Doğal Afetler

sevimli

"İyilik büyüktür, küçükte olsa"
Üye
Katılım
2 Mar 2007
Mesajlar
557
Puanları
28
Konum
DENİZLİ
Deprem: Doğal güçlerin neden olduğu yer kabuğunun titreşim ve sarsıntılarına deprem denir.

Büyük depremler yer kabuğundaki kırık kuşakları (fay hatları) boyunca görülür. Bunlara deprem kuşağı denir.
Depremleri inceleyen bilim dalına sismoloji, süresini ve şiddetini kaydeden alete de sismograf denir.

Depremler hafif, bazen de oldukça şiddetli olur. Şiddetli depremlerde toprakta derin yarıklar oluşur ve toprak çatlar. Sonucunda barajlar yıkılır, sel baskınlarına neden olur. Bu tür depremlerde can ve mal kaybı fazladır.
Türkiye topraklarının % 92’si deprem kuşağı üzerinde yer alır. Yakın tarihlerdeki Erzincan, Dinar ve Adana, Gölcük, Yalova ve Adapazarı’ndaki depremlerde can ve mal kayıpları olmuştur. Depremlerin ne zaman olacağı önceden bilinemediğinden vereceği zararları azaltmak için önceden gerekli önlemler alınmalıdır.
Bazı önlemleri şöyle sıralayabiliriz:
• Deprem bölgelerinde binaların sert topraklar veya kayalar üzerine yapılması
• Binaların betonarme ve ahşaptan olması
• Binaların iki kattan fazla olmamasına dikkat edilmesi gerekmektedir.
Doğal Afetler ve Yanlış Uygulamalar
Doğal afetler tüm canlıların yaşamını olumsuz yönde etkiler. Kendiliğinden oluşur, bazen büyük zararlar da verir. Ancak doğal afetlerin oluşmasında bazen insanlar da etkilidir. insanlar doğal afeti tek başlarına oluşturmazlar. Fakat oluşumu için bazen bilmeden, bilgisizlikten zemin hazırlarlar.
Örneğin, insanlar yerleşim alanı açmak ve bunun gibi çeşitli nedenlerle orman alanlarını yok ederler. Oysa ormanlar erozyonu önler. Ağaçlar ve bitki örtüsünden yoksun olan bölgelerde toprağın verimli kısmının rüzgâr ya da yağışla sürüklenmesi erozyona yol açar. Yine bitki örtüsünün zayıf olduğu dik yamaçlı alanlarda, toprağın bir bölümü ani olarak yer değiştirir ve heyelan oluşur.

Bu tür uygulamalar doğal afetlere neden olur. Doğal çevreye zarar vermemeliyiz.
Unutmayalım ki doğal afetlerden korunma yollarını bilirsek afetlerin zararlarını en aza indirebiliriz.
insanların, toplumların yaşamını etkileyen doğal afetleri tanıyıp bu afetlerden korunma yollarını inceleyelim:



Deprem sırasında evde yapılması gerekenler:
• Daha önceden,
içerisinde temel
malzemelerin (su,
sargı bezi, ağrı kesici,
çantanın boyutuna
göre içerisine
sığabilecek boyutta bir
battaniye, kibrit vb. yanıcı bir madde, yer belli edici bir düdük vb.) olduğu bir deprem çantası hazırlanmalıdır.
• Aile bireyleri arasında deprem öncesi, deprem anında ve sonrasında nasıl davranacağımızı belirleyip “Ev Deprem Planı” yapılmalı ve deprem sonrasında aile bireylerinin buluşacağı bir yer belirlenmelidir.
• Ev içerisinde kitaplık, gardrop, TV, avize, vitrin, LPG tüpü vb. kolay devrilebilir ve ağır eşyalar sabitlenmeli, ev içerisinde bir yangın söndürme aleti bulundurulmalı ve kolay erişilebilecek bir yere konmalıdır.
• Deprem esnasında binalarda en tehlikeli yerler; balkon, asansör ve merdivenlerdir. Bu yüzden bunlar sarsıntı sırasında kullanılmamalıdır.
• Üzerimize düşebilecek cisimlerden korunmak için sağlam bir masa altı veya güvenli yerler belirlenmelidir.
• Deprem esnasında evde yere uzanma, başımızı koruma ve güvenilir yerlere sığınmayı öğrenmek gereklidir. Yatak odasındaysak yatağın yanına, mutfaktaysak mutfak tezgahının yanına, oturma odasında veya salondaysak sağlam bir koltuğun yanına, banyo ve tuvaletlerdeysek kapıyı açıp ardından küvet ve klozetlerin yanına ellerimizle başımızı koruyacak şekilde bacaklarımızı göğsümüze doğru çekerek uzanmalıyız.
• Deprem sırasında ocakta ateş varsa en kısa sürede söndürülmelidir. Elektrik, gaz, su şebekelerini kapatmak için vanaların yerleri önceden öğrenilmelidir
• Kapılar deprem sırasında sıkışabileceğinden yapılabilirse çıkış kapısı açık tutulmalıdır.
• Büyük bir depremden sonra artçı sarsıntıların olacağı unutulmamalıdır; mümkün olan en kısa sürede gerekli emniyet tedbirleri alınıp ev sakin bir şekilde terk edilmeli, durumu belirten bir not bırakılarak önceden belirlenen buluşma noktasına gidilmelidir.
Deprem esnasında okulda yapılması gerekenler:
• Okullarda “Deprem Anında Okulu Terk Etme Planı” yapılmalı ve herkesin görebileceği yerlere aşılmalıdır.
• Deprem dersleri programa alınmalı ve deprem öncesi, anı, sonrası eğitimi verilmeli; belirli periyotlarda tatbikatlar yapılmalıdır.
• Deprem anında hemen sıranın altına girilip (Büyük bir deprem esnasında sıralar

devrilip hareket edeceğinden sıra yanında çömelerek korunmak mümkün değildir.) sıraya sıkıca tutunulmalı, onunla birlikte hareket etmeye hazır olunmalıdır. Sallantı duruncaya kadar pozisyon korunmalıdır.
• Öğretmenler mümkün olursa kapıyı açık tutmalı, kendilerini de kapı eşiğinde korumaya aldıktan sonra hem koridoru, merdivenleri hem de sınıfın içini kontrol etmelidir.
• Deprem sırasında okulun merdivenlerinden ve varsa asansörlerden uzak durulmalıdır.
• Laboratuvarda vanaların kapatılıp, yanan ocak varsa söndürülüp, masanın altına veya yanına uzanılması gereklidir.
• Deprem sırasında koridordaysak önceden belirlenmiş korunma kolonunun yanına gidip dibine çömelinmelidir.
• Deprem bittikten sonra öğretmenlerin gözetiminde panik yapmaksızın okul terk edilmelidir.
 

sevimli

"İyilik büyüktür, küçükte olsa"
Üye
Katılım
2 Mar 2007
Mesajlar
557
Puanları
28
Konum
DENİZLİ
Erozyon ve Önleme Çalışmaları

Erozyon ve Önleme Çalışmaları
Erozyon; toprağın, suyun veya rüzgârın etkisi ile aşınıp taşınmasıdır.
Toprağın doğal bitki örtüsünden yoksun olduğu hâllerde;
• Şiddetli yağışlar,
• Kuvvetli rüzgârlar
• Arazi eğiminin fazla olması,
• Toprak örtüsünün zayıf olması erozyona neden olur.
Doğal bitki örtüsünü acımasızca yok eden tek canlı varlık insandır. Bilinçsizce tahrip edilen bitki örtüsü, toprağın erozyona uğrayacak hâle gelmesine nedendir.
Erozyonun başlıca sonuçları;
• Verimli topraklar akarsularla denizlere ve göllere gider, yok olur.
• Sürüklenen topraklarla barajlar ve göllerin dipleri dolar, etkinlik süreleri azalır.
• Tarım alanları çöle dönüşür.
• iklim değişiklikleri olur.

Erozyona karşı gerekli önlemlerin alınmaması yurdumuzun yakın gelecekte çöl olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakacaktır. Bu konuda bizlere büyük sorumluluklar düşmektedir.
Erozyonu önlemek için;
• Ormanlar korunmalı, eğimli yerler ağaçlandırılman, teraslandırılmalıdır.
• Eğimli tarlalar enine sürülmelidir.
• Büyük akarsular üzerinde barajlar yapılarak seller önlenmelidir.
Yurdumuzu erozyondan korumak için çeşitli örgütler çalışmalar yapmaktadır.
Bunların başkaları şunlardır: TEMA (Türkiye Erozyonla Mücadele,
Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma
Vakfı)
ÇEKÜL (Çevre ve Kültür Varlıklarını
Koruma Vakfı)
GREENPEACE (Yeşil Barış Örgütü DOĞAL HAYATI KORUMA VAKFI
 

sevimli

"İyilik büyüktür, küçükte olsa"
Üye
Katılım
2 Mar 2007
Mesajlar
557
Puanları
28
Konum
DENİZLİ
Sel Baskınları ve Önleme Çalışmaları

Sel Baskınları ve Önleme Çalışmaları
Şiddetli yağışlar, birden eriyen karların oluşturduğu seller yatağından taşarak su baskınlarına sebep olur. Sel, çevreye büyük zarar verir. Sel baskınları, ormanlarla veya barajlar yapılarak önlenebilir. Yamaçların teraslandırılması da etkili bir önlemdir.

Çığ ve Önleme Çalışmaları
Dağın tepesinden kopup yuvarlandıkça büyüyen kar kitlelerine çığ denir.
Çığ, can ve mal kayıplarına sebep olur.
Çığ tehlikesini azaltabilmek için;
• Yamaçlara dayanma duvarları yapılmalı ve kazıklar çakılmalıdır.
Yamaçlar ağaçlandırılmalıdır.
Yangınlar
Yangınların en önemli nedeni dikkatsizliktir. Bu dikkatsizlik sonucunda her yıl binlerce hektar orman alanı yok olmakta, can ve mal kayıpları olmaktadır.



Toprak Kayması ve Önleme Çalışmaları
Yamaçlarda toprak ve taş tabakalarının birdenbire kayarak yer değiştirmesine heyelan (toprak kayması) denir.

Heyelan (toprak kayması) sonucunda birçok canlının yaşamını yitirdiğini biliyoruz. Ülkemizde yer yer toprak kaymaları görülür. Özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi’nde bu doğal felaketlere rastlamak mümkündür.
Bunun en önemli sebepleri ise;
• Bölgenin çok yağış alması,
• Eğimin çok olması,
• Toprağın kaymaya elverişli olmasıdır. Tortum (Erzurum) ve Sera (Trabzon) gölleri
heyelan sonucu, toprağın akarsuların ağzını kapaması ile oluşmuşlardır.


Yangına engel olmanın en etkili yolu önleyici tedbirler almak ve dikkatli olmaktır.
Devletimiz doğal afetler, büyük yangınlar ve savaşlarda vatandaşların yardımına koşar. Kızılay ve Sivil Savunma Genel Müdürlüğü bu amaçla kurulmuştur.
Yurdumuzda özellikle yaz aylarında orman yangınları oldukça yaygındır. Orman yangınlarına neden olmamak için bizlere düşen önemli görevleri bilmeliyiz. Yurt sevgisinin her şeyden üstün olduğuna inanıp üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeliyiz
 
Üst