Güzel Bir Hikaye

sevimli

"İyilik büyüktür, küçükte olsa"
Üye
Katılım
2 Mar 2007
Mesajlar
557
Puanları
28
Konum
DENİZLİ
YILLAR ÖNCE BİR İLKOKUL ÖĞRETMENİNİN BAŞINDAN GEÇEN BİR HİKAYE


Bayan Rachel dersler başladığında 5. sınıf öğrencisi David’i gözlemlemiş onun diğer çocuklarla oynamadığını; giysilerinin kirli, saçlarının da oldukça dağınık olduğunu görmüş ve yadırgamıştı.

David’in dosyasını incelemeye karar verdi. İncelediğinde oldukça şaşırdı. Çünkü 1. sınıf öğretmeni “David zeki ve neşeli bir çocuk. Ödevlerini düzenli olarak yapıyor ve arkadaşları ondan çok memnun” diyordu. 2. sınıf öğretmeni: "Mükemmel bir öğrenci, fakat annesinin amansız hastalığı onu üzüyor ve sanırım evdeki yaşamı çok zor...” diyordu. 3. sınıf öğretmeni: “Annesinin ölümü onun için çok zor oldu. Babası ona yeterince ilgi göstermiyor ve eğer bir şeyler yapılmazsa evdeki olumsuz yaşam onu etkileyecek.” diye yazmıştı. 4. sınıf öğretmenine gelince: “ David içine kapanık ve okula hiç ilgi göstermiyor. Hiç arkadaşı yok ve bazen sınıfta uyuyor.” demişti. Şimdi Bayan Rachel sorunu çözmüştü ve kendinden utanıyordu.

Öğrenciler ona güzel kağıtlara sarılmış, süslü kurdelelerle paketlenmiş Noel hediyeleri getirdiğinde kendini daha da kötü hissetti. Çünkü David’in armağanı kaba, kahverengi bir kese kağıdına gelişigüzel sarılmıştı.

Bunu diğer öğrencilerin önünde açmak ona acı verdi. Birkaç taşı düşmüş, sahte taşlardan yapılmış bileziği ve üçte biri dolu parfüm şişesini görünce öğrenciler gülmeye başladılar.

Fakat öğretmen, bileziğin ne kadar zarif olduğunu söyleyerek ve parfümden birkaç damlayı bileğine damlatarak onların bu gülmelerini bastırdı.

O gün okuldan sonra David öğretmenin yanına gelerek “Bayan Rachel, bugün hep annem gibi koktunuz” dedi.

Çocuklar gittikten sonra öğretmen uzun süre ağladı. Sonraki günlerde David’e özel bir ilgi gösterdi. Onunla çalışırken David’in zekasının tekrar canlandığını hissetti. Ona cesaret verdikçe, çocuk gelişiyordu. Yıl sonunda David, sınıfın en çalışkanı ve kendisinin de en sevdiği öğrenci olmuştu. Bir yıl sonra, kapısının altında bir not buldu. David’dendi. Tüm yaşantısındaki en iyi öğretmenin kendisi olduğunu yazıyordu.

Ondan mektup alana kadar 6 yıl geçti. O mektupta liseyi bitirdiğini ve sınıfındaki üçüncü en iyi öğrenci olduğunu ve Bayan Rachel’ın hala hayatında gördüğü en iyi öğretmen olduğunu yazıyordu.

Dört yıl sonra, bir mektup daha aldı David’den. Üniversitede okuduğunu ve iyi dereceyle mezun olmak için çok çaba sarf etmesi gerektiğini yazıyordu. Ve Bayan Rachel hala onun hayatında tanıdığı en iyi öğretmendi.

Daha sonra dört yıl daha geçti ve bir mektup daha geldi. İyi bir dereceyle üniversiteden mezun olduğunu ama daha ileriye gitmek istediğini yazıyordu. Ve hala Bayan Rachel onun tanıdığı ve en çok sevdiği öğretmendi. Bu kez mektubun altındaki imza biraz daha uzundu. Tıp Doktoru ünvanı eklenmişti adının altına.

Sonra ilkbaharda bir mektup daha aldı Bayan Rachel. David, çok iyi bir kızla tanıştığını ve evleneceğini yazmıştı. Ve babasının birkaç yıl önce öldüğünü ve Bayan Rachel’ın düğünde, damadın anne ve babası için ayrılan yere oturup oturamayacağını soruyordu. Tabii ki oturabilirdi. Ve tahmin edin ne oldu? O törene giderken birkaç taşı düşmüş olan o bileziği taktı. Ve tabii ki Noel’de David’in ona verdiği ve annesi gibi koktuğunu söylediği parfümü de sürmeyi ihmal etmedi.

Birbirlerini sevgiyle kucaklarlarken, David onun kulağına “Bana inandığınız için çok teşekkürler, Bayan Rachel. Beni önemli hissetmemi sağladığınız ve beni hayata döndürdüğünüz için...” diye fısıldadı. Bayan Rachel gözünde yaşlarla ona karşılık verdi:

“Ben sana teşekkür ederim, yanılıyorsunuz, seninle karşılaşıncaya kadar ben öğretmenliği bilmiyormuşum.” dedi.
 
Üst