Pityussa / Dana Adası – Mersin
Aphrodisias’ın kuzeydoğusunda, Güvercin Adası’nın güneybatısında yer alan büyük bir ada üzerindeki yerleşimdir. Aphrodisias ile birlikte kurulan kent, Roma Dönemi’nde bağımsız bir kent Pityussa olmuştur. Ada kentin Kıbrıs, Mısır, Aphrodisias, Komardias, Holmi ve Seleukeia ile yakın ticari ilişkileri olmuştur. Pityussa Antik Kenti’nde çok sayıda su sarnıcı, Roma Dönemi’ne ait evler, lahitler, hamamlar, Bizans Dönemi kilise kalıntıları bulunmaktadır. Adanın daha çok kuzeybatı yönünde yoğunlaşan ve kıyıda yer alan mimari kalıntıların malzemeleri ne yazık ki günümüz insanları tarafından sökülerek ve teknelerle taşınarak kendi yapılarında malzeme olarak kullanılmıştır. Kilikia Aphrodisias’ı Silifke-Anamur karayolunun 35’inci kilometresinde, Işıklı Köyü’ne gelmeden önce güneye ayrılan 14 kilometrelik bir yol ile ulaşılmaktadır. Ovacık Yarımadası üzerindedir.
Kent doğu ve batı yönlü iki antik limana sahiptir. Doğu limandaki Köserelik Adası da kalıntılar içermektedir. Bu adanın Roma ve Erken Bizans Dönemi’nde nekropol alanı olarak kullanıldığı tahmin edilmektedir. Yarımadada Antik Döneme ait yapıların temel kalıntıları göze çarpmaktadır.
Aphrodisias Arkaik Çağ’a kadar uzanan bir geçmişe sahip olmakla birlikte daha çok Erken Bizans Dönemi bazilikal planlı kilise kalıntısı ile meşhurdur ve mozaikli taban günümüze kadar korunmuştur. Bu tabanda bitkisel, geometrik ve hayvan motiflerinin aralarında kitabeler vardır. St. Panteleon Kilisesi olarak bilinen yapı 1972’de L. Budde tarafından kazılarak ortaya çıkarılmıştır. Yarımadanın kenarına kadar duvar kalıntıları bulunmaktadır. Bunlar arasında poligonal duvar örgü sistemli kuleli sur kalıntısı Hellenistik Dönem’e aittir. Roma Dönemi’nde yerleşim yeri olarak önemini kaybettiğinden, bu döneme ait kesin bir yapı kalıntısına rastlanmamıştır. Kilisenin doğusunda yer alan denizin dibinde de yoğun amphora yıgınlarına rastlanmıştır.
Kaynak: Mersin İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü arşivi.