Türkiye'nin Enerji Politikası

metin2

Çalışkan Üye
Üye
Katılım
7 Eki 2008
Mesajlar
399
Puanları
28
Konum
kars
Türkiye, enerji kaynakları bakımından dışa bağımlı bir ülke olmasına rağmen dünyada enerji kaynakla¬rının yaklaşık % 70'ini barındıran Orta Doğu ve Av¬rasya ülkelerinin komşusu durumundadır. Bu du¬rum Türkiye'nin jeopolitik önemini artırmaktadır.
Petrol ve doğalgaza sahip olmak kadar bu kaynak¬ları dünya pazarlarına ulaştırmak da önemlidir. Azerbaycan, Kazakistan ve Türkmenistan gibi pet¬rol ve doğalgaz bakımından zengin kaynaklara sa¬hip ülkeler bu kaynakları ihraç edecek altyapıya sa¬hip değiller. Hazar Denizi çevresindeki enerji kaynaklarının Avrupa'ya ve dünyaya taşınmasın¬da Türkiye koridor görevi görebilecek bir ko¬numdadır.



Baku - Tiflis - Ceyhan Boru Hattı Projesi

Türkiye, kendi topraklarından geçen uluslararası enerji yollarının dünya siyasetinde etkisini artıraca¬ğını ve ekonomik kalkınmasına büyük katkı yapa¬cağını bilmektedir. Türkiye bu bilinçle 1990'lı yılların başından beri Azerbaycan petrolünü Akdeniz'e ulaştırmak için Baku - Tiflis - Ceyhan Boru Hattı Projesi'ni gerçekleştirmeye çalışmıştır. Nihayet 2005 yılında tamamlanan boru hattı ile Azerbaycan petrolü Ceyhan'a ulaşmıştır.
Kazakistan petrollerinin de bu hat ile taşınması konusunda anlaşmaya varılmasıyla bu hattın ka¬pasitesi ve önemi artmıştır.

Baku - Tiflis - Erzurum Doğalgaz Hattı Projesi
Azerbaycan petrolünün yanında doğalgazının da Türkiye vasıtasıyla Avrupa'ya taşınması için Baku -Tiflis - Erzurum Doğalgaz Hattı Projesi tamam¬lanmış ve 2006 yılının sonunda Bakü'den Erzu¬rum'a doğalgaz pompalanmaya başlanmıştır. Türk¬menistan doğalgazının da bu yolla nakledilmesi söz konusudur.

Nabucco Projesi
Türkiye bu doğalgazın Avrupa'ya taşınması için Yu¬nanistan - İtalya - Doğalgaz Boru Hattı ve Bulga¬ristan, Romanya ve Macaristan üzerinden Avustur¬ya'ya bağlayacak olan Nabucco Projesi'ni hayata geçirmeye çalışmaktadır.

GAP Projesi:Türkiye, uluslararası düzeyde yürüttüğü projele¬rin yanında ulusal düzeyde de önemli projeleri gerçekleştirmektedir. Bunların en önemlisi Gü¬neydoğu Anadolu Projesi (GAP)'dir. Bu proje ile tarım alanlarının sulanması ve enerji üretiminin artırılması amaçlanmıştır. Özellikle nüfusun art¬ması ve sanayinin gelişmesi sonucunda elektri¬ğe duyulan ihtiyaç artınca GAP son derece önemli hale gelmiştir.

DOĞAL KAYNAKLARDAN VERİMLİ YARARLANMA
Hava, su, toprak, bitki örtüsü, hayvanlar ve maden¬ler doğal kaynakları oluşturur. Doğal kaynaklar in¬san ve toplum hayatı için vazgeçilemez nitelikte önemli değerlerdir. Su, oksijen, bitki örtüsü, petrol gibi doğal kaynakların büyük hızla azalması, canlı¬ların yaşam alanlarını kısıtlamakta, çevresel felaket¬lere yol açabilecek iklim değişikliklerine yol açmak¬tadır.
Türkiye çeşitli maden kaynakları bakımından zen¬gindir. Ülkemizde madenlerimizin bilimsel olarak iş¬letilmesi Cumhuriyet döneminde 1935 yılında Ma¬den Tetkik ve Arama (MTA) Enstitüsü'nün kurul¬ması ile başlamıştır. Doğal kaynakların verimli bir şekilde değerlendirilmesi ülkemizin kalkınmasına doğrudan katkı sağlayacaktır.

Ülkemizdeki doğal kaynakların verimli kullanıl¬masıyla ilgili projelerden bazıları şunlardır:
Su
o Türkiye su zengini bir ülke değildir. Kişi başına dü¬şen yıllık su miktarına göre ülkemiz su azlığı yaşa¬yan bir ülke konumundadır. Üstelik Türkiye mevcut su potansiyelinin tamamını kullanamamaktadır. Devlet Su İşleri'nin verilerine göre 2003 yılında su¬lama, içme suyu ve sanayi sektöründe mevcut su potansiyelimizin yaklaşık olarak % 36'sı kullanılabilmiştir.

o Su, günümüzde en önemli enerji türlerinden biri olan elektrik üretiminde de önemli bir kaynaktır. Ül¬kemizde kurulan hidroelektrik santralleriyle elektrik üretimi yapılmaktadır. Türkiye bu alanda potansiye¬linin % 20'sini değerlendirebilmektedir.
o Devlet Su işleri (DSİ), su kaynaklarının değerlendi¬rilmesi ve verimli bir şekilde kullanılması amacıyla projeler üretmektedir. DSİ ürettiği projeler ile 2030 yılına kadar su potansiyelinin tamamını de¬ğerlendirmeyi ve ülke ekonomisine yıllık 27,8 milyar dolar gelir sağlamayı amaçlamaktadır.
Petrol
• Türkiye, çevresinde yer alan komşularının zengin petrol yataklarına sahip olmasına karşın bu doğal kaynak bakımından yetersiz bir rezerve sahiptir. Türkiye enerji ihtiyacının yarısına yakınını petrolden karşılamaktadır. Bu durum Türkiye'yi enerji bakı¬mından dışa bağımlı hale getirmektedir.
• Ülkemizde petrol arama ve üretimiyle Türkiye Pet¬rolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) görevlendirilmiş¬tir. TPAO son yıllarda yeni teknolojilerle petrol ara¬ma faaliyetlerine hız vermiştir. Özellikle son iki yılda denizlerde yapılan araştırma çalışmalarının sayısı 50 yılın toplamından daha fazladır. Bu çalışmalar sonunda zengin petrol yataklarının bulunması umut edilmektedir.
• Türkiye coğrafi konumu nedeniyle petrol rezervleri zengin üretici ülkelerle, enerji tüketimi yoğun sana¬yileşmiş batı ülkeleri arasında ve Asya - Avrupa yo¬lu üzerinde yer almaktadır. Türkiye'nin öncelikli hedefleri arasında bu potansiyelin değerlendiri¬lerek "21. yüzyılın Avrasya Enerji Koridoru" konu¬muna getirilmesi yer almaktadır.
Bor
 Türkiye, kimya sanayinin önemli ham maddelerin¬den biri durumunda olan bor madeni bakımından dünyanın en zengin yataklarına sahiptir. Dünyadaki bor rezervlerinin % 63'ü ülkemizde bulunmaktadır.
 Bor madeni günümüzde, camdan elektroniğe, se¬ramikten uzay teknolojisine, sağlıktan enerjiye, ah¬şaptan metalürjiye ve izolasyondan tarıma kadar yüzlerce alanda kullanılmakta, yaşam kalitemizi önemli ölçüde etkilemektedir.
 Ancak Türkiye'nin bu rezervleri istenilen oranda ekonomik kazanca dönüştürdüğü söylenemez. Bor madeni rezervlerimize eş değer oranda ekonomik fayda elde edilebilmesi bora dayalı sanayinin geliş¬tirilmesine bağlıdır. Bu amaçla Ulusal Bor Araştır¬ma Enstitüsü (BOREN) kurulmuştur. BOREN en¬düstriyel uygulama amaçlı projelere gerekli desteği sağlamaktadır.
 Toryum
 Türkiye'de toplam rezerv yaklaşık 380.000 ton civa¬rındadır. Günümüzde toryumla çalışan ticari ölçekli bir santral bulunmamaktadır.
 Toryumun, gelecekte nükleer santrallerde kullanıl¬ması beklenmektedir. Bu yüzden dünyadaki tekno¬lojik gelişmelerin paralelinde ülkemizde de toryum tabanlı yakıt çevrimi konusundaki araştırma - geliş¬tirme çalışmalarına devam edilmelidir. Bu amaçla Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2000 yılında Ulus¬lararası Yenilikçi Nükleer Reaktörler ve Yakıt Çevri¬mi adlı projeye katılma kararı almıştır.
 
Üst