MEB Ders Kitabı Sayfa 81 Yaşadığınız İlde Meydana Gelebilecek Bir Afet

SEL AFETİ

Afetin ortaya çıkmasının sebepleri:

Sel afetinin ortaya çıkmasının sebepleri arasında aşırı yağışlar, toprak doygunluğu, buzul erimesi ve yetersiz altyapı önemli bir yer tutar. Yoğun ve uzun süreli yağışlar, yer altı su seviyesinin yükselmesine ve yüzey akışının artmasına yol açar. Ayrıca, toprak suyu emme kapasitesini doldurduğunda, suyun yüzeye akması kaçınılmaz hale gelir. Mevsimsel sıcaklık artışları da buzul erimesini hızlandırarak su seviyelerini artırabilir. Yetersiz drenaj sistemleri ve su yolları, suyun tahliye edilmesini engelleyerek sel riskini artırır. Bitki örtüsünün yok edilmesi, toprağın suyu tutma kapasitesini azaltarak yüzey akışını artırırken, bölgenin jeolojik özellikleri de sel olaylarının meydana gelmesinde etkili olabilir. Bu faktörlerin birleşimi, sel afetlerinin ortaya çıkma riskini önemli ölçüde yükseltir.

Afetin oluşmasına etki eden doğa kaynaklı olay/olaylar:

Sel afetinin oluşmasına etki eden doğa kaynaklı olaylar arasında aşırı yağışlar, kar erimesi ve toprak kaymaları önemli bir yer tutar. Yoğun ve ani yağışlar, suyun yer altına sızma kapasitesini aştığında, yüzey akışını artırarak sel riskini yükseltir. Özellikle kış aylarında biriken karların yaz aylarında hızla erimesi de, su seviyelerinin aniden yükselmesine ve dolayısıyla sel oluşumuna neden olabilir. Ayrıca, toprak kaymaları, zemin doygunluğu ve bitki örtüsünün azaldığı bölgelerde meydana geldiğinde, suyun akışını etkileyerek sel durumunu tetikleyebilir. Bu doğal olayların bir araya gelmesi, sel afetlerinin şiddetini ve yaygınlığını artırarak ciddi zararlara yol açabilir.

 

Afetin ortaya çıkaracağı etkiler:

Sel afetinin ortaya çıkaracağı etkiler, hem insan yaşamını hem de doğal çevreyi derinden etkileyebilir. İlk olarak, su baskınları nedeniyle evler, iş yerleri ve altyapı tesisleri ciddi hasar görebilir, bu da maddi kayıplara yol açar. Ayrıca, sel olayları sırasında can kaybı ve yaralanmalar yaşanabilir, bu da toplumsal huzursuzluğu artırır. Tarım alanları su altında kalabilir, bu da gıda üretimini ve kırsal ekonomiyi olumsuz etkiler. Sel, su kaynaklarının kirlenmesine de yol açabilir, bu durum insan sağlığını tehdit eden su kaynaklarının azalmasına ve su borne hastalıkların yayılmasına neden olabilir. Ek olarak, ekosistemler zarar görerek biyoçeşitlilik azalabilir, doğal yaşam alanları tahrip edilebilir. Tüm bu etkiler, afet sonrası iyileşme sürecini zorlaştırarak, toplumun genel yaşam kalitesini düşürebilir.

 

Afetin etkilerini önlemeye yönelik alınan tedbirler:

Selin etkilerini önlemeye yönelik alınan tedbirler, hem yapısal hem de yönetimsel önlemleri içermektedir. Öncelikle, su yollarının düzenlenmesi ve güçlendirilmesi, sel riskinin azaltılmasında kritik bir rol oynar; bu bağlamda, nehir ve dere yataklarının ıslahı, drenaj sistemlerinin iyileştirilmesi ve su havzalarının korunması önemlidir. Ayrıca, yerel yönetimlerin afet risk yönetimi planları oluşturması ve bu planların halka duyurulması, toplumun sel durumlarına karşı bilinçlenmesine katkı sağlar. İnşaat ve arazi kullanım yönetmeliği ile yapıların sel riski taşıyan bölgelerde inşaatına sınırlamalar getirilmesi de, olası hasarları azaltır. Eğitim ve tatbikatlar aracılığıyla, bireylerin acil durum yönetimi konusunda bilinçlendirilmesi de etkili bir önlem olarak öne çıkar. Son olarak, yeşil alanların artırılması ve bitki örtüsünün korunması, toprak erozyonunu önleyerek suyun yeraltına sızmasını kolaylaştırır ve sel riskini önemli ölçüde azaltır. Bu tedbirler, sel afetlerinin olumsuz etkilerini en aza indirmek için bütüncül bir yaklaşım sergiler.

 

Afetin etkilerini önlemek için tedbir alan kuruluşlar :

Sel afetinin etkilerini önlemek için tedbir alan kuruluşlar, devlet kurumları, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve uluslararası organizasyonları içermektedir. Devlet kurumları, özellikle AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı), sel riski yönetimi konusunda planlama ve koordinasyon görevini üstlenir. Yerel yönetimler, kendi bölgelerinde altyapı iyileştirmeleri yaparak, su yollarının düzenlenmesi ve drenaj sistemlerinin güçlendirilmesi gibi projeleri hayata geçirir. Ayrıca, sivil toplum kuruluşları, halkı bilinçlendirmek ve afet öncesi, sırası ve sonrasında yardım sağlamak için aktif olarak çalışır. Uluslararası organizasyonlar ise, özellikle büyük ölçekli felaketlerde, yardım ve destek sağlayarak yerel kuruluşlarla iş birliği yapar. Bu kuruluşlar, afet risklerini azaltmaya yönelik stratejiler geliştirerek, toplumun dayanıklılığını artırmak için önemli bir rol oynamaktadır. Tüm bu kuruluşların iş birliği, sel afetinin etkilerini minimize etmek için kritik öneme sahiptir.