6. Sınıf 1. Ünite Sözlüğü
Sosyal Bilgiler 6. Sınıf 1. Ünite Kavramlar Sözlüğü
Âdet: Topluluk içinde eskiden beri uyulan kural, töre.
Benlik: Bir kimsenin öz varlığı, kişiliği, onu kendisi yapan şey.
Birey: Toplumları oluşturan ve düşünsel, duygusal, iradeyle ilgili nitelikleri toplum içinde belirlenen
insanların her biri, fert.
Birleşmiş Milletler: Dünya barışı için, uluslararası işbirliğini sağlamak amacıyla, özgür istemleriyle bir araya gelmiş olan ülkelerin 24 Ekim 1945’de kurdukları örgüttür.
Cinsiyet Ayrımcılığı: Genellikle eğitim veya iş yaşamında bireye erkek veya kadın olduğu için farklı tutum ve davranışlar içinde olma.
Dayanışma: Bir topluluğu oluşturanların duygu, düşünce ve ortak çıkarlarda birbirine karşılıklı bağlanmasıdır.
Dilekçe: Bir isteği, bir şikâyeti duyurmak veya herhangi bir konuda bilgi vermek için yazılan imzalı başvuru yazısı.
Empati: Kişinin kendini başka bir kişinin yerine koyarak onun duygularını anlamaya çalışmasıdır.
Etkin Vatandaş: Devlet veya kurumların geleceklerini belirlenmesinde yönetiminde olmasa bile rol oynayan, devlete ve topluma olan sorumluluklarının bilincinde olan birey.
Etnik: Bir ırka bağlı, soyla ilgili olan. Köken bakımından farklı olma durumu.
Gelenek: Bir toplumda, bir toplulukta eskiden kalmış olmaları dolayısıyla saygın tutulup kuşaktan
kuşağa iletilen, yaptırım gücü olan kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, bilgi, töre ve davranışlar, anane.
Görenek: Bir şeyi, başka türlüsünü, daha kolayını, daha işe yararını, ya da yararlısını düşünmeksizin, atalardan dedelerden görüle geldiği gibi yapma alışkanlığı.
Grup: Görüşleri, çıkarları bir olan kimseler bütünü.
Hak: Hukukun çizdiği sınırlar çerçevesinde sahip olduğumuz kazanımlar ya da yapabileceklerimiz.
Irk: Kalıtımsal olarak ortak fiziksel ve fizyolojik özelliklere sahip insanlar topluluğu.
Irk Ayrımcılığı: Bireylerin, toplumsal kümelerin veya toplumların ırk özelliklerinden dolayı eşit olmayan işlemler karşısında bırakılmaları, ayrı tutulmaları, dışlanmaları, sınırlandırılmaları veya üstün tutulmaları.
İaşe: Yedirip içirme, besleme.
İmece: Birçok kimsenin toplanıp elbirliği ile bir kişinin veya bir topluluğun işini görmesi ve böylece işlerin sıra ile bitirilmesi.
İş Birliği: Bir işin çeşitli kişilerce ortak hareket edilerek, birlikte yapılması.
İş Bölümü: Bir toplumsal üretim düzeni içindeki değişik görev ve hizmetlerin toplumun üyeleri, kümeleri arasında karşılıklı bağımlılık ilişkileri içinde bölünmesi.
Kalıp Yargı: Bir topluluğun bütün üyelerine ait olduğu düşünülen, bilimsel temeli olmayan abartılı ön yargılı düşüncelerdir.
Kimlik: Toplumsal bir varlık olarak insanın nasıl bir kimse olduğunu gösteren belirti, nitelik ve
özelliklerin bütünü.
Kültür: Bir topluma veya halk topluluğuna özgü düşünce ve sanat eserlerinin bütünü.
Mağdur: Haksızlığa uğramış kimse.
Mezhep: Bir dinin görüş, yorum ve anlayış ayrılıkları sebebiyle ortaya çıkan kollarından her biri.
Millet: Çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, duygu, ülkü, gelenek ve
görenek birliği olan insan topluluğu, ulus.
Milli: Milletle ilgili, millete özgü, ulusal.
Milli Kültür: Milleti millet yapan değerlerin bütünüdür.
Mülteci: Bir başka yere ya da ülkeye sığınan kimse, sığınmacı.
Otizm: Kişinin dış dünyayla ilişkiyi reddederek kendi iç dünyasına kapanması.
Ön yargı: Bir kimse veya bir şeyle ilgili olarak belirli şart, olay ve görüntülere dayanarak önceden edinilmiş olumlu veya olumsuz yargı, peşin yargı, peşin hüküm, peşin fikir.
Örf: Yasalarla belirlenmeyen, halkın kediliğinden uyduğu kurallar
Özgürlük: Bireyin başkalarını rahatsız etmeden istediklerini yapabilmesi.
Pozitif ayrımcılık: Toplumdaki diğer kişiler ile eşit koşullarda yaşamadığı düşünülen belli gruplara çeşitli ayrıcalıklar tanıyarak onları destekleme.
Rol: Bir işte bir kimsenin üstüne düşen görev.
Sivil Toplum Kuruluşu: Belli amaçlar üzerine insanların toplumun sorununu çözmek için kurulan devlete bağlı olmayan ve bu yüzden çalışanların gönüllü olarak çalışıp, para almadıkları kuruluşlardır.
Sorumluluk: Kişinin kendine ve başkalarına karşı yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerini zamanında yerine getirmesi.
Sosyal rol: Aile ve toplum içinde bir kimsenin üstlendiği görev.
Sosyal Sınıf: Ekonomik özellikleri, yaşam biçimleri ve kültürel konumları birbirine benzeyen insanların oluşturduğu kategorilerdir.
Statü: Bir kimsenin bir toplumda ya da topluluk içindeki durumu, yeri, kazandığı saygınlık.
Toplumsal Dayanışma: Toplumun kurum ve kuruluşlarıyla ortak değerlerde birleşmesi ve birlikte hareket etmesidir.
Yardımlaşma: Kendi gücümüzü ve olanaklarımızı, başkalarının iyiliği için kullanmaktır.
Yardımseverlik: İhtiyacı olanlara karşılık beklemeden maddi veya manevi destekte bulunma.
Diğer Ünitelere Ait Sosyal Bilgiler Kavram Sözlüğü