15 MAYIS MİLLİ MÜCADELE GÜNÜ

[erkanisanmaz]

Ulusal onuru için direnen, bağımsızlığına ve özgürlüğüne sahip çıkan, yurt sevgisini canından üstün tutan, birlik ve bütünlük içinde tutsaklığa karşı koyanların yazdığı Kurtuluş Destanı’nın ilk neferlerinden olan Denizli halkı, Müftü Ahmet Hulusi Efendi’nin önderliğinde İzmir’in işgalinden sadece dört saat gibi çok kısa bir süre sonra gönüllü olarak milis kuvvetlere katılmaya başlamıştır.
Müftü Ahmet Hulusi Efendi 15 Mayıs 1919’daki fetvasında diyor ki;
“Silahımız olmayabilir. Topsuz, tüfeksiz olarak, sapan taşları ile de düşmanın karşısına çıkacağız.”
Bu fetva ile birlikte Denizli halkı, bağımsızlık meşalesi altında toplanarak, tüm imkânsızlıklara rağmen Milli Mücadelenin ilk neferleri arasında onurlu yerini almış ve bağımsızlık mücadelesinde, Kuva-yı Milliye saflarına katılan Batı Anadolu illerinden biri olmuştur. O gün taşla, sopayla, orakla yokluklar içinde milli mücadeleye baş koyan
Denizli, tek bir düşman askerinin şehre girmesine izin vermeyerek tarihteki yerini almıştır.
Sonrasında ise; Atatürk’ün “Siyasî, askerî zaferler ne kadar büyük olursa olsunlar, iktisadî zaferlerle desteklenmezse payidar olamaz, az zamanda söner.” Sözünü kendine rehber edinen Denizli, yokluklarına rağmen müteşebbis ruh yapısıyla Türkiye ihracatında 8. sıraya yerleşen bir “Anadolu Kaplanı” olmayı başarmıştır. Denizli, müteşebbis ruhlu, çalışkan yapılı insanı, hızla gelişen ekonomisi ve hayırseverliği ile Milli Mücadeleyi ekonomik alanda da onurla sürdürmektedir.

Bizlere işgal edilmemiş bir kent bırakan ve bu uğurda omuz omuza ölüme yürüyen atalarımıza; bizlere namus bilerek teslim ettiği vatan toprağından sesleniyoruz; emanetiniz emin ellerde, huzur içinde yatın.
Hür ve bağımsız bir ülkenin bugününü bizlere armağan eden Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere kurtuluş mücadelesinde Denizli halkına önderlik yapan Müftü Ahmet Hulusi Efendi ile ülke savunmasında canını feda eden aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize şükranlarımızı sunuyorum.
Ruhları şad olsun.