Ne Mutlu Türküm Dİyene: Milliyetçilik İlkesi

Performans

Çalışkan Üye
Üye
Katılım
26 Ocak 2007
Mesajlar
523
Puanları
63
Konum
TÜRKİYE
Milliyetçilik
Günümüzde dünyayı etkileyen önemli kavramlardan biri de milliyetçiliktir. Milliyetçiliği anlamak için öncelikle bu kavramın temeli olan millet kavramını tanımlamak gerekir.
“Millet” kelimesi günümüzde Fransızca “nation” (neysin) kelimesinin karşılığı olarak aynı soydan, aynı kökten anlamına gelmekte olup ortak değerleri olan insanlar topluluğunu ifade etmektedir. Dilimizdeki millet kelimesi, Arapça “mille” kelimesinden gelmekte olup topluluk anlamında kullanılmaktadır. Günümüzde millet kavramı, ortak bağları olan ortak ideal etrafında toplanmış insan topluluğunu ifade etmektedir.
Milliyetçilik ise kendilerini aynı milletin üyesi sayan kişilerin mensup olduğu toplumu yüceltme isteğidir. Bir başka tanıma göre millî amaca ulaşmak için bir ülkü etrafında toplanmayı ifade etmektedir. Günümüzdeki bu anlayışa göre beşeri dayanışma ön planda olup sınıf ve zümre ayrımına yer yoktur. Milletlerarası ilişkilerde eşitlik, saygı ve barışa önem verilir. Demokrasi, millet iradesi, millî hâkimiyet milliyetçilik ilkesi içinde önemli bir yere sahiptir
ATATÜRK DİYOR Kİ...
“Bize milliyetçi derler. Ama biz öyle milliyetçileriz ki, bizimle iş birliği eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların milliyetlerinin bütün icaplarını tanırız. Bizim milliyetçiliğimiz herhalde hodbince ve mağrurca bir milliyetçilik değildir.”
Milliyetçilik duygusu, insanlık tarihi kadar eski olmasına karşın Fransız ihtilali’nden sonra uluslararası alanda etkili olmaya başlamıştır. Her ulusun kendi ulusal devletlerini kurma isteği, çok uluslu imparatorlukların dağılmasına neden olduğu gibi çok uluslu bir yapıya sahip olan Osmanlı Devleti’ni de olumsuz etkilemiştir. Yöneticilerin dağılmayı önlemek için uygulamaya koydukları siyasal akımların da başarısız olması Atatürk’ün, Kurtuluş Savaşı yıllarında birleştirici ve çağdaş unsurları içeren milliyetçilik anlayışının oluşmasında etkili olmuştur. Bu anlayışla Atatürk, Türk milletine yeniden güven duygusu kazandırmış, millî birlik ve beraberliği sağlayarak Millî Mücadele’yi başarıya ulaştırmıştır.
Atatürk’ün milliyetçilik anlayışında milletlerarası ilişkilerde eşitlik, saygı ve barışa önem verilir. Demokrasi, millet iradesi, millî hâkimiyet milliyetçilik ilkesi içinde önemli bir yere sahiptir.
Atatürk’ün milliyetçilik anlayışını bazı temel ilkeler belirlemiştir ki bunlar; coğrafi ve siyasal birlik, kültür, tarih birliği ve ülkü birliği olarak sıralanabilir. Aynı vatanı paylaşan, aynı siyasal yönetim altında yaşayan, aralarında tarihin derinliklerinden gelen birliktelik olan ve bu ortaklıklarını sürdürmek isteyen insanların oluşturduğu toplum, millet statüsüne ulaşmış demektir. Bugün bu topraklar üzerinde yaşayan Türk milleti en az bin yıllık bir geçmişe dayanan zengin bir kültür ve köklü bir tarih mirasına sahiptir. Bu nedenle Atatürk, “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk halkına Türk milleti denir.” 1 şeklinde bir tanım yapmış ve “Ne Mutlu Türküm Diyene!” 2 sözünü söylerken de bu noktayı göz önünde bulundurmuş ve tek bir etnik grubu ifade etmediğini açıklamak istemiştir. Bu düşünce doğrultusunda 1924’te yapılan Anayasa’da, hiçbir biçimde din, mezhep ve ırk ayrımı gözetilmemiş “Türkiye halkına din ve ırk ayrımı olmaksızın Türk denir.” denilmiştir. Bu esas yürürlükte olan 1982 Anayasasında “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür.” şeklinde ifade edilmiştir.
Atatürk’ün milliyetçilik ilkesi diğer ilkelerle beraber bir bütünün ayrılmaz parçalarıdır. Halkçılık sınıf ayrımını reddederek, Laiklik mezhep kavgalarını önleyerek, Devletçilik memleketi iktisadi yönden kalkındırarak, İnkılapçılık Türk milletini medeni milletler seviyesine yükselterek, Cumhuriyetçilik ise millî iradeyi egemen kılarak milliyetçiliği desteklemiş ve tamamlamıştır.
 
Üst