5. Sınıf 3. Ünite Sözlüğü
5. Sınıf 3. Ünite Kavramları
Ada: Etrafı sularla çevrili kara parçası.
Afet: Can ve mal kaybına yol açan, önlenemeyen doğa olayları.
Akarsu: Yağmur, kaynak, buz ve kar sularının bir yatak içinde toplandıktan sonra, bir eğilim doğrultusunda akıp giden su.
Akdeniz İklimi: Yazların sıcak ve kurak, kışların ılık ve yağışlı geçtiği iklim.
Ahşap: Ağaçtan, tahtadan yapılmış.
Baraj: İnsan ve onun çevresi için yaşamı kolaylaştırmak adına suyun biriktirilmesi ile oradan elde edilenlerin ihtiyaçları karşılamak adına suyun biriktiği yer.
Beşeri: İnsan faktörü ile ilgili olan.
Beşeri Faktör: Oluşumunda insanın etkisi olan yapı.
Bitki Örtüsü: Herhangi bir yerin toprakları üzerinde yetişen o bölgeye ait olağan durumlar dışında daima var olan bitkilerin tümüne verilen ad.
Bozkır: Yarı kurak ve kurak bölgelerde, ilkbahar yağmurlarıyla yeşerip yazın sararan ot ve çalılıklardan oluşan bitki örtüsü.
Çevre Kirliliği: Yeryüzünde yaşayan bütün canlıların sağlığını etkileyen, cansız ve çevredeki maddeler üstünde yapısal zararlar veren ve bazı nitelikleri bozan yabancı maddelerin hava, su ve toprağa karışması olayı.
Çığ: Dağ yamaçlarında biriken büyük kar yığınlarının yamaç boyunca hareket etmesi.
Delta: Akarsuların denize ulaştıkları yerlerde taşıdıkları maddeleri biriktirmesiyle oluşan üçgen biçimli alüvyal ova.
Deniz: Okyanusların kıta içlerine doğru uzanan kolları.
Deprem: Yer kabuğunun derin katmanlarının kırılıp yer değiştirmesi veya yanardağların püskürme durumuna geçmesi yüzünden oluşan sarsıntı, yer sarsıntısı.
Doğal Afet: Doğada meydana gelen, önlenmesi insan eliyle mümkün olmayan, sel, fırtına, deprem, dolu vb. felaketlerin her biri.
Doğal Faktör: Doğal olarak gerçekleşen, kendiliğinden oluşan faktör.
Doğal Kaynaklar: Doğada kendiliğinden oluşmuş, insan aklı ve tekniğinin ürünü olmayan, meydana gelme aşamalarında insanın herhangi bir rolünün bulunmadığı bütün zenginlik kaynakları.
Doruk: Dağın en yüksek yeri.
Erozyon: Toprak örtüsünün, akarsuların, rüzgârların ve buzulların etkisiyle süpürülmesi.
Fay: Kayaç kitlelerin bir kırılma düzlemi boyunca yerlerinden kayması, kırık.
Fiziki Harita: Herhangi bir bölgede bulunan dağlar, ovalar, göller veya buna benzer her coğrafi yeryüzü şekillerinin renklendirme vasıtası ile gösterildiği harita.
Göl: Karalar üzerindeki çukur alanlarda birikmiş ve belirli bir akıntısı olmayan durgun su kütlesi.
Harita: Yeryüzünün tamamının veya bir kısmının bir ölçeğe göre küçültülerek bir düzlem üstünde gösterildiği çizim.
Harita İşaretleri (lejant): Fiziki haritalarda kullanılan renklerin hangi yükseltileri ve derinlikleri ifade ettiği, haritanın bir kenarında gösterilen işaretler.
Harita Ölçeği: Harita üzerinde belli iki nokta arasındaki uzunluğun, yeryüzündeki aynı noktalar arasındaki uzunluğa oranıdır. Diğer bir deyişle, gerçek uzunlukları harita üzerine aktarırken kullanılan küçültme oranı.
Hava Durumu: Sıcaklık, rüzgâr ve yağış gibi hava olaylarının bir yerde gösterdiği kısa süreli değişim.
Hava Kirliliği: Canlıların ve çevrenin zarar görmesine neden olacak kadar çok miktarda gazlar, kimyasallar veya organik maddelerin havada bulunması.
Heyelan: Taş, toprak ve kayaların eğimli arazilerde kayarak yer değiştirmesi olayı.
İklim: Geniş bir bölge içinde ve uzun yıllar boyunca değişmeyen ortalama hava koşulları.
İş Gücü: Bir ülkede yaşayan kişilerden üretime katılan, üretimde bulunanlardan sağlanan güç.
Kabartma Harita: Yeryüzü şekilleri gerçek şekilleriyle kabartılarak çizilen, üç boyutlu harita.
Karadeniz İklimi: Her mevsim yağışlı geçen ve Karadeniz kıyılarında görülen ikilim.
Karasal İklim: Yazların sıcak ve kurak kışların soğuk ve kar yağışlı geçtiği iklim.
Kanyon: Bir akarsuyun kalkerli bir alanda oyarak oluşturduğu, bir kıvrımı keserek iki yandaki çukurlukları birleştiren, dar ve boğaz biçimindeki vadi, dar boğaz.
Kaplıca: Sıcak su çıkan yer.
Kerpiç: Duvar örmekte kullanılmak için kalıplara dökülüp güneşte kurutulmuş saman ve balçık karışımı ilkel tuğla.
Koy: Denizin, karanın içine küçük girinti hâlinde sokulduğu yer.
Körfez: Denizlerin, büyük ve derin girintiler halinde karaların içine sokulduğu yer.
Kuraklık: Herhangi bir iklim bölgesinde mevsimlik ya da yıllık yağış tutarlarının alışılagelene uymayan yetersizlik durumu.
Küresel Sorun: Yeryüzünü oluşturan insanların tümünü ilgilendiren sorun.
Lejand: Haritalarda kullanılan sembol ve işaretlerin ne anlama geldiğini gösteren tablo.
Maki: Akdeniz ikliminde yaygın olan, bodur ağaç ve çalılardan oluşan bitki örtüsü.
Orman: Büyüklü küçüklü çeşitli özellikteki ağaçların oluşturduğu bitki örtüsü.
Ova: Akarsular tarafından derin yarılmamış çevresine göre çukurda kalmış geniş düzlük.
Ölçek: Haritanın küçültme oranı.
Plato: Akarsular tarafından derin biçimde yarılmış çevresine göre yüksekte yer alan düzlük.
Sanayi: Ham maddeleri işlemek, enerji kaynaklarını yaratmak için kullanılan yöntemlerin ve araçların bütünü, işleyim, endüstri.
Tepe: Yüksekliği 500 metreyi geçmeyen yer kabartısı.
Termal: Sıcak kaplıca suyu.
Turunçgiller (Narenciye): Portakal, mandalina, greyfurt, turunç ve limon bitkilerine genel adı.
Vadi: Akarsuların yataklarını derine ve yanlara doğru aşındırmaları sonucu oluşan ve çoğu zaman içerisinde bir akarsu bulunduran uzun çukurluk.
Viyadük: Bir ırmak ya da vadi üzerinden geçiş sağlayan yüksek kara ya da demir yolu köprüsü.
Yağış: Havadaki nemin doyma noktasını aşıp, su damlacıkları, buz kristalleri veya buz parçacıkları şeklinde yoğunlaşması.
Yağış Rejimi: Yağışların bir yıl boyunca mevsimlere veya aylara göre dağılışı.
Yarımada: Sadece bir yanı ana karaya bağlı, öbür yanları suyla çevrili kara parçası.
Yamaç: Yeryüzündeki eğimli yüzey.
Yayla: Yüksek yerlerdeki derin akarsu vadileriyle yarılmış düzlükler hâlinde bir coğrafik yeryüzü şekli.
Yerleşme: İnsanın herhangi bir alanı yurt edinmesi ve orada sürekli yaşaması.
Diğer Ünitelere Ait Sosyal Bilgiler Kavram Sözlüğü