Sultan II.Abdülhamid Han Hayatı SON GÜNCELLEME:03/01/2018
Babası Sultan Abdülmecid, annesi ise Trimüjgan Kadın Efendi’dir. 21 Eylül 1842 tarihinde İstanbul’da doğdu. Dönemin en iyi alimlerinden dersler alarak iyi bir tahsil yaptı. Güçlü bir hafızaya sahipti, güzel ve düzgün konuşurdu. Spor yapmaktan keyif alır, kılıcını ve silahını çok iyi kullanırdı. Tasavvufa dair geniş bilgisi ile son derece takva sahibiydi. Öylesine akıllı bir insandı ki, Prens Bismarck’ın “Dünyadaki 100 gram aklın 90 gramı Abdülhamid Han’da, 5’i bende kalan 5’i ise diğer siyasilerdedir.” dediği söylenmektedir.
33 yıl boyunca devleti ayakta tutarak yıkılmasını geciktirmiştir. Yapmış olduğu tüm işler bir çok kişi tarafından memnuniyetle karşılanmıştır. Devleti ayakta tutmak için hiçbir konuda tereddüt etmeden tüm tedbirleri almış ve yerine getirmiştir. Hakkında devamlı iftiralar yazılıyor fakat tüm bunlara rağmen hiç yılmadan çalışmalarına devam ediyordu. (Tüm tarihi gerçeklerin ortaya çıkmış olmasına rağmen, günümüzde bile iftira edenlere rastlamak mümkündür.) Dünya savaşının olacağını tahmin ediyordu ve bu savaşta denizlere hakim bir devletin yanında olunduğu zaman güçlü olunacağını düşünüyordu. Fakat kendisi tahttan indirildikten sonra onun bu düşüncesinin aksi yapıldığı için devletin yıkıldığı düşünülmektedir.
Son derece akıllı ve dindar olan Abdülhamid Han’ın en büyük talihsizliği, devlet çok kötü bir durumdayken ve siyasi ve diplomatik olayların en çok yaşandığı dönemdeyken tahta geçmiş olmasıydı. Hiçbir işe abdestsiz imza atmamış ve devleti 33 yıllık saltanatı süresince ayakta tutmuştur. Yahudilerin Filistin’den toprak isteklerini reddetmiştir. Tahttan indirilmesindeki en büyük rol ise Yahudilerindir. 1908 senesinde yalandan bir irtica bahane edilmiş ve tahttan indirilmiştir. Elinde bulunan tüm imkan ve güçlere rağmen direnmemiş “Bu Allah’ın taktiridir.” demiş ve tahtı terk etmiştir.
Tahttan indirildikten sonra Selanik’e sürgün edilmiş, çeşitli işkencelere maruz kalmıştır. Selanik’in düşman işgali altında kalma ihtimaline karşı İstanbul’a getirilmiştir. 1918 yılında İstanbul Beylerbeyi Sarayında vefat etmiştir. Amcası Sultan Abdülaziz ve dedesi İkinci Mahmud’un yanına defnedilmiştir.
Sultan Abdülhamid Han döneminde neler yapılmıştır?
Savcılık müessesesi kurulmuş, ceza ve ticaret usulü kanunları çıkarılmıştır. Polis teşkilatı geliştirilmiş, komiserlik ve başkomiserlik makamları ortaya çıkmıştır. İstanbul, İzmir limanları tesis edilmiş, askeri dikimevleri, tersaneler ve feshaneler kurulmuştur. Tahta geçtiğinde devletin 252 milyon altın olan borcu, tahttan indiğinde 30 milyon altın olarak hesap edilmiştir. Devlet borcunun önemli bir kısmı kapatılmıştır. Bir çok fabrika kurulmuş ve üretime başlanmıştır. Zirai alanlar, çiftlikler inşa edilmiş, çeşitli derecelerden okullar açılmıştır. Çeşitli müzeler, kütüphaneler ve hastaneler açılmıştır.
Babası Sultan Abdülmecid, annesi ise Trimüjgan Kadın Efendi’dir. 21 Eylül 1842 tarihinde İstanbul’da doğdu. Dönemin en iyi alimlerinden dersler alarak iyi bir tahsil yaptı. Güçlü bir hafızaya sahipti, güzel ve düzgün konuşurdu. Spor yapmaktan keyif alır, kılıcını ve silahını çok iyi kullanırdı. Tasavvufa dair geniş bilgisi ile son derece takva sahibiydi. Öylesine akıllı bir insandı ki, Prens Bismarck’ın “Dünyadaki 100 gram aklın 90 gramı Abdülhamid Han’da, 5’i bende kalan 5’i ise diğer siyasilerdedir.” dediği söylenmektedir.
33 yıl boyunca devleti ayakta tutarak yıkılmasını geciktirmiştir. Yapmış olduğu tüm işler bir çok kişi tarafından memnuniyetle karşılanmıştır. Devleti ayakta tutmak için hiçbir konuda tereddüt etmeden tüm tedbirleri almış ve yerine getirmiştir. Hakkında devamlı iftiralar yazılıyor fakat tüm bunlara rağmen hiç yılmadan çalışmalarına devam ediyordu. (Tüm tarihi gerçeklerin ortaya çıkmış olmasına rağmen, günümüzde bile iftira edenlere rastlamak mümkündür.) Dünya savaşının olacağını tahmin ediyordu ve bu savaşta denizlere hakim bir devletin yanında olunduğu zaman güçlü olunacağını düşünüyordu. Fakat kendisi tahttan indirildikten sonra onun bu düşüncesinin aksi yapıldığı için devletin yıkıldığı düşünülmektedir.
Son derece akıllı ve dindar olan Abdülhamid Han’ın en büyük talihsizliği, devlet çok kötü bir durumdayken ve siyasi ve diplomatik olayların en çok yaşandığı dönemdeyken tahta geçmiş olmasıydı. Hiçbir işe abdestsiz imza atmamış ve devleti 33 yıllık saltanatı süresince ayakta tutmuştur. Yahudilerin Filistin’den toprak isteklerini reddetmiştir. Tahttan indirilmesindeki en büyük rol ise Yahudilerindir. 1908 senesinde yalandan bir irtica bahane edilmiş ve tahttan indirilmiştir. Elinde bulunan tüm imkan ve güçlere rağmen direnmemiş “Bu Allah’ın taktiridir.” demiş ve tahtı terk etmiştir.
Tahttan indirildikten sonra Selanik’e sürgün edilmiş, çeşitli işkencelere maruz kalmıştır. Selanik’in düşman işgali altında kalma ihtimaline karşı İstanbul’a getirilmiştir. 1918 yılında İstanbul Beylerbeyi Sarayında vefat etmiştir. Amcası Sultan Abdülaziz ve dedesi İkinci Mahmud’un yanına defnedilmiştir.
Sultan Abdülhamid Han döneminde neler yapılmıştır?
Savcılık müessesesi kurulmuş, ceza ve ticaret usulü kanunları çıkarılmıştır. Polis teşkilatı geliştirilmiş, komiserlik ve başkomiserlik makamları ortaya çıkmıştır. İstanbul, İzmir limanları tesis edilmiş, askeri dikimevleri, tersaneler ve feshaneler kurulmuştur. Tahta geçtiğinde devletin 252 milyon altın olan borcu, tahttan indiğinde 30 milyon altın olarak hesap edilmiştir. Devlet borcunun önemli bir kısmı kapatılmıştır. Bir çok fabrika kurulmuş ve üretime başlanmıştır. Zirai alanlar, çiftlikler inşa edilmiş, çeşitli derecelerden okullar açılmıştır. Çeşitli müzeler, kütüphaneler ve hastaneler açılmıştır.
