Afrodisias Müzesi – Aydın
Afrodisias Müzesi, Afrodisias Antik Kenti kazılarında ortaya çıkartılan eserlerin sergilendiği ve Müze ile Ören yerinin iç içe olduğu ender müzelerdendir. Küçük eserler salonunda ören yeri sahası içindeki Akropol Tepe ve Pekmez Tepe höyüklerinde yapılan kazılardan çıkartılan Kalkolitik Dönem, Bronz Çağı erken, orta ve geç dönemlerini kapsayan Prehistorik eserlerle, bu höyüklerden ve Afrodit Tapınağı çevresinden çıkarılan Lidya seramikleri, Arkaik, Klasik, Helenistik dönem eserleri ile ören yerinde yapılan kazılarda ele geçen Roma, Bizans ve Erken İslami devir eserleri sergilenmektedir.
Afrodisias Müzesi teşhir ettiği heykeltıraşlık eserleri yönünden oldukça zengindir. Bu yönüyle önemli bir arkeoloji müzesidir. Baba Dağı yamaçlarından çıkartılan beyaz, mavi-gri mermerlerden Afrodisias’lı heykeltıraşların yaptığı bu eserlerle her salonda Afrodisias heykelciliğinin ayrı bir yönü teşhir edilmiştir. Bu salonlar; İmparatorluk Salonu, Melpomene Salonu, Odeon Salonu, Camekanlı Teşhir Galerisi, Camekanlar, Penthesilia Salonu ve kente adını veren Tanrıça Aphrodite Salonu, ayrıca iç bahçe ve avluda kentte çıkan lahitler teşhir edilmektedir.
Müze eser koleksiyonunun en önemli bölümünü MÖ 1. yüzyılda Geç Helenistik Dönemde faaliyete başlayıp, MS 5. yüzyıl Erken Bizans dönemine kadar varlığını sürdüren Afrodisias Heykeltıraşlık Okulu’nun ürettiği çok sayıdaki heykel ve kabartmaları ile muhtelif tipte lahitleri oluşturmaktadır. Bu plastik eserlere örnek olarak halen teşhirde bulunan Zoilos Frizi, Melpomene (Trajedi ilham veren esin perisi) heykeli, muhtelif imparator heykelleri, Polykleitos’un Diskophoros adlı heykelinin MS 1. yüzyıl mermer kopyasını, Akhilleus – Penthesileia grubunu, bebek Dionysos ve Satyr heykellerini, muhtelif Nike heykellerini, Afrodisias Afrodit’inin kült heykelini, rahip ve rahibe heykellerini örnek olarak gösterebilir.
Kente adını veren ve kent kimliğinin gelişiminde önemli rol oynayan Aphrodite kutsal alanının ve kentteki özgün Aphrodite kültünün de Akdeniz Havzasında geniş bir alanı kültürel açıdan etkilediği bilinmektedir. Bu özellikleri nedeniyle, Afrodisias Antik Kenti yaklaşık 2-3 km. kuzeydoğusunda bulunan antik mermer ocakları ile birlikte 2017 yılında Dünya Miras Listesi’ne kaydedilmiştir.
Afrodisias’ın Tarihi
Afrodisias, özellikle Roma çağında Aphrodite kültüyle tanınmış bir antik kentti ve önemli bir heykelcilik okuluna sahipti. Anıt yapıların çok iyi korunmuş olan bu kent, günümüzde Türkiye’nin en önemli arkeolojik alanlarından biridir.
MÖ 5000’lere kadar giden prehistorik bir yerleşmenin üzerine MÖ 6. yüzyılda kurulan Afrodisias başlangıçta küçük bir köydü. İlk Aphrodite tapınağı da bu devirde yapıldı. MÖ 2. yüzyılda, ızgara planlı olarak yeniden düzenlenen kentte, yaklaşık bir kilometrelik bir alana yayılmış 15000 civarında insan yaşıyordu.
MÖ 1. yüzyılda Roma imparatoru Augustus, Afrodisias’ı kişisel koruması altına aldı. Bugün ayakta kalan anıtları bu dönemde kazanan antik kent, MS 3. yüzyılın sonlarında Roma İmparatorluğu’nun Karia Eyaleti’nin başkenti oldu ve 4. yüzyılın ortalarında etrafı surla çevrildi. 6. yüzyıldan itibaren eski önemini kaybetmeye başlayan kent, 12. yüzyılda tamamen terk edildi.
Afrodisias Müzesi’ne Nasıl Gidilir?
Aydın Karacasu ilçesinde Geyre mahallesinde bulunmaktadır.
Kaynak: Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü