Eşitliğe Doğru- Kadın Hakları

Performans

Çalışkan Üye
Üye
Katılım
26 Ocak 2007
Mesajlar
523
Puanları
63
Konum
TÜRKİYE
EŞİTLİĞE DOĞRU GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE TÜRK KADINI:​
Eski Türk toplumlarında kadının aile ve toplum içinde önemli bir yeri vardı. Kadınlar devlet yönetiminde görev alıyorlardı. Zamanla kadınlar geri planda kaldı. Osmanlı toplumunda kadının yeri çok azdı. Tanzimat döneminde kadınlara verilen eğitim hakkı da yeterli olmadı. Kurtuluş Savaşında erkeğinin yanında vatanını savunan , cepheye silah ve malzeme taşıyan kadınlarımıza ilk haklar; M Kemal Atatürk tarafından verildi.

Kadınlarımıza verilen haklar.
-1924’de “Öğretim Birliği” (Tevhid-i Tedrisat) kanunu ile eğitim ve öğretim de eşitlik
-1926’da Medeni Kanunun kabulü (erkek ile mirastan eşit hak, resmi nikah vb)
-1930’da Belediye seçimlerine katılma
-1934’de Milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanındı. 1935 seçimleri sonucu 17 kadın milletvekili meclise gerdi. Kadınlara seçme ve seçilme hakkı diğer ülkelerden daha önce bizlerde tanındı. Bu hak kadınlara Fransa’da 1944’de, Japonya’da 1950’de İsviçre’de 1971’de verildi.
Cumhuriyetin kurulması ile birlikte Türk Kadını her alanda saygın yerini almıştır. Çalışma hayatındaki başarıları ile Türkiye’nin daha ileri gitmesinde ve Cumhuriyetin korunması ve çağdaşlaşmasında önemli görevler üstlenmiştir.
- Türk Medeni Kanunu bu amaçla kabul edilmiş; seçme ve seçilme hakkı dünyadaki birçok milletten önce Türk kadınına verilmiştir.
- Türk kadını yalnızca ev işlerinde değil sosyal ve ekonomik alanda da aktif olarak rol almıştır.
- Atatürk "Yürüyeceğimiz yol, büyük Türk kadınını çalışmalarımıza ortak kılmak, hayatımızı onunla birlikte yürütmek, Türk kadınını bilimsel, ahlâki, toplumsal, ekonomik hayatta erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı, koruyucusu yapmak yoludur" demiş ve Türk kadınının hayatın her alanında aktif olmasını istemiştir.
 
Üst