ATATÜRK'ÜN BİLİM VE TEKNOLOJİYE VERDİĞİ ÖNEM

metin2

Çalışkan Üye
Üye
Katılım
7 Eki 2008
Mesajlar
399
Puanları
28
Konum
kars
ATATÜRK'ÜN BİLİM VE TEKNOLOJİYE VERDİĞİ ÖNEM
Kendi yer altı ve yer üstü kaynaklarını işleyip, kazanca dönüştüremeyen, kendi toprağını ekemeyen, kendi sanayisini kuramayan devletler, kesinlikle gelişemez. Atatürk bu gerçeği bildiği için
"Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir" ve
"İlim, fen ve uzmanlık nerede varsa, sanayi nerede varsa gidip, öğrenmeye mecburuz. Bilim ve teknik nerede ise oradan alacağız ve herkesin kafasına koyacağız. Bilim ve teknik için kayıt ve şart yoktur." demiştir.Ona göre bilimin milleti yoktur. Daima bilimsel ve teknolojik gelişmelerin takipçisi olmamızı öğütlemiştir.
Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin gelişmiş ülkeler düzeyine çıkabilmesi ve çağı yakalayabilmesi yolunda en gerçek yol göstericinin bilim ve fen olduğunu söylemiştir.Atatürk bilime ve teknolojiye önem verdiğini sadece sözleriyle değil, bu alanda yapmış olduğu bir takım uygulamalarıyla da göstermiştir.
 1936-1937 yıllarında kendi eliyle "Geometri" adlı bir kitap yazmıştır.
 1933'te ziraat(tarım) alanında bilimsel çalışmalar ve gelişmeler yapmak üzere Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü kuruldu.
 1935'te yer altı kaynaklarının araştırılması için Maden tetkik Arama Enstitüsü (MTA) ve Etibank kurulmuştur.
 İlköğretim devlet eliyle zorunlu ve parasız hale getirilmiştir. Her yaştan kişiye okuma-yazma öğretmek amacıyla "Millet Mektepleri" açılmıştır.
 1932'de Türk Dil Kurumunu kurdurmuştur.
 Mesleki ve teknik eğitime önem verilerek erkek ve kız sanat ve meslek okulları açılmıştır.
 1935'te Ankara Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi açılmıştır.
 1925'te "İstikbal göklerdedir" diyerek Türk Hava Kurumu'nun kurulmasını sağlamıştır.
 
Üst