Osmanlı Okyanusya'da

Cumali Güler

zalatar
Moderatör
Katılım
17 Nis 2008
Mesajlar
2,460
Puanları
283
Konum
adana
Arkadaşlar Ümit Özdağ kitabında ve açık oturumda bunu belirtti. Ertuğrul Gemisisinin iki mürettabadının Avusturalyya savaş açyığını biliyoruz. ama buunun dışında bu konuda daha fazla bilgisi olan varsa yardımcı olabilir mi ? veya kaynaka önerebilir mi ?
 
Osmanlı Okyanusya'da

bu tarihte çok ilginç bir olay olarak geçmektedir. iki kişi savaş ilan ettikten sonra yöneticiler açısından çok da dikkate alınmazlar. fakat tren raylarına yaptıkları bir iki sabotaj olayından sonra bu iki kişi hakkında yakalama kararı çıkartılır.
daha birkaç gün önce okumuştum. bulursam birazdan eklerim buraya.
 
whire9sd.jpg

Tarih, olayları gerçekçi ve dürüst bir şekilde yansıttığı zaman, gelecek nesillere ışık tutabilir.Ve ders alınacak tarih, ancak gerçeklere sadık kalınarak dürüstçe yazılmış tarihten alınır.
Herkesin bildiği Avustralyalılar ile Türkler arasındaki savaş, aslında Çanakkale’de değil,1 Ocak 1915 de Broken Hill kasabasında başladı daha sonra Çanakkale’ (Gelibolu) de devam etti.Ancak Avustralya ile Türkiye arasında dostluğa dönüşen Çanakkale savaşının öncesi bir Brokel Hill olayı vardır ki hayli ilginçtir.Ne yazık ki hiç bir tarihçi veya bir yetkili, aslında bir savaş olan bu olayın nedenini merak ederek araştırmadı bile..
Türklerle Avustralyalılar arasındaki ilk savaş diyeceğimiz ve Avustralya tarihinin en garip olaylarından biri olan Broken Hill olayı-savaşı, yıllar önce bu ülkeye gelen ve Broken Hill adlı kasabada yaşayan Afgan toplumundan (bazıları Afgan Türkleri diyor) seyyar dondurmacı Gül Muhammed ve kasap Molla Abdullah’ın Osmanlılar adına Avustralyalılara karşı başlattıkları bir savaştır.
Avustralya’nın İngilizlerin isteği üzerine Çanakkale’ye asker göndereceği haberini alır Gül Muhammed ve Molla Abdullah.Bu haber iki Afganlıyı üzer daha doğrusu öfkelendirir. "Ortada hiç bir neden yok iken Avustralyalılar nasıl olurda savaşmak için Osmanlı topraklarına asker gönderir?" diye düşünürlerken bu sırada duvarlara "Gönüllü askerler aranıyor" şeklinde ilanlarda asılmaya başlar.
Bu durum karşısında daha fazla dayanamayan iki Müslüman Afganlı tepkilerini göstermek için sonunda Avustralyalılara karşı savaşma kararı alırlar.
Osmanlı padişahlarının tüm dünya Müslümanlarınca Halife sayıldığı o tarihte Gül Muhammed ile Molla Abdullah; "Bizim Halifemizin ülkesine nasıl asker gönderirsiniz? Biz size gösteririz!" düşüncesiyle olacak, silahlarını kuşanıp, yılbaşı (1 Ocak 1915) eğlence pikniğinden trenle kasabaya dönen halka, ellerindeki silahlarla ateş açarak saldırı başlatırlar.
Bu iki savaşçı dondurma arabasını da kendilerine siper yaparak, piknikten dönecek içinde binden fazla insanın bulunduğu treni uygun bir yerde beklemeye başlarlar..Sonuçta piknik dönüşü kasabaya dönmekte olan tren kendilerine yaklaşınca "Allah ! Allah!.." sesleriyle trendeki insanlara ateş ederler.
Beklenmedik bir anda kurşun yağmuruna tutulan kasaba halkı, neye uğradıklarını bilmeden şaşkın bir vaziyette feryada başlarlar.Bu ani saldırı karşısında bazıları vagonları kendilerine siper yaparlarken,bazıları da trenden atlayarak kaçmaya başlarlar. Kendilerini koruyamayanlar ise atılan kurşunlarla yaralanırlar.
Ortalık tam bir savaş alanına, barut dumanı ve kan gölüne dönüşür. Bir ara fırsat bulan makinist treni hızla olay yerinden-savaş alanından uzaklaştırarak kasabaya döner.
Olay kasabada yayılır ve polis,Avcılar kulübü üyeleri ve silahlı halktan oluşan 500 kişilik silahlı topululuk Gül Muhammed ile Molla Abdullah’ın peşine düşer. Trenin gitmesi sonrası dondurma arabasını bırakıp, kasaba dışında saklanacak bir yer bulmak için olay yerinden uzaklaşırlar.
Kasaba dışında yaşlı bir Avustralyalıya ait eski bir kulübe gören iki kafadar burada saklanmak ister ama olaylardan habersiz kulübenin yaşlı sahibi bu iki insanı silahlı görünce gözü pek tutmaz ve içeri almadığı gibi kapıyı da yüzlerine kapatır.Buna sinirlenen savaşçılar kendisine bir el ateş ederek yaşlı kulübe sahibini yaralarlar.
Savaşçılar bu defa kasabanın Batı bölümünde şimdi "Türk kayası" diye anılan eski adı "Beyazkaya" olan büyükçe bir kayayı kendilerine siper yaparak beklemeye başlarlar. Çünkü o bölge düz araziden oluştuğu için kolayca görülüp öldürülebileceklerini düşünürler. Zaten cephaneleri azalmış,yiyecek,içecekleri de bitmek üzeredir.
Çok geçmeden silahlı halk ve polisler iki savaşçının yerini bularak saldırıya geçtiklerinde ilk elde polis şefi yaralanır.Bu sırada çapraz ateşe geçen polis ve halktan atılan kurşunlarından biri,bahçesinde odun kesmekte olan yaşlı bir Avustralyalının da ölümüne sebep olur.
Bu karşılıklı atışlar sonucunda Gül Muhammed olay yerinde, Molla Abdullah ise ağır yaralı olarak hastaneye götürülürken yolda şehit olur.
Olay sonrası galeyana gelen halk öfkelenir ve bir maden kasabası olan Broken Hill’de yabancılara karşı da tepki ve göstermeye başlarlar.
Hatta Alman kulübü ateşe verilir,kasaba dışındaki olaylardan habersiz deve ile nakliyat yapan Afganlıların kamplarına da saldırı düzenlerler..
Kasabada o tarihte yayınlanan mahalli gazetelere,belgelere baktığımızda, 1 Ocak 1915 tarihindeki ilk Türk-Avustralya savaşında, dördü Avustralyalı olmak üzere Gül Muhammed ve Molla Abdullah ile beraber altı kişi hayatını kaybederken yedi kişide yaralanır.
Bu Avustralya ile Türkiye arasındaki ilk savaş daha sonra Çanakkale (Gelibolu) de devam eder..

olayı anlatan forumların birinden alınmıştır.​
 
Osmanlı Okyanusya'da

teşekkur ederim hocam bu iki kişi hakkında bilgi var ama Okyanusya da osmanlı hakimiyetinden soz ediliyor onu merak ettim
 
Osmanlı Okyanusya'da

Okyanusya'da herhangi bir Osmanlı Hakimiyeti yok. küçük bir bölgede kısa süreli bir hakimiyetten başka tabi. bu iki Osmanlı insanının aldığı, daha doğrusu kendilerine mesken tuttukları yer haricinde herhangi bir hakimiyet yok.
 
Geri
Üst