Kız Kulesi – İstanbul
Boğaz manzarasının vazgeçilmez yerlerinden biri de kuşkusuz Kız Kulesi‘dir. Salacak açıklarındaki küçücük bir adanın üzerine inşa edilmiş olan kule, pek çok efsaneye konu olmaktadır. Bunlardan biri ve en bilineni, kuleye adını da vermiş olan (Leander’s Tower) Leandros efsanesi’dir. Aralarındaki denize meydan okuyan aşıklar Leondros ve Hero‘nun hikayesi trajediyle bitecektir.
Fırtınalı bir gecede, Leondros, kulede ışık yandığını görünce sevgilisi Hero’nun kendisini çağırdığını düşünür ve denize atlar. Oysaki bu kez ışığı yakan Hero değil, aşıkların her gece gizlice buluştuğunu anlayan bir başkasıdır ve ışığı söndürüverir. Leondros, boğazın dalgalarına gömülür; bunun acısına dayanamayan Hero ise kuleden atlayarak hayatına son verir. Efsanenin sonunda aşıklar adına kulenin olduğu yere bir deniz feneri yapılır. Tarihi MÖ 24 yılına dek uzanan Kız Kulesi, uzun tarihi boyunca savunma kalesi, sürgün istasyonu, hapishane, karantina odası, radyo istasyonu, vergi noktası ve deniz feneri olarak kullanılmıştır.
Üsküdar’ın sembolü olan kule, 2000 yılında özel bir şirket tarafından restore edildikten sonra kafe ve restoran olarak hizmete açılmıştır.