Ülkemizde Nüfuss

hasan.yuce

izmirli hasan
Moderatör
Üye
Katılım
5 Ağu 2008
Mesajlar
1,745
Puanları
83
Yaş
123
Konum
izmir
Ayrınıtlı Analiz...
 

Ekli dosyalar

  • Ulkemizde_Nufus.rar
    279.3 KB · Görüntüleme: 2,497

Performans

Çalışkan Üye
Üye
Katılım
26 Ocak 2007
Mesajlar
523
Puanları
63
Konum
TÜRKİYE
ÜLKEMİZDE NUFUS



NUFUS VE YERLEŞME

Sınırları belli bir alanda yaşayan insan sayısına nüfus denir. Nüfus bir ülkenin üretim ve tüketiminin artmasında ayrıca ekonomik gelişmesinde etkili olmaktadır.

Nüfus özellikleri, nufus artış hızı, nüfus hareketleri, ve nüfus olaylarını inceleyen bilim dalına ise Demografya denir.

Yoğun Nüfuslu Yerler ve Sebepleri

Ulaşımın geliştiği iklim şartlarının uygun olduğu sanayi,ticaret ve turizm gibi ekonomik etkinliklerin olduğu yerlerde nüfus yoğunluğu fazladır.

Seyrek Nüfuslu Yerler ve Sebepleri

Yer şekillerinin dağlık, ulaşımın zor, tarım alanlarının az, sanayi,ticaret ve turizm gibi ekonomik faaliyetlerin gelişmediği, iklim şartlarının olumsuz olduğu yerler genelde seyrek nüfuslu yerlerdir.

Nüfusun Dağılışına Etki Eden Faktörler

1-İklim:çok sıcak ve çok soğuk iklime sahip olan bölgeler seyrek nüfusludur. Yağışların yeterli kış mevsiminin ılık geçtiği iklim bölgeleri ise sık nüfusludur.

2-Yer Şekilleri: İklim şartları elverişli olsa bile yeryüzü şekilleri dağınık ve engebeli kesimler seyrek nüfuslanmıştır. Yurdumuzda Menteşe Yöresi, Taşeli Platosu Teke Yarımadası, ve Toroslar seyrek nüfuslu alanlara örnek olarak gösterilebilir.

3- Su İmkanı: Akarsu çevreleri, su imkanı ve verimli tarım alanlarından dolayı sık nüfusludur. Sık nüfuslu akarsu havzalarına örnek olarak Çukurova gösterilebilir.

4- Tarım: Tarımsal yerlerin gelişmiş olduğu yerler sık nüfusludur. Örnek Akhisar, Çukurova

6-Ulaşım: Ulaşımın gelişmiş olduğu yerlerde ticaret ve sanayi gibi ekonomik faaliyetler de geliştiği için bu yerler sık nüfuslanmıştır.Örnek İzmir,Eskişehir

7-Turizm: Turizmin gelişmiş olduğu yerlerde mevsimlikte olsa nüfus artmaktadır. Örneğin kıyı bölgelerde olan Antalya, Bodrum Çeşme gibi yazlık, Uludağ, Kartalkaya, Erciyes gibi kışlık yerlerde nüfus mevsimlik olarak artar.

8- Yer Altı Kaynakları:Yer altı kaynaklarının çıkarıldığı ve işlendiği yerler sık nüfusludur. Örnek Soma,Ereğli, Karabük..

9- Bitki Örtüsü: Ormanların sık ve gür olduğu alanlar seyrek nüfusludur.Örnek Yıldız Bölümü



TÜRKİYE DE NÜFU VE NÜFUS SAYIMLARI

Bir yerdeki insan sayısı, insan sayısının dağılışı,ve zaman içerisinde gösterdiği değişiklik, nüfus hareketleri ve yoğunluğu coğrafya açısından büyük önem taşır.

Ülke kalkınmasında isabetli kararların verilebilmesi için eldeki mevcut insan kaynaklarının bilinmesi gerekir. Bir ülkedeki nüfusun eğitim durumu, ekonomik faaliyet kollarına göre dağılışı yaş gruplarına göre durumu vb. özellikler bilinmezse doğru bir planlama yapılamaz.

Bu bilgiler de ancak nüfus sayımlarında elde edilir. Türkiye de ilk nüfus sayımı 1927 yılında yapılmıştır. İkincisi 1935 yılında daha sonra her beş yılda bir nüfus sayımları yapılmıştır. 1990 yılından sonra alınan kararla her on yılda bir sayım yapılacaktı. Ancak 1997 yılında seçmen yaşının düşürülmesi ile tekrar sayım yapıldı. Son nüfus sayımı ise 2000 yılında yapıldı.

Nüfus Sayımının Yapılmasının Sebepleri

1- Nüfusun miktarını

2- Nüfus artış hızını ve nüfusun dağılışını

3- Nüfusun yaş ve cinsiyet durumunu

4- Köy-kent nüfusunu

5- Çalışan nüfusun sektörlere göre dağılımı

6- Nüfusun eğitim durumunu

7- Nüfusun işsizlik oranını

8- Askerlik çağındaki ve seçmen sayısını öğrenmek gibi sebeplerle sayım yapılır.



NUFUSUN YAPISI

A- Yaş yapısı:



Türkiye de yaş yapısı

0-14 yaş arası %29.8

15-64 yaş arası %64.5

65 üzeri %5.7 dir.



1-Genç Nüfus



Gelişmiş ülkelerde doğum oranı düşük olduğu için genç nüfusun oranı azdır. Geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde doğum oranının fazlalığından dolayı genç nüfus fazladır.



2- Olgun Nüfus



Çalışan nüfustur. Gelişmiş ülkelerde bu nüfus fazla iken diğerlerin de azdır.



3- Yaşlı Nüfus



Genç nüfus kadar olmasa da tüketici nüfustur. Gelişmiş ülkelerde ortalama yaşam süresi daha uzun olduğu için bu nüfusun oranı yüksektir.



B- Cinsiyet Yapısı:



Ülkemizde kadın ve erkek nüfusu birbirine yakındır. Fakat göz alan illerimizde erkek nüfusunda, göz veren illerimizde ise kadın nüfusunda bir fazlalık olmaktadır.



C-Eğitim Durumu



Okuma yazma seferberliği ile okur yazar oranımız %90 lara çıkmıştır. Ancak bu yüzde içerisinde üniversite mezunlarının sayısı çok azdır.



D- Köy- Kent Nüfusu:



1927 yılı sayımına göre nüfusumuzun %76 sı köylerde yaşarken, 1990 da bu oran %41 lere kadar düşmüştür. Sebebi köyden kente olan göçlerdir.



E- Ekonomik Faaliyetlere Göre Nüfusun Dağılımı



1927 yılı sayımına göre nüfusun %82 si tarımda çalışırken, 1990 da bu oran %54 e düşmüştür. Sebebi tarım dışı sektörlerin gelişmesidir.



Nüfus Artışı Ve Sonuçları



Bir ülkede nüfusun artmasında doğumların ölümlerden fazla olması ve alınan dış göçler önemlidir. Ayrıca sağlık hizmetlerindeki gelişmeler,çocuk ölümlerinin azalması,beslenme şartlarının iyileşmesi ile ortalama insan ömrünün uzaması da nüfus artışının nedenleri arasında gösterilebilir.



Hızlı Nüfus Artışının Olumsuz Etkileri

* Tüketim artar
* İhracat azalır,ithalat artar
* Demografik yatırımlar artar. Tasarruflar azalır
* Kalkınma hızı yavaşlar milli gelir azalır
* Konut sıkıntısı ve gecekondulaşma artar
* İşsizlik artar
* İç ve dış göçler artar
* Tarım alanlarının amaç dışı kullanımı artar
* Çevre sorunları artar

Hızlı Nüfus Artışının Olumlu Etkileri

* Mal ve hizmetlere talep artar
* Ekonomide çeşitlilik artar
* Ülke savunmasına katkı artar
* İşçi ücretleri düşer



GÖÇLER

İç Göçler: Ülke içinde bir yerden başka bir yere yapılan yerleşim amaçlı göçlerdir. İç göçler 1950 den sonra ulaşımın gelişmesi ve sanayileşmenin artması ile artış göstermiştir.

İç Göç Sebepleri:

1- Hızlı nüfus artışı

2- Tarım alanlarının miras yolu ile küçük parçalara ayrılması

3- Tarımda makineleşmenin artması ile işsizliğin artması

4- Eğitim ve alt yapı hizmetlerinin yetersizliği

5- Kan davaları ve terör

6- İklim ve yer şekillerinin olumsuz etkileri

7- Sağlık hizmetlerinin yetersizliği

8- İş imkanlarının sınırlı olması

9- Kentlerde sanayileşmenin gelişmiş olması

İç Göçün Sonuçları:

1- Nüfusun dağılışında dengesizlik olur

2- Yatırımların dağılışında dengesizlik olur

3- İşsizlik ortaya çıkar

4- Konut sıkıntısı ortaya çıkar

5- Sanayi tesisleri kent içinde kalır

6- Çevre sorunları artar

7- Trafik,sağlık v eğitim problemleri artar

8- Alt yapı hizmetlerinin götürülmesi zorlaşır

9- Kültür çatışması olur



Köyden Kente Göçü Önlemek İçin;

· Sulamalı tarım ve modern tarım yaygınlaştırılmalı

· Besi ve ahır hayvancılığı geliştirilmeli

· Eğitim ve sağlık hizmetleri geliştirilmeli

· Tarıma dayalı sanayi kolları kırsal kesime kaydırılmalı

· Alt yapı hizmetleri geliştirilmeli

Dış Göçler: Ülkeler arası yapılan göçlerdir.

Dış Göçlerin Nedenleri:

1- Savaşlar,baskı,zulüm ve tehdit

2- Tabi afetler

3- Geçim sıkıntısı

4- Sınırların değişmesi

5- Uluslar arası antlaşmalarda geçen nüfus değişimi

Dış Göçlerin Sonuçları:

1- Ülkeler arası ekonomik ilişkiler gelişir

2- Kültür alışverişi olur

3- Turizmin gelişmesi katkı sağlar

4- Döviz girdisi artar

5- Göç veren ülkede işsizlik kısmen azalır

6- Aileler bölünür

7- Göç alan ülkede nüfus artar

Beyin Göçü: yetiştirilmesi için büyük kaynak gerektiren veya yetiştiği halde ilgisizlik ve imkansızlık nedeni ile istihdam edilemeyen bilim adamı, doktor,mühendis gibi vasıflı insan gücünün daha gelişmiş bir ülkeye göç etmesidir.



HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİMİZ

Kanun Önünde Eşitlik

MADDE 10: Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.

(Ek: 7.5.2004-5170/1 md.)Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.

Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.

(Değişik: 9.2.2008-5735/1 md.) Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.

Çalışma Hakkı ve Ödevi

MADDE 49: Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir.

(Değişik: 3.10.2001-4709/19 md.) Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.

Zorla çalıştırma yasağı

MADDE 18. � Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır.

Şekil ve şartları kanunla düzenlenmek üzere hükümlülük veya tutukluluk süreleri içindeki çalıştırmalar; olağanüstü hallerde vatandaşlardan istenecek hizmetler; ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden ve fikir çalışmaları, zorla çalıştırma sayılmaz.

Temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması

MADDE 15. � Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlâl edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir.

(Değişik: 7.5.2004-5170/2 md.)Birinci fıkrada belirlenen durumlarda da, savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler dışında, kişinin yaşama hakkına, maddî ve manevî varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz; suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz.

Yerleşme ve seyahat hürriyeti

MADDE 23. � Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.

Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak;

Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek;

Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir.

(Değişik: 3.10.2001-4709/8 md.) Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, vatandaşlık ödevi ya da ceza soruşturması veya kovuşturması sebebiyle sınırlanabilir.

Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz.

Temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması

MADDE 14. � (Değişik: 3.10.2001-4709/3 md.) Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz.

Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz.

Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir.

Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi

MADDE 42. � Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.

Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir.

Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılâpları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz.

Eğitim ve öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz.

İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır.

Özel ilk ve orta dereceli okulların bağlı olduğu esaslar, Devlet okulları ile erişilmek istenen seviyeye uygun olarak, kanunla düzenlenir.

(Ek fıkra: 9.2.2008-5735/2 md.) Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yükseköğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez. Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir.

Devlet, maddî imkânlardan yoksun başarılı öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapar. Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır.
 
Üst