Değerli Öğretmen Arkadaşlarım, Sevgili Öğrenciler!
Bugün Çanakkale zaferinin 93. yıldönümünü kutluyoruz.
Çanakkale, bir milletin varoluş mücadelesidir … Çanakkale Zaferi, Birinci Dünya Savaşı’nda kahraman askerlerimizin, cihanı hayrete düşüren kahramanlık destanıdır….
Bir düğüne gider gibi kurşunlara atılan kahraman askerimizin destanıdır. Bu zafer, anaların biricik evlatlarını bağrına basıp; başına kurbanlık koyun gibi kınalar yakıp cepheye gönderdiği bir savaştır.
Irkları, renkleri ve dilleri değişik, çeşitli milletlerden oluşan; haçlı ordularının milletimizi yok etmek amacıyla karadan, denizden ve havadan üzerimize saldırdığı büyük bir haçlı saldırısıdır...
Kürd’ü, Çerkez’i, Laz’ı, Arnavut’u, Arap’ı, Boşnak’ı, Gürcü’sü ile, bayrağını düşürmemek için yan yana şehit düştüğü büyük vatan savunmasıdır.
İnanç, vatan sevgisi, dayanışma, birlik ve beraberlik duygularının, zamanın en güçlü ve donanımlı ordularına karşı koymadaki üstün başarısını gösteren bir mücadeledir Çanakkale….
Dünkü Çanakkale savaşındaki batılı devletler , bu gün de Afganistan’da, Irak’ta,Afrika’da çocuk ve kadınların kanını döken, Afrika’yı ve Asya’yı ,Orta Doğuyu iliklerine kadar sömüren, ve planın son halkası olarak da Türkiye’yi yok etmek isteyen, aynı haçlı zihniyetini taşıyan devletler değiller midir?
Çanakkale savaşı, bu haçlı devletlerinin ‘Hasta adam’ dedikleri Osmanlı İmparatorluğu’nu yok ederek, asırlardır süregelen haçlı zihniyetini dünyaya hakim kılma emelleri karşısında, köleliği hiçbir zaman kabul etmemiş ve daima efendi ve hür yaşamış Türk’ün çelikleşmiş direniş destanıdır.
Çanakkale’de hiç şehit vermeyen tek bir ilimiz bile yok…Çanakkale’de Türklerle et tırnak gibi kaynaşan Gayrimüslim vatandaşlarımızdan da vatanı için hayatını verenler olmuştu.
Atatürk'ün Gelibolu'da savaşta ölen yabancı askerler için söylediği "Şimdi dost bir ülkenin topraklarında yatıyorsunuz. Huzur içinde uyuyun ”, dedikten sonra, yabancı şehitlerin annelerine de, "Oğullarını uzak ülkelerden buraya gönderen anneler, siz de gözyaşlarınızı silin. Oğullarınız şimdi bizim bağrımızda huzur içinde yatıyor." sözlerinin bu savaşlarda Türk ordusunun ne kadar dürüst ve şefkatli olduğunu göstermektedir.
Bu gün de öyle değil midir? Dün yaralı düşman askerini ölme pahasına sırtına alıp düşman siperlerine taşıyan ve arkasına bakmadan siperine dönen Çanakkale Mehmetçiği, bu gün de ,dağda kendisine silah çekmiş olan, ele geçirdiği teröristin yaralarını tedavi edip ekmeğini suyunu paylaşmaktadır…
Arkadaşlar ! Ülkedeki eğitim düzeyinin oldukça düşük olduğu o dönemde savaşta kaybedilenlerin önemli bir bölümü eğitimli kesimden oluşmaktaydı. Lise çağındaki çocuklar bile “iş başa düştü” deyip kalemi bırakıp silaha sarılmak zorunda kalmıştı. Bir İngiliz generalinin şu sözleri konuya ışık tutması açısından önemlidir. “Çanakkale’nin İngilizler açısından kazancı, Türk milletinin okumuş aydın kesiminin şehit edilmesi, gençliğinin ve geleceğinin elinden alınmasıdır.” İngiliz’in sevindiği şeye bakın. “Türklerin geleceğini yetişmiş insan gücü açısından kararttık diye seviniyorlar”.
Bu zafer bize Türkiye Cumhuriyeti’ni kazandırmıştır. Eğer Çanakkale zaferi olmasa idi, ne Atatürk, ne kurtuluş savaşı, ne de Türkiye cumhuriyeti olurdu. Bunun yerine bu gün ülkemiz, belki Rusya'nın, belki Ermenistan belki de Yunanistan’ın bir parçası olacaktı… bizler de Batı Trakya Türkleri gibi bir azınlık..
Arkadaşlar! İşte bu haçlı zihniyeti karşısında daima hazırlıklı olmalıyız. Ayrıca bu gün bizi parçalamak isteyen karanlık güçlere karşı Çanakkale’deki birlik ve beraberlik ruhumuzu kendimize örnek almalıyız.
Bu duygu ve düşüncelerle bütün şehitlerimizi minnet, şükran ve saygıyla anıyor, kendilerine Allah’tan rahmet diliyorum.
Bugün Çanakkale zaferinin 93. yıldönümünü kutluyoruz.
Çanakkale, bir milletin varoluş mücadelesidir … Çanakkale Zaferi, Birinci Dünya Savaşı’nda kahraman askerlerimizin, cihanı hayrete düşüren kahramanlık destanıdır….
Bir düğüne gider gibi kurşunlara atılan kahraman askerimizin destanıdır. Bu zafer, anaların biricik evlatlarını bağrına basıp; başına kurbanlık koyun gibi kınalar yakıp cepheye gönderdiği bir savaştır.
Irkları, renkleri ve dilleri değişik, çeşitli milletlerden oluşan; haçlı ordularının milletimizi yok etmek amacıyla karadan, denizden ve havadan üzerimize saldırdığı büyük bir haçlı saldırısıdır...
Kürd’ü, Çerkez’i, Laz’ı, Arnavut’u, Arap’ı, Boşnak’ı, Gürcü’sü ile, bayrağını düşürmemek için yan yana şehit düştüğü büyük vatan savunmasıdır.
İnanç, vatan sevgisi, dayanışma, birlik ve beraberlik duygularının, zamanın en güçlü ve donanımlı ordularına karşı koymadaki üstün başarısını gösteren bir mücadeledir Çanakkale….
Dünkü Çanakkale savaşındaki batılı devletler , bu gün de Afganistan’da, Irak’ta,Afrika’da çocuk ve kadınların kanını döken, Afrika’yı ve Asya’yı ,Orta Doğuyu iliklerine kadar sömüren, ve planın son halkası olarak da Türkiye’yi yok etmek isteyen, aynı haçlı zihniyetini taşıyan devletler değiller midir?
Çanakkale savaşı, bu haçlı devletlerinin ‘Hasta adam’ dedikleri Osmanlı İmparatorluğu’nu yok ederek, asırlardır süregelen haçlı zihniyetini dünyaya hakim kılma emelleri karşısında, köleliği hiçbir zaman kabul etmemiş ve daima efendi ve hür yaşamış Türk’ün çelikleşmiş direniş destanıdır.
Çanakkale’de hiç şehit vermeyen tek bir ilimiz bile yok…Çanakkale’de Türklerle et tırnak gibi kaynaşan Gayrimüslim vatandaşlarımızdan da vatanı için hayatını verenler olmuştu.
Atatürk'ün Gelibolu'da savaşta ölen yabancı askerler için söylediği "Şimdi dost bir ülkenin topraklarında yatıyorsunuz. Huzur içinde uyuyun ”, dedikten sonra, yabancı şehitlerin annelerine de, "Oğullarını uzak ülkelerden buraya gönderen anneler, siz de gözyaşlarınızı silin. Oğullarınız şimdi bizim bağrımızda huzur içinde yatıyor." sözlerinin bu savaşlarda Türk ordusunun ne kadar dürüst ve şefkatli olduğunu göstermektedir.
Bu gün de öyle değil midir? Dün yaralı düşman askerini ölme pahasına sırtına alıp düşman siperlerine taşıyan ve arkasına bakmadan siperine dönen Çanakkale Mehmetçiği, bu gün de ,dağda kendisine silah çekmiş olan, ele geçirdiği teröristin yaralarını tedavi edip ekmeğini suyunu paylaşmaktadır…
Arkadaşlar ! Ülkedeki eğitim düzeyinin oldukça düşük olduğu o dönemde savaşta kaybedilenlerin önemli bir bölümü eğitimli kesimden oluşmaktaydı. Lise çağındaki çocuklar bile “iş başa düştü” deyip kalemi bırakıp silaha sarılmak zorunda kalmıştı. Bir İngiliz generalinin şu sözleri konuya ışık tutması açısından önemlidir. “Çanakkale’nin İngilizler açısından kazancı, Türk milletinin okumuş aydın kesiminin şehit edilmesi, gençliğinin ve geleceğinin elinden alınmasıdır.” İngiliz’in sevindiği şeye bakın. “Türklerin geleceğini yetişmiş insan gücü açısından kararttık diye seviniyorlar”.
Bu zafer bize Türkiye Cumhuriyeti’ni kazandırmıştır. Eğer Çanakkale zaferi olmasa idi, ne Atatürk, ne kurtuluş savaşı, ne de Türkiye cumhuriyeti olurdu. Bunun yerine bu gün ülkemiz, belki Rusya'nın, belki Ermenistan belki de Yunanistan’ın bir parçası olacaktı… bizler de Batı Trakya Türkleri gibi bir azınlık..
Arkadaşlar! İşte bu haçlı zihniyeti karşısında daima hazırlıklı olmalıyız. Ayrıca bu gün bizi parçalamak isteyen karanlık güçlere karşı Çanakkale’deki birlik ve beraberlik ruhumuzu kendimize örnek almalıyız.
Bu duygu ve düşüncelerle bütün şehitlerimizi minnet, şükran ve saygıyla anıyor, kendilerine Allah’tan rahmet diliyorum.