Osmanlı : Yükseliş Dönemi

Gözde.

Mutluyum. *
Üye
Katılım
20 Ara 2010
Mesajlar
6
Puanları
3
Konum
TR
ll. Murat Ölüp de yerine Oğlu Fatih Sultan Mehmet ( ll. Mehmet ) çıktığında artık Osmanlı Devleti Ankara Savaşı’nın tüm sarsıntılarını atlatmış ve kuruluş dönemini tamamlamış bir imparatorluk olarak dünya tarihindeki yerini almaya hazır bulunuyordu. Fatih Sultan Mehmet’in Osmanlı’ya yaptığı en büyük katkı : İstanbul’un Fethi’dir. Diğer birçok padişah denemiş ama gerek coğrafi konumu açısından gerekse Bizans’ın Avrupa’dan yardım istemesinden ötürü başaramamıştı. Fethin Türk Tarihi Açısından Önemi :
Osmanlı Devleti’nin Anadolu ve Rumeli toprakları arasında Bizans’ın yarattığı tehlike ortadan kalktı. Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayan ticaret yolları ele geçirilmiş oldu. İstanbul Osmanlı Devleti’nin başkenti yapıldı ve ll. Mehmet Fatih ünvanı aldı. Osmanlı devletinde Yükselme Dönemi başladı. Anadolu’dan getirilen Türkmenler İstanbul’a yerleştirildi ve şehir Türk kimliği kazandı. Ortodoks Patrikhanesi’nin faaliyetlerine izin verildi. Böylece Ortodoks Hıristiyanlar himaye altına alınıp Osmanlılara karşı oluşturulabilecek Hıristiyan birliği bozulmuş oldu.
İstanbul’un Fethinin Dünya Tarihi Açısından Önemi : Fatih Sultan Mehmet , Bizans’ı yeniden diriltme umutlarını sona erdirmek için Bizans yönetimiyle akrabalık bağları olan Mora prensliklerine ( 1460 ) ve Trabzon Rum İmparatorluğu’na son verdi. ( 1461 )
Yavuz Sultan Selim Dönemi : Yeniçerilerin desteği ile babası II. Beyazıt'ı tahttan uzaklaştıran Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail'in Anadolu'daki müritlerine karşı şiddetli bir mücadeleye girişti.Kardeşleri Ahmet ve Korkud’u yenerek Şah İsmail'e karşı Çaldıran'da kazandığı zaferden (1514) sonra Tebriz'e kadar ilerledi.Dönüşünde Dulkadiroğulları Beyliği ile Turnadağ Şavaşı yapıldı(1515).Bunu gören Ramazanoğulları Beyliği savaşmadan teslim oldu ve Anadoluda Türk birliği sağlandı. Bundan sonra I. Selim, Memlûklar'a karşı harekete geçti. Yavuz'un Batı' da tehlike görmemesi nedeniyle doğu sınırlarını kontrol altına almak istemiştir. Bu sebeple doğuya yönelik fetih politikası izlemiştir.
Mısır Seferi : Nedenleri : Yavuz Sultan Selim'in İslam Dünyasının lideri olmak istemesi , Baharat Yolu ve zengin bir tarım bölgesi olan Mısır'ı almak istemesi ,Dulkadiroğullarının Osmanlı egemenliğine girmesi , Memlüklerin Şah İsmail ile ittifak kurması …
Mercidabık Savaşı(1516) Memlük sultanı Kansu Gavri yenildi,Suriye,Filistin Osmanlılara geçti. Ridaniye Savaşı(1517) Yeni sultan Tomanbay güçlü bir savunma hattı oluşturdu.Yavuz Sultan Selim müthiş bir taktikle ateş hattının arkasına geçti. Memlük devleti sona erdi,toprakları Osmanlının oldu. Sonuçları: Memlük toprakları alındı. Memlük hazinesi alındı,hazine altın doldu. Kutsal Emanetler İstanbula taşındı. Halifelik Osmanlı'lara geçti. Osmanlı devleti teokratik devlet yapısı kazandı. Venedikliler Kıbrıs’a ödedikleri 10000 altını Osmanlıya ödemeye başladılar. Baharat Yolu, Mısır alındı.
Kanuni Sultan Süleyman Dönemi : Kanuni Sultan Süleyman, I. Selim döneminde duraklayan Batı'ya karşı gazâ siyâsetini yeniden yürürlüğe koydu. Belgrad'ın zaptı (1521) Orta Avrupa'da; Rodos'un zaptı (1522) ise Akdeniz'deki etkinlikleri için Osmanlı Devleti'ne elverişli bir konum kazandırdı. Macar ordusunu Mohaç'ta yok eden (1526) Kanuni, Macaristan'ın başkenti Buda'ya (Budin) girdi ve Macaristan'ı Zapolya'nın krallığında himâyesine aldı.Mohaç Şavaşı tarihin en kısa süren şavaşıdır. Bu, Osmanlı Devleti'ni Macaristan egemenliği için Habsburglar'la karşı karşıya getirdi. Kanuni, Zapolya'yı korumak için 1529'da Viyana'nın kuşatılmasıyla sonuçlanan seferi, 1532'de de Alman Seferi'ni yaptı. 1541'de ise Osmanlı egemenliğindeki Macaristan topraklarını bir Osmanlı eyaleti (Budin Eyaleti) yaparak ilhâk etti; ölen Zapolya'nın oğluna, kendisine bağlı olması koşuluyla Erdel Prensliği'ni verdi. 1543'teki Macaristan seferi sırasıda ise Estergon Kalesi'ni zapt etti. 1547'de Avusturya ve Almanya ile imzalanan barış antlaşması ile Kanuni, ellerinde tuttukları Macaristan topraklarını yılda 30000 altın haraç ödenmesi koşuluyla Habsburglar'a bıraktı. Ancak savaş, 1551'de yeniden başladı.
Rodos'un alınması
Kanuni döneminde Osmanlı Devleti'nin batıya karşı bir savaş cephesi de Akdeniz'di. Akdeniz'de meydana gelen ilk önemli olay, Saint Jean Şövalyeleri'nin elinde bulunan Rodos'un alınması oldu (1522). Kanuni'nin Rodos'u ele geçirdiği sıralarda Türk-İslâm denizcileri, Cezayir'de devlet kurmuş bulunuyorladi. Ancak bu devlet, V. Karl'ın baskıları karşısında, Osmanlı Devleti'nin korumasına girmek zorunda kaldı ve böylece Cezayir bir Osmanlı eyâleti oldu (1533). Bu devletin başında bulunan ünlü denizci Hızır Reis de, Barbaros Hayrettin Paşa adı ile Osmanlı kaptan-ı deryalığına getirildi. Barbaros Hayrettin Paşa'nın Osmanlı kaptan-ı deryası olduğu dönemde, Akdeniz'de Osmanlı Devleti ile baştaİspanya ve İtalyan şehir devletleri arasında çok şiddetli deniz mücadeleleri gerçekleşti. Bu dönemin en önemli olayı, Preveze Deniz Savaşı'nda Barbaros Hayrettin Paşa'nın, kendisinden gemi, top ve asker sayısı bakımından üstün olan ve Andrea Dorya komutasındaki birleşik Hristiyan donanmasına karşı kazandığı parlak zafer oldu (28 Eylül 1538). Bu zafer Osmanlı donanmasının Akdeniz'in en güçlü deniz kuvveti olduğunu ortaya koydu. 1541'de V. Karl'ın Cezayir'i almak için yaptığı girişim de püskürtüldü. Yine Preveze Deniz Savaşı'ndan sonra Osmanlı donanması, Barbaros'un komutasında, Fransa'ya yardım etmek için V. Karl'ın müttefiki Savoya Dükü'nün elinde bulunan Nis'i aldı (1543).1551'de Trablusgarp, Osmanlı egemenliğine geçti. Cerbe'de 1560'ta büyük bir deniz zaferi daha elde edildi. Bütün bu başarılar Osmanlılar'ın Akdeniz'in en güçlü deniz kuvveti olduğunu ortaya koyduğu gibi, bir süre Akdeniz'in bir Osmanlı denizi olmasını da sağladı.
 
Üst