8. Sınıf 4. Ünite Sözlüğü

İnkılap Tarihi Sözlüğü

○ Arşın: Eskiden kullanılan, yaklaşık 68 santimetreye eşit olan uzunluk ölçüsü.
○ Aşar: Türkiye’de 1925 yılına kadar tarımsal ürünün onda biri oranında aynî olarak alınan vergi.
○ Azimkârane: Kararlılıkla, kararlı olarak.
○ Bağnaz: Bir düşünceye, bir inanışa aşırı ölçüde bağlanıp ondan başka bir düşünce ve inanışı kabul etmeyen kişi.
○ Bayındır: Gelişip güzelleşmesi, hayat şartlarının uygun duruma getirilmesi için üzerinde çalışma, bakımlı ve imar edilmiş hale getirme.
○ Çeki: Odun, kireç vb. ağır ve kaba şeyleri tartmakta kullanılan, 225,978 kilogram olan ağırlık ölçü birimi. Tartı.
○ Cumhuriyet: Milletin, egemenliği kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı yönetim biçimi.
○ Darülfünun: Eskiden üniversitelere verilen isim.
○ Derviş: Bir tarikata girmiş, onun yasa ve törelerine bağlı kimse.
○ Devletçilik: Bir ülkenin kalkınmasının, gelişmesinin devlet girişimiyle, devlet eliyle olabileceğini öne süren görüş, öğreti. Devletin, ekonomik yaşama doğrudan doğruya el attığı sisteme verilen ad.
○ Dinamik: Durağan olmayan.
○ Dispanser: Veremle savaşan sağlık kuruluşları.
○ Dogma: Belli bir konuda ileri sürülen bir görüşün sorgulanamaz, tartışılamaz gerçek olarak kabul edilmesi.
○ Dogmatizm: Öne sürülen öğreti ve ilkeleri eleştirmeden doğru olarak benimseyen ve benimsediği varsayımlardan katı bir yöntemle önermeler türeten anlayış.
○ Enstitü: Genellikle araştırma yapan ve kimi durumlarda öğretime de yer veren eğitim kurumu.
○ Erkân-ı Harbiye Vekaleti: Osmanlı Devleti zamanında kurulan ve 3 Mart 1924 tarihinde kaldırılan savaş işlerinden sorumlu bakanlık.
○ Evkaf: Vakıf mallarını yöneten kuruluş.
○ Evrensel: Tüm insanlığı ilgilendiren. Dünya ölçüsünde, dünya çapında.
○ Fırka: Siyasi parti.
○ Halife: Hz. Muhammed’den sonra İslam dünyasının dinî ve siyasi liderliğini yapan kişi.
○ Halkçılık: Bireyler arasında hiçbir hak ayrılığı görmeme, topluluk içinde hiçbir ayrıcalık kabul etmeme görüş ve tutumu.
○ Hanedan: Bir devleti yöneten soy ya da aile.
○ Hıfzıssıhha: Sağlıklı yaşamak için alınması gerekli önlemlerin bütünü.
○ Hilafet: Halifelik.
○ Hurafe: Dine sonradan girmiş yanlış inanç.
○ İktisat: Ekonomi.
○ İnkılap: Toplum düzenini ve yapısını daha iyi duruma getirmek için yapılan köklü değişiklik.
○ Türkiye İktisat Kongresi: Millî Mücadele sonrası ülkenin ekonomik politikasını belirlemek için toplanmış kongre.
○ Kabine sistemi: Yürütme gücünün başında cumhurbaşkanının bulunduğu, halkın oylarıyla seçilen başbakanın birlikte çalışacağı bakanları bizzat seçmesiyle ve cumhurbaşkanının onayıyla kurulan hükûmet şekli.
○ Kabotaj: Bir ülkenin iskele veya limanları arasında gemi işletme işi.
○ Kisve: Kılık kıyafet.
○ Kulaç: Gerilerek açılmış iki kolun parmak uçları arasındaki uzaklık.
○ Laiklik: Devlet ile din işlerinin ayrılığı. Devletin, din ve vicdan özgürlüğünün gerçekleşmesi için yansız olması.

○ Arşın: Eskiden kullanılan, yaklaşık 68 santimetreye eşit olan uzunluk ölçüsü.
○ Aşar: Türkiye’de 1925 yılına kadar tarımsal ürünün onda biri oranında aynî olarak alınan vergi.
○ Azimkârane: Kararlılıkla, kararlı olarak.
○ Bağnaz: Bir düşünceye, bir inanışa aşırı ölçüde bağlanıp ondan başka bir düşünce ve inanışı kabul etmeyen kişi.
○ Bayındır: Gelişip güzelleşmesi, hayat şartlarının uygun duruma getirilmesi için üzerinde çalışma, bakımlı ve imar edilmiş hale getirme.
○ Çeki: Odun, kireç vb. ağır ve kaba şeyleri tartmakta kullanılan, 225,978 kilogram olan ağırlık ölçü birimi. Tartı.
○ Cumhuriyet: Milletin, egemenliği kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı yönetim biçimi.
○ Darülfünun: Eskiden üniversitelere verilen isim.
○ Derviş: Bir tarikata girmiş, onun yasa ve törelerine bağlı kimse.
○ Devletçilik: Bir ülkenin kalkınmasının, gelişmesinin devlet girişimiyle, devlet eliyle olabileceğini öne süren görüş, öğreti. Devletin, ekonomik yaşama doğrudan doğruya el attığı sisteme verilen ad.
○ Dinamik: Durağan olmayan.
○ Dispanser: Veremle savaşan sağlık kuruluşları.
○ Dogma: Belli bir konuda ileri sürülen bir görüşün sorgulanamaz, tartışılamaz gerçek olarak kabul edilmesi.
○ Dogmatizm: Öne sürülen öğreti ve ilkeleri eleştirmeden doğru olarak benimseyen ve benimsediği varsayımlardan katı bir yöntemle önermeler türeten anlayış.
○ Enstitü: Genellikle araştırma yapan ve kimi durumlarda öğretime de yer veren eğitim kurumu.
○ Erkân-ı Harbiye Vekaleti: Osmanlı Devleti zamanında kurulan ve 3 Mart 1924 tarihinde kaldırılan savaş işlerinden sorumlu bakanlık.
○ Evkaf: Vakıf mallarını yöneten kuruluş.
○ Evrensel: Tüm insanlığı ilgilendiren. Dünya ölçüsünde, dünya çapında.
○ Fırka: Siyasi parti.
○ Halife: Hz. Muhammed’den sonra İslam dünyasının dinî ve siyasi liderliğini yapan kişi.
○ Halkçılık: Bireyler arasında hiçbir hak ayrılığı görmeme, topluluk içinde hiçbir ayrıcalık kabul etmeme görüş ve tutumu.
○ Hanedan: Bir devleti yöneten soy ya da aile.
○ Hıfzıssıhha: Sağlıklı yaşamak için alınması gerekli önlemlerin bütünü.
○ Hilafet: Halifelik.
○ Hurafe: Dine sonradan girmiş yanlış inanç.
○ İktisat: Ekonomi.
○ İnkılap: Toplum düzenini ve yapısını daha iyi duruma getirmek için yapılan köklü değişiklik.
○ Türkiye İktisat Kongresi: Millî Mücadele sonrası ülkenin ekonomik politikasını belirlemek için toplanmış kongre.
○ Kabine sistemi: Yürütme gücünün başında cumhurbaşkanının bulunduğu, halkın oylarıyla seçilen başbakanın birlikte çalışacağı bakanları bizzat seçmesiyle ve cumhurbaşkanının onayıyla kurulan hükûmet şekli.
○ Kabotaj: Bir ülkenin iskele veya limanları arasında gemi işletme işi.
○ Kisve: Kılık kıyafet.
○ Kulaç: Gerilerek açılmış iki kolun parmak uçları arasındaki uzaklık.
○ Laiklik: Devlet ile din işlerinin ayrılığı. Devletin, din ve vicdan özgürlüğünün gerçekleşmesi için yansız olması.

 

Diğer Ünitelere Ait Kavram Sözlüğü

8. Sınıf 1. Ünite Sözlüğü

8. Sınıf 2. Ünite Sözlüğü

8. Sınıf 3. Ünite Sözlüğü

8. Sınıf 5. Ünite Sözlüğü

8. Sınıf 6. Ünite Sözlüğü

8. Sınıf 7. Ünite Sözlüğü