Temel Özgürlükler

Performans

Çalışkan Üye
Üye
Katılım
26 Ocak 2007
Mesajlar
523
Puanları
63
Konum
TÜRKİYE
TEMEL ÖZGÜRLÜKLER

1. Özgürlük Kavramı
Başkalarına zarar vermediği sürece insanların özgürlüğü engellenemez. Devlet, kişilerin özgürlüğünü korumakla görevlidir.

2. Temel Özgürlükler Kavramı
Yaşama hakkı olmadan diğer haklar da olamaz. Demek ki temel özgürlüklerin ilki yaşama hakkıdır. Diğer bir temel özgürlük ise düşünce öz gürlüğüdür. Düşünce özgürlüğü olmadan bilim ve sanat özgürlüğü de olmaz.

3. Düşünce, Kanaat ve İfade Özgürlükleri
İnsanın düşüncelerini özgün görüşler olarak belirtebilmesi onun en temel özelliğidir. Anayasamıza göre, herkes düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Anayasamız bu özgürlüğün kullanılmasında da bazı sınırlandırmalar getirmiştir. Buna göre düşünceyi açıklama özgürlüğü :
- Suç işlemeyi özendirmemelidir.
- Devlet, aile ve kişi sırlarını açıklamaya neden olmamalıdır.
- Yargılamayı engellememelidir.
- Yasaklanmış bir dille kullanılmamalıdır.

4. Bilim ve Sanat Özgürlüğü
Anayasamız "Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda araştırma yapma hakkına sahiptir." diyor.

Anayasamız, bilim ve sanatı yayma hakkının kullanılmasına bir kaç sınır getiriyor. Bilim ve sanat ürünlerini yayarken :

- Türkiye'de cumhuriyetten başka yönetim biçimi savunulamaz.
- Devletin, insan haklarına saygılı olma özelliği aleyhine davranılamaz.
- Cumhuriyetin Atatürk milliyetçiliğine bağlılık, demokratiklik, lâiklik ve sosyal hukuk devleti nitelikleri aleyhine davranılamaz.
- Türkiye'nin çıkarlarına zarar veren yabancı yayınların ülkeye girişi engellenir.

5. Basın Özgürlüğü
Bilim ve sanat birikimi, yaşam boyu sürecek öğrenme etkinliği ile gerçekleşir. Bunda kitap, gazete, sergi, radyo, televizyon ve bilgisayarların etkisi vardır.

Anayasamıza göre devlet, basınının haber alma hürriyetlerini sağlayacak önlemler alır. Anayasa, basın ve yayın özgürlüğüne de bazı sınırlamalar getirmiştir. Basın ve yayın yoluyla :

- Devletin, ülkenin ve milletin bütünlüğünü bozucu yayınlar yapılamaz.
- Yasaklanmış bir dilden yayın yapılamaz.
- Yayın yaparak suçlar özendirilemez, suçlulara destek verilemez.
- Suçluların yakalanması, sorgulanması ve yargılanması engellenemez.
- Devlet ve kişi sırları açıklanamaz.
- Başkalarına hakaret edilemez.

6. Din ve Vicdan Özgürlüğü

Din, tanrıya inanma ve ibadet davranışıdır. Vicdan ise kişinin kendi davranışlarıyla ilgili yargıya varmasıdır.

Din ve vicdan özgürlüğü Lâikliğin temelidir. Anayasamıza göre Türkiye Cumhuriyeti, lâik bir devlettir. Anayasamızın 24. maddesine göre ise :
- Herkes vicdan, dinî inanç ve kanaat özgürlüğüne sahiptir.
- Din, mezhep ve diğer konularda ayrımcılık yapmamak koşuluyla ibadet, dinsel ayin ve törenler yapmak serbesttir.
- Kimse ibadete ve dinsel törene katılmaya zorlanamaz,
- Kimse dinsel inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz.
- Din ve ahlâk eğitimi ve öğretimi devletin denetimi altında yapılır.
- Din kültürü ve ahlâk öğretimi ilk ve ortaöğretim kurumlarında zorunlu bir derstir. Bunun dışındaki din ve ahlâk eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin isteğine, küçüklerin ana baba ya da yasal koruyucuların isteğine bağlıdır (md.24).
- Kimse devletin temel düzenini, kısmen de olsa din kurallarına dayandıramaz.
- Kimse hiçbir gerekçeyle dini, din duygularını ya da dince kutsal sayılan şeyleri kötüye kullanamaz.

7. Haberleşme Özgürlüğü

Haberleşme hürriyeti de özel hayatın korunması ile ilgilidir. Herkes haberleşme hürriyetine sahiptir. Kimsenin mektubu, kolisi açılamaz, telefonu dinlenemez.

UYARI: Kanun açıkça gösterdiği hallerde, usulüne göre verilmiş hakim kararı olduğu zaman haberleşme engellenebilir.

8. Yerleşme ve Seyahat Özgürlüğü

Anayasamızın 23. maddesinde yerleşme ve seyahat özgürlüğü düzenlenmiştir. Anayasamızda yerleşme hürriyeti için sınırlamalar şunlardır :
- Suç işlenmesini önlemek
- Sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak
- Sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek
- Kamu mallarını korumak amacıyla sınırlama getirebilir.

Seyahat hürriyeti için getirilen sınırlamalar şunlardır:
- Suç, kovuşturma, soruşturma ve suç işlenmesini önleme amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir.
- Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz.

9. Toplantı Hak ve Özgürlüğü

İnsanlar, toplu olarak düşünmek, tartışmak, sorunlara görüşerek çözümler getirmek alışkanlığı edinmişlerdir. Demokratik toplantı ve gösteriler, hak almada ortak gücün kullanılma yöntemidir.

Anayasamıza göre "Herkes, önceden izin almadan, silâhsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir" (md.34).

Örgütlenme Özgürlüğü

Dernek, belli bir amacı gerçekleştirmek için insanların kurduğu topluluktur. Anayasamızda; herkesin önceden izin almadan dernek kurabilme hakkına sahip olduğu açıklanmaktadır. Ancak derneklerin siyasî faaliyette bulunamayacakları belirtilmiştir. Anayasamıza göre örgütler, ülke ve ulus bütünlüğünü bozucu, suçu özendirici, insan hak ve özgürlüklerini engelleyici, lâikliğe ve demokrasiye zarar verici eylem ve davranışlarda bulunamazlar.

Hak Arama Özgürlüğü

İnsanlar, hak ve özgürlüklerinin sağlanmaması ya da engellenmesi durumunda, ülkelerin görevli kurumlarına başvurma özgürlüğüne sahiptirler.

Anayasamızda hak arama hürriyeti 36. madde ile düzenlenmiştir. "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma hakkına sahiptir. Hiç bir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçamaz."

Bu maddede fertlerin sahip oldukları hak ve hürriyetlerin korunmasını sağlayan hükümler vardır. Fertler anayasamızca kendilerine tanınan haklarını meşru yollardan arama hürriyetine sahiptir.
 

Performans

Çalışkan Üye
Üye
Katılım
26 Ocak 2007
Mesajlar
523
Puanları
63
Konum
TÜRKİYE
TEMEL ÖZGÜRLÜKLER



A.Düşünce, Kanaat ve İfade Özgürlüğü

Demokrasinin esası düşünce ve ifade özgürlüğüdür; düşünce ve ifade etme özgürlüğü ile örgütlenme hakkı, demokrasinin olmazsa olmaz koşuludur. Düşünce ve ifade özgürlüğü, düşüncelerinden dolayı rahatsız edilmemek, düşün Dernek, vakıf, sendika, oda ya da siyasi parti şeklinde örgütlenme hakkı ile toplantı ve gösteri hakkı düşünce ve ifade özgürlüğünün bir parçasıdır.

Bu nedenle Saadet Partisi, sivil toplum kuruluşlarını ve siyasi partileri, demokrasinin vazgeçilmez unsurları olarak kabul etmektedir. Yalan haberi, iftirayı, hakareti ve şiddet içeren beyanları ifade özgürlüğü olarak tanımıyoruz.

Bize göre, düşünce, ifade ve örgütlenme hakkının tek sınırlaması şiddet ve terördür; hiçbir düşünce ve onun ifadesi, şiddet ve terör içermedikçe kamu güvenliği ve düzenini tehdit etmez.

Demokratik sistemlerin vazgeçilmez unsurları olan siyasi partiler farklı görüşlere sahiptirler. Tek tip düşüncenin farklı adlarla örgütlenmesini demokrasi sayan anlayışı reddediyoruz. Farklı düşüncelere ve siyasi partiler üzerinde baskı ve kısıtlamaları, demokratik anlayışa aykırı, gerici bir zihniyetin ürünü olarak görürüz.

Bu nedenle Saadet Partisi olarak, düşünceyi ifade ve örgütlenme hakkı ile sivil siyasetin önündeki tüm engellerin kaldırması, öncelikli hedefimiz olacaktır.

İktidarımızda, habere ulaşma hakkı, yorum ve eleştiri hakkı ve yayınlama hakkı tam olarak korunacaktır. Bu haklar, basının bilgilendirme ve denetim rolünü aşıp kamusal ve siyasal alana ait işleri görmesi ve kişi hak ve özgürlüklerini ihlal etmesi şeklinde anlaşılmamalıdır.

Elbette hak ve özgürlüklerin genel bir sınırlaması da vardır; o da başkasının hak ve özgürlüklerine tecavüz edilmesidir. Saadet Partisi, Türkiye’de hiç kimsenin haklarının başkalarının haklarını, özgürlüklerinin başkalarının özgürlüklerini, mutluluğunun başkalarının mutluluğunu ortadan kaldırma üzerine kurulamayacağını savunmaktadır. Bundan dolayı özgürlükler çatıştığı zaman sınırların adaletle çizilmesi gerektiğine inanıyoruz.

Devletin ve doğal olarak bu yapı içerisinde yer alan yasama, yürütme ve yargı erklerinin en temel görevi, en geniş anlamda insan hakları ve özgürlükleri korumak ve adaleti temin etmektir. Düşünce ve bilgileri her vasıta ile aramak, elde etmek, yararlanmak ve yaymak hakkını gerektirir.







B.Din Ve Vicdan Özgürlüğü

Türkiye, din ve laiklik tartışmalarını artık aşmak zorundadır. Bunun için yapılacak iş evrensel normlara göre bir laiklik tanımı ve uygulamasıdır.

Saadet Partisi, bu ülkede yaşayan herkesin din ve vicdan özgürlüğünü savunur. Herkes din, kanaat ve vicdan özgürlüğüne, ibadet ve dini vecibelerini bireysel ve toplu olarak yerine getirme hakkına sahip olmalıdır. Din, vicdan ve kanaat özgürlüğü temel insan hakları içinde yer alır. Bu hak, din seçme, dinini tek başına veya topluca, açık olarak ya da özel surette, öğretim, tatbikat ve ibadetlerle açığa vurma ve örgütlenme özgürlüğünü de içerir. Hiç kimse din ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz, yine hiçbir kimse ve kurum, din ve kanaatler konusunda bir başkasına zorlama yapamaz.

Devlet, laikliğin gereği olarak din, inanç ve kanaat konusunda taraf olmamalıdır. Bu nedenle devlet, herhangi bir dinin inanç, ibadet ve vecibelerini icbar eden veya bunları yasaklayan bir uygulama içinde olamaz. Her konuda olduğu gibi din, inanç ve kanaat konusunda da kendisi bir baskı unsuru olamayacağı gibi toplum kesimlerinden kaynaklanan baskı, dayatma ve şiddet içeren eylemleri önlemekle de yükümlüdür. Devlet, insanların din ve kanaat seçimleri ve bunların gereklerini yapmaları yolundaki engelleri kaldırır.

Laiklik, kanunların ilim, akıl ve insanların tecrübelerine dayanarak yapılmasını gerektirir. Ancak laiklik, asla dinsizlik veya din karşıtlığı olarak algılanamaz; aksine laiklik, isteyenin istediği inancı ve dini seçebilmesi, bunun gereklerini özgürce yerine getirebilmesi ve devletin bu konularda kesinlikle taraf olmaması ve bu hakları korumasıdır.

Saadet Partisi, gelişmiş ülkelerdeki evrensel esaslara uygun bir şekilde tanımlanmış ve uygulanacak olan laiklik ilkesini toplumsal barışın ve demokrasinin vazgeçilmez unsuru olarak görmektedir

C.Yerleşme Ve seyahat Özgürlüğü

Kişinin istediği yerleşim yerine yerleşebilme, istediği yerleri gezebilme ve dolaşma özgürlüğüne sahiptir. Ancak bu özgürlük;
• Suç işlenmesini önlemek
• Sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak
• Sağlıklı ve düzenli şehirleşmeyi sağlamak
• Toplumun ortak mallarını korumak gibi sebeplerden dolayı sınırlandırılabilir









D.Haberleşme Özgürlüğü
Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır.
Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz. Yetkili merciin kararı yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi halde, karar kendiliğinden kalkar.
İstisnaların uygulanacağı kamu kurum ve kuruluşları kanunda belirtilir

E. Bilim ve sanat hürriyeti
Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir.
Yayma hakkı, Anayasanın 1 inci, 2 İnci ve 3 üncü maddeleri hükümlerinin değiştirilmesini sağlamak amacıyla kullanılamaz.
Bu madde hükmü yabancı yayınların ülkeye girmesi ve dağıtımının kanunla düzenlenmesine engel değildir.
F.Basın Özgürlüğü
Bilgilendirme, öğretme ve öğrenme etkinliklerinin gazete, dergi, radyo ve televizyon aracılığıyla yapılması özgürlüğüdür. Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır.
Basın hürriyetinin sınırlanmasında, Anayasanın 26 ve 27 inci maddeleri hükümleri uygulanır.
Devletin iç ve dış güvenliğini, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü tehdit eden veya suç işlemeye ya da ayaklanma veya isyana teşvik eder nitelikte olan veya Devlete ait gizli bilgilere ilişkin bulunan her türlü haber veya yazıyı, yazanlar veya bastıranlar veya aynı amaçla, basanlar, başkasına verenler, bu suçlara ait kanun hükümleri uyarınca sorumlu olurlar. Tedbir yolu ile dağıtım hâkim kararıyla; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle önlenebilir. Dağıtımı önleyen yetkili merci, bu kararını en geç yirmi dört saat içinde yetkili hâkime bildirir. Yetkili hâkim bu kararı en geç kırk sekiz saat içinde onaylamazsa, dağıtımı önleme kararı hükümsüz sayılır.
Yargılama görevinin amacına uygun olarak yerine getirilmesi için, kanunla belirtilecek sınırlar içinde, hâkim tarafından verilen kararlar saklı kalmak üzere veya kovuşturmasına geçilmiş olması hallerinde hâkim kararıyla; Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün, millî güvenliğin, kamu düzeninin, genel ahlâkın korunması ve suçların önlenmesi bakımından gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle toplatılabilir. Toplatma kararı veren yetkili merci, bu kararını en geç yirmi dört saat içinde yetkili hâkime bildirir; hâkim bu kararı en geç kırk sekiz saat içinde onaylamazsa, toplatma kararı hükümsüz sayılır.
Süreli veya süresiz yayınların suç soruşturma veya kovuşturması sebebiyle zapt ve müsaderesinde genel hükümler uygulanır.
Türkiye’de yayımlanan süreli yayınlar, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Cumhuriyetin temel ilkelerine, millî güvenliğe ve genel ahlâka aykırı yayımlardan mahkûm olma halinde, mahkeme kararıyla geçici olarak kapatılabilir. Kapatılan süreli yayının açıkça devamı niteliğini taşıyan her türlü yayın yasaktır; bunlar hâkim kararıyla toplatılır.

G. Din Ve Vicdan Hürriyeti
Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.
14 üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dinî ayin ve törenler serbesttir.
Kimse, ibadete, dinî ayin ve törenlere katılmaya, dinî inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dinî inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.
Din ve ahlâk eğitim ve öğretimi Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlâk öğretimi ilk ve orta-öğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanunî temsilcisinin talebine bağlıdır.
Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasî veya hukukî temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasî veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz
 
Üst