Arastalı Bedesten – Tokat
Cumhuriyet Dönemi müzelerinden olan Tokat Müzesi müzecilik faaliyetlerine 1926 yılında Anadolu Selçuklu Dönemi‘ne ait bir tıp medresesi olan Gökmedrese binasında başlamıştır. Yıllar içinde eser sayısının artmasıyla depolar yetersiz kalmaya başlamıştır. Depolarda biriken eserlerin daha sağlıklı şartlarda korunması, müzeye kazandırılan yeni eserlerin çağdaş müzecilik anlayışı çerçevesinde sergilenmesi gerekliliği ve mevcut binanın restorasyona ihtiyacı olması nedeniyle Tokat Müzesi, şehir merkezindeki tarihi Sulusokak’ta bulunan ve bir Osmanlı yapısı olan Arastalı Bedesten‘e 3 Mart 2012 tarihinde taşınmıştır.
Arastalı Bedesten’in ne zaman ve kim tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Günümüze gelebilen kalıntılardan ve tarihi kaynaklardan XV.-XVI. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Bedesten kesme taştan yapılmış cephesi tuğla dizileri ile bölümlere ayrılarak hareketlendirilmiştir. Kuzey-güney yönünde, kareye yakın dikdörtgen planlı olup, kuzey ve güneyde dışarıya dikdörtgen çıkıntılı, yuvarlak kemerli birer kapısı bulunmaktadır. İçerisi üç sıra halinde üçer paye ile bölümlere ayrılmıştır ve bunların üzeri de yuvarlak dokuz kubbe ile örtülmüştür. Bedesten kuzey ve güneyinde alt sırada birer, üst sırada da üçer küçük pencere ile aydınlatılmıştır. Bedestenin iki yanında ince uzun dikdörtgen planlı iki de arastası bulunmaktadır. Bu arastaların da kuzeyi ve güneyinde dikdörtgen söveli üzerinde birer dikdörtgen pencere bulunan kapıları vardır. Dükkânları oluşturan bu bölümün orta noktasına da birer küçük kubbe yerleştirilmiştir.
Bedesten; kıymetli kumaşlar, mücevherler ve buna benzer eşyaların satımına mahsus üstü kapalı, mahfuz çarşıların bütününe verilen isimdir. İnşa edildikleri dönemde önemli birer iktisadi kuruluş olmakla birlikte, günümüzdeki banka ve borsaların görevini de görmekteydi. 18 Eylül 2012 tarihinde açılışı yapılan Tokat Müzesi’nde arkeolojik eserler yapının bedesten olarak adlandırılan kısmında teşhir edilmektedir. 1976 yılında Tokat Müze Müdürlüğünce kazıları yapılan ve Tokat tarihi kronolojisinin Geç Kalkolitik Dönem‘e (M.Ö.4000-3000) kadar indiğini kanıtlayan Turhal Ulutepe buluntuları ile kronoloji başlamaktadır. Teşhirin büyük bir kısmını oluşturan Zile İlçesi sınırları içerisinde bulunan ve 1973-1984 yılları arasında Prof. Dr. Tahsin ÖZGÜÇ tarafından kazısı yapılan Hititler‘e ait idari ve askeri işlerin görüldüğü saraya ait kalıntıların açığa çıkarıldığı Maşathöyük buluntularıyla devam etmektedir.
Roma Dönemi‘ne ait figürlerin sergilendiği vitrinde yer alan Zile İlçesi Ağılcık Köyü‘nde bulunan bronz heykel grubu ünik eserler olarak görülmektedir. Teşhirde Roma Dönemi’ne ait takı ve süs eşyaları,ölü gömme geleneğinin göstergesi urneler, pişmiş toprak testiler, ayrıca bir tapınağa ait olabileceği düşünülen pişmiş toprak aplikler, kandiller, cam eserler ve Doğu Roma Dönemi‘ne ait haçlar, mühürlerin sergilendiği vitrinler yer almaktadır. Aynı salonda Klasik Dönem‘den başlayarak, Zela(Zile), Komana Pontika(Tokat), Cabeira(Niksar) antik kentlerine ait Helenistik, Sebastopolis(Sulusaray), Neocaiser(Niksar), Zela(Zile) antik kentlerinde basılmış Roma Şehir, Roma İmparatorluk,Bizans ve İslami dönemlere ait sikkelerin sergilendiği sikke teşhiri yer almaktadır.
Yapının batı cephesinde yer alan arasta kısmında halkın hayat tarzını, kültürünü temsil eden bakırcılık, yazmacılık, dokuma, tekstil, halı, kilim, giyim-kuşam,erkek ve kadın takıları, aydınlatma araç-gereçleri, kapı tokmakları, silahlar, barutluklar, hamam ve mutfak eşyalarıyla Osmanlı Dönemi‘ne ait tarikat eşyaları, el yazması kitaplar, yazı takımları, Hristiyanlık Dönemi‘ne ait eserler ve Anadolu’nun ilk Türk Beyliklerinden Danişmentliler Dönemi‘ne ait bilinen en eski Kuran’ı Kerim’in sergilendiği Etnografya Salonu bulunmaktadır. Tek kattan ibaret olan müzenin giriş kısmında yer alan ön bahçenin sağ tarafında Roma Dönemi’ne ait taş eserler sol tarafında ise Doğu Roma ve İslami Dönem mezar taşları sergilenmektedir.
Arastalı Bedesten Tatil Günleri: Pazartesi
Arastalı Bedesten Giriş Ücreti: Ücretsiz