Korydalla – Antalya
Günümüzde Hacıveliler olarak adlandırılan Korydalla, Kumluca ilçe merkezinin bir kilometre batısında, Myra’nın 29 kilometre kuzeydoğusundadır. Hacıveliler’de İmparator Marcus Aurelius’un onurlandırıldığı bir heykel kaidesi aracılığıyla ismi kesinlik kazanan Korydalla yer adı, Yunanca “Korydos” (tarlakuşu) kelimesinden türetilmiştir. İ. Ö. 500 yılında Miletli Hekataios tarafından Rhodos Kenti olarak belirtilmiştir. Plinius, Korydalla’yı Rhodiapolis ve Gagai Kentleri arasında, Ptolemeissos ise Masekitos Dağı’nın karşısında göstermektedir. Tabulae Peutingeriane’de “Coridallo” şeklinde geçmektedir. Hierokles, tarafından Geç Antik Dönem Lykia Kentleri arasında sayılmaktadır. Korydalla, Patara Stadiasmosu’nun güzergâhlarının kesiştiği önemli bir trafik noktasını oluşturmaktaydı. Likya dilinde bir kitabesi bulunan Korydalla’nın tarihini büyük ölçüde Rhodiapolis ile incelemek gerekir. Kentin Likya Birliği’ne katıldığı ve Rhodiapolis ile birlikte temsil edildiği bilinmektedir.
M.Ö. 5’inci yüzyılda da Pers ordularına yol gösteren casus Korydallas bu kentin bir ferdidir. M.S. 141 yılındaki depremden sonra Rhodiapolisli Opramoas’ın yardım ettiği otuz Lykia kenti arasında Korydalla da yer almaktadır. Bu kentte epigrafik olarak bir Leto Tapınağı belgelenmiştir. Gordianus III ve Tranquillina Dönemleri’nde sikke basmıştır. Roma Dönemi‘nde varlığını sürdüren kent, ancak Bizans ve Geç Bizans Çağı’nda gelişme göstermiştir. Spratt ve Forbes tarafından bulunan bir kitabe ile yeri tespit edilen kent, iki tepe üzerinde ve eteklerinde kurulmuştur.
Antik kentte bugün göze çarpan belli başlı eserler hamam, su yolu, ile Büyük ve Küçük Asar Tepeler üzerinde bulunan sarnıçlar, kaya mezarları ve özenle yapılmış bir duvar işçiliği gösteren büyük mozaikli bir yapıdır. Su yolu Kumluca ilçesinin, Şeyhköy’e giden toprak yolun kenarında ve yol boyunca yaklaşık 500 metre kadar devam etmektedir. Büyük Asar Tepesi’nin güneybatısında yer alan Küçük Asar Tepesi’nin batı yamacında altı adet kaya mezarına rastlanır. Mezarlardan bir tanesinde L şeklinde yerden yüksekliği 0,80 metre olan bir kline bulunmaktadır. Mezarlardan bir diğeri ise çift katlı klinelidir. Diğer iki mezar ise tonozludur. Küçük Asar Tepesi’nin güneydoğu yamacında antik kaynakların belirttiği tiyatro bulunmakta ise de bugün toprak üzerinde hiçbir iz kalmamıştır. Tepenin ilçe tarafına yakın eteğinde bir kaya mezarı, hemen onun üzerinde tekne kısmı kayaya oyulmuş oldukça harap bir lahit bulunmaktadır. Büyük Asar Tepesi’ne doğu taraftan çıkıldığında kayalar arasında sur duvarları olduğu tahmin edilen yer yer duvar kalıntılarına rastlanır. Tepeye ulaşan kayaya oyulmuş merdivenlerden çok az bir kısmı günümüze kadar korunabilmiştir. Tepede sarnıçlar bulunmaktadır. Sarnıçların bir kısmı kayaya oyularak ve kayaların şekline uydurularak yapılmış olup sıvalıdır. Bir kısmı ise dikdörtgen plan göstermektedir. Tepenin doğu yamacında ise büyük bir kaya bloğu düzeltilerek tipik bir Likya mezarı yapılmıştır. Söz konusu mezar ahşap mimari örneği yansıtmaktadır. Kaya mezarının içi üç klinelidir. Hamam, Büyük Asar Tepesi ile Küçük Asar Tepesi arasındaki düzlükte yer almaktadır. Çok harap durumda olan ve kesin bir planı elde edilemeyen hamamın alt katında tuğladan yapılmış hipocaust sistemi izlenebilmektedir. Korydalla antik kenti arkeoloji literatürüne “Kumluca Definesi” olarak geçen Bizans maden sanatında ayrı bir yeri olan, bir kısmı yurt dışına kaçırılan altın ve gümüş kilise eşyaları ile de anılmaktadır.
Kaynak: “Korydalla”, Dünden Bugüne Antalya [II. Cilt], Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü (2012)