Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurduktan sonra ülkeyi çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak amacıyla birtakım yenilik hareketlerine başladı. Fen bilimleri kadar sosyal bilimler alanında da gelişmenin önemli olduğunu belirtti. Sosyal bilimlerin gelişmesi için büyük gayret gösterdi.
Atatürk, Türk ulusunun geçmişini, tarihini tanımasını ve öğrenmesini istiyordu. Bu isteğini 15 Nisan 1931’ de “Türk Tarihini Tetkik Cemiyeti” adı altında bir kurum kurdurarak göstermiştir. Bu kurumun adı 3 Ekim 1935’te “Türk Tarih Kurumu” olmuş¬tur. Türk Tarih Kurumu, Atatürk’ün emirleriyle kurulan kurumların başında gelmekte¬dir. Atatürk, Türklerin en eski çağlardan beri tarihte yer aldığını ve medeniyetlere büyük hizmetlerde bulunduğunu belirterek bu konuların araştırılması için Türk Tarih Kurumunun kurulmasını istemiştir.
Atatürk kurumun çalışmalarını yakından takip etmiş, birçok defa da çalışma ve toplantılarına katılmıştır.
Türk Tarih Kurumu, Türk ve Türkiye tarihi ve bunlarla ilgili konular› bilimsel olarak araflt›rmaktad›r. Bu yöndeki çal›flmalar›n› kongreler, bildiriler, belgeler ve kitaplar hâlinde yay›mlayarak kamuoyuna duyurmaktad›r. Bu kurumun bilimsel çal›flmalar için kurdu€u kütüphane ülkemizin en zengin kütüphanelerinden biridir.
Atatürk , Türk Tarih Kurumunun kurulmas›ndan sonra Türk dilinin zenginlefltirilip gelifltirilmesi için de bir kuruma ihtiyaç oldu€unu belirtti.
Türk Dil Kurumu, Türk Dili Tetkik Cemiyeti ad› alt›nda 12 Temmuz 1932’de kurulmufltur. Atatürk Türk dilinin sadelefltirilmesi ve zenginlefltirilmesi görevini Türk Dil Kurumuna vermifltir. Kurum, bu amaçla Türkçe Sözlük, Yaz›m K›lavuzu, dergi ve benzeri yay›nlarla Türk dili ile ilgili görevlerini yerine getirmektedir.
Türk dili, Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Türk dili, Türk milletinin kalbidir zihnidir.
M. Kemal Atatürk
Sosyal bilimlerin gelişmesi için büyük çaba gösteren Atatürk, Türk Tarih kurumu, Türk Dil Kurumunun yanı sıra 1935’te Ankara Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesinin kurulmasına da öncülük etmiştir.
Türk ulusunun köklü ve onurlu bir tarihi vardır. Bizler tarihimizle her zaman gurur duyarız. Atalarımız, bin yıla yakın bir zamandır bu toprakları vatan edinmişlerdir. Bu süre içinde zorlukları birlikte aşmışlar, birlik ve beraberlik içinde yaşamışlar, kültür ve uygarlık alanında önemli gelişmeler ortaya koymuşlardır. Aynı dili ve aynı düşünceyi paylaşarak ortak kültün meydana getirmişlerdir. Yani dil ve tarih birliği, milletin aynı duygu ve düşünceler etrafında birleşmesini sağlamıştır. Atatürk de tarih ve dil birliğine önem vererek bu alandaki gelişmeleri ülkemizi çağdaş uygarlık seviyesine çıkaracak çalışmalar olarak görmüştür.
Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumunun kendinden ayrılmaz eşidir. Bu iki kurum, birlikte yükselmesi, birbirini tamamlaması icap eden iki aydın abidedir.
M. Kemal Atatürk
Atatürk, Türk ulusunun geçmişini, tarihini tanımasını ve öğrenmesini istiyordu. Bu isteğini 15 Nisan 1931’ de “Türk Tarihini Tetkik Cemiyeti” adı altında bir kurum kurdurarak göstermiştir. Bu kurumun adı 3 Ekim 1935’te “Türk Tarih Kurumu” olmuş¬tur. Türk Tarih Kurumu, Atatürk’ün emirleriyle kurulan kurumların başında gelmekte¬dir. Atatürk, Türklerin en eski çağlardan beri tarihte yer aldığını ve medeniyetlere büyük hizmetlerde bulunduğunu belirterek bu konuların araştırılması için Türk Tarih Kurumunun kurulmasını istemiştir.
Atatürk kurumun çalışmalarını yakından takip etmiş, birçok defa da çalışma ve toplantılarına katılmıştır.
Türk Tarih Kurumu, Türk ve Türkiye tarihi ve bunlarla ilgili konular› bilimsel olarak araflt›rmaktad›r. Bu yöndeki çal›flmalar›n› kongreler, bildiriler, belgeler ve kitaplar hâlinde yay›mlayarak kamuoyuna duyurmaktad›r. Bu kurumun bilimsel çal›flmalar için kurdu€u kütüphane ülkemizin en zengin kütüphanelerinden biridir.
Atatürk , Türk Tarih Kurumunun kurulmas›ndan sonra Türk dilinin zenginlefltirilip gelifltirilmesi için de bir kuruma ihtiyaç oldu€unu belirtti.
Türk Dil Kurumu, Türk Dili Tetkik Cemiyeti ad› alt›nda 12 Temmuz 1932’de kurulmufltur. Atatürk Türk dilinin sadelefltirilmesi ve zenginlefltirilmesi görevini Türk Dil Kurumuna vermifltir. Kurum, bu amaçla Türkçe Sözlük, Yaz›m K›lavuzu, dergi ve benzeri yay›nlarla Türk dili ile ilgili görevlerini yerine getirmektedir.
Türk dili, Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Türk dili, Türk milletinin kalbidir zihnidir.
M. Kemal Atatürk
Sosyal bilimlerin gelişmesi için büyük çaba gösteren Atatürk, Türk Tarih kurumu, Türk Dil Kurumunun yanı sıra 1935’te Ankara Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesinin kurulmasına da öncülük etmiştir.
Türk ulusunun köklü ve onurlu bir tarihi vardır. Bizler tarihimizle her zaman gurur duyarız. Atalarımız, bin yıla yakın bir zamandır bu toprakları vatan edinmişlerdir. Bu süre içinde zorlukları birlikte aşmışlar, birlik ve beraberlik içinde yaşamışlar, kültür ve uygarlık alanında önemli gelişmeler ortaya koymuşlardır. Aynı dili ve aynı düşünceyi paylaşarak ortak kültün meydana getirmişlerdir. Yani dil ve tarih birliği, milletin aynı duygu ve düşünceler etrafında birleşmesini sağlamıştır. Atatürk de tarih ve dil birliğine önem vererek bu alandaki gelişmeleri ülkemizi çağdaş uygarlık seviyesine çıkaracak çalışmalar olarak görmüştür.
Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumunun kendinden ayrılmaz eşidir. Bu iki kurum, birlikte yükselmesi, birbirini tamamlaması icap eden iki aydın abidedir.
M. Kemal Atatürk