20 Ocak Teşkilati Esasiyenin Kabulü

erkanisanmaz

Site Yöneticisi
Yönetici
Admin
Katılım
21 Ocak 2007
Mesajlar
8,558
Puanları
683
Yaş
48
Konum
Denizli
Web sitesi
www.sosyalbilgiler.biz
tarihtebugün.2w.fw.png

20 Ocak 1921’de, TBMM tarafından kabul edilen ilk Anayasa (Teşkilatı Esasiye Kanunu), TBMM’nin dokuz aylık çalışmasından ve uzun görüşmelerden sonra kabul edilmiştir. Bu Anayasa, dağılan ve yok olan Osmanlı İmparatorluğu yerine yeni bir devletin kuruluşunu hukuki yönden belirten ve varlığını sağlayan bir eserdir. Yeni Anayasa aynı zamanda milli egemenliği hâkim kılan ve vatanın kaderine milli egemenliğin temsilcisi Büyük Millet Meclisi’nin el koymasını mümkün kılan ve onun meşruluğunu da tanıtan, hukuki ve siyasi değeri olan bir belgedir.

20 Ocak 1921’de kabul edilen Anayasa, 23 asıl, bir de ayrı madde halinde iki kısım olarak düzenlenmiştir. Genel esasları kapsamaktadır. Anayasanın kısa oluşu, o devrin özelliğinden ileri gelmekteydi. Sadece olağanüstü şartları ve acil ihtiyaçları karşılamak için, kısa ve özel bir anayasa hazırlanmıştı. 20 Ocak 1921 Anayasası bir geçiş dönemi anayasası olarak, Milli Mücadelenin çok dinamik olağanüstü şartlarına uymakta, Milli Mücadelenin demokratik niteliğini ve karakterini korumaktaydı. Anayasanın ruhunda ve mantığında kuvvetler birliği sistemi hâkimdi. Milli iradeyi millet namına temsil eden tek yetkili organın, Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğunu belirtmektedir. Bu Anayasa ile milli irade Meclis tarafından tescil edilmekte ve yürütülmekte, böylece kuvvetler birliği esası, kuvvetlerin şuurlu bir merkezde toplanmasını ve tek bir iradeye bağlanmasını da şart kılınmaktadır.

Anayasa’nın önemli maddeleri şunlardır:

Madde 1. Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir. Yönetim şekli halkın mukadderatını bizzat ve fiilî olarak yönetmesi ilkesine dayanır.

Madde 2. Yürütme kuvveti ve yasama yetkisi, milletin tek ve gerçek temsilcisi olan Büyük Millet Meclisi’nde belirir ve toplanır.


Madde 3. Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisi tarafından idare edilir ve hükümeti “Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti” adını taşır.

Madde 4. Büyük Millet meclisi iller halkınca seçilen üyelerden oluşur.

Madde 5. Büyük Millet Meclisi seçimi iki yılda bir yapılır. Seçilen üyelerin süresi iki yıldır ve yeniden seçilmek mümkündür…

Madde 7. Şeriat hükümlerinin uygulanması, bütün kanunların yürürlüğe konması ve değiştirilmesi, yürürlükten kaldırılması, antlaşma ve barış imzalanması ve vatan savunmasıyla ilgili savaş ilânı gibi temel haklar Büyük Millet Meclisine aittir.

Madde 8. Büyük Millet Meclisi, hükümeti oluşturan bakanlıkları, özel kanun gereğince seçtiği bakanlar vasıtasıyla yönetir. Meclis yürütme ile ilgili işlerde bakanlara görev tayin eder; gerekirse bunları değiştirir.


Madde 9. Büyük Millet Meclisi Genel kurulu tarafından seçilen başkan, bir seçim dönemi süresince Büyük Millet Meclisi Başkanıdır. Bu sıfatla Meclis adına imza atmaya ve Bakanlar Kurulu kararlarını onaylamaya yetkilidir(…). Ancak Büyük Millet Meclisi Başkanı, Bakanlar Kurulu’nun da tabiî başkanıdır.

Bir geçiş döneminin temel ihtiyaçları için hazırlanan kısa bir anayasa olmasına karşılık Teşkilât-ı Esasiye Kanunu, Cumhuriyet döneminde kabul edilen diğer anayasalar üzerinde kalıcı ve silinmez izler bırakmıştır.

Bu anayasanın en önemli özelliklerinden birisi, Osmanlı Devleti’nin var olduğu tarihte onun toprakları üzerinde çıkarılan Teşkilat-ı Esasiye Kanunu ile “Türkiye Devleti Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur” (md.3) derken yeni bir devletten Türkiye Devleti’nden söz edilmesidir. Türkiye Devleti adıyla yeni bir devletin kurulduğu açıkça ifade edilmiştir.


Teşkilât-ı Esasiye Kanunu’nun en önemli özelliklerinden birisi de “egemenlik hakkı” konusundadır. Osmanlı anayasalarında egemenlik hakkı doğrudan Osmanlı sülalesine ve onları temsilen padişah ve halifeye verilmiş (1876) ya da egemenlik hakkı padişahla millet arasında paylaşılmıştı (1909). Bu anayasalarda millet egemenliği açıkça tanınmış değildi. İşte 1921 Anayasasının “Hâkimiyet bilâ kaydü şart milletindir” şeklinde başlayan 1. maddesiyle egemenliğin kaynağı kökten değiştirilmiş, egemenlik doğrudan millete verilmiştir.

Bu anayasa “Yürütme kudreti ve yasama yetkisi milletin tek ve gerçek temsilcisi olan Büyük Millet Meclisi’nde belirir ve toplanır” (md. 2) hükmüyle yasama ve yürütme kuvvetlerini Meclis’e vermiş ve böylece “kuvvetler birliği ilkesini” açıkça benimsemiştir. Böylece Büyük Millet Meclisi, kuruculuk ve yasama yetkilerine ek olarak yürütme yetkilerini de kendinde toplamıştır. “Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur ve hükümeti “Büyük Millet Meclisi Hükümeti” unvanını taşır” (3. md) denilerek bu konu pekiştirilmiştir. “İdare olunur” ibaresiyle yürütme ve idare işlemlerini de kastettiği açıktır. Yürütme işlerini Meclis adına görmek için oluşturulan kurul bile, Meclis bağlantılı bir adla isimlendirilmiştir. “Büyük Millet Meclisi Hükümeti”.
 
Üst