ilginç hikayeler

  • Konbuyu başlatan janehermione
  • Başlangıç tarihi
J

janehermione

Misafir
Ziyaretçi
KANLI ZARF!..
27 Mart 1916 tarihinde Irak Cephesi Felahiye muharebesinde bogazindan agir yaralanan; 18' inci Kolordu, 51 'inci Tümen, 9'uncuAlay emir subayi olup, adi geçen muharebede kendi alayindan bir bölüge komuta eden Istanbullu üstegmen Muzaffer, hayatinin son dakikalarina geldigini görünce sükûnetle son görevini yapmaya baslamis ve konusamadigindan cebinden çikardigi bir mektup zarfinin üzerine kursun kalemle önce; "Kible ne yöndedir?" diye yazarak sormustur. Millî seref ve fazileti bulunan ak yüzünü ve pak alnini, görevini basaranlara mahsus güzellikle huzûr-i peygamberîye çevirmis ve kalbindeki sehâdeti dille anlatmaya takati olmadigindan, kana boyanan o zarfin ortasina okunakli bir sekilde kelime-i sehâdeti yazmis, sonra bu büyük asker, bölügüne son sözünü söylemek isteyerek ayni zarfin üç yerine; "Bölük intikamimi alsin" cümlesini yazarak, ikisini imzalamis, üçüncüsünü ise imzâlayamadan son nefesini vermis, silah arkadaslarinin saflari önünde uçmak, bölügüne kanat gererek gölgesine sigindirmak için yükselmistir. Bu sehidin ruhunu fatihalarla selâmlayalim, Allahü teâlânin, sehidlerin yardimi ve himayesinden herkesi nasiplendirmesini dâima dileyelim.

Muzaffer Efendi'nin bu yüce davranisi yâni bir Türk subayinin örnek maneviyâti olan o kanli beyaz zarf, Askerî Müze'ye gönderilmis, Türk çocuklarina ve gelecek nesillere cevher degerinde bir miras olmustur. Yasayan ölülerin miraslari içinde bu zarf da yasayacak, dâima yükselmeye tesvik ve milletin iftihar etmesi için bir belge olarak kalacaktir. Büyük meydanlarin büyük imtihanlarinda kazanilan bu sehâdetnâmeler; her genci imrendirip, örnek olacak bir etki yapacagi gibi, her babanin kalbinde böyle evlâda sâhib olma duygusunu yükseltecek, sonunda millet bu yüzden kendi fedâkârligina güvenecektir.

Böylece, dîni ve vatani için ölmek askiyla yetisen gençler çogalacak ve vatan sevgisi millî terbiyemize esas oldukça yasama hakki bizim olacaktir...

Bu husustaki özel görevini yerine getiren 6'nci Ordu, sonucu milletin takdirine birakmistir. Umarim ki, her edip, her yazar bu yüce gayeye hizmete ve merhumu bütün millete tanitmaya çalisacaktir. Ve yine umarim ki Müdâfaa-i Millîye Cemiyeti bu Gâzi'nin fotografiyla zarfini birlestirip büyük levhalar hâline getirecek, yüz binlerce duvar levhasi seklinde basarak, her evin iftiharla duvarina asacagi birer ibret levhasi yapacak, böylece; vatan, millet nâmina bir hizmette bulunacaktir. 28 Haziran 1332 (l l Temmuz 1916)


KAN LEKELERI!..
Seyyid Abdurrahmân, çok cömert ve ihsan sahibiydi. Mal ve canini Allahü teâlânin dînini yaymak için ortaya koyar, uzak yerlerde Allah yolunda cihâd edenlerin yardimina kosardi. Hanimi söyle anlatti: "Efendim, arada-sirada silâhlarini kusanir, evden çikar, sabahtan önce yine eve gelirdi. Geldiginde üstünde-basinda kan lekeleri olurdu. Elbiselerini yikar sesimi çikarmazdim. Yine elbiseleri kan içinde geldigi bir gün kendisine; "Efendi! * * gidip, sabaha bu vaziyette geliyorsun. Nereye gidiyorsun ve elbisen niçin kan içinde dönüyorsun?" diye sordum. O da; "Hanim, sagligimda iken kimseye söylemez isen, bu sirri sana söylerim" dedi. Ben de; "Söylemem" dedim. Bunun üzerine; "Biz vazifemiz icâbi, zaman zaman dünyânin neresinde müslümanlarla kâfirlerin harbi varsa oraya gideriz. Müslümanlara yardim eder, küffâr ile harbederiz. Ayrica darda kalmis müslümanlarin da yardimina yetisiriz" buyurdu. Ben de, o yasadikça bu sirri hiç kimseye söylemeyip sakladim."

alıntıdır
 
Üst