Geçmişimi Öğreniyorum Konu Özeti

Saklý Süleyman

Çalışkan Üye
Üye
Katılım
14 Ocak 2009
Mesajlar
387
Puanları
28
Konum
ısparta
GEÇMİŞİMİ ÖĞRENİYORUM
1. 4 – C sınıfı öğrencilerinden, öğretmenleri sözlü tarih yöntemini kullanarak aile tarihlerini yazmalarını istedi. Sözlü tarih yöntemi nasıl uygulanır?
Aile tarihini yazmak için her öğrencinin ailesinin en büyüğü ile konuşması gerekir. Bu iş için aile büyüğü önceden aranıp ondan randevu alınmalıdır. Görüşmeye gitmeden önce sormak istenen sorular tespit edilir. Aile büyüğünün yanına giderken varsa fotoğraf makinesi, teyp gibi araçlar götürülüp kullanılabilir.
Söz verilen saatte aile büyüğünün yanına gidilip önceden hazırlanan sorular sorulmalı cevaplar özenle yazılmalıdır.

2. Ömer sözlü tarih yöntemi ile aile tarihini araştırıp bir sunum hazırlayacak. Ömer bu sunumunda kanıt olarak hangi nesneleri kullanabilir?
Ömer sözlü tarih yöntemi ile aile tarihini araştırıp yazarken ailesine ait fotoğrafları, büyük-lerinden kalan eşyaları, giysileri, mektupları kanıt olarak kullanabilir. Evlerinde özenle korunan eşyalar vardır. Bunlar; sandık, saat, madalya, giysi, lamba, masa, sandalye, yüzük, küpe gibi eşyalar olabilir.

3. Günümüzde yaygın olan aile yapısı ile geçmişte yaygın olan aile yapısı arasındaki benzerlik ve farklılıklar nelerdir?
Günümüzde yaygın olan aile yapısına çekirdek aile denir. Çekirdek aile; anne, baba ve evlenmemiş çocuklardan oluşur. Geçmişte yaygın olan aile yapısına geniş aile denir. Geniş ailede büyük anne, büyük baba, onların çocukları, torunları hep birlikte yaşar. Günümüzde köyden kente göç ve tarımda makineleşme nedeniyle geniş aile tipleri azalmıştır.
Her iki aile yapısında da aile bireylerinin birbirine bağlılığı söz konusudur. Farklılık ise çekirdek aile yapısında birey sayısının geniş ailenin birey sayısından daha az olmasıdır.

4. Milli Kültürümüzü yansıtan öğeler nelerdir?
Kültür, bir toplumun sahip olduğu duygu, düşünce ve yaşayış biçimidir. Kültür, bir toplu-mun bireylerini birbirine yaşlaştırır.
Geleneklerimiz, göreneklerimiz, oyunlarımız, yemeklerimiz, giyimimiz, evlerimiz, dilimiz, şarkılarımız, türkülerimiz, el sanatlarımız milli kültürümüzü yansıtan öğelerdir.

5. Geçmişteki düğün törenleri ile günümüzdeki düğün törenleri arasındaki benzerlik ve farklılıklar nelerdir?
Geçmişte düğün törenleri bir günde bitmezmiş. Oysa günümüzde düğün törenleri bir günde ya da birkaç saatte sona ermektedir.
Düğünden önce kına gecesi yapma geleneği günümüzde de vardır. Günümüzde düğün yerine sadece nikâh töreni de yapılmaktadır. Evlenenler balayı gezisine çıkmaktadırlar. Düğünlerde özel giysiler giyilmektedir. Düğün yemekleri yapılmaktadır.

6. Yunus’un ağabeyi yakında askere gidecek. Yunuslar ağabeyi için nasıl bir asker uğurlama töreni yapabilirler?
Askere gidecek genç için her yörede törenler yapılır. Genç, arkadaşları ile bir arada eğlenir, davullar, zurnalar eşliğinde askere uğurlanır. Askere gitmek, vatan borcunu ödemek her Türk genci için onur kaynağıdır. Bazı yörelerde askere gidecek olan gencin eline kına yakılır.

7. Halk oyunları ekibindeki arkadaşlarınızın giydikleri kıyafetleri günlük hayatımızda neden giymiyoruz?
Halk oyunları, insanların duygusal yapısının dışa vurumudur. Müzik eşliğinde hareketler bazen neşeyi bazen de üzüntüyü ifade eder. Halk oyunlarında hayvan taklitlerini, hasat oyunlarını günlük faaliyetleri görmek mümkündür. Halk oyunlarının bir çıkış kaynağı, bir hikâyesi vardır.
Karadeniz Bölgesi’nde horon, Doğu Anadolu Bölgesi’nde halay, Ege Bölgesi’nde zeybek, Trakya’da karşılama adı verilen halk oyunları oynanır.
Bu oyunları oynayan halk oyunları ekiplerinin özel giysileri vardır. Bu giysiler o yöre insanının geçmişte giydiği giysilerdir. Zamanla her kültürde değişiklikler olduğu gibi giysilerde de değişiklikler olmuştur. Bu nedenle o giysileri günlük yaşamda giymiyoruz.

8. Dedenizin ya da büyük annenizin çocukluğunda oynadığı oyunlarla sizin oynadığınız oyunlar farklıdır. Bu farklılığın nedenleri nelerdir?
Dedenizin, büyük annenizin oynadığı oyunlarla sizin oynadığınız oyunlar farklıdır. Çünkü onların çocukluğunda oyuncak sanayi bugünkü kadar gelişmemişti. Onlar oyuncaklarını kendileri yaparlardı. Kızlar kendi aralarında, erkekler kendi aralarında oyunlar kurarlardı. Bazen de kız erkek karışık oyunlar oynarlardı. Büyüklerinizin oynadığı beş taş, yüzük kimde, dokuztaş, saklambaç, yakan top, birdirbir gibi oyunları bugün de oynayanlarınız vardır. Ama sizlerin oyunları son yıllarda genellikle bilgisayar oyunlarıdır. Kızma birader, monopol gibi oyunları da oynarsınız.
Teknolojinin gelişmesi ile büyüklerinizle sizlerin oynadığı oyunlar farklılık göstermiştir.

9. Tarihte Türklerin yaygın olarak yaptığı sporlardan hangileri günümüzde de yapılmaktadır?
Geçmişte yaygın olan güreş sporu günümüzde de yapılmaktadır. Ülkemizde Edirne Kırkpınar güreş etkinlikleri ilk akla gelenlerdendir. Yine ülkemizin birçok yöresinde belli zaman-larda şenlikler, festivaller düzenlenir. Bu şenliklerde, festivallerde güreş karşılaşmaları yapılır. Cirit; at üzerinde dengeyi kurma, ata hakim olma cesaretini ve refleksini geliştiren bir ata sporumuzdur.

10. Gelenek ve görenekler Milli Kültürümüzün ayrılmaz parçasıdır. Ancak günümüzde bazı gelenek ve görenekler değişikliğe uğramıştır. Değişen gelenek ve göreneklerimizden örnekler veriniz.
Türk kültüründe komşuluk çok önemlidir. Günümüzde büyük şehir hayatı ve yoğun çalışma temposu komşuluk ilişkilerini olumsuz yönde etkilemiştir. Aynı apartmanda oturup da birbirini tanımayan aileler vardır. Dini bayramlarda; küçükler büyüklerini ziyaret ederlerdi. Günümüzde çalışma hayatının yoğunluğu nedeniyle bireyler dini bayram günlerini tatil yörelerinde geçirmeye başlamışlardır.
Günümüzde çekirdek aile tipi yaygın olduğu için aile büyükleri ayrı evlerde yaşamaktadır. Eskiden insanlar bayramlarda ve özel günlerde ziyaret edemedikleri kişilere tebrik kartı gönderirlerdi. Günümüzde ise insanlar özel günlerde tebrik kartı gönderme yerine cep telefonlarından mesaj göndermektedir.

11. Samsun’daki İlk Adım Anıtı, Ankara’daki eski TBMM binası, Kastamonu’daki Satı Kadın Anıtı Kurtuluş Savaşı ile ilgili görsel anıtlardır. Bu anıtların yapılış amacı nedir?
Mustafa Kemal Atatürk 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a çıktı. Bu tarih Kurtuluş Savaşı’nın başladığı tarih olarak kabul edilir. Bu günün önemini vurgulamak için Samsun’a İlk Adım Anıtı yaptırılmıştır.
23 Nisan 1920 tarihinde Ankara’da TBMM açıldı. TBMM’nin açılışı Türk tarihinde bir dönüm noktasıdır. 23 Nisan halkın seçtiği temsilcilerin yönetimde söz sahibi olduğu günlerin başlangıcıdır. O günkü meclis binasını günümüzde gezip görme imkânımız vardır.
Satı Kadın, Kurtuluş Savaşı’nda birçok Türk kadını gibi ordumuza yardım etmiştir. Kurtuluş Savaşı sona erip cumhuriyet ilan edildikten sonra milletvekili olarak görev yapmıştır. Türk halkı Satı Kadın’ı unutmamış, Kastamonu’da onun adına anıt yapılmıştır.
12. Atatürk’ün hayatını kısaca yazınız.
Çocukluğu: 1881 yılında Selanik’te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım, kız kardeşi Makbule Hanım’dır. Küçük yaşta babasını kaybetti.
Öğrenim Hayatı: önce mahalle mektebinde okula başladı. Daha sonra Şemsi Efendi İlkokuluna gitti. İlkokulu bitirince Selanik Askeri Ortaokulu sınavlarına girdi ve sınavı kazandı. Çok başarılı bir öğrenciydi. Bu okulda matematik öğretmeni ona Kemal adını verdi.
Mustafa Kemal, Selanik Askeri Ortaokulunu bitirince Manastır Askeri Lisesine girdi. Manastır Askeri Lisesini bitirdikten sonra İstanbul Harp Okuluna başladı. 1908 yılında kurmay yüzbaşı rütbesiyle Harp Akademisini bitirdi.
Askerlik Hayatı: Mustafa Kemal, Osmanlı Devleti’nin 5. Ordusunun merkezi olan Şam’da askerlik hayatına başladı.
Trablusgarp Savaşı’nda başarılar kazandı. İtalyanların ilerlemelerini durdurdu. Başarıla-rından dolayı binbaşı rütbesine yükseldi.
Trablusgarp Savaşı devam ettiği yıllarda Balkan Savaşı çıktı. Bu savaşa katılmak için yola çıktı. Ancak o gelinceye kadar ordumuz dağıldı. Balkan Savaşı’ndan sonra Sofya Askeri Ataşeli-ğine atandı. 1. Dünya Savaşı başlayıncaya kadar bu görevde kaldı. Rütbesi yarbaylığa yükseltildi.
Osmanlı Devleti, 1911 yılında İtalya ile yaptığı Trablusgarp Savaşı’nda yenilgiye uğradı. 1912 yılında Balkan ulusları ile yapılan Balkan Savaşı’nda da yenildi. İttifak Devletlerinin baskısı ve kaybettiği toprakları geri alma düşüncesi ile Birinci Dünya Savaşı’na katıldı. 1914 yılında başlayan savaş 1918 yılında bitti.
1. Dünya Savaşı’nda, aralarında İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya’nın bulunduğu İtilaf Devletleri, Almanya’nın başını çektiği Avusturya-Macaristan, Bulgaristan ve Osmanlı Devleti’nden oluşan İttifak Devletlerini yenilgiye uğrattı. Osmanlı Devleti bu savaşta Çanakkale Cephesi hariç diğer cephelerde başarılı olamadı. Mustafa Kemal’in askeri yeteneği ve Türk askerinin mücadelesi sayesinde Çanakkale geçilemedi. 1. Dünya Savaşı’ndan yenik ayrılan Osmanlı Devleti İtilaf Devletleri ile Mondros Ateşkes Anlaşması’nı imzalayarak savaştan çekildi. Düşman donanmaları Çanakkale’den geçip İstanbul’u almak istedi. Mustafa Kemal ve tümeni düşmanı Çanakkale’den geçirmedi. Mustafa Kemal’in rütbesi albaylığa yükseltildi.
Mustafa Kemal, Çanakkale Savaşlarında idareciliği, kahramanlığı ve cesareti ile büyük bir üne kavuşmuştur.

13. Mondros Ateşkes Anlaşması nerede ve ne zaman imzalandı, şartları nelerdir?
Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan Mondros Ateşkes Anlaşması, 30 Ekim 1918 tarihinde Ege Denizi’ndeki Limni adasının Mondros Limanında imzalanmıştır.
Bu anlaşmaya göre, İtilaf Devletleri güvenliklerini tehdit edecek bir durum ortaya çıkarsa istedikleri yeri işgal edebileceklerdi. Çanakkale ve İstanbul Boğazları İtilaf Devletlerinin gemilerine açık olacaktı. Ordu terhis edilecek, silahlara el konulacaktı. Bu madde ile Osmanlı Devleti savunmasız bırakılmıştı.
Ateşkes anlaşması kısa sürede uygulanarak ordumuz dağıtıldı. Silahlarımıza el konuldu. Ulaşım ve iletişim araçları ile yollar İtilaf Devletlerinin denetimine geçti. Diğer yandan da Anadolu’nun çeşitli yerleri İtilaf Devletlerince işgal edildi. Orduları dağıtılmış ve silahları elinden alınmış Osmanlı Devleti, bu işgallere karşı koyamadı.

14. Mondros Ateşkes Anlaşması ile yurdumuzun nereleri işgal edildi?
İtilaf Devletleri 13 Kasım 1918 tarihinde İstanbul’u işgal ettiler. İngilizler; 1. Dünya Savaşı sonunda ele geçirdikleri Irak ve Suriye ile Musul, Antep, Urfa ve Maraş’ı işgal ettiler. Çanakkale, İzmit, Samsun ve Merzifon’a asker çıkardılar. Bir süre sonra Antep, Urfa ve Maraş çevresini Fransızlara bıraktılar.
Fransızlar Adana ve çevresini işgal ettiler. İtalyanlar, Konya yakınlarından Aydın’a kadar olan güneybatı Anadolu çevresini işgal ettiler. Yunanlılar önce İzmir’e asker çıkardılar. İngilizlerin desteği ile Batı Anadolu’yu işgal etmeye başladılar. Gürcüler Artvin ve Batum çevresini, Ermeniler ise Kars ve Sarıkamış’ı işgal ettiler.

15. İşgallere karşı Türk milletinin ve Mustafa Kemal’in tepkisi ne oldu?
Türk milleti bu işgallere karşı büyük tepki gösterdi. Vatanı savunmak ve işgallerden kurtarmak amacı ile Anadolu’nun birçok yerinde milli dernekler kuruldu. İşgallere engel olabilmek amacı ile Kuva-yi Milliye adı verilen silahlı birlikler oluşturuldu. Birlikler halk tarafından da desteklendiği için zaman zaman düşmana karşı başarılar sağlanıyordu. Ancak bir merkezden yönetilmediği ve düzenli olmadığı için tam bir başarı sağlanamıyordu.
Mondros Ateşkes Anlaşması’nın imzalandığı sırada Suriye Cephesi’nde bulunan Mustafa Kemal, ordusu dağıtılınca İstanbul’a döndü. Ateşkes anlaşması ve sonrasında gerçekleşen işgaller Mustafa Kemal’i derinden üzüyordu. O, milletini yakından tanıyor ve esaret altında yaşayama-yacağını biliyordu. Mustafa Kemal’e göre, Türk milleti içinde bulunduğu bu durumdan, birlik ve beraberlik içinde mücadele ederek kurtulabilirdi.
Mustafa Kemal, milletinin yenilmez azmine güveniyordu. İstanbul’da geçirdiği günlerde planladığı kurtuluş mücadelesini gerçekleştirmek amacı ile Anadolu’ya geçmeye karar verdi.

16. Mustafa Kemal hangi görev ve amaçla Samsun’a gönderildi?
Samsun’da yaşayan Rumlar, huzursuzluk çıkarıyor ve Türklere karşı saldırılarını artırıyorlardı. Mustafa Kemal huzursuzluğu gidermek ve düzeni sağlamak amacıyla 9. Ordu Müfettişi olarak görevlendirildi. Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919’da Samsun’a vardı. Burada Samsun halkı tarafından büyük bir coşkuyla karşılandı.

17. Mustafa Kemal Samsun’da ne gibi çalışmalar yaptı?
Vatanın bağımsızlığının bir an önce kazanılmasını isteyen Mustafa Kemal, Samsun’da top-lantılar yaptı. İzmir’in işgalini protesto etmeleri ve mitingler düzenlemeleri için birçok komutana telgraf çekti. Buradan Havza’ya geçerek Amasya Genelgesi için ön hazırlıklar yapmaya başladı.

18. Amasya Genelgesi hangi amaçla yayımlanmıştır, hangi konulara yer verilmiştir?
Mustafa Kemal, yurdun çeşitli bölgelerinde bağımsızlığımızı tekrar kazanmak için çalışan dernekleri bir çatı altında toplamak amacıyla Amasya Genelgesi’ni yayımladı (22 Haziran 1919).
22 Haziran 1919 tarihinde imzalanan Amasya Genelgesi’nde şu konulara yer verilmiştir:
a. Vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı tehlikededir.
b. İstanbul’daki Osmanlı Hükümeti sorumluluğunu yerine getirmemektedir.
c. Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.
ç. Milletin haklarını savunacak milli bir kurul gerekmektedir.
d. Sivas’ta milli bir kongre toplanacaktır.
e. Bu kongreye illerden üçer temsilcinin gönderilmesi gerekmektedir.

19. Erzurum Kongresi hangi amaçla düzenlenmiştir?
Mondros Ateşkes Anlaşması’nın bir maddesi de Doğu Anadolu ile ilgiliydi. Bu madde Doğu Anadolu’nun Ermeni toprağı haline getirilmesine yönelikti. Doğu Anadolu’nun Türk toprağı olduğunu ve Ermenilere verilemeyeceğini savunan Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, bu amaçla Erzurum’da bir kongre düzenlemişti. Kongreye Mustafa Kemal de davet edilmiştir (23 Temmuz 1919).

20. Mustafa Kemal askerlik görevinden ne zaman istifa etti?
Mustafa Kemal Amasya Genelgesi’ni yayımladıktan sonra Erzurum’a geçti. Bu arada padişah Mustafa Kemal’e telgraf çekerek ordu müfettişliği görevinden alındığını bildirdi. Bu haber üzerine Mustafa Kemal ordu müfettişliği ve askerlik görevinden istifa etti. Mustafa Kemal bu kararı verirken Türk milletinin özgürlüğe olan bağlılığına güveniyordu.
21. Erzurum Kongresi’nde alınan kararlar nelerdir?
a. Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, bölünemez.
b. Hiçbir ülkenin manda ve himayesi kabul edilemez.
c. İstanbul Hükümeti, vatanın bağımsızlığını koruyamazsa geçici bir hükümet kurulacaktır.
ç. Milli Meclis hemen toplanmalı ve hükümet işlerini denetlemelidir.

22. Sivas Kongresi’nin amacı nedir?
Amasya Genelgesi’nde Sivas’ta toplanacak bir kongreden söz ediliyordu. Bu çağrıya uyan illerin temsilcileri 4 Eylül 1919 günü Sivas’ta Mustafa Kemal’in başkanlığında toplandılar. Kongrede amaç, yararlı dernekleri bir çatı altında birleştirerek, vatanın nasıl kurtarılacağını kararlaştırmaktı. 4 Eylül 1919’da Sivas’ta toplanan kongrede Erzurum Kongresi’nde alınan kararlar aynen kabul edildi. Bütün milli dernekler birleştirildi. Böylece Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti (Anadolu ve Rumeli’nin Haklarını Koruma Derneği) kuruldu. Kongrenin sonunda Türk milleti adına karar verecek bir Temsil Heyeti seçilerek başkanlığına Mustafa Kemal getirildi.
Sivas Kongresi’nde milletin bağımsızlığını ilgilendiren önemli kararlar alındı. Milli dernekler bir çatı altında birleştirildi. Temsil Heyeti oluşturularak milli mücadelenin tek elden yürütülmesi sağlandı. Bu nedenlerden dolayı Sivas Kongresi milli bir nitelik taşır.

23. Türkiye Büyük Millet Meclisi hangi tarihte ve nerede açıldı, Türk tarihi için önemi nedir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi 23 Nisan 1920 tarihinde Ankara’da törenle açıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışıyla Türk tarihinde yeni bir dönem başlamış oldu. Bu büyük olayla devleti yönetme yetkisi halk tarafından seçilen milletvekillerine verildi. Böylece Türk milleti tarihinde ilk defa vereceği kararlar ile geleceğini belirleme şansına sahip oldu.

24. Türk ordusu; Doğu, Batı ve Güney Cephelerinde kimlerle savaşmıştır?
Türk ordusu; Doğu Cephesi’nde, Ermenilerle, Batı Cephesi’nde Yunanlılarla, Güney Cephesi’nde, Ermeniler ve Fransızlarla savaşmıştır.

25. Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında dayanışmanın önemini açıklayınız.
Türk milleti Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcından sonuna kadar, yaşlı, genç, çocuk demeden büyük bir inançla mücadele etti. Bağımsızlığına düşkün olan Türk milleti bu uğurda canını bile feda etmeye hazırdı.
Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı’na başlarken Türk milletinin bu özelliğini biliyor ve halkına güveniyordu. Eşine az rastlanır bir mücadele ile gerçekleşen ve zaferle sonuçlanan bu savaş, ulusal irademizin, milli birlik ve dayanışmamızın en güzel örneğidir.

26. Kurtuluş Savaşı içinde hangi savaşlar yapılmıştır?
Doğu Cephesi’nde, Ermenilere karşı 15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir Paşa öncü-lüğünde gerçekleşen mücadele sonucunda, Ermeniler yenilerek barış istemek zorunda kaldılar.
İngilizler Mondros Ateşkes Anlaşması doğrultusunda Türkiye’nin güneyini işgal etmiş-lerdi. Zamanla işgal ettikleri Urfa, Antep, Maraş’ı Fransızlara bırakarak Irak topraklarına yerleş-tiler. Fransızlar bu bölgede yaşayan Ermenileri de yanlarına alarak silahlandılar. Urfa, Antep ve Maraş’ı işgal eden Fransızlar ve Ermeniler Türk halkına saldırınca Kuva-yı Milliye birlikleri harekete geçti. Fransızlar ve Ermenileri güney topraklarımızdan çıkartmak amacıyla yapılan mücadele Türk milletinin zaferi ile sonuçlandı.
Batı cephesinde 6 -10 Ocak 1921 tarihleri arasında yapılan I. İnönü, 26 Mart – 1 Nisan 1921 tarihleri arasında yapılan II. İnönü Savaşlarıyla Yunanlılar yenilgiye uğratıldı.
I . ve II. İnönü Savaşlarında yenilen Yunanlılar, büyük bir hazırlığa girişerek 10 Temmuz 1921’de tekrar saldırıya geçtiler. Yunan kuvvetleri Afyon, Kütahya ve Eskişehir’i ele geçirerek, Türk ordusunu Sakarya Irmağı’nın doğusuna çekilmek zorunda bıraktı. Türk halkında büyük endişe yaratan bu durum TBMM’de değerlendirildi. Milletvekilleri, Mustafa Kemal’in Türk ordularına başkomutanlık yapmasını TBMM’de oylayarak kabul etti. 5 Ağustos 1921’de başkomutan olan Mustafa Kemal, ordunun ihtiyaçlarını karşılamak için Türk milletinden yardım istedi. Türk halkı bütün gücüyle Türk ordusuna destek oldu. Türk ordusunun toparlanmasına fırsat vermeden saldırıya geçen Yunanlılar, Sakarya Irmağı’nın batısında ordumuzla karşılaştılar (23 Ağustos 1921). Mustafa Kemal’in başkomutanlığında 22 gün 22 gece süren Sakarya Savaşı Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanmıştır (13 Eylül 1921).
Mustafa Kemal, Sakarya Savaşı’ndan sonra Yunanlıları Anadolu’dan çıkarma planları yapıyor, hazırlıkları hızla tamamlıyordu. İsmet Paşa ve Fevzi Paşa’nın da onayıyla 26 Ağustos 1922’de Büyük Taarruz başlatıldı. Türk ordularının ateşiyle başlayan Büyük Taarruz, Yunanlıları şaşırtarak bozguna uğrattı. 30 Ağustos günü komutanlığını Mustafa Kemal’in yaptığı Başkomutanlık Meydan Savaşı ile Dumlupınar civarında Yunan ordularının büyük bir kısmı etkisiz hale getirildi. Mustafa Kemal’in “Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!” emri ile Türk ordusu batıya doğru ilerlemeye başladı. 9 Eylül 1922’de İzmir’e varıldı. 18 Eylül 1922’de Batı Anadolu yeniden Türk topraklarına katıldı.

27. Lozan Barış Anlaşması ne zaman imzalanmış, hangi kararlar alınmıştır?
İsviçre’nin Lozan şehrinde bir konferans toplandı. Bu konferansa Türkiye, İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya ve Yugoslavya, Sovyetler Birliği (Rusya) ve Bulgaristan katıldı. Türk tarafını, Dışişleri Bakanı İsmet Paşa’nın başkanlık ettiği bir heyet temsil etti.
24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Barış Antlaşması imzalandı. Bu antlaşmayla:
Meriç Irmağı sınır olmak üzere, Doğu Trakya Türkiye’ye bırakıldı. Bozcaada ve Gökçeada Türkiye’ye bırakıldı. Kapitülasyonlar kaldırıldı. Boğazların her iki yakası askerden arındırıldı. Boğazlardan yapılacak geçişler Türkiye’nin başkanlığındaki uluslar arası bir komisyon tarafından düzenlenecekti. Suriye sınırımız, Ankara Antlaşması ile belirlenen şekli ile kabul edildi.

28. Cumhuriyet ne zaman ilan edilmiştir?
Atatürk’e göre en çağdaş yönetim şekli cumhuriyetti.
O, 23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılışı ile cumhuriyetin temellerini atmış oldu. 29 Ekim 1923 tarihinde mecliste oy birliği ile cumhuriyet yönetimi ilan edildi. Böylece Türkiye Cumhuriyeti kurulmuş oldu.

29. Atatürk’e göre çağdaşlaşma ne demektir?
Atatürk’e göre çağdaşlaşma; yaşanılan zamana uyum sağlama; bilim, teknoloji ve sosyal gelişmelerden yararlanmadır. Çağdaşlaşma taklitçilik değil, aklın ve bilimin yardımıyla uygarlık yarışını kazanmadır.

30. Milli bayramlarımızın adlarını yazınız.
Kurtuluş Savaşı’ndan Cumhuriyetin ilanına kadar olan süreçte Türk milletinin kaderini etkileyen olaylar yaşanmıştır. Bu olaylardan bazılarının yaşandığı günleri milli bayram olarak kutlarız.
Milli bayramlarımız şunlardır:
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Cumhuriyetin ilan edildiği gündür.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı TBMM’nin açıldığı gündür.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Genlik ve Spor Bayramı Atatürk’ün Samsun’a çıktığı gündür
30 Ağustos Zafer Bayramı Başkomutanlık Meydan Savaşı’nın kazanıldığı gündür
 
Üst