4. Ünite Çalışma Kitabı Cevapları

rabiarabia

Çalışkan Üye
Üye
Katılım
20 Mar 2009
Mesajlar
124
Puanları
18
Yaş
124
ÜNİTE 4: Çağdaş Türkiye Yolundan Adımlar
Sayfa 61 Saltanak Kalkıyor, Millî Egemenlik Kuruluyor
A.Metni okuyarak metinle ilgili aşağıdaki soruları cevaplayınız.
Milli egemenlik, kişinin değil milletin egemenliğidir. Egemenlik esas olarak millete mevcuttur. Bu güç ne oligarşi gibi toplumun bir kısmında ne de monarşi gibi bir kişide mecuttur.
Egemenliğin milletin elinde olması demek, kralın, hükümdarın, padişahın egemenliğin sona ermesi anlamına gelir. Aynı ülkdede iki egemenlik söz konusu olamaz. Millete ait olan egemenlik başkasına mâl edilemez, devredilemez, geçerliliğini yitirmez. Egemenlik, milleti oluşturan fertlerin her birine değil, milletin bütününe aittir. Parçalanamaz ve bölünemez.
1. Metinde, millî egemenliğin hangi özelliklerinden söz edilmiştir?
Egemenliğin halka ait olduğu ve parçalanamaz olduğundan söz edilmiştir.
2. Sizce bir ülkede neden iki egemenlik söz konusu olamaz?
Egemenlik milletindir, devredilemez.
3. Sizce kişi egemenliği ile millet egemenliği arasındaki temel farklar nelerdir?
Kişi egemenliği padişahlıktır millet egemenliği demokrasidir. Arasındaki fark budur.
4. Egemenlik neden parçalanamaz ve bölünemez bir bütündür?
Bütün halka hitap ettiği içindir.
5. Atatürk’ün millî egemenlikle ilgili sözlerinden bir tanesi bularak yazınız.

Egemenlik hiçbir mâna hiçbir şekil ve hiçbir renkte ve işarette ortaklık kabul etmez. (1922)
B. Aşağıdaki tabloda yönetim biçimleri ve bunlarla ilgili bazı özellikler verilmiştir. Çizelgede verilen yönetim biçimlerinde var olan özellikleri (*) işaratleyiniz.
Yönetim Özellikleri/
Biçimleri Kişi
egemenliği Meclis Seçim Partiler Millî egemenlik Kişi hak hak ve özgürlüklerine saygı Anayasa
Saltanat *
Meşrutiyet * * *
Cumhuriyet * * * * * * *

Sayfa 62 Harita Çizelim, Karşılaştıralım
Aşağıdaki Türkiye haritalarından birincisine Sevr Antlaşması’yla İtilaf Devletleri tarafından paylaşılan Türkiye’nin sınırlarını çiziniz. İkincinde Lozan Barış Antlaşması’na göre Türkiye sınırlarını çizerek gösteriniz.
Sevr Antlaşması’na Göre Türkiye
Sevr Antlaşması, Türk halkıma yaşama hakkı tanımayan bir antlaşmadır. Bu durumun nedenlerini değerlendiriniz.
Bu antlaşmayla Türk halkı bağımsız olmayan bir halk olacak direnemeyecek ve buda İtilaf Devletleri’nin işini kolaylaştıracak.
Lozan Barış Antlaşması’na Göre Türkiye
Lozan Barış Antlaşması, tam bağımsız bir Türk devletinin sınırlarını çizen ve Türk halkına yaşama hkkı tanıyan bir antlaşmadır. Lozan Barış Antlaşması’na bu niteliği kazandıran özellikleri Sevr ve Lozan antlaşmalarını karşılaştırarak açıklayınız.
Bu antlaşma bize yaşama hakkı veren antlaşmadır. Toprak kazandıran bir antlaşmadır. Sevr ise kazandıran değil aksine kaybettiren bir anlaşmadır.
Sayfa 63 Kalkınan Ekonomi, Gelişen Türkiye
1923 yılında gerçekleştiren Türkiye İktisat Kongresi’nde ülkenin kalkındırılması amacıyla hemen her alanında kararlar alınmış ve uygulanmaya çalışılmıştır. 1923-1940 yılları arasından ekonomi alanında gerçekleştirilen çalışmaları araştırınız. Bulduğunuz gelişmeleri tabloda ilgili alana tarihiyle birlikte yazınız. Yazdığınız bu gelişmelere ilgili fotoğraflar bularak ait olduğu alana yapıştırınız.
Ekonomik
Alanlar Tarih/Gerçekleştirilenler
Kalkınma Planları
1925 Türk Hava Kurumu kuruldu.
1926 Uşak Şeker Fabrikası açıldı.
Sanayi
1924 Türkiye Sanayi ve Maadin Bankası kuruldu.
1927 Teşviki Sanayi Kanunu çıkarıldı.

Bankacılık
1924 Türkiye İş Bankası kuruldu.
1935 Etibank kuruldu.

Ticaret
1925 Ticaret ve Sanayi Odaları Kanunu kabul edildi.

Savunma Sanayi
Kırıkkale Mermi Fabrikası üretime başladı.
Sayfa 64 Tasarruf Bilinci Yayalım
Aşağıdaki soruları cevaplayınız.
1. Türkiye’de tasarruf bilincinin oluşturulmasından Türkiye İktisat Kongresi’nde alınan kararların önemini açıklayınız.
Bu kararlarla ekonominin ilerki yıllardaki çalışmalara öncülük etmiştir.
2. Kişilerde ve toplumda tasarruf bilincinin geliştirilmesi için neler yapabilirsiniz?
Her tarafana afişler yapıştırıp, toplantı ve mitinglerle bu bilinci aşılardım.
3. Ailenizde tasarruf bilincinin gelişmesi için neler yapabilirsiniz?
Daha çok harcama listesi yapıp, harcamaları azaltıp tasarruf bilincini geliştirirdim.
4. Evinizde uygulayabileceğiniz tasarrruf tedbirleri nelerdir? Bunları uygulamanız durumunda ne gibi yararlar sağlanabili?
Masraf yapmaktan kaçınıp, arabayı teke indirip, lüzumsuz şeylere para vermekten kaçınırdım. Böyle şeylerle ciddi miktarda tasarruf edilebilir.
5. Son zamanlarda, medyadan ve çevrenizden yetersizliğini duyduğunuz doğal kaynaklarımız nelerdir?
Petrol, doğalgaz.
6. Ülkemizde üretilen malları alayı tercih etmekle nasıl tasarruf sağlamış oluruz?
Ülkemiz ekonomize katkıda bulunup, yabancıya gideceğine bize gitmesini sağlarız.
7. Aşağıdaki kutuya tasarruf bilincini vurgulayacak bir slogan yazınız.
Lampaya püf de ay başına oh de.
8. Türkiye’de tasarruf bilincinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasından okullar ve öğrenciler neler yapabilir?
Okullarda seminerler düzenlenebilir, okul tuvaletlerinde su ve peçete kullanımı azaltılabilir.

Sayfa 65 Ankara Neden Başkent Oldu?

A. Yanda verilen harita üzerinde Ankara’nın jeopolitik konumunu inceleyiniz. Bu konumdan yola çıkarak Ankara’nın başkent olma nedenlerini yazınız.
Coğrafi konumu ve Millî Mücadele’nin başkenti olduğu için.
B. Aşağıdaki anekdotu okuyarka bununla ilgili soruları yanıtlayınız.
Ankara’yı Neden Başkent Yaptım?
Sıcak bşr günün akşamından yanında bazı ileri gelenler ile Çankaya Köşkü’nün bahçesinde dolaşıyordu. Ben de o sıralar eski köşkün tavan dekorlarıyla meşguldüm. Tozlu ve sisli bir hava Ankara’nın üzerine çökmüştü. Yer yer toz hortumları semaya doğru yükseliyor ve manzaraya daha boğucu bir hava ekliyordu. Bize:
- Ankara’yı hükûmet merkezi yapmakla, iyi mi ettim, diye sordu.
Tabii herkes müset cevap verdi. Arkasından:
- “Neden?” sorusu gelince, kimi stratejiden, kimi siyasetten bahsetti. Hatta birimiz “kayalık güzeldir” gibi bir estetik görüşde ortaya attı. Atatürk:
- “Şimdi dalkavukluğu bırakın.” diye münakaşayı kapattı. Ankara’nın hükümet merkezi olmak için saydığınız nitelikleri beni ikna etmeye yetmez. Ben Ankara’yı hükümet merkezi yapmakla büsbütün başka bir hedef güttüm. Türk’ün imkansızı imkan haline getiren kudretini dünyaya bir kere daha tekrar göstermek istedim. Bir gün gelecek şu çorak tarlalar yeşil ağaçların çevirdiği vilların arasından uzanan yeşil sahalar asfaltlarla bezenecek. Hem bunu hepimiz göreceğiz. O kadar yakkından olacak.
(Düşünce ve Davranışları ile Atatürk, s. 4-5)
1. Anektoda göre yeni başkent olduğu günlerde Ankara’nın fiziki görünümü ve çevresel koşulları hakkından neler söyleyebilirsiniz?
“Tozlu ve sisli bir hava Ankara’nın üzerine çökmüştü. Yer yer toz hortumları semaya doğru yükseliyor ve manzara daha boğu bir hava ekliyordu.”
2. Atatürk’ün etrafındakiler, Ankara’nın başkent oluş gerekçelerini nasıl açıklamışlardır?
“Bir gün gelecek şu çorak tarlalar, yeşil ağaçların çevrildiği villaların arasından uzanan yeşil sahalar asfaltlara dönüşecek. Hem bunu hepimiz göreceğiz.”
3. Atatürk’ün Ankara’yı başkent yapmasındaki amaç nedir? Siz bu amacı nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Türk'ün imkansızı imkan haline getirin kudretini dünyaya imkan haline getirmesi için.
4. Atatürk’ün düşlediği başkent Ankara sizce hangi çalışmalarla kurulmuştur?
Vatan aşkı ile sulanarak kurulmuştur.

Sayfa 66 Demokratik Cumhuriyetimiz
Kendinizi, yönetim biçimlerini inceleyen bir siyaset bilimci olarka düşünün. Yenki kurulan bir devlet, yönetim şeklini belirlemek istiyor ve bu konuda sizden tavsiye bekliyor. Siz de ülkemizde 1919 tarihinden sonra gelişen olayları, demokrasinin özelliklerini ve demokratik gelişmeleri dikkate alarak seçilerek yönetim biçiminin neden demokratik cumhuriyet olması gerektiğiyle ilgili bir rapor hazırlayınız. Raporunuzda Atatürk’ün “Cumhuriyet rejimi demek demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir.” (Utkan Kocatürk, Atatürk’ün Fikir ve Düşünceleri s. 186.) sözünü ve demokrsaiyle ilgili şu özellikleri dikkate alınız.
• Millet egemenliğinin oluşu
• Seçim yapılması
• Çok partili bir sistem oluşu
• İnsanların yasalar önünde eşitliği
• İnsanların hür ve özgür olması
• Kişi haklarına saygı
• Düşünce özgürlüğü

Sayın TBMM
Millî Mücadele zaferinizi kutlarım. Artık siz de bir değişimin zamanı geldi. En demokratik ve en hukuki yönetim şekli olan cumhuriyeti seçmenizi öneririm.. Çünkü halkda saltanattan sıkıldı. Cumhuriyette birey yoktur halk vardır. Herkesin hak ve vicdan özgürlüğü vardır. Halk yöneticisini seçimle seçer. Siz ama bunu yavaş yavaş uygulamalısınız. İlk başta tek parti sonra zamanı geldiğinde çok partili sisteme geçmeniz gerekir. Ve ülkeniz laik bir ülke olmalıdır. Laiklik de demokrasinin bir parçasıdır. Artık halkı padişahın verdiği emirlerle değil hukukun hakikatın verdiği emirlerle yönetin. Herkes düşüncesini açıklayabilsin. Yandaşınız değil vatandaşınız olsun.

Sayfa 67 Türkiye’yi Laikleştiren Kanunlar
A. Aşağıdaki 3 Mart 1920 tarihinde çıkarılan kanunların gerekçeleriyle ilgili bazı görüşler verilmiştir. Her görüşü okuyarak tablodaki boşluklara bunun hangi kanuna dayanarak olabileceğini yazınız. Ardından, bu çıkarılan kanuna yönelik 4-5 cümlelik kendi gerekçesini yazınız.
a. “Bir milletin kültür ve milli eğitim siyasetinde milletin fikir ve duygu bakımından birliğni sağlamak için öğrenim birliği en doğru, en bilimsel, en çağdaş, ve her yerde yararları görülmüş bir ilkedir. Bir millet fertleri ancak bir türlü eğitim görebilir. İki türlü eğitim bir memlekette iki türlü insan yetiştirir. Bu ise his ve fikir birliğine ve dayanışma amçalarına tamamen aykırıdır.”

“Milletin genelinde beliren eğitim ve öğretim birliğinin zaman kaybetmeden uygulanması gereğini görüyoruz. Bu yolda gecikmenin zararları ve bu yolda istekele çalışmanın ciddi ve derin kazançaları hızlı karar v9ermenize neden olmalıdır.” (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri I, s. 347.)

b. “Memleketin genel hayatından orduyu siyasetten ayırmak ilkesi, Cumhuriyet’in daima önem verdiği bir temel noktadır. Şimdiye kadar izlenen bu yoldan cumhuriyet orduları, vatanın emin ve metin bekçisi olarak saygı ve kuvvet konumunda kalmışlardır.” (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri I, s. 348.)

c. “ Bunun gibi bağlı bulunmakla mutlu olduğumuz İslam dinini, asırlardan beri devam ede geldiği gibi bir siyaset aracı konumundan temizlemek ve yüceltmek gerekli olduğu gerçeğini görüyoruz. (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri I, s. 348.)

d. “ Türkiye Cumhuriyeti dahilinde hilafet makamının bulunması Türkiye’yi iç ve dış siyasetinden iki başlı olmaktan kurtaramadı. Bağımsızlığında ve milli hayatında ortaklık kabul etmeyen açık ve gizli bile olsa ikiliye tahammülü yoktur. Yüz yıllardan beri Türk milletinin felaket sebebi ve bununla birlikte uygulamaları ve yaptığı antlaşmalarla bir Türk imparatorluğunun çökmesine sebep olan hanedanın halifelik sıfatı ardında Türkiye’nin varlığına etkili bir tehlike olacağı yaşanan tecrübelerle kesinlikle sabit olmuştur.”

Kanunun adı Size göre kanunun çıkma gerekçesi
a Farklı eğitim isteği.
b Orduyla siyaset birbirine karıştırıldığı için.
c Dini siyasete alet ettikleri için.
d Osmanlı’nın bu yüzden çoktüğü ve birdaha olmaması için.


B. Mustafa Kemal 1 Mart 1924 tarihinde “...Milletin genelinde belirlenen eğitim ve öğretimin birliğinin zaman kaybetmeden uygulanması gereğini görğyoruz.” sözleriyle eğitim ve öğretimde birlik ilkesinin bir an bile zaman kaybedilmeden uygulanabilmesi istemiştir. Sizce Mustafa Kemal’in bu düşünceye ulaştıran etkenler neler olabilir?
Eğitimde zaman kaybetmek istemediği için.
C: 3 Mart 1324 tarihinde çıkarılan kanunları göz önüne aldığınızda bu kanunların bit bütün olarka hangi amaçla çıkarıldığını düşünüyorsunuz?
Ülkeyi diğer batı ülkeleri gibi çağdaş, uygar, demokratik bir hale getirmek için.

Sayfa 68 Çok Partili Hayat
A. Aşağıdaki soruları cevaplayınız.
1. Atatürk’ün çok partili hayat ve yeni partilerin kurulmasıyla ilgi sözlerini bularak yazınız.
"Bugünkü manzaramız bir diktatorya manzarasıdır. Halbuki ben Cumhuriyeti kendi menfaatim için yapmadım. Hepimiz faniyiz. Ben öldükten sonra arkamda kalacak müessese bir istibdat müessesesidir. Ben ise milletime miras olarak bir istibdat müessesesi bırakmak ve tarihe o suretle geçmek istemiyorum".
2. Atatürk, çok partili bir hayata geçilmesini niçin istemiştir?
Herkesin düşünceleri aynı olmadığından Atatürk çok partili bir hayata geçilmesini istemiştir.
3. Atatürk’ün yeni kurulan siyasi partilerden beklentisi neler olmuştur?
Kendisine karşıt olmasını istemiştir.
4. Mecliste temsil edilen siyasi partiler sizce neyin göstergesidir?
Ülkenin çok partili hayata geçtiğinin göstergesidir.
B. Siyasal partilerin ülkeye ve demokrasiye katkıları neler olabilir? Düşüncelerinizi yazınız.
Çok partili hayat demokrasinin bir parçasıdır. Yeni fikirlerle ülke ilerlemesi için çok faydalıdır.
C: Aşağdıkai tabloya Atatürk’ün yaşadığı dönemde kurulmuş partilerle ilgili bilgileri doldurunuz. Bu partilerden herhangi birin seçerek aşağıdaki soruları cevaplayınız
Parti Kuruluş Tarihi Parti Kurucuları
Cumhuriyet Halk Fıkrası 9 Eylül 1923 Mustafa Kemal Atatürk
Terrakiper ve Cumhuriyeti Fıkrası 17 Kasım 1924 Kazım Karabekir
Rauf Orbay
Serbest Cumhuriyet Fıkrası 12 Ağustos 1930 Fethi Okyar

1. Demokrasinin geliştirilmesi açısından seçtiğiniz partinin politikalarında hangi değişiklikleri yapardınız? Programa neleri ekler veya neleri çıkarırdınız?
Chp’de ekonomiyi daha çok kendi elimizde tutmamız gerektiğini, ordunun üstünde durmamız gibi konuları programa ekletirdim.

Sayfa 69 Çağdaşlaşma Yolunda Hızlı Adımlar
A: Aşapıda Cumhuriyet Döneminde gerçekleştirilen bazı inkılaplar karışık olarak verilmiştir. Siz bu inkılapları tarih şeridi üzerindeki boşluklara kronojik sırayla yazınız. Ayrıca yazdığınız inkılabın gerekçe ve sonucunu da ilgili kutucuklara doldurunuz. Daha sonra da şema altındaki soruyu yanıtlayınız.
Tüm bu inkılapların genel amacını düşündüğünüzde neler söyleyebilirsiniz? Düşüncelerinizi yazınız.
Bu inkılapların amacı ülkeyi batı devletleri gibi lail ve çağdaş bir devlet yapmaktır.

Sayfa 70 Mustafa Kemal’in Düşündükleri
Nutuk’tan alınmış aşağıdaki metni okuyunuz. 1, 2, 3 ve 5. soruları metinden yola çıkarak yanıtlayınız.
Cumhuriyetçi ve yenilikçi olduklarını zannetirmek isteyenlerin yine bu bayrakla atılmaları, dini bağnazlığı coşturarak, milleti cumhuriyete, ilerlemeye ve yenileşmeye karşı kışkırtmak değilmiydi? Yeni parti, dini düşünce ve inançlara saygı perdesi altında: “ Biz hilafeti yeniden isteriz, biz yeni kanunlar istemeyiz, bize Mecelle yeterlidir; medreseler, tekkeler, cahil sofralar, şeyhler, müridler biz sizi koruyacağız, bizimle birlikte olunuz! Çünkü Mustafa Kemal’in partisi hilafeti kaldırdı..” diye bağırmıyor muydu? Yeni partinin slogan bu gerici haykırışlarla dolu değilmiydi?
...
Ne oldu efendiler? Hükümet ve meclis olağanüstü tedbirler almayı gerekli gördü. Takrir-i Sükûn kanununu çıkardı. İstiklal mahkemelerini kurdu. Ordunun savaşa hazır 8-9 tümenini uzun zaman isyanı bastırmak üzere görevlendirdi. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası denilen zararlı siyasi kuruluşu kapattı.
( Nutuk, s. 603-604-606.)
1. Birinci paragrafta sizce hangi partiden söz edilmektedir?
Cumhuriyet Halk Fıkrası
2. Partideki bazı kişilerin halkı kışkırtma nedenleri nelerdir?
Parçada geçtiği gibi “ Biz hilafeti yeniden isteriz, biz yeni kanunlar istemeyiz, bize Mecelle yeterlidir; medreseler, tekkeler, cahil sofralar, şeyhler, müridler biz sizi koruyacağız, bizimle birlikte olunuz! Çünkü Mustafa Kemal’in partisi hilafeti kaldırdı..” bunlar kışkırtmanın sebepleridir.
3. Partinin bazı temsilcileri, yeniliklere karşı neleri savunuyorlar?
Hilafeti, saltanatı.
4. Birinci paragrafta bahsedilen parti sloganlarının etkisiyle hangi ayaklanma çıkmıştır?
Takrir-i Sükûn Kanunu, Şehy Sait İsyanı.
5. Nutuk’ta ayaklanmayla ilgili hangi önemlerden bahsedilmektedir?
İstiklal Mahkemeleri, Takrir-i Sükûn Kanunu ve isyanı bastırmak için sekiz dokuz tümen görevlendirmesi.
7. Sizce Mustafa Kemal, Terrakkiperver Cumhuriyet Partisi ve isyanla ilgili değerlendirmeleri neden Nutuk adlı eserine almış olabilir?
Nutuk adlı eser bu konular üzerine yazıldığı için.
8. Türkiye, çıkan isyanı bastırmaya çalışırken, hangi sorunu kendi isteğine uygun olarak çözümleyememiştir?
Kendilerini cumhuriyetçi gösterdikleri, bayrak altına sığındıkları için çözümleyememiştir.
9. Demokrasilerde çok partili siyasal yaşam esastır. Bunu rağmen Cumhuriyet Döneminin ikinci partisi olan Terrakkiperver Cumhuriyet Partisinin kapatılmasını çıkan olayları düşünerek değerlendiriniz.
Partinin kapatılması isyanlara ve görüşlerine bağlıdır. Doğru bir karar alınmıştır.

Sayfa 71 Denizciliğimiz
A. Aşağıda verilen cümlelerden doğru olanların başına D, yanlış olanların başına Y harfi koyunuz.
(Y) 1. Cumhuriyet Döneminden önce denizcilik işleri Türkler tarafından yürütülüyordu.
(D) 2. Cumhuriyet Döneminde limanü tersane ve gemi yapımına önem verildi.
(Y) 3. Cumhuriyet sonrasında deniz ticaretiyle ilgili birçok kurum ve kuruluşun yabancıların elinde kalmasına izin verildi.
(Y) 4. Cumhuriyetle birlikte kendi karasularımızda deniz taşımacılığı yapma hakkı yabancılara tanındı.
(D) 5. Cumhuriyet sonrasında denizcilikle ilgili her türlü iş ve işlem bir bütün olarak ele alındı.
(D) 6. Denizcilik; taşımacılık, ticaret, spor ve güvenlik alanlarıyla ilgili bir daldır.
(D) 7. Kabotaj, yabancı ülkelerin dayatmaları sonucu çıkarılmış bir kanundur.
(Y) 8. Ülkemizde denizcilik iş ve işlemlerini yürüten bir bakanlık bulunmaktadır.
(D) 9. Her türlü denizcilik işlerinin Türklerin eline geçmesi günümüzde “Denizcilik ve Kabotaj Bayramı” olarak kutlanmaktadır.
(Y) 10 . Kabotaj Kanunu sayesinde, deniz taşımacılığı ve ticaretiyle uğraşan Türk vatandaşları, avantajlı bir duruma gelmişlerdir.
(D) 11.Kabotaj Kanunu, Türkiye’nin millî iktisat anlayışına uygun olarka çıkarılmıştır.
(D) 12. Deniz filoları ve deniz taşımacılığı bir ülkenin ekonomisi açısından önemlidir.
(Y) 13. Ülkemiz kendi karasularında güvenliği sağlamakla ancak buralarda deniz ticareti uluslararası bir komisyonca kontrol edilmektedir.

B. Kabotaj Kanunu’yla elde edilen kazanımlardan hareketle Türklerin 1926 yılı ve önce ve sonrasında denizcilikte haklarını karşılaştırınız.
1926 Öncesi
• Yabancı gemilere Türk karasularında ve limanlarda ticaret yapma izni verildi.
• Osmanlı kabotaj hakkına sahip değildi.
• Gemiler hep yabancıydı.
• İşletim yabancıların elindeydi.

1926 Sonrası
• Kabotaj hakkı verildi.
• Kanunlar çıkarıldı.

Sayfa 72 Gazi Mustafa Kemal’e Telgraf
Mustafa Kemal Atatürk, kendisini düzenleyen suikast girişiminden sonra ülkenin her yerinden, vatandaşların duygularını dile getirdikleri binlerce mektup ve telgraf almıştır. Siz de Mustafa Kemal’e, onun yolundan yürüyeceğinizi, cumhuriyete, çağdaşlaşmaya, ilke ve inkılaplara sonsuza kadar bağlı kalacağınızı bildiren, girişilen suikasttan dolayı üzüntü ve duygularınızı içeren bir telgraf yazınız.
Sayın Paşam
Başınızdan geçen olay için içten geçmiş olsun dileklerimi kutlarım. Bu ülke bu halk size minnettar. Ama bazıları nankör. Bu olayda görüldüğü gibi. İlke ve inkılaplarınız, kurduğunuz yeni devlet yeni nesile emanet. Padişahın ailesine değil. Size bunlardan dolayı sonsuz teşekkürlerimi sunar ilke ve inkılaplara hayatımın sonuna kadar bağlı kalacağıma and içerim. Saygılar...

Suikast girişiminden sonra Atatürk’ün, o günlerde, kendisine gönderilen mektup ve telgraflara genel bir cevap niteliği taşıyan aşağıdaki demecini okuyunuz. Bununla ilgili soruyu yanıtlayınız.
“Sonuçsuz bırakılan öldürme girişimi nedeniyle topluluklardan, kuruluşundan, görevlerinden, komutanlardan, subaylardan, milletvekillerinden, bütün arkadaş ve vatandaşlarımdan aldığım, içten üzüntülerini dile getiren mektuplar ve telgraf yazılarından doyalı çok duygulandığımı belirtir, onalra teşekkürlerimi sunarım.
Alçak girişimin benim kişiliğimden çok, kutsal cumhuriyetimize ve onun dayandığı yüce ilkelerimize yönelmiş bulunduğuna kuşku yoktur. Bu nedenle genelde gösterilen duygularla cumhuriyet ve ilkelerimize olan bağlılığın ne derece sonsuz olduğuna bir kez daha inandım. Temeli büyük Türk milletinin ve onun kahraman çocuklarından oluşan büyük ordumuzun vicdanında akıl ve bilincinde kurulmuş olan cumhuriyetimizin ve milletin ruhundan bir ilkelerimizin bir vücudun yok edilmesi ile bozulabileceği görüşünde bulunanlar çok zayıf dimağlı talihsizlerdir...”
(Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, s. 706.)
Mustafa Kemal, demecinde suikast girişimini nasıl değerlendirmiştir?
Atatürk bu saldırıyı kınamış ve mektuplarla Türk halkının ona bağlılığını bir daha anlamıştır.

Sayfa 73 Nutuk’u Anlamak
Aşağıdaki metin Nutuk’un Almanca çevirisinde yer alan ön sözden alınmış bir bölümdür. Metni okuyarak aşağıdaki soruları cevaplayınız.
Ön Söz
“ Bu söylevin şekli ve kapsamı gibi içeriği de olağanüstü olup yüzlerce yıllık Türk tarihi ve konuşmacının halkının yönetimini ele almak ve onu zillet ve yıkıntıdan çıkarıp özgürlük ve yüceltmeye götürmek üzere kendisini görevlendirilmiş hissettiği günden itibaren yaptığı çalışmalar hakkında bilgi vermektedir. Dış tehlikenin uzaklaşmış ve içeride köktenm önlemlerle yeni bir geleceğin temellerinin atılmış olduğu bugün, Mustafa Kemal Paşa halkına, yeni Türkiye’nin nasıl olmuş olduğunu hangi esaslar üzerine kurulmuş oldupunu ve geleceğe hangi yollara ulaşılması gerektiğini göstermek zorunluluğunu hissetmişti.”
(Zeki Cemil Arda, Atatürk’ün Büyük Nutuk’unun Almanca Çevirisinde Yer Alan Ön Söz)

1. Nutuk niçin Almancaya çevrilmiş olabilir?
Nutuk dünya çapında bir kitap olduğu için.
2. Ön Söz’de Atatürk’ün hangi özelliklerinden söz edilmeketedir?
İleri görüşlüğü ve çağdaşlığı
3. Ön Söz’e göre Nutuk, hangi konularda bilgi vermektedir?
Zorlukları ve çaresizliği
4. Atatürk, Nutuk’u hangi amaçla yazmıştır?
O günleri anlatmak ve yeni nesile ışık tutsun diye yazmıştır.
5. Nutuk’ta yer alan konu başlıklarını inceleyerek Nutuk’un hangi konualrı kapsadığını yazınız.
Nutuk 3 bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm Samsun’dan TBMM’nin açılışına kadar olan kısmdır. İkinci bölüm TBMM dönemidir. Üçüncü bölüm Cumhuriyet bölümüdür.
6. Nutuk’un ön sözünü siz hazırlayacak olsanız bu bölümde neler yazardınız?
O günlerin zorluğunu, yeni nesilin görevlerini, ilke ve inkılaplara bağlılığın önemini yazardım.
Sayfa 74 Atatürk’e Göre Eğitim
A. Aşağıda 1, 2 ve 3. soruların her biri için Atatürk’ün sözleri yer almaktadır. Bu sözleri okuyarak ilgili soruları cevaplayınız.
1. “En önemli, en esaslı nokta eğitim meselesidir. Eğitimdir ki bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüce bir sosyal toplum olarka yaşatır veya bir milleti esaret ve yoksulluğa ter eder.” (Atatürk’ün Eğitimle İlgili Düşünceleri, s. 117.)
Mustafa Kemal Paşa’ya göre eğitimin toplum yaşamında nasıl bir rolü vardır?
Atatürk için en önde gelenlerdendir. Milleti esaret ve cahillikten kurtarır.
2. “ Bugün hepimizin en önemli ve en verimli görevimiz millî eğitim işleridir. Millî eğitim işlerinde kesinlikle başarı olmak gerekir ve olacağız. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu şekilde olur.” (Atatürk’ün Eğitimle İlgili Düşünceleri, s. 119.)
Sizce Mustafa Kemal Paşa, bir milletin kurtuluşunu millî eğitimde görmüştür?
Eğitimin milleti özgür, bağımsız, çağdaş bir toplum yapacağı için
3. “Okul, genç beyinlere, insanlığa saygıyı, millet ve memlekete sevgiyi, özgür yaşamayı, onuru, bağımsızlığı, öğretir. Bağımsızlık tehlikeye düştüğü zaman, onu kurtarabilmek için izlenmesi uygun en güvenli yolu belletir. Memleket ve milleti kurtarmaya çalışanların, aynı zamanda mesleklerinde birer namuslu uzman ve birer çalışkan bilgin olmaları gerekir. Bunu da sağlayacak yine okuldur.” (Atatürk’ün Eğitimle İlgili Düşünceleri, s. 223, 225.)
Mustafa Kemal Paşa’ya göre okullarda eğitim öğretim gören kişiler hangi özellikleri kazanmalıdırlar?
Saygıyı, millet ve memlekete sevgisi, özgür yaşamayı, onuru, bağımsızlığı kazandırır.
B. Tabloyu inceleyerek aşağıdaki soruları cevaplayınız.
Tablo 1: Okul ve Öğrenci Sayıları
Yılı Okul sayısı Öğrenci sayısı
1923-1924 4989 348.687
1937-1938 6908 859.798
2003-2004 52.000 18.678.262
2005-2006 54.953 20.442.401

Maarif İstatistikleri 1937-1938, No:145, s.II; MEB
1. Öğrenci sayısında yıllara göre nasıl bir değişim görüyorsunuz? Bu değişim okul sayısını nasıl etkilemektedir?
Okul ve öğrenci sayısı giderek artmıştır.
2. Tabloyu dikkate alarak eğitim alanındaki gelişmeleri yorumlayınız.
Bu artışla ülkemiz okur yazar olmuş, bilimsel alanlarda ilerlemiştir.

Sayfa 75 Tarihimi ve Dilimi Araştırıyorum
“Türk çocuğu atalarını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.”
(Utkan Kocatür, Atatürk’ün Fikir ve Düşünceleri, s.281.)
Atatürk’ün Türk tarihinin araştırılmasına verdiği önemi düşünerek yukarıdaki sözü açıklayınız.
Bu şekilde genç geçmişini tanıyıp o ceseretle büyük işlere imza atacak.
2. Türk Tarih Kurumunun www.ttk.gov.tr İnternet sayfasına giriniz. İnternes sayfasından yararlanarak aşağıdaki tablodaki boşlukları doldurunuz. Tablonuza bir isim veriniz.
Projeler Başlangıçtan Günümüze Türk Dünyası Tarihi Projesi, Türkiye'nin Sosyal ve Kültürel Tarihi Projesi, Yurtdışındaki Tarihî Türk Eserlerinin Tespiti Projesi

Bilimsel toplantılar İdil-Ural Sempozyomu, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi I. Uluslararası Tarih Sempozyomu
Yeni çıkan yayınlar Avrasya Türkologları Sözlüğü, Tarih Araştırmalarında Usûl

3.
DAĞARCIĞINIZA HER GÜN İKİ SÖZ
e-POSTANI BİLDİR HER GÜN İKİ KELİME ADRESİNE GELSİN

Türk Dil Kurumu, elektronik posta adresini bildiren herlese günde iki kelimeyi, anlamı ile birlikte ücretsiz olarka gönderiyor.

“Dağarcığınıza Her Gün İki Söz” uygulamasından yararlanmaya ne dersiniz? Türk Dil Kurumunun www.tdk.gov.tr İnternet sayfasına giriniz. Dağarcığınıza Her Gün İki Söz bağlantısını tıklayarak e-posta adresinizi gönderiniz. E-posta adresinize Türk Dil Kurumunun gönderdiği iki kelimeyi aşağıya yazıınız.
O hizmet artık hizmet vermiyor
Sayfa 76 Kubilay Anıtı
A. 1 ve 2. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız.
Nadir Nadi’nin Babası Yunus Nadi’ye Mektubu
“ Şu cumhuriyet kurbanı Kubilay adını Cumhuriyet gazetesi bir anıt yapma girişiminde bulunsa nasıl olur dersiniz? Bir milletin medeni seviyesi ancak o milletin duyduğu heyecanların güzelliği ile ölçülür. Heyecan olmayan bir şeyde hayatın ne manası var? Bir asker vazifesini yaparken, yani Cuhmuriyet’i korurken kafası kesiliyor. Önümüzdeki vaziyette cumhuriyet millete pekâlâ hâkim olabilir. Yapılacak iş şudur: Menemen’de Kubilay’ın öldürüldüğü yerde muhteşem bir anıt dikmek ve bu eserin vücuda gelebilmesi için bütün vatandaşları ve özellikleri Menemenlileri ve izmirlileri katılıma davett etmek...”
(“Menemen’de Kubilay Namına Cumhuriyet Abidesi Yapılack”; Bir gazete haberi, 11 art 1931.)
1: Nadir Nadi, neden Kubilay adına bir anıt dikilmesini istemiştir?
Çünkü bir milletin medeni seviyesi ancak o milletin duyduğu heyacanla güzelliği ile ölçüldüğü için.
2. Kubilay Olayı’na bir Türk gencinin tepkisini ve Kubilay adına anıt dikilmesi isteğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Gençlerin tepkisi olumdur. Bencede çok güzel bir fikir.
B. Kubilay Anıtı’nı yaptırmak için kurulan komisyon bir proje yarışması düzenlemiştir. Heykeltıraş Ratip Aşir’in projesi kabul edilerek anıtın yapımı 1934 yılında tamamlanmıştır. Siz de Kubilay Anıtı’nın fotoğrafını bularak yandaki kutucuğa yapıştırınız.
1. “İNANDILAR, DÖVÜŞTÜLER, ÖLDÜLER, BIRAKTIKLARI EMANETİN BEKÇİLERİYİZ.”
(Kubilay Anıtı’ndaki kabartma harflerle yazılan yazı)
Anıt üzerinde bulunan yukarıdaki söz hakkında düşünceleriniz yazınız.
Onların bizim için savaştığını ve bu vatanı bize emanet . Bizde bu vatanın bekçileriyiz.

2.Kubilay anıtı üzerine Kubilay ve olayda şehit edilenlerle ilgi bir söz yazsaydınız, ne yazardınız?
“Ölüp gibi yeniden dirilmeyide biliriz.”

Sayfa 77 Cumhuriyetten Günümüze Şehrimiz
1. Yaşadığınız ilin veya ilçenin şehir merkezini, cumhuriyetin ilk yıllarına ve günümüze ait fotoğraflarla tanıtınız. Tablodaki üst bölüme gotoğrafları yapıştırınız. Tablodaki alt bölümde ise süreç içinde yaşadığınız yerin değişimini mimarlık ve şehir planlaması açısından değerlendiriniz.
Cumhuriyet döneminde Ankara gelişmemiş kayalık bir şehirdi. Ama günümüzde çok gelişmiş ve merkezi bir şehir haline gelmiştir.
2. Şehrinizde yer alan Atatürk Anıtı’nın fotoğrafını sol sütüna yapıştırınız. Sağ sütüna anıtla ilgili istenen bilgileri yazınız.

Nerede yapıldı?: Ankara Ulus’ta
Ne zaman yapıldı?: 1925 yılında başlanıp 24 Kasım 1927 yılında buraya konulmuştur.
(Not: Meydan çalışması nedeniyle bir kere yeri değiştirilmiştir.)
Kim tarafından yapıldı?: Avusturyalı sanatçı Heinrich Krippel tarafından yapılmıştır.
Anıt hakkındaki düşüncelerim: Anıtın işçiliği çok güzel. Kurtuluş Savaşı’nı çok güzel temsil etmiş
.Sayfa 78 Çağdaş Bilim Kurumları Üniversitelerimiz
Ataütrk, 1937 yılında “büyük dava” olarak nitelediği Türkiye çapındaki üniversiteleşme programını Türk milletinin en uygar, en mutlu millet olması yolundaki temel proje olarak ele almıştır. Bu konuda şunları söylemiştir.
“Bu, yalnız kurumlarında değil, düşüncelerinde temeli bir inkılap yapmış büyük Türk milletinin idealidir. Bu ideali en kısa bir zamanda başarmak için, fikir ve hareketi beraber yürütmek mecburiyetindeyiz. Bu girişimde başarı ancak, süreli bir plânda ve en rasyonel tarzda çalışmakla mümkün olabilir. Bu sebeple, okuyup yazma bilmeyen tek vatandaş bırakmamak memleketin büyük kalkınma savaşının ve yeni çatısının isteği teknik elemanlar yetiştirmek memleket davalarının ideolojisini anlamak, anlatacak, nesilden nesile yaşatacak gert ve kurumlar yaratmak işte bu önemli hedefleri en kısa zamanda temin etmek, Maarif Vekâletinin üzerine aldığı büyük ve ağır mecburiyetlerdir.
İşaret eğitim hedefleri, Türk gençliğinin zihninde ve Türk milletinin şuurunda daima canlı bir halde tutmak, üniversitlerimize ve yüksek okullarımıza başlıca görevidir.”
(Burhan Göksel, “Atatürk’ün Eğitim Hakkındaki Görüşleri ve Misak-ı Maarif”)
1. Atatürk , üniversitelşme progrmını neden “büyük dava” olarak nitelemiş olabilir?
Eğitimi önem verdiği için olabilir.
2. Atatürk’ün idealini hayata geçirmesinde üniversitelerin rolü nedir? Düşünceleriniz yazınız.
Memleketi kalkındıracak, anlatacak, davaların ideolojisini anlayacak insanlar yetiştirmek.
ÜNİVERSİTEMİZ
Çevrenizdeki bir üniversitenin İnternet sayfasından yararlanarak aşağıdaki tabloyu doldurunuz.

Üniversitemizin kuruluş yılı: 1926
Üniversitemizin birimleri: Tıp • Eğitim • Fen Edebiyat • Hukuk • Mühendislik • Mimarlık • Eczacılık • Güzel Sanatlar • Diş Hekimliği • İletişim • Sanat ve Tasarım • Sağlık Bilimleri • Teknoloji • Turizm
Üniversitemizin bilimsel proje ve çalışmaları: Tıp alanındaki çalışmalar
Sayfa 79 Sağlık Kurumlarımız
Sağlık Bakanlığının İnternet adresinden ve yararlanarak aşağdaki soruları cevaplayınız.

Ne zaman kuruldu?: 1923 yılında
Kuruluş amacı: Toplumun hayatını bedenen, ruhen ve sosyal bakımdan tam iyilik hâli içinde sürdürmesini sağlamak için fert ve toplum sağlığını korumak ve bu amaçla ülkeyi kapsayan plan ve programlar yapmak, uygulamak ve uygulatmak, her türlü tedbiri almak, gerekli teşkilatı kurmak ve kurdurmak için kurulmuştur.
Faaliyetleri: Veremle savaş, kanserler savaş vs.
Atatürk’ün sağlık ile ilgili görüşleri: Sağlık ve sosyal yardım hususlarında takibettiğimiz gaye şudur: Milletimizin sıhhatinin korunması ve takviyesi, ölümün azaltılması, nüfusun arttırılması, bulaşıcı ve salgın hastalıkların etkisiz hale getirilmesi, bu suretle millet fertlerinin dinç ve çalışmaya kabiliyetli bir halde sıhhatli vücutlar olarak yetiştirilmesi... 1922 (Atatürk’ün S.D. I, S. 217)
1. Cumhuriyetin ilk yıllarında faaliyete bulunan sağlık kurumlarından bir tanesi hakkından araştırma yaparak bu kurumun, nerede, ne zaman ve hangi amaçla kurulduğunu yazınız. Çalışmaları hakkında bilgi veriniz.
Kızılay 1868 yılında faaliyetlere başlamıştır. Temel ilkeleri olan insanlık, ayrım gözetmemek, tarafsızlık, bağımsızlık, hayır kurumu niteliği, birlik ve evrensellik çerçevesinde çalışan bir yardım kuruluşudur. Personelinin bir kısmı gönüllü olarak, bir kısmı ise maaşlı olarak çalışır.
2. Toplum sağlığının korunması için neler yapılmalıdır? Bu konuda devlete ve vatandaşlara düşen görevler nelerdir?
Kızılay gibi kuruluşlarla devlet yardımıyla halkı bilinçlendirmelidir. Vatandaşlarda bu uyarıları dikkate almalıdır.

Sayfa 80 İstatistik Okuyoruz
Aşağıdaki “Nüfus ve İstihdam İstatistiği” tablosunu inceleyiniz. Tablo 1’deki verileri de dikkate alarak soruları cevaplayınız.
Yıllar Toplum Nüfus *000 Tarım Sektöründe Çalışan
Nüfus *000
1927 13.648 10.342
1935 16.158 12.355
1940 17.820 13.474
1945 18.790 14.103
2000 67.420 7.103
2002 69.626 7.618
2003 70.363 7.165
2004 71.152 7.400
2005 72.065 6.493
2006 72,974 5.932*

Kaynak: TÜİK, DPT
* 2006 Yılı Kasım ayına kadar
• Yukarıdaki sayılara (000) ekleyiniz.
1. Toplam nüfus ile tarım sektöründe çalışan nüfus 2006 yılına kadar nasıl bir değişim göstermiştir?
Toplam nüfus artmış tarım sektörü azalmıştır.
2. Toplam nüfus artarken tarım sektöründe çalışan nüfusun azalmasının sebepleri neler olabilir?
Tarımdan sanayileşmeye geçtiğimiz için.
3. Sizce, toplam istihdamda tarımın payının azalması tarımda üretimi nasıl etkilemiş olabilir?
Üretimde düşüş yaşanmıştır. Ürünler pahalanmıştır.
Sayfa 81 Onuncu Yıl Nutku
1. Aşağıdaki tabloda, Onuncu Yıl Nutku’ndan alınan bölümleri okuyunuz. Bu bölğmlerde Ataütrk’ün gösterdiği hedefleri ve bu hedefler doğrultusundan yapılan inkılapları yazınız.
Onuncu Yıl Nutku’ndan Gösterilen Hedef Yapılan İnkılaplar
“...Fakat yaptıklarımızı asla yeterli görmeyiz. Çünkü daha çok ve daha büyük işler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz. Yurdumuzu dünyanın en bayındır ve en medinî memleketleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi en geniş refah, vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Millî kültürümüzü çağdaş medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız.
Bunun için, bizce zaman ölçüsü geçmiş asırların gevşetici zihniyetine göre değil, asırımızın sürat ve hareket kavramına göre düşünülmelidir. Geçen zamana oranla, daha çok alışacağız. Daha az zamanda, daha büyük işler başaracağız. Bunda da başarılı olacağımıza şüphem yoktur.” Yaptıklarımızla yetinmemeyip çağdaş batı devletlerinin seviyesine gelmek için çok çalışmak. Türk Dil Kurumu
“Şunu da önemle belirtmeliyim ki, yüksek bir insan olan Türk milletinin tarihi bir neliği de güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir.
Bunun içindir ki, milletimizin yüksek karakterini, yorgunluk bilmeyen çalışkanlığını, yaradılıştan sahip olduğu zekâsını, ilme bağlılığını, güzel sanatlara sevgisini, milli birlik duygusunu devamlı olarak ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek milli idealimizdir. Güzel sanatları sevmek, yorulmak bilmeyen bir karakter olmak, ilme bağlı olmak. Medreselerin kaldırılması
“Bugün, aynı inanç ve kesinlikle söylüyorum ki, milli idale tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milletinin büyük olduğunu bütün medenî dünya, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır.
Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medenî ve büyük medenî kabileyi, bundan sonraki gelişmesi iele geleceğin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır.” Türk Tarih Kurumu
1. Onuncu Yıl Nutku’nda Mustafa Kemal Paşa’nın hangi kişilik özelliklerini görüyorsunuz?
Vatanseverliğini, mantıklılığını, ileri görüşlülüğünü görüyorum.
2 Mustafa Kemal Paşa Onuncu Yıl Nutku’nda Türk milletinin hangi özellikleri üzerinde durmuştur?
Cesareti, vatanseverliliği ve azmi.

Sayfa 82 Düşündüğümü Yapabiliyorum.
Aşağıdaki metinleri okuyunuz. Ardından soruları cevaplayınız.
1924 yılı bütçesine de, spor için Atatürk’ün talimatlarıyla 50.000 Tl ödenerek konulmuştur. Yine 1924 yılında yayımlanan Köy Yasası, köylerde “nişan alma, cirit, güreş” gibi köy oyunlarını özendirici hükümlere yer vermiştir.
Atatürk’ün ölümü üzerine dönemin en ünlü spor gazetesi L’Auyo (Fransa)’da yayımlanan makale aynen şöyledir: “...Dünyada ilk defa beden eğitimini zorunlu kılan devlet adamıydı. Söylev ve kâğır üzerinde kalmayan icraatlarıyla, stadyumlar ve spor tesisleri yaptırdı. Döneminde Türkiye’de spor gittikçe artan önem ve değer kazandı.”
Atatürk, her alanda olduğu gibi sporda da bilim yolundna ayrılmamayı tavsiye ederken, sporun önemi üzerinde de durmuş ve ona yeni bir benlik kazandırmıştır. “Müspet bilimlerin temellerine dayanan, güzel sanatları seven, fikir terbiyesinde olduğu kadar, beden terbiyesinde de kabiliyeti arttırmış ve yükselmiş olan erdemli, kuvvetli bir nesil yetiştirmek, ana siyasetimizin açık dileğidir.” Sözleriyle de bunu kanıtlamıştır.
Atatürk, sanatın tarifini şöyle yapmaktadır: “Sanat güzelliğin ifadesidir. Bu ifade sözle olursa şiir, ezgi ile olursa musiki, resim ile olursa ressamlık, oyma ile olursa heykeltıraşlık, bina ile olursa mimarlık... olur.”
Atatürk’ün müziğe tutkunluğu o kadar fazladır ki savaş meydanlarında bile fırsat bulduğunda mızaka bandosu çaldırarak askerin mmoralini düzeltmiştir. Kurtuluş Savaşı sırasında da Atatürk, Ankara’Da bir bandonun oluşturulmasını istemiştir. Bu bando her hafta çeşitli marşları meydanda, halk huzurumda çalarak insanlarda mücadele ruhunun uyanmasında etkili olmuştur.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının temelleri Atatürk döneminde atılmıştır.
1936 yılında İstanbul’da Balkan uluslarıyla oluşturulan doslut doğrultusunda Türk folklaır ekiplerinini de katıldığı Balkan Festivali düzenlenmiştir. Opera, tiyatro, müzik, resim, el sanatları, sinema, edebiyat, heykeltıraş, mimari sanatlarından toplumun millî benliğini kaybetmeden kültürel yaşntısından çağdaş değişiklikler yapmayı esas kabul eden Mustafa Kemal Atatürk, sanatın ve sanatçının koruyucusu olmuştur.
www.gsgm.gov.tr
1. Yukarıdaki örnek olayları da göz önünde bulundurarak Cumhuriyet döneminde sanat ve spora yönelik bakış açısını tabloya yazınız. Günümüzde sanat ve spora yönelik bakış açısını kendi gözlemlerinize dayanarak tabloya yazınız.



Cumhuriyet Dönemi Günümüz
Sanat Bu dönemde Atatürk sayesinde sanata önem verilmeye başlanmıştı. Sanat okulları açıldı. Ve sanata önem veriliyor.

Spor Bu dönemde sporla ilgilenme yoktu. Çünkü savaştan yeni çıkılmıştı. Ama bütün bunlara rağmen Atatürk sanat gibi sporada çok önem vermiştir. Spor okulları var. Okullarda beden eğitimi dersleri var. Ve spora ülkemiz çok önem veriyor.

2. Atatürk’ün öğretmenlere hitaben söylediği: “Yeni Türkiye’nin birkaç yıla sığdırdığı askerî, siyasi, ve idari inkılaplar, sizin, saygıdeğer öğretmenler, sizin toplum yaşayışı ve düşünce inkılabındaki başarınızla güçlenektir. Hiçbir zaman hatırınızdan çıkmasın ki Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür kuşaklar ister.’ (1924, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, s.606.) sözü size neyi ifade etmektedir? Açıklayınız.
Atatürk’ün yeni nesilden zeki çalışkan bağımsız bir nesil olmalarını istemesi.
3. Düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığı bir ülkede yaşasaydınız ne gibi sorunlar yaşardınız?
Düşüncemi ifade edemezdim. Onların bağnazlığını kabul etmek zorunda kalırdım.
4. Sizce, düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığı bir toplumda sanat ne kadar gelişim gösterebilir? Açıklayınız.
Sanat farklı düşünceleri gösterir. Düşünceleri göstermeyen bir ülkede sanat olmaz.

Sayfa 83 Görelim, Unutmayalım
Aşağıdaki afişleri inceleyerek soruları cevaplayınız.
1. Yukarıdaki afişler hangi kurumlar tarafından yayımlanmıştır?
Türkiye Silahlı Kuvvetleri, UNFPA
2. Sizce afişlerin vermeye çalıştığı mesaj nedir? Afişlerdeki resim ve metinleri yorumlayınız.
Kadına şiddete uygulamamalıyız. Onları korumalıyız.
3. Afişlerin hedef kitlesi kim olabilir?
Kadınlara şiddet uygulayanlara.
4. Mustafa Kemal Paşa’nın “Kadınlarımız erkeklerden daha çok aydın, daha çok verimli, daha çok bilgi olmak zorundadır.” sözünden ne anlıyorsunuz?
Kadınlarımıza önem vermemiz gerektiğini, onları korumamız gerektiğini.
Sayfa 84
5. Aşağıdaki kutuya, yapacağınız araştırmalar ve derste öğrendiklerinizin ışığında aşağıdaki konu başlıklarından birini ele alarak afiş, resim, kompozisyon veya şiir çalışması yapınız. Yaptığınız çalışmaya bir başlık koyunuz.
(Çalışmanızı sınıfta arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz).
• Ülkemizde ve dünyada kadınların sosyal ve siyasal haklarını kazanmaları
• Kadının, aile ve toplumdaki konumunun değişim süreci

Kırmızı Gül
Kadınlar kırmızı bir güldür,
Dikeni batmaz.
Tartışmalar kavgayla,
Şiddetle son bulmaz.

Sayfa 85 İyi Bir Gelecek İçin
A. Eğitim göremeyen bir çocuğun duygularıyla yazılmış aşağıdaki metni oluyarak ilgili soruları cevaplayınız.
Sayfa 86
1. Önceki sayfada yer alan kompozisyonda eğitimle ilgili ne tür sorunlardan bahsedilmektedir?
Okulun küçük olması, okulda tek bir sınıf olması, geçim sıkıntısından okula gidememe sorunlarından bahsedilmektedir.
2. Kompozisyonda çocuğun eğitimle ilgili hangi hakları dile getiriliyor?
7 yaşına gelen her çocuğun okula gitme hakkından.
3. Size Millî Eğitim Bakanı olma fırsatı verilse eğitim sorunlarını çözmek ve gelecek nesillere daha iyi bir eğitim ortamı bırakmak için neler yaparsınız?
Devlet hazinesiyle bütün okulların tadilatını, ihtiyaçlarını karşılarım. Son teknolojiyle sınıfları donatırım.
B. Mustafa Kemal’in önderliğinde TBMM’de kabul edilen, Tevhid-i Tedrisat Kanun ile öğretimde birlik sağlanmıştı. Bu kanunla cinsiyet farkı gözetilmeksizin eğitimde fırsat eşitliği getirildi. Böylece kızlara da eğitimin kapıları açıldı.
Mustafa Kemal Paşa, kadınların eğitimi ile ilgili düşüncelerini şöyle açıklamıştır;
“Bir yandan genel olan bilgisizliği yok etmeye çalışmakla beraber, diğer yandan sosyal hayatta bizzat çalışkan ve verimli elemanlar yetiştirmek gerekir. Buda ilk ve ortaeğitimin uygulamaları bir şekilde olmasıyla mümkündür. Ancak bu sayede sosyal toplumlar iş adamlarına, sanatkarlarına sahip olur. Ancak millî dehamızı geliştirmek, kültürlerimizi layık olduğu düzeye oluşturmak için yüksek meslek sahiplerinide yetiştireceğiz.
Bayanlar, baylar! Kesinlikle bilmeliyiz ki iki parça olarak yaşayan milletler çok zayıfdır, hastadır. (1922) Yeni Türkiye’nin Milli Eğitim programında kadın ile erkeğin aynı derecede öğrenim görmesi kararlaştırılmıştır. “...Kadınlarımızın yetiştireceği fedekâr, ilerlemiş çocuklarla geleceğimizin ne kadar parlak olacağını düşünüyorum.” (1923)
(Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri. s. 389.)
1. Mustafa Kemal Paşa, yeni kurulan devlette neden kadın ve erkeğin eşit düzeyde eğitim görmesini istemiştir?
Kadınların da erkekler gibi okuyup ülke çıkarları için çalışması için.

Sayfa 87 Bizim Haklarımız
A. Aşağıdaki tarih şeridini inceleyerek soruları yanıtlayınız.

Tablo 1: Kadın Haklarının Dünyada ve Ülkemizde Tarihsel Gelişimi

1. Yukarıdaki tabloya bakarak ülkemizde kadın hakları konusunda atılan adımları ve dünyada kadın halkları konusundaki gelişmeleri değerlendiriniz.
Kadınlar yıllar ilerledikçe haklarını kazanmış ve erkek kadın ayrımı ortadan kalkmıştır.
2. Sizce, 1926 yılında yürürlüğe giren Medeni Kanun neden 2002 yılında değişmiş olabilir?
Daha iyi bir kanun yürürlüğe girmiş olabilir.
B. Aşağıdaki soruları cevaplayınız.
1. Kadınların başta siyaset olmak üzere, tüm karar alma süreçlerine aktif katılımları toplumların gelişmişlik düzeyini nasıl etkiler?
Ülkenin siyasi ve çağdaşlık anlamda gelişmişliğini gösterir.
2. Türkiye’de değişik yıllarda TBMM’de yer alan toplam milletvekili ve kadın milletvekili sayısı:
Yılı: Milletvekili Sayısı: Kadın Milletvekili Sayısı: Yüzdesi:
1935 395 18 4,6
1950 487 3 0,6
2002 550 24 4,4
2007 550 50 9


Son yıllarda kadınların siyasete katılımındaki değişimin sebep ya da sebepleri ne olabilir?
Kadınlarında parlementoda söz sahibi olmak istemesi.
3. Günümüzde Türk kadınının medeni hukuka göre sahip olduğu haklar nelerdir? Sizce önemli olanları yazınız.
Eğitim hakkı, oy kullanma hakkı ve kendi soyadını kullanabilmesi gibi haklar.
4. Yeni Türk Medeni Kanunu, toplumda kadının insanca, uygarca ve eşit yaşanmasına yönelik neler getirmiştir?
Kadınları erkekle eşit yapıp erkeklerin bütün haklarını kadınlarada vermiştir.
5. Kadının, hayatını, ailede, sosyal çevrede, devlet dairelerinde ve uluslararsı üzeyde etkileyen siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel gelişmeleri değerlendirerek aşağıdaki sorunlara yönelik çözüm yollarını öneriniz.
Kadın ve ekonomi: Kadınlar artık ekonomiye dahil olmaya başladı. Bu sayı daha da arttırılabilir.
Kadın ve eğitim: Kadınların hemen hepsi artık okuma yazma biliyor. Okula gidemeyen kız çocuklarıda var. Böyle ailelere ağır cezalar verip gözlerini korkutmalı ve çocuklarını okula göndermeli.
Kadın çevre ve sağlık: Yardıma muhtaç kadınlar devlet sayesinde sağlık sorunlarını giderebilir.
Karar alma mekanizmalarında kadın: Artık kadınlar parlementoda, iş yerlerinde vs. gibi yerlerde artık fikirlerini söylüyor kararlara etki ediyor.
Kadının hakları: Kadınlar erkeklerle eşittir. Ama bazı yobaz insanlar kadının haklarını çiğniyor ve onlara şiddet uyguluyor. Devlet böyle mağdur insanlara yardım etmeli.
Kadın ve medya: Medyada artık kadınlarda var. Ama bazı haberler kadınlarla ilgili asparagas haber yapıyor ve gururunu rencide ediyor. Böyle habercilere ceza verilmeli
 
Üst