Eylül Dönemi TRT4 Gelecek Egt. Gelecek Programının Değerlendirme Raporu

erkanisanmaz

Site Yöneticisi
Yönetici
Admin
Katılım
21 Ocak 2007
Mesajlar
8,558
Puanları
683
Yaş
48
Konum
Denizli
Web sitesi
www.sosyalbilgiler.biz
5 Eylül Çarşamba
Doç. Dr. Hüseyin ÇELİK Milli Eğitim BakanıGeçen eğitim öğretim döneminde ilköğretim okullarında 1. sınıfların okula bir hafta erken başlaması öğrencilerin okula uyumu ve dolayısıyla akademik başarıları açısından oldukça olumlu sonuçlar vermiştir. Bu uygulamaya bu yıl da devam edilecektir.
Okul öncesi eğitim çok önemli bir aşamadır. Okul öncesi eğitimle öğrencilerin okula uyumu kolaylaştırılmış, Türkçe ile ilgili problemleri halledilmiş oluyor.Bu nedenle yaz döneminde okul öncesi eğitim oranını arttıracak çalışmalar yapılmıştır. Köylerdeki boş okulların ana okuluna dönüştürülmesi planlanmaktadır ve bu konuda gerekli talimatlar verilmiştir. Gelişim için kırsal kesimin bilinçlendirilmesi gereklidir. Ancak bunun için altyapı gerekmektedir.Yeni okullar yapılmalıdır.
Kırsal kesimde ekonomik sıkıntı çocuğu okula göndermemek için bir sebep olmamalıdır.Bunu önlemek için çalışmalar yapılmıştır. Öğrencilerin kitapları okula başladıklarında önlerinde olacak şekilde hazırlanmıştır.
Taşımalı eğitimin olumlu yanlarının yanı sıra olumsuz bazı yönleri de vardır. özellikle 1. 2. 3. sınıftaki çocuklar taşımalı eğitimde çok sıkıntı çekmektedir. Ayrıca öğrenciler vakit kaybetmektedir. Bu süre dinlenmek , ders çalışmak için harcanmalıdır. Bir köyde 10 öğrenci bile varsa oraya bir öğretmen gönderilmelidir.
2007 yılı içerisinde 10.000 yeni öğretmen ataması daha yapılacaktır. Bunun yanı sıra Haftanın her günü çalışamayacak öğretmenler için part time mesela haftanın iki günü çalışabileceği ortamlar oluşturulması planlanmaktadır.
Sözleşmeli ve kadrolu öğretmenler arasında adaletsizlik olduğu dile getirilmektedir. Ancak böyle bir durum söz konusu değildir.Aralarında sadece SSK emekli sandığı farkı vardır. Sağlık kurumlarının birleştirilmesiyle bu fark da ortadan kalkacaktır. Atamalarda herhangi bir fark yoktur. Her ikisinin de atamalar aynı şekilde yapılamaktadır.
Dr. Ruhi Kılıç
Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürü
Okula uyumda başarılı öğrenciler derslerinde daha başarılı oluyorlar.Okul öncesi eğitim bu noktada çok etkili oluyor, çocukların özgüvenleri artıyor. Okula uyum aşamasında aileler çocuklarını okula alıştırana kadar sınıfın kapısında bekleyebilir ve yanlarında oturabilir.
Özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklar olabilir. Bunlar hem sınıf öğretmenleri hem de rehber öğretmenler tarafından gözlemlenmelidir. Veliler çocuklarının özel durumlarını öğretmenleriyle paylaşmalıdır. Okula uyumun en iyi olabilmesi için özel durumun bilinmesi ve ona göre program hazırlanması gereklidir. Her çocuğun yapabileceği bir şeyler vardır. Bu öğrenciler dönem boyunca testler uygulanabilir ve öğrenci buna göre yönlendirilebilir. Görme ve işitme engelli öğrenciler özel okullara yerleştirilebilirler. Burada öğrenciler kaynaştırma eğitimine hazır hale getirildikten sonra eğitimin son kademesine kadar okuyabilirler.
Bir veli çocuğunun farklı bir durumu olduğunu düşündüğünde RAM a başvurup bilgi alabilir.
Rehberlik hizmetleri son zamanlarda büyük önem kazandı. Hizmetleri daha aktif hale getirebilmek, Internet ortamında öğrencilerin sosyal dosyalarını oluşturup takibini sağlamak için çalışmalar yapılıyor.
Rehberlik hizmetlerinde işbirliği çok önemli. Bütün işi rehber öğretmenin tek başına yapması çok zordur. Bu konuda beraber çalışılırsa çok daha etkin bir rehberlik servisi sağlanacaktır.
Şiddet konusunda emniyet müdürlüğüyle irtibata geçilmiştir ve sorunlar kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır. Olayların yoğun olduğu okullara yönelik özel planlar hazırlanmıştır.

06 Eylül 2007 Perşembe
İlköğretim Genel Müdürlüğü Çalışmaları
İbrahim ER İlköğretim Genel Müdürü
Hamza AYDOĞDU Bakanlık Danışmanı Eğitime % 100 Destek Proje Koordinatörü 2004 yılında program değişikliği yapılmış ve şu an istenilen noktaya gelinmiştir. Burada en büyük rol öğretmene düşüyor. Bu program öğretmenin davranışlarını değiştirmiştir. Öğretmenin tanımı değişmiştir. Öğretmenler formatör ve müfettişlerle yetiştirilmiştir. Bu programın yürütülmesi için öğretmenlerin eğitilmesi gerekir. Mahalli ve merkezi düzeyde yetiştirme yapılmaktadır. Ölçme değerlendirmede değişiklikler yapılmıştır. Değerlendirmede etkinlikler kullanılmaktadır.
Ancak araç-gereç eksiklikleri programın amacına ulaşmasını olumsuz etkilemektedir.
Performans ve projeler ödevleriyle ilgili sıkıntılarla karşılaşılmıştır.Müdahale edilmesi gerekmektedir. Kılavuz kitaplardaki performans ödevlerinin uygulanmasında coğrafi konumdan kaynaklanan sorunlar vardır. Problemlerin önüne geçilmesi için performans ödevleri sınıflarda yapılmalıdır.
Ders kitapları eleştirilere göre düzenlenmektedir. Çalışma kitaplarının defterin yerini aldığı ve defter tutma alışkanlığını yok ettiği yönünde eleştiriler vardır. Oysa öğrenciler yine defter tutabilir. Çalışma kitapları hem öğrenci hem de öğretmen için büyük kolaylıktır.
1. ve 3. sınıflarda öğrencinin gelişim düzeyini gösteriri rapor verilecektir. Kazanım ve beceriler için öğrencinin gelişimi gösterilecektir. Öğretmenin tavsiyeleri, velinin görüşleri bu raporda verilecektir.
Seviye belirleme sınavları 6- 7 ve 8. sınıflarda yapılacaktır. Fakat 8. sınıftaki sınavın ortalamaya etkisi daha fazla olacaktır. Diplomalardaki ağırlıklı ortalama ile bu sınavların sonuçları beraber değerlendirilecektir. Bu sınavlarda program doğrultusunda sorular sorulacaktır.
Çizelgelerde değişiklikler yapılmıştır. Bu yıldan itibaren 5 lik sistemden 100 lük sisteme geçilmiştir. Ortalamalar 100 üzerinden hesaplanacak ancak karnede 5 üzerinden yer alacaktır.
Haftalık saati 3 saat ve altı olan dersler için 2 , 4 ve üzeri olan dersler için 3 sınav yapılacaktır. İl seviye tespit sınavları iptal edilmiştir.

07 Eylül 2007 Cuma
Personel Genel Müdürlüğü Çalışmaları
Remzi KAYA Müst. Yrd. Ve Personel Genel Müdürü Norm kadro yönetmeliğinde değişiklik yapılmış, öğretmenlerim boşta kalmaları engellenmiştir.Öğretmenler kendi alanlarında istihdam edilirken boş kalanlar yan alanlara kaydırılmıştır.
Türkiye'nin her yerinde eş durumundan tayin yaptırılabilmektedir, kadrolar açıktır. Tayinler belli bir formata bağlanmıştır, belli tarihlerde yapılmaktadır. zorunlu hizmetini tamamlayan öğretmenlerin batıya gelebilmesi için batıdan da oraya gidilmesi gerekmektedir. 1. 2. 3. hizmet bölgeleri yoluyla adalet sağlanmıştır. Nokta ataması sistemiyle öğretmen branşıyla ilgili hangi okula gitmek istiyorsa oraya gidebilmektedir. Okulların bilgilerine internetten ulaşılabiliyor ve ona göre tercihte bulunulabiliyor.
Önceden ilk atama başvurusu en az iki gün sürmekteydi. Bankalara para yatırılıp formlar dolduruluyordu. En az 11 belge gerekmekteydi. Şimdi ise sadece T.C. kimlik numarasıyla atama yapılmaktadır. Bütün bilgiler Internet yoluyla edinilmektedir. Öğretmenler sadece öğrenim belgelerini götürüp tercih onaylarını yaptırmaktadırlar. Bu da büyük kolaylık sağlamaktadır.
2007 yılı ekim ayında 10.000 sözleşmeli öğretmen ataması yapılacaktır. Bu atamalarla öğretmen eksiği büyük oranda kapanacaktır. Sözleşmeli öğretmenler 9/1 öğretmenlerle aynı ücreti alıyorlar, atamaları kadrolularla aynı şekilde yapılıyor, onlar da temel eğitim hazırlayıcı eğitim görüyorlar. Diğer özlük hakları da kadrolularla aynıdır. Eğer bir sözleşmeli öğretmen askere giderse yerine atama yapılmamaktadır. Askerden döndüğünde 1 ay içerisinde başvurduğu takdirde aynı görev yerinde çalışabilmektedirler.
Doğuya giden öğretmenlerin 4-5 yıl sonra bile geri gelememe sorunu vardır. Ancak bugün batıya atanan öğretmen 3 yıl sonra doğuya gidecek ve o gittiğinde doğudaki de batıya gelebilecektir. Atamalar bilgisayar programıyla yapıldığı için adalet sağlanmıştır ve 2004 ten beri uygulanan zorunlu yer değiştirme sayesinde doğu-batı adaletsizliğinin önüne geçilmiştir.
2003 yılından beri yoğun olarak branş değişikliği yapılmaktadır. Geçen yıllarda 35.000 öğretmen branş değişikliği yapmıştır. Ancak yapılan değişiklik sonucu değiştirilen branşta açık kalacaksa değişiklik isteği kabul edilmemektedir. Artık kadro açıkları okul müdürlüklerinden değil bakanlıktan yapılmaktadır. Böylece bir okulda açık olmasına rağmen kadro gösterilmemesi sorunu ortadan kalkacaktır.
İdareci seçiminde yazılı sınav yeterli değildir. Bu nedenle başka ölçütler de ele alınmıştır. Mülakat yapılması, takdir ,teşekkür belgeleri, hizmet içi eğitimleri göz önüne alınmış ve yazılı sınavla birlikte değerlendirilmiştir. Ancak yargı buna karşı çıktığından idareci seçimleri valiliklere, okul müdürlüklerine bırakılmıştır.

10 Eylül 2007 Pazartesi
Beyin Yarımkürelerinin Eğitimdeki İşlevi
Hüseyin Alp BOYDAK TTKB Üyesi Beyin sağ ve sol olmak üzere iki yarım küreden oluşmaktadır. Korpus Kallosum bu iki yarım küreyi birbirine bağlamaktadır. Yapılan deneylerde iki yarımküre birbirinden ayrıldığında hayvanların normal hayatlarına devam edebildiği gözlemlenmiştir. Beynin yarım küreleri farklıdır ve farklı çalışır. Sol tarafı (ben, benlik bu kısımdadır) sağ tarafı da kontrol etmektedir. Sol el sendromu beynin sağ tarafının sol tarafından bağımsız hareketi sonucu gelişir.
Beynin sağ tarafı yaparak yaşayarak öğrenir. Ancak bu şekilde öğrenme olmadığında sol tarafı devreye girer ve ne olduğunu anlamasa da bilgiyi belleğe kaydeder yani ezberler. Ancak burada bilgiyi geri getirmede, hatırlamada sorunlar yaşanabilir. Sağ tarafsa yaparak yaşayarak bilgiyi somut bir şekilde öğrenir ve bu öğrenme kalıcı olur.
Beynin sol tarafı yeni olan her şeye karşı çıkar. Bu nedenle öğretmenlerimiz beyinlerinim sol tarafına karşı koyabilirlerse yeni program daha güzel uygulanabilir. Çünkü sol beyin sürekli eskisinin daha iyi olduğunu, yeniliğin gereksiz olduğunu söylemektedir.
Beynin sol tarafı yaratıcılığı , hayal gücünü bastırır. Çocukların oyunlarına karışılmamalı ve yaratıcılıklarını kullanmaları engellenmemelidir. Merakları önlenmemelidir.
2004 programı öğrenci merkezlidir ve sağ beyin öğrenmeyi teşvik etmektedir. Programdaki etkinlikler beynin her iki tarafında öğrenme sağlamaktadır.

11 Eylül 2007 Salı
Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürlüğü Çalışmaları
Remzi İNANLI Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürü
Okul öncesi eğitim 0-6 yaş döneminde verilen eğitimdir. Milli Eğitim Bakanlığı 3-5 yaş arası çocukların eğitimini ele almıştır.Okul öncesi eğitim çok önemlidir. Çünkü bu çocukların zeka gelişimlerinin en hızlı olduğu dönemdir. Zeka gelişiminin %70'i bu dönemde tamamlanmaktadır. Çocuk iyi bir eğitim alırsa zeka gelişimi daha olumlu şekilde tamamlanmaktadır. Ayrıca çocuklar uzlaşmacı, paylaşımcı iyi vatandaşlar olurlar. Okul öncesinin bir eğitim olduğu, bakım yeri olmadığı, bakımın da eğitim amaçlı olduğu M.E.B. tarafından vurgulanmıştır.
Öğrencisi olmadığı için kapanan okullara bir anasınıfı ve 1., 2., 3. sınıfların açılması yönünde çalışmalar yapılmıştır ve devam etmektedir.Eğitime %100 destek kampanyasına yapılan yardımların anasınıfları için de devam etmesi gerekir. İnsanlar bu konuda duyarlı olmalıdır. Dünya Bankası ekonomistleri okul öncesi eğitime yapılan 1 ytl lik katkının bile yine ekonomiye geri döndüğünü belirtmişlerdir.
Okuldaki eğitimle evdeki eğitim birbirini tutmadığında çocuk ikilemde kalmaktadır. Bunun önüne geçilmek için aileler konferanslar, eğitimler, programlarla bilinçlendirilmektedir. Ailelere sağlık, çocuk istismarı, aile planlaması konularında da eğitimler verilmektedir. Çocuk eğitimleri yanı sıra bu anne-baba eğitimleri de devam etmektedir.
Ülkemizde müstakil anasınıflarının sayısı giderek artmaktadır. İlköğretim okulları bünyesinde de anasınıfları açılmaktadır. Ancak bunların belli bir mali yükü vardır ve bunun karşılanması için velilerden ücret talep edilmektedir.
Anasınıfında ikili eğitime geçilmiştir. 6 saatlik eğitim bu yaş dönemindeki çocuk için yeterlidir.Üstelik bir sınıfı iki gruba kullanarak daha fazla öğrenciye ulaşılmış, öğle yemeği olmadığından ücretler de azalmıştır.
Çalışan veliler için okul öncesi eğitimin yarım gün olması sorun teşkil etmektedir. Bunun için de çocuk kulüpleri diye bir yönerge hazırlanmaktadır. Çocuklar okuldan sonra bu kulüplerde kalarak uzmanlar gözetiminde oyun oynayabilecekler, etkinlikler yapacaklardır.
Anasınıflarının sayısı arttıkça öğretmen ihtiyacı da artmıştır.Ancak kadro sayısını Maliye Bakanlığı belirlemektedir. Bu nedenle ihtiyaç tam olarak giderilememektedir.Atamalarda üniversite mezunlarına öncelik verilmiştir. Daha sonra iki yıllık mezunlar, bunların yanı sıra Meslek Lisesi mezunları da eğitilip işe başlatılmıştır. Bazılarının ise Maliye Bakanlığı kadro vermediğinden usta öğretici olarak alınmasına karar verilmiştir. Şu anda 24.000 kadrolu 14.500 kadrosuz öğretmen çalışmaktadır. Yüksek puanlı öğretmenler atandığından gelecek atamalarda taban puanlar düşecektir.
İlköğretim okullarının tümüne anasınıfı açılmıştır. 12 dersliği olan okullarda 2 , 14 dersliği olanlarda 4 anasınıfı açılması planlanmaktadır. Öğretmenler de çocuklarını bu anasınıflarına verebilirler. 0-3 yaş arası bakım ağırlıklı olduğu için onlara eğitim verilmesi zordur. Sınıflar 3-6 yaş arası içindir.
Anasınıflarının denetimleri düzenli olarak yapılmaktadır. Eğitimci olmayan insanların buralarda yer alması önlenecektir.
Çocuk gelişimi mezunu olmak isteyen düz lise mezunları açık liseye başvurup fark derslerini vererek Kız Meslek Lisesi Çocuk Gelişimi diploması alabilirler.
Bu yıl sadece 1. sınıflar değil anasınıfları da okula bir hafta erken başlamışlardır. Anasınıfı öğrencilerinin çoğu ilköğretim okulları bünyesindedir. yeni çocuklarla diğerlerinin giriş çıkışları aynı yerdedir. Bu nedenle yeni öğrenciler okulu tanımada zorluk çekmektedirler. Bu bir haftada çocuklar tuvaletin yerini, okulun bölümlerini öğrenirler.
Okul öncesi eğitimle çocuklar okula alışırlar, ilköğretime hazırlanırlar. Bu dönemde Türkçe'yi doğru kullanmayı öğrenirler. Dil öğretiminin bu dönemde önemi büyüktür. Dilini iyi bilmeyen çocuklar ilköğretime başladıklarında 1 yıl boyunca dil öğrenmekle uğraşmaktadır. Bazı yerlerde çocuklara rakamlar, harfler öğretilmektedir. Bu yanlıştır. Kavramlarla bunlar tanıtılabilir ancak yazılarak öğretilmemelidir.
Özel okullarda anasınıfında yabancı dil de öğretilmektedir. Bu da pek doğru değildir ve devletin anasınıflarından böyle bir beklentiye girilmemelidir.Zaten 1-2-3. sınıflarda yabancı dil öğretimi olmadığından çocuk unutacaktır ve bunun bir faydası olmayacaktır.
Anasınıfı çocukları hayata hazırlamalıdır. Çocuk yapmaz etmez denmemeli, yaratıcılıkları, yetenekleri engellenmemelidir.
Öğretimde her şeyi oyuncağa dökmek yanlıştır. Oyuncaksız da eğitim yapılabilir.
Otistik çocuklar anasınıflarında kaynaştırma eğitimi alabilirler.
Geçtiğimiz yıl mobil anasınıfı uygulaması yapılmıştır. Otobüsler tuvaleti, lavabosu, bilgisayarı, her şeyiyleanasınıfına dönüştürülmüştür ve burada 1 eleman çocukları eğitirken 1 eleman da anne-baba eğitimi vermektedir.Mobil anaokullarında yaz tatilleri de dahil olmak üzere bütün yıl eğitim verilmektedir. öğrencilerin kayıtları da yapılmaktadır.
Geçen sene 4500 öğretmen hizmet içi eğitimden geçmiştir ve bilgilendirmeler devam etmektedir. Bu alanda denetim elemanı azdır bu nedenle ilköğretim müfettişleri bu konuda eğitilmektedir.
Melek Bolat'a ait bir çalışmadır
 
Üst