
Yorum: İstanbul Hükümetine alternatif olacak geçici bir hükümet kurulması gerektiği ifade edilmiştir.
• Alınan kararların uygulanabilmesi için bölgesel bir Temsil heyeti oluşturulmuştur.Bu heyetin başkanlığına da Mustafa kemal seçilmiştir.

• Karar:Milli kuvvetleri etkili, milli iradeyi egemen kılmak esastır.
Yorum: Ulusal iradenin hakim kılınması gerektiği belirtilmiştir.
• Yabancı devletlerden askeri veya sivil yardım almaktansa bu işin milli kuvvetlerle gerçekleştirilebileceği bildirilmiştir.

• Karar:Hıristiyan ahaliye siyasi hakimiyetimizi ve sosyal dengemizi bozacak ayrıcalıklar verilemez.
Yorum: Azınlıkların Tanzimat ve Islahat Fermanlarında olduğu gibi çeşitli zamanlarda kazandıkları ayrıcalıkların kabul edilemeyeceği belirtilmiştir.
• Her yönüyle tam bir bağımsızlığın hedeflendiği ve içişlerimize hiçbir devletin karışamayacağı ifade edilmiştir.

• Karar:manda ve himaye yönetimi kabul olunamaz.
Yorum: Mondros Ateşkes antlaşmasından sonra ulusal bir direnişin gerçekleştirilemeyeceğine inananlar yurdun parçalanmasına karşı İngiliz ya da Amerikan manda yönetiminin kabul edilmesini istemekteydiler.Giderek yayılan bu fikre karşı ilk ciddi tepki Erzurum Kongresinde alınan bu kararla dile getirilmiştir.

• Karar:Mebuslar Meclis derhal toplanmalı ve hükümet denetlenmelidir.
Yorum: İstanbul Hükümeti denetim altında olmadığı için milleti temsil edemediği bir kez daha belirtilmiştir.
• Meclisin açılarak milli iradenin her yerde egemen kılınması amaçlanmıştır.
• Ulusal iradeye verilen önem dile getirilmiştir.

• Karar:Toplanan ulusal güçler ve ulusal irade Padişahlık ve Halifelik makamını kurtaracaktır.
Yorum: Ulusal egemenliğe ters düşen böyle bir kararın alınmasının temel nedeni,ulusal birlik ve beraberliğin güçlenmesini sağlamaktı.
Çünkü Ulusal Mücadeleyi yürütenler arasında saltanat ve hilafet taraftarı kişiler de bulunuyordu.

Erzurum Kongresinin Milli Mücadeledeki Yeri
• Bölgesel bir kongre olmasına rağmen,alınan kararlar bütün yurdu ilgilendiren nitelikler taşımıştır.
• Erzurum Kongresinin sonucunda “ulusal egemenliği koşulsuz olarak gerçekleştirmek” görüşü ortaya çıkmıştır.
• Kongrede alınan kararların takibini ve uygulanmasını sağlamak için 9 kişilik bir Temsil Heyeti oluşturulmuş,başkanlığına da Mustafa Kemal Paşa getirilmiştir.Bu heyet yetkileri bakımından sadece bölgesel bir heyetti.Fakat Sivas Kongresinde yetkileri bütün yurdu kapsayacak şekilde genişletilecektir.
• Erzurum Kongresinde yalnızca iç politika ile ilgili konular değil dış politika ile ilgili gündemler de görüşülmüştür.Bu nedenle kongre ulusal bir meclis gibi hareket etmiştir.
• Erzurum kongresi başlamadan önce her türlü yetkisinden arınmış olan Mustafa Kemal Paşa’nın Erzurum Kongresinde başkan seçilmesi ve Temsil heyeti başkanlığına getirilmesi halkın Mustafa Kemal Paşa’ya güvendiğini göstermiştir.
• Alınan kararlar sadece İstanbul Hükümeti’ni değil İtilaf Devletlerini de bağlayıcı niteliktedir.
• Mondros Ateşkes antlaşmasının kabul edilmediği açık bir şekilde gösterilmiştir.
• Osmanlı Devletinin yönetim kadroları ile halk arasında büyük çapta görüş ayrılıkları olduğu ortaya çıkmıştır.
• Erzurum kongresinin oluş şekli ve çalışma düzeni açısından bir meclis gibi hareket etmiştir.
• Erzurum kongresi Batı anadoludaki direnişi de cesaretlendirerek olumlu yönde etkilemiştir.
• Erzurum Kongresinde alınan kararlar Sivas Kongresinde de aynı şekilde kabul edilmiştir.
• Doğu Anadolu’daki direniş hareketleri birleştirilmiş böylece bütün yurttaki direnişlerin birleştirilmesi yolunda ilk adım Erzurum’da atılmıştır.
• İstanbul Hükümeti Kongrenin engellenmesini ve Mustafa Kemal Paşa’nın tutuklanmasını istemiş fakat İstanbul Hükümetinin bu istekleri yerine getirilmemiştir.Bu durum İstanbul Hükümetinin güvenirliğini ve otoritesini yitirdiğini bir kez daha göstermiştir.
• Kongre önceden İstanbul Hükümeti tarafından görevden alınarak dışlanan Mustafa Kemal Paşa,Kongre sonrasında halkın temsilcisi olarak İstanbul Hükümeti’ne karşı Milli mücadelenin lideri seçilmiştir.
• Bu kararlar yurdun her yerindeki bütün resmi makamlara ve İtilaf devletlerinin temsilcilerine de gönderilmiştir.
 
Üst