Eğitim ve Kültür Alanında İnkılaplar

erkanisanmaz

Site Yöneticisi
Yönetici
Admin
Katılım
21 Ocak 2007
Mesajlar
8,558
Puanları
683
Yaş
48
Konum
Denizli
Web sitesi
www.sosyalbilgiler.biz
1. Milli Eğitim
Ülkemiz insanlarının iyi eğitim almaları ülkemizin geleceği açısından çok önemlidir. Atatürk: “Cahillik yok edilmedikçe yerimizdeyiz...Yerinde duran bir şey ise geriye gidiyor demektir.” diyerek eğitim konusunda Türk milletine yol göstermiştir.
a. Tevhid-i Tedrisat (Öğretim Birliği Kanunu) ve Medreselerin Kaldırılması
Medrese; kelime anlamı olarak ders görülen yer demektir. Osmanlı Devleti'nde medreseler uzun süre modern eğitim kurumları olarak görev yaptılar. Ancak son dönemlerde eğitim sisteminde bozulmalar görüldü. Medreselerde yalnızca dini dersler okutulmaya başlandı. Bu durum, medreselerin yozlaşmasına ve önemini kaybetmesine yol açtı. Ardından da yeni okullar açılmaya başlandı.
Bütün bunlar, eğitimde karmaşaya, toplumda da kültür çatışmasına yol açıyordu. Atatürk, ilk olarak eğitimdeki ikiliği kaldırmaya karar verdi. Çünkü farklı okullarda yetişen insanlar birbirlerinden çok farklı kültürle sahip oluyorlardı. Mustafa Kemal'e göre bir milletin evlatları amaçları birbirlerinden faklı eğitim kurumlarında yetiştirilemezdi. Devletin dayandığı milliyetçi, laik ve cumhuriyetçi anlayışın eğitimde de uygulanması gerekliydi. Bunun için Türkiye Büyük Millet Meclisi 3 Mart 1924'te Tevhid-i Tedrisat (öğretim birliği) Kanunu'nu çıkarttı.
Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun kabul edilmesinin sonuçları:
1. Öğretim birliği sağlanarak Türkiye Cumhuriyeti sınırları içindeki bütün okullar, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlandı.
2. Eğitimde laikleşme sağlandı.
3. Medreseler kapatılarak eğitimde çağdaşlaşma gerçekleştirildi.
4. Çağdaş eğitim ve öğretim kurumları açıldı.
5. Azınlık ve yabancı okulların zararlı çalışmaları kısmen azaltıldı.
Günümüzde modern anlamda genel ve özel liseler, Fen ve Anadolu liseleri, ticaret liseleri, imam-hatip liseleri, Anadolu öğretmen liseleri vb. okullar açılarak Atatürk'ün çizdiği hedef doğrultusunda eğitim ve öğretim faaliyetleri sürmektedir.


b. Türk Milli Eğitiminin Önemi

Ülkemizin ilerlemesi kalkınması ve güçlü olması eğitimde göstereceği başarıya bağlıdır.
Türk Milli Eğitimi'nin temel amaçları şunlardır:
1. Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen vatandaşlar yetiştirmek,
2. Atatürk ilke ve inkılaplarının nesilden nesile ulaştırılmasını sağlamak,
3. Milli birlik ve beraberlik bilinci aşılamak.
c. Eğitim Politikası ve Eğitimde Uygulanacak ilkeler
Eğitim politikası eğitimde izlenecek yol ve yapılacak çalışmalar demektir. Atatürk, eğitim sisteminin Milli ve çağdaş olmasını savunmuştur. Bunun yanında “Dünyanın her türlü ilminden buluşlarından, ilerlemelerinden yararlanılmalı.” demiştir. Eğitimde uygulanacak ilkeler Türkiye Cumhuriyeti'nin dayandığı temel ilkelerdir. Bu ilkeler cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçılık, laiklik, devletçilik, inkılapçılıktır.
EĞİTİMDE UYGULANACAK İLKELER
Cumhuriyetçilik Milliyetçilik Halkçılık Laiklik Devletçilik inkılapçılık
d. Milli Eğitimde Gözetilecek Esaslar
Milli eğitim sistemi Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilke ve değerlerine göre esaslar belirlemiştir. Bu esaslar şunlardır:
1. Öğretimde birlik sağlanması,
2. Eğitimde kız ve erkek çocuklarına eşitlik sağlanması,
3. Eğitimin yaygınlaştırılması ve kolaylaştırılması,
4. İlköğretimin zorunlu ve ücretsiz olması,
5. Öğretimde teori (bilgi) ve uygulamanın (öğrenilen bilgiyi kullanma) birlikte verilmesi.
6. Eğitimin uygulamalı yapılması,
7. Öğretim programlarının çağın gereklerine uygun ve sosyal hayatın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde düzenlenmesi,
8. Eğitim programlarının Milli, bilimsel ve çağdaş olması,
9. Eğitim ve öğretimde disiplinin sağlanması,
10. Yetenekli öğretmenlerin yetiştirilmesi ve öğretmenlik mesleğinin çekici hale getirilmesi.
e. Eğitimde Öğretmenin Rolü ve Önemi
Eğitim faaliyetlerinin yürütülmesi ancak iyi yetişmiş hür düşünceli mesleğini seven öğretmenlerle mümkündür. Atatürk öğretmenlere: “Sizin başarınız cumhuriyetin başarısı olacaktır.” demiştir. Öğretmenlerin geleceğin insanlarını en mükemmel şekilde eğitmeleri için kendilerini de en iyi şekilde yetiştirmeleri gerektiği vurgulamıştır.
f. Yeni Türk Harflerinin Kabulü
Türkler ilk önceleri kendilerine ait Göktürk ve Uygur alfabelerini kullanmışlardı. İslamiyet’in kabulünden sonra ise Arap harfleri kullanılmaya başlandı. Yeni Türk devletinin kurulmasından sonra Türkçe’nin daha kolay yazılıp okunması için alfabenin değiştirilmesi gerektiği düşüncesi doğdu. Bu şekilde okuma yazma oranının daha da artacağı düşünüldü.
1927 yılında kurulan bir komisyon tarafından latin alfabesinden yararlanarak yeni Türk alfabesi hazırlandı. Yeni alfabenin yapılmasıyla Harf inkılabı gerçekleştirilmiş oldu. Harf inkılabı bizzat Mustafa Kemal Paşa tarafından halka duyuruldu.
Halkın yeni alfabeyi öğrenmesi için Millet Mektepleri açıldı. Mustafa Kemal Paşanın kendisi de bizzat öğretmenlik yaparak bu önemli kültür hareketine “başöğretmen” olarak katkıda bulundu. Atatürk'ün Millet Mekteplerinin Başöğretmeni unvanını aldığı 24 Kasım günü, her yıl öğretmenler günü olarak kutlanır. Yeni harfler 1 Kasım 1928'de meclis tarafından kabul edildi. Osmanlıca yazı yasaklanarak yazılarda latin alfabesinin kullanılması zorunluluğu getirildi.
Harf inkılabı'nın sonuçları:
1. Türk dilinin gelişmesi sağlandı.
2. Çağdaşlaşma yolunda önemli bir adım atılmış oldu
3. Yabancı dil öğrenmek kolaylaştı.
4. Okuma yazma oranı ve yazılan basılan eser sayısı arttı.
5. Türkçe, Arapça ve Farsça gibi dillerin etkisinden kurtuldu

2. Milli Tarih
a. Yeni Tarih Anlayışı

Atatürk.Atatürk'e göre bir milletin oluşmasında en önemli etkenlerden biri tarih birliği idi. Atatürk'ün Türk tarihine ilgi göstermesi milliyetçi düşüncesinden kaynaklanmaktadır.Atatürk, Türk tarihinin araştırılması için doğru kaynak ve belgelerin kullanılmasını ve daha bilimsel araştırmalar yapılabilmesi için Türk Tarih Kurumu'nu kurdu.
b. Türk Tarihinin Zenginliği ve Türk Milletinin Tarihteki Yeri
Türk tarihi çok eski dönemlere dayanır. Türkmenistan'ın başkenti Aşkabat yakınlarında yapılan kazılarda Türklerin atalarına ait olduğu sanılan M. Ö. 4500 yıllarına kadar uzanan kalıntılara rastlanılmıştır. Türklerin teşkilatçı yapıları ve savaşçı özellikleri tarih boyunca birçok devlet kurmalarını sağlamıştır. Türkler, dünya tarihini etkileyen büyük devletler ve imparatorluklar kurmuşlardır. Tarihte kurulan 16 büyük Türk devleti cumhurbaşkanlığı forsunda yer alan 16 yıldızla simgeleştirilmiştir. Atatürk bu konuda: “Türk kabiliyet ve kudretinin tarihteki başarıları meydana çıktıkça bütün Türk çocukları kendileri için lazım olan atılım kaynağını o tarihten bulabileceklerdir. Türk çocukları bu tarihten bağımsızlık fikrini kazanacaklar, o büyük başarıları düşünecekler, harikalar yaratan adamları öğrenecekler, kendilerinin aynı kandan olduklarını düşünecekler ve bu kabiliyetle kimseye boyun eğmeyeceklerdir.”demiştir.
c. Medeni ve Birleştirici Tarih Görüşü, Atatürk'ün Tarih Anlayışı
Atatürk, bir milletin ortak tarihe sahip olmasını, milli birliğin temeli olarak görmüştür. Türk tarihinin ihtişamını ortaya koyan çalışmalara destek vermiştir. Böylece Türk kültürünün gelişmesi ve yükselmesi için büyük katkıda bulunmuştur.
Atatürk, Türk gençlerinin atalarının yaptığı büyük işleri öğrenerek onları örnek almalarını istemiştir. Türk milletinin tarihteki yerini bilmesini ve bununla övünmesini isteyerek milli bağımsızlık duygusunu kuvvetlendirmesini istemiştir. Atatürk'ün tarih anlayışı insanlığı büyük bir aile olarak görür. Bu aileyi bölen ve parçalayan savaşlar yapılmasını doğru bulmaz.


3. Türk Dili Çalışmaları
Dil bir milletin varlığını korumasını sağlayan ve ilerde de millet olarak yaşamasını gerçekleştiren en önemli etkenlerden biridir. Bir millet kendine ait bir dil kullandığı sürece milli duygu ve düşünceleri güçlenir. Günlük hayatında isteyerek farklı diller konuşan insanlar zamanla konuştukları dilin kültürünü de benimsemeye başlarlar. Bu durum bir milletin sonu olabilir.
Osmanlı Devleti'nde yazı dili olarak Osmanlıca kullanılmakta idi (Osmanlıca Arap harfleriyle yazılan Türkçe'dir.)
Atatürk, Türkçe'yi milli birlik ve beraberliğin sağlanmasında büyük bir kaynak olarak görmüştür. Türkçe, Türk milletini meydana getiren unsurların başında gelir.
Bu çalışmaların yapılması için bizzat Atatürk tarafından Türk Dil Kurumu kurulmuştur.
Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu Atatürk'ün Milliyetçilik ilkesi doğrultusunda kurulmuştur.
4. Milli Kültür
Kültür; bir toplumda geçerli olan ve gelenek halinde süregelen her türlü duygu, düşünce, yaşayış, dil ve sanat varlıklarının bütünüdür. Atatürk, kültürü bir milletin çeşitli alanlarda yapabildiği işlerin ortak sonucu olarak tanımlamıştır.
Kültür, bir millette tarih boyunca oluşturduğu ve geliştirdiği bir olgudur. Atatürk hedef olarak: “Milli kültürümüzü çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkaracağız.” demiştir.
1. Güzel Sanatlar
Atatürk sanatı güzelliğin ifadesi olarak görür. Görülen güzellik birçok şekilde ifade edilebildiğinden dolayı sanatta çok çeşitlidir. Sanatla uğraşmak uygar olmanın en önemli ölçüsüdür. Sanat sayesinde ortak güzellikleri paylaşan insanlar arasında birlik duygusu da kuvvetlenir.
Güzel sanatların gelişmesi için Güzel Sanatlar Akademisi ve konservatuarlar açılmıştır. Böylece bir çok alanda ünlü Türk sanatkarları yetişmiştir.
 

Performans

Çalışkan Üye
Üye
Katılım
26 Ocak 2007
Mesajlar
523
Puanları
63
Konum
TÜRKİYE
EĞİTİM YENİLİKLERİ
Sebepleri:
1-Eğitimi çağdaşlaştırmak
2-Milli demokratik ve laik bir toplum oluşturmak
3-Eğitimi birleştirmek
4-Eğitimdeki ikilik ve karışıklığı önlemek
5-Cumhuriyet rejimini güçlendirecek eğitim siste¬mini oluşturmak.
6-Kültür ikiliği ve çatışmasını önlemek.

A-Tevhid-i Tedrisat Kanunu (3 Mart 1924)
1-Eğitim ve öğretimde birlik sağlandı.
2-Bütün okullar Milli Eğitim Bakanlığına bağlandı.
3-Eğitim devletçi, milliyetçi ve laik bir karakter ka-zandı.
4-Azınlık okullarının zararlı faaliyetleri durduruldu.
5-Yabancı okullara Türkçe dersleri kondu.
6-Medreseler kapatıldı.
7-İlk öğretim zorunlu ve parasız duruma getirildi.
8-Eğitimde eşitlik sağlandı.

B-Medreselerin Kapatılmasının
Sebepleri:
1-Yeni rejim karşıtlarının yetişmesini önlemek
2-Kültür ikiliğini önemek
3-Din bilginine pek ihtiyaç olmaması
4-Medreselerin çağa ayak uyduramaması
5-Tutucuların kendi fikirleri doğrultusunda adam yetiştirmesini önlemek.
Din adamı ihtiyacını karşılamak için İmam Hatip Liseleri ve İlahiyat Fakülteleri açılmıştır.
2 Mart 1926’da Maarif Teşkilatı Kanunu çıkarıldı.

C- Türk Harflerinin Kabulü (1 Kasım 1928)

Sebepleri:
1-Arap harflerinin okuma ve yazmayı zorlaştırması.
2-Avrupa ile ilişkilerin kolaylaştırılmak istenmesi
3-Halkı çağdaşlaştırmak
4-Öz Türkçe’yi yeniden canlandırmak
5-Okuma yazma oranını artırmak
6-Arap alfabesinin Türkçe’nin yapısına uymaması.
NOT:1928 yılında Millet Mektepleri açılarak eği¬tim seferberliği başlatılmıştır. Mustafa Kemal bu mekteplerde 24 Kasım 1928’de ders verdiği için, kendisine baş öğretmen denilmiştir.

1933 yılında Darülfünunun yerine İstanbul Üni¬versitesi kuruldu.

D-Türk Tarih Kurumunun Kurulması
(15 Nisan 1931)

TTK’ nın Kurulmasının Sebepleri:
1-Türk vatanının bütünlüğüne karşı girişilecek ter¬tipleri tarihi kanıtlarla etkisiz hale getirmek.
2-Türklerin üstün medeni kabiliyetini ve dünya mede¬niyetine yaptığı hizmetleri gözler önüne ser¬mek.
3-Türk milletine atılan iftiraları cevaplandırmak.
4-Türk Tarihinin derinliklerini araştırmak.
5-Ortak tarih bilinci oluşturulacak
6-Anadolu’nun eski halkını araştırmak.
Açıklama:
1-Türk Tarih Kurumunun kurulması ulusçulukla ilgilidir.
2-Osmanlı Devleti’nde Tanzimat Dönemine kadar İslam Tarihi; Tanzimat Döneminde Osmanlı Tarihi; II. Meşrutiyet Döneminde ise Türk Tarihi ağırlıklı olarak okutuldu.
3-1932’de Türk Tarih Tezi ortaya atıldı.


E-Türk Dil Kurumunun Kurulması
(12 Temmuz 1932)

TDK’ nın Kurulma Sebepleri:
1-Türkçe’yi yabancı dillerin etkisinden kurtarmak.
2-Türkçe’nin kökenlerini araştırmak.
3-Türkçe’yi zenginleştirmek.
4-Türkçe’yi bilim dili haline getirmek.
5-Türkçe’yi halkın anlayacağı şekle getirmek.
6-Dil çalışmalarını planlı hale getirmek
7-Türkçe’nin zenginliğini ortaya koymak
8-Türk dilini öz benliğine kavuşturmak.
9-Konuşma dili, yazı dili ve bilim dili arasındaki farkları gidermek.
10-Dildeki Osmanlıcılığı bitirmek
11-Halk ile aydınlar arasında dil uzlaşması sağla¬mak
12-Resmi dil ile halk dili arasındaki farkları gider¬mek.
Açıklamalar:
1-TDK’ nın kurulması ulusçuluk ile ilgilidir.
2-1932’de Halk Evleri açıldı.
 
Üst