Bir Kahraman Doğuyor Ünite Sözlüğü

erkanisanmaz

Site Yöneticisi
Yönetici
Admin
Katılım
21 Ocak 2007
Mesajlar
8,558
Puanları
683
Yaş
48
Konum
Denizli
Web sitesi
www.sosyalbilgiler.biz
Bir Kahraman Doğuyor Kavramları​
Alay: Genellikle üç tabur ve bunlara bağlı birliklerden oluşan asker topluluğu.
Ataşe: Bir elçiliğe bağlı uzman, elçilik uzmanı.
Ataşemiliter: Bir ulusun yabancı ülkelerdeki elçiliklerinde görevli askerî uzman.
Anayasa: Bir devletin dayandığı temel esasları ve ana kuruluşunu gösteren belge.
Ayan: Bir şehrin ileri gelenleri. Osmanlılarda çoğu esnaf ailelerden oluşan sınıf.
Azınlık (Ekalliyet): Osmanlı’da Müslüman olmayan topluluklara verilen isim.
Balkanlar: Balkan Yarımadası da denilen, Hırvatistan, Sırbistan, Slovenya, Karadağ, Makedonya, Bosna-Hersek, Arnavutluk, Romanya, Bulgaristan, Yunanistan ve Trakya’yı içine alan bölge.
Batıcılık: Batıyı örnek alma.
Cephe: Üzerinde savaşın sürdüğü bölge.
Çar: Rusya hükümdarlarına verilen ad.
Çok Uluslu: Birden fazla milletin bir arada yaşaması.
Çok Yönlülük: Bir kişinin farklı alanlarda yeteneğe sahip olması, faaliyet göstermesi.
Diplomasi: Uluslararası ilişkileri düzenleyen antlaşmalar bütünü.
Duyunu umumiye: (Genel Borçlar İdaresi) 1881’de Osmanlıdan borçlarını tahsil edebilmek için kurulan uluslararası haciz heyeti.
Emperyalist: Emperyalizm yanlısı olan, yayılmacı, yayılımcı.
Emperyalizm: Bir milletin sömürü temeline dayanarak başka bir milleti siyasi ve ekonomik egemenliği altına alıp yayılması.
Etnik: Herhangi bir kültüre ait olma.
Ferman: Padişahlar tarafından herhangi bir konuda yayımlanan yazılı emir, kanun.
Gayrimüslim: Müslüman olmayan.
Geleneksel: Eski yöntemlerle yapılan.
Harp Okulu: Türk Silahlı Kuvvetlerine subay yetiştiren yüksekokul, harbiye.
Hitabet: Etkili ve güzel söz söyleme sanatı.
İdadi: Lise derecesindeki okul.
İdealistlik: Bir ideale, bir davaya, bir ülküye bağlı olan; kendini ona göre yönlendiren.
İhtilal: Bir ülkenin, siyasal, sosyal ve ekonomik yapısını veya yönetim düzenini değiştirmek amacıyla kanunlara uymaksızın cebir ve kuvvet kullanarak yapılan geniş halk hareketi.
İleri Görüşlülük: İleride olabilecekler hakkında varsayımlarda bulunabilme becerisi.
İlhak: Egemenliği altına alma.
İttihat: Birlik.
İttihat ve Terakki: 1889 yılında kurulan ve meşrutiyet yönetiminin tekrar kurulmasını amaçlayan cemiyet.
Islahat: Düzeltme veya iyileştirme çalışmaları.
İnkılâp: Bir devletin yaşam koşullarını ve kurumlarını hızlı bir şekilde ileriye dönük olarak değiştirme.
Jeopolitik: Bir devlette bir bölgede uygulanan politikayla o yerin coğrafyası arasındaki ilişki.
Kapitülasyon: Bir devletin bir anlaşmaya bağlı olarak başka devletlere tanıdığı ekonomik ve sosyal ayrıcalıklar.
Kanuni Esasi: 1876 yılında yayınlanan Türklerin ilk anayasasının adı.
Kolağası: Osmanlı ordusunda yüzbaşı ile binbaşı arasında Subay rütbesi.
Kolordu: Değişik sayıda tümen ve savaş destek birliklerinden kurulu büyük askeri birlik.
Kozmopolit: İçinde değişik milletlerden kimseler bulunan topluluk.
Lider: Kitleleri yönlendirme, etkileme yönetme becerisi olan kişi.
Manevra: Askerlikte tatbikat
Meşrutiyet: Hükümdarın yanında halkın temsilcilerinden oluşan bir meclisin ve anayasanın olduğu yönetim biçimi.
Milliyetçilik Akımı: Her milletin kendi devletini kurma düşüncesi.
Monarşi: Miras yoluyla iktidarı elinde bulunduran kişi ve ona bağlı kimselerce devletin yönetildiği rejim.
Muahede: Antlaşma.
Mülkiye: Askeri olmayan, sivil. Osmanlı Devleti'nde, üst düzey sivil kamu görevlileri sınıfı.
Osmanlıcılık: Osmanlı imparatorluğu sınırları içinde yaşayan herkesi din, ırk ve mezhep ayrımı gözetmeksizin “Osmanlı” sayma düşüncesi.
Öngörü: Bir işin ilerisini kestirme veya bir işin nasıl bir yol alacağını önceden anlayabilme ve ona göre davranma. İleri görüşlülük.
Özerklik: Bir topluluğun kendisini bazı koşullar altında idare etme hakkı. Genelde ana devlete bağlı fakat kendi kurallarını da uygulayabilme özelliği.
Panslavizm: Rusya’nın Slav birliği kurma düşüncesi.
Pantürkizm: Türkçülük. Bütün Türkleri birleştirme düşüncesi.
Parlamento: Yasama gücüne sahip meclis.
Rüştiye: Ortaokul derecesinde olan eğitim kurumu.
Reform: Bir kurumun işleyişini düzeltmek amacıyla getirilen köklü değişiklik.
Sömürgecilik: Bir devletin, kendisinden zayıf olan devletleri veya ulusları, siyasal ve ekonomik egemenliği altına alarak yayılması ve bu yerlerin yer altı yer üstü zenginliklerine el koyması.
Talim: Uygulamalı olarak yapılan askerlik eğitimi.
Tanzimat: Yönetimsel işlerin düzeltilmesi amacıyla alınan önlemlerin ve yapılan uygulamaların tümü.
Tanzimat Fermanı: 3 Kasım 1939'da padişahın kendi isteği ile halka bazı haklar verdiği gelişme.
Tatbikat: Asker birliklerini savaşa hazırlamak amacıyla, arazi üzerinde yapılan geniş ölçüde savaş denemesi, manevra.
Terakki: İlerleme, gelişme.
Teşkilatçılık: Bireyin bir hedef uğruna bir ortamda bir araya gelerek, hedefe yönelik çalışmalar yapması.
Turancılık: Osmanlı Devleti'nin son yıllarında ortaya çıkmış olan, Osmanlılık ve İslamcılık akımları karşısında bütün Türklerin tek vatanda ve bayrak altında birleştirilmesini amaçlayan akım, Panturanizm.
Tümen: Tugayla kolordu arasında yer alan askeri birlik.
Üniforma: Aynı işi yapanların giydikleri, tüzükle belirtilmiş, bir örnek giysi. Silahlı kuvvetlerin resmi giysisi.
Yarbay: Orduda rütbesi binbaşı ile albay arasında olan subay.
Yaver: Emir subayı. Yardımcı kişi.
 
Üst