Elaiussa-Sebaste (Ayaş) Ve Korykos (Kızkalesi) Su İletim Sistemleri – Mersin
Bu sutaşıma sisteminin içerisinde ana kayaya oyulmuş galeriler, ana kaya oyularak veya harçlı duvar tekniğinde yapılmış üstü açık kanallar ve su kemerleri bulunmaktadır. Lamas Vadisi’nden başlayan ana kayaya oyulmuş galeri tipi kanallar topoğrafik eğim üzerinde, suyun debisini yükseltmeyecek şekilde ayarlanmışlardır. Akan suyun seviyesini sabit tutmak için, kanalın tüm yol boyunca değişmeyen bir eğim üzerinde bulunması gerekmektedir. Yamaçta bulunan bu galerilerde vadi yamacının çok dik olması, arıza, bakım gibi durumlarda dışarıdan müdahaleyi olanaksızlaştırdığı için belirli aralıklarla pencere tipi gözler açılmıştır. Bu gözler aynı zamanda bu tünel kazıları sırasında ortaya çıkan atıkların dışarı boşaltılmasında kullanıldığı gibi, havasızlık ve nemden yosun tutmasını engellemek amacıyla da yapılmış olmalıdırlar. Bu galeri tipi kanallardan sonra sistemin su kemerleri ile devam ettiği görülmektedir. Su kemerleri arasındaki bağlantılarda ise ana kayaya oyularak ya da harçlı duvar tekniğinde yapılan kanallar kullanılmıştır. Su kemerleri dere yatağının genişliğine ve yamaçların yüksekliğine göre tek katlı veya iki katlı olarak yapılmışlardır. Kemer açıklıkları da buna göre değişmektedir. İçleri de sıvalı olan kanalların yükseklikleri yaklaşık 1.10 cm., genişlikleri ise 1.70 cm. kadardır. Yine kanalların üzerleri plaka taşlarla veya harçlı örtü ile kapatılmıştır. Helenistik Dönemde suyun temiz kalmasını sağlamak için yapılan su kanallarının üzerini örtmüşler ve mümkün olduğu kadar da yerin altından geçirmişlerdir. Bu sayede su temiz kalmıştır ancak meydana gelen bir arızanın giderilememesi bu sistemin dez avantajı olmuştur. Romalılar ise açık suyolunu tercih etmişler ancak bu sistemde de kirlilik sorunu ortaya çıkmıştır. Suyolunun veya kanallarının düzenli olarak temizliği ve bakımının yapılmamasından oluşan kireç tabakası, zamanla biriken kumlar veya diğer atıklar suyun akış hızını ve miktarını azaltarak zarar vermesi nedeniyle, Roma Dönemi’nde bakım ekipleri ve bunları da denetleyen başka kontrol ekipleri oluşturulmuştur. Roma Dönemi’nde en çok kullanılan yöntemlerden birisi de yer altı tünelleridir. Bir insanın rahatça geçebileceği yükseklikte olan tünellerin içinden yüzeye dikey bacalar açılmıştır. Tünel tamamlandığında açılmış olan hava bacaları, tünelin herhangi bir bölümünü denetlemeye ya da bakım için kolayca ulaşma imkanı sağlamaktadır. Suyun yer altından taşınmasının bir nedeni de suyolunun düşman saldırılarından korunması olmalıdır. Çeşitli şekillerde kente kadar ulaştırılan ve havuzlara, çeşmelere aktarılan suyun şehre dağıtımı pişmiş toprak veya kurşun künk sistemleriyle yapılmıştır. Bu sistem diğer sistemlerle birlikte Olba ve Diokaesareia’da da kullanılmıştır ve İ.S. 2. yüzyılın sonlarına tarihlenmektedir. İlk kez Roma Dönemi’nde yapılan su kemerleri öncelikle Elaiussa Sebaste’ye kadar suyu götürüyordu. Çünkü bu dönemde Korykos, Elaiussa Sebaste’ye bağlı bir yerleşimdi.
4.yüzyıldan sonra Seleukeia’nın Isauria Eyaleti’nin merkezi olması, bu kente yakın olan Korykos’u da etkilemiş ve limanı sayesinde önem kazanmasını sağlamıştır. Elaiussa Sebaste ise bu tarihten sonra limanının kumullar yüzünden kapanmasıyla önemini kaybetmiştir. Bu nedenle 5. ve 6.yüzyıllarda bu su kemerleri Korykos’a su taşımak için tamir edilmiştir. Elaiussa Sebaste’ye su ileten sistemin muhtemelen Roma Dönemi’nde İ.S. 1. ve 2. yüzyıllarda inşa edildiği, çok kereler onarım gördüğü ve daha sonraları da Korykos’a su iletecek şekilde uzatıldığı tespit edilmiştir. Bu uzatma işleminin ise 5. ve 6. yüzyıllarda yapıldığı ikinci su kemerinin üstündeki yazıttan anlaşılmaktadır. Burada Bizans komutanı Ilios’un adı geçmektedir ve onun döneminde tamir edildiği anlatılmaktadır. Günümüzde de Lamas Nehri’nden alınan sular, demir borularla zaman zaman aynı hattın paralelinde tarımsal üretim yapan çiftçiler tarafından kullanılmaktadır. Kaynak: Mersin İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü arşivi.