Çanakkale'de İnsanlık Dersi

sevimli

"İyilik büyüktür, küçükte olsa"
Üye
Katılım
2 Mar 2007
Mesajlar
557
Puanları
28
Konum
DENİZLİ
Çanakkale'de İnsanlık Dersi

Baştanbaşa bir destandır Çanakkale.. Mehmetçiğin aslanlaştığı aynı

zeminde şefkat kahramanı kesildiği.. yokluğun varlığa galebe çaldığı

imanın zaferinin bayraklaştığı.. toptan bir milletin istikbalini pazara

çıkarıp ölüm kalım mücadelesi verdiği yerdir Çanakkale...

Anlatılamayacak kadar çok harikulâde hadisenin vuku bulduğu, ehl-i

keşfin işaretiyle, Rasûlüllah'ın da ruhaniyeti ile hazır bulunduğu

Çanakkale hakkında pek çok kıymetli eser kaleme alınmıştır. Bu nadide

eserleri okurken insan, kimi zaman göz yaşlarıyla, kimi zaman coşan bir

gönülle, kimi zaman mahzun ve mükedder, kimi zaman da iftiharla olup

bitenleri sanki bir sinema ekranından seyrediyormuş gibi olur ve 80 yıl

önceki olayları hayalinde bir kere daha yaşar. Akıl almaz hadiseler,

dehşetengîz olaylar zaman zaman insana gayri ihtiyarî "olamaz böyle şey"

dedirtir.

Japonların maziden çok iyi ders aldıklarını, Hiroşima ve Nagazaki'nin

bir kısmını II. Dünya Harbi sonundaki durumuyla aynen bıraktıklarını,

çocuklarını önce modern fabrikaları gezdirip ardından bu iki şehri ve

tahribin boyutlarını gezdirip göstererek, "Eğer siz, çalışmaz ve o modern

fabrikaları daha da ileri götürmezseniz, birileri gelir yine sizin

memleketinizi bu hale çevirir" şeklinde ders verdiklerini okumuştum.

Tarihten ders alabilen milletlerin geleceğe daha güvenle bakacakları da

bilinen bir gerçektir.

İşte Çanakkale, ders alacak o kadar çok yönü olan bir hadisedir ki,

belki de Asr-ı Saadet istisna edilecek olursa bir benzeri görülmemiş bir

mücadeledir. Evet o derslerden biri de imanla gerilmiş Mehmetçiğin

akıllara durgunluk veren insanlık dersidir. Ateş çemberi içinde mürüvvet

sergilemesi, şefkat ve merhamet kanatlarını sonuna kadar yerlere

sermesi, aciz ve muhtaçların imdadına koşması eşine az rastlanır bir

düzeydedir. Bu minvalde sayısız örneklerinden bir kaçını müsaadenizle

arzedeyim...

* * **********************************************
Hüseyin isminde bir er yaralanmış ve sargı yerinde tedaviye alınmıştı.

Ancak yarası çok ağırdı. Durumunun ümitsiz olduğunu kendisi de

hissediyordu. Onu çok seven arkadaşları etrafında pervane gibi

dönüyor, son anlarında can dostlarını mutlu etmek için elinden geleni

yapıyorlardı. Bu arada hastalara taze ekmek gelmişti. Hemen bir yarım

somun da ona uzattılar. Hüseyin somunu aldı, tam ısıracakken birden

durakladı; ve yeniden ekmeği başucunda bekleyen Mehmetçiklere uzattı.

Onların yemesi için ısrarı üzerine, sahabe ahlakını çağrıştıran şu sözleri

söyledi:

Kardaşlarım!.. Bu ekmeği benim yemem doğru değildir. Ben nasıl olsa
şimdi işe yaramadan öleceğim.. alın, bunu çarpışacak yiğitlere yedirin de
ekmek boşa gitmesin..."
 

What DedinGülüm

ATIN İYİSİNE DORU,YİĞİDİN İYİSİNE DELİ DERLER
Üye
Katılım
8 Eki 2009
Mesajlar
436
Puanları
16
Konum
ŞEHREMİNİ AND. L.
Çanakkale'de İnsanlık Dersi

ÇOK GÜZEL İŞTE TÜRK ASKERİ BUDUR HOCAM BİZ BU AĞALARIMIZ SAYESİNDE ŞİMDİ KOLTUĞUMUZDAOTURUP BU MESAJI YAZIYORUM ALLAH HEPSİNDEN RAZI OLSUN LÜTFEN RUHLARINA FATİHA OKUYALIM
 
Üst