Doktorumuzu Dinleyelim

Performans

Çalışkan Üye
Üye
Katılım
26 Ocak 2007
Mesajlar
523
Puanları
63
Konum
TÜRKİYE
İnsanoğlu bir gün mutlaka tıp ve onun kurumlarıyla tanışacağını unutmamalıdır. Her an kendimizi bir hastahanenin acilinde ya da bir ambulansın içinde bulabileceğimiz ihtimalini gözardı etmemeliyiz. Bu nedenle sağlık gibi yaşamsal konularda zor durumda kalmış insanları kendi yerimize koymalıyız. Bu duyguları paylaşmanın yanısıra hayatımızda bu doğrultuda adımlar atmalıyız. Trafik kazası geçirmiş ağır bir hastaya kan vermenin, genç bir hastaya organ bağışlamanın ya da sakat bir hastaya protez bacak yardımında bulunmanın değeri hiçbir maddi değer ile ölçülemez. Şimdi yardımlaşmanın ve hastalıklarla mücadelenin içeriğine biraz daha yakından göz atalım.
Organ Bağışı
Bir kişinin hayatta iken ya da yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin vermesi ve bunu belgelendirmesine organ bağışı denilmektedir. Ülkemizde malesef yeteri kadar organ bağışı yapılmamaktadır.
Örneğin; sadece böbrek bekleyen 18 bin hastamız bulunmaktadır. Türkiye'de nakli yapılan organ ve dokular; kalp, böbrek, akciğer, karaciğer, ince bağırsak, pankreas, kemik ve kemik iliği, kalp kapağı, kornea ve deridir. Organ naklinin yapılış biçimi iki şekildedir. Birincisi beyin ölümü gerçekleşmiş insandan, İkincisi doku ve kan uyumu olan hasta yakınından yapılır.
Hayat kurtarmak için süper kahraman olmanız şart değil, sıradan bir insan olmanız yeterli.
Uyarı: Organ bağışında bulunabilmek için bağışçının en az 18 yaşında ve akli dengesinin yerinde olması gerekmektedir
 
Üst