Çoğulcu Demokrasi
Çoğulcu demokrasiye ilk dikkat çeken Alexis De Tocqueville, ister eşit ve demokratik bir toplumdan isterse bir diktatörden gelsin özgürlüğü tahdit eden her harekete karşı olmuştur. Bu sebepten dolayı demokratik bir çoğunluğun özgürlüğü engelleyecek davranışları da demokrasiyi engelleyecek belki de yoldan çıkaracaktır. Buradan hareketle, iktidar, demokratik yollarla yönetme erkini yedinde bulundursa bile onun gücünü tahdit edecek mekanizmaların muhakkak varlığı gerekmektedir. Yönetim bazen demokrasi kisvesi altında çoğunluk diktatörlüğüne dönüşebilir. Bu olasılık büyük azınlık grupları tarafından tespit edilmiş ve bu tehlikeye dikkat çekmek için çoğulcu demokrasi anlayışı ortaya atılmıştır. Çoğulcu demokrasiyi gerçekleştirmenin başlıca araçları “insan hakları” ve “hukuk devleti” ilkeleridir.
Buna karşılık çoğulcu demokrasi anlayışı toplumun çoğunluk tarafından yönetilmesini reddetmez. Fakat çoğunluğun yönetimi ile azınlıkta kalanlar arasında bir dengenin
kurulması gerektiğini vurgular. Çoğunluğun yönetme erki sınırsız değil bilakis azınlığın temel hakları ile sınırlıdır. Çoğulcu demokrasi siyasal iktidarın çeşitli merkezler arasında paylaştırılmasını ve dengelenmesini ifade etmektedir. Ayrıca azınlığın haklarının korunması ve farklı düşüncede olanların düşüncelerini serbestçe ifade edip örgütlenebilmesini de içermektedir. Günümüzde insan haklarının güvence altında olması ve korunması konusunda bir görüş birliği olduğu söylenebilir.
Kemal Gözler modern anayasalarda azınlığın haklarını koruma noktasında bazı tedbirleri ifade etmiştir: ilk olarak vatandaşların temel hak ve hürriyetlerini korumak için kanunlardan daha zor ve farklı usulde değiştirilen yazılı ve katı bir anayasanın kabul edilmesi ve çoğunluğa sahip olan grup anayasa değişikliği için mevsuf çoğunluğa ihtiyaç duyduğu için azınlığın temel hak ve hürriyetleri üzerinde düzenlemeyi ancak azınlıktan muvafakat alarak yapabilecektir. Bir dizi diğer tedbirler ise, iki meclisli yasama, kanunların anayasal denetim mekanizması ayrıca sivil toplum kuruluşları, basın gibi kuruluşlar da azınlığı çoğunluğun yanında koruyucu faaliyetlerinden ötürü çoğulcu demokrasinin içinde yer alan tedbirlerdendir.