Istlada – Antalya
Istlada Antik Kenti, günümüze kalmış ilginç mezarları ile Likya’nın küçük boyutlu kentleri arasında en etkileyici olanıdır. Demre-Kaş karayolu üzerinde Yavu Köyü’nü geçtikten sonra Davazlar Köyü levhasından güneye ayrılan yolla 4 km. sonra Kapaklı Köyü’ne ulaşılır. Köy ilkokulunun hemen karşısında yer alan ünlü Hoyran Mezarı yanından yine on dakika güneye yürünerek varılan Hayıtlı mevki Istlada Antik Kenti kalıntılarının yer aldığı alandır. Istlada kalıntıları Kapaklı, Hoyran ve Hayıtlı’ya dağılmış vaziyettedir. Istlada adı şehrin birçok yazıtında okunabilmiş olup Likya Birliği içinde komşu diğer şehirlerle bölgenin tarihi kaderini paylaşmıştır.
Gerek Hoyran mezarındaki ilginç kabartmalardan gerekse okunabilir Likya yazıtlarından şehrin tarihini en azından İ.Ö. 4’üncü yüzyıl başlarına indirmek mümkündür. Likya döneminden sonra sırasıyla Helenistik, Roma ve Bizans Dönemleri’nde yerleşim gördüğü kalıntılardan anlaşılmaktadır.Istlada; Apollonia, Aperlai, Phellos veya İsinda gibi ufak bir beyin oturduğu etrafı surlarla çevrili ufak bir kale görünümündedir. Şehrin surları akropolün doğu ve batı yönünde uzanır. Sur, doğu uca yakın yerde, kale içine girişi sağlayacak bir kapı ile sonlanmaktadır. Kapının hemen batısında kapıyı kontrol amaçlı yapılmış bir yapı kalıntısı göze çarpar. Yer yer görülen sarnıç ve kuyular ve bunlara su birikimini sağlayan yerli kayaya açılmış kanalcıklar su ihtiyacının biriktirme ile karşılandığını göstermektedir. Istlada Kapaklı Köyü’nde bulunan ünlü “Hoyran Anıtı” adıyla anılan kabartmalı mezarıyla da arkeoloji dünyasında çok özel bir yere sahiptir. Anıt ana kayanın yontularak ev tipi mezar haline getirilmiş örneğidir. Alınlığın ortasında mezar sahibi eşi ve oğluyla seçilebilmektedir. Çok basık gotik alınlığın altındaki frizde, ortada bir divan üzerine uzanmış mezar sahibinin ayakucunda askerleri başucunda ise oğlu, kızı, eşi ve kadınlardan oluşan bir grup törene iştirak edenleri oluşturmaktadır. Biri kopuk olan akroterlerde dışa dönük olarak sfenks tasvirleri mevcuttur. Anıt, Lykia alfabesi ile kazınmış yazıtı ve üzerindeki kabartmalardan M.Ö. 4’üncü yüzyıla tarihlenir.
Akropol’ün doğu ve kuzeyi kaya mezarları, lahitler ve stel şeklindeki tek blok mezarlarla doludur. Lahitlerin büyük çoğunluğu tipik Likya lahti formunda, kaide, sanduka ve kapaktan oluşmaktadır. Lahitlerin aralarında steller yer almaktadır. Tümü yörenin doğal oluşumu olan kireçtaşından yapılmıştır. Kaya mezarları Klasik Çağ‘a, lahitlerin tümü ise Roma Çağı‘na tarihlenir. Üzerlerindeki kuş tasvirlerinden dolayı, horozlu ve güvercinli mezar olarak tanınan kaya mezarı en eski örneklerden biri olup İ.Ö. 4’üncü yüzyıl başlarına tarihlenir. Diğer ilginç bir örnek de üzerinde ayakta savaşçı kabartmasının yer aldığı tek parça bloktan oluşan stel tarzı mezar anıtı olup tipik kaya mezarları kompleksinin önünde yer alır. Kalıntıların yer aldığı zirveden güneye bakıldığında bölgenin en çarpıcı manzarası olan Gökkaya Koyu ve çevresi görülebilir ki Gökkaya büyük olasılıkla Istlada Antik Kenti’nin limanı görevini de yürütmekteydi.
Kaynak: “Istlada”, Dünden Bugüne Antalya [II. Cilt], Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü (2012)