Dr. Necdet Aysal da bir makalesinde, Damat Ferit hükümetini anlatırken, Tevfik Bıyıklıoğlu’nun “Atatürk Anadolu’da” kitabından naklen şu bilgileri verir:
“Damat Ferit Hükümeti’nde Adalet Bakanı Ali Rüştü Bey, Yunan ordusunun başarısı için dua edilmesini isteyen bir kişi idi. Milli Eğitim Bakanı Rumbeyoğlu Fahrettin Bey ise okul kitaplarında bulunan Türk kelimesi yerine Osmanlı kelimesinin konmasını emretmişti.”
Damat Ferit Hükümeti ise işgalcilere direnenlere karşı Kuvayı Milliye’yi bir isyan hareketi olarak suçlayan bildirisi ile asilerin katledilmelerinin şeriat yönünden gerekli olduğuna dair bir fetva yayınlamıştı.
Anadolu hareketini bastırmak amacıyla işbaşına getirilen Damat Ferit Paşa, bu amaçla 18 Nisan 1920’de çıkarılan bir kararname ile “Kuvayi İnzibatiye” yi kurmuş, iç isyanları örgütlemiş, Türk’ü Türk’e kırdırmıştır.
İşgalle beraber İngilizler, Meclisi de basarak bazı milletvekillerini ve aydınları tutuklamış, Malta’ya sürmüşlerdir.
Şimdi sorarım size, bugünkü uygulamalar Damat Ferit Hükümeti’nin icraatlarına benzemiyor mu?