Ağlatan Yüz
Timurlenk’in Nasrettin Hoca ile ahbaplık ettiği devirlerde, Timurlenk’e bir ayna hediye etmiştir. Timurlenk aynayı alıp
yüzüne bakmış ve ağlamaya başlamış. Hoca hayretle sormuş:
- Hayrola kumandanım, ne oldu size, neden ağlıyorsunuz? Timur:
- Ben yüzümün bu kadar berbat bir şey olduğunu bilmezdim, nasıl ağlamam? Deyince, Hoca da iki gözü iki çeşme
ağlamaya başlamış.
Bu sefer Timur sormuş:
- Peki Hoca, sana ne oldu, sen neden ağlıyorsun?
- Ah efendim, ben nasıl ağlamayayım? Siz şu mübarek (!) yüzünüzü bir saniye görür görmez fenalıklar geçirip,
ağlamaya başladınız. Ya kulunuz, bu yüzü her gün görüyor ya!
Timurlenk’in Nasrettin Hoca ile ahbaplık ettiği devirlerde, Timurlenk’e bir ayna hediye etmiştir. Timurlenk aynayı alıp
yüzüne bakmış ve ağlamaya başlamış. Hoca hayretle sormuş:
- Hayrola kumandanım, ne oldu size, neden ağlıyorsunuz? Timur:
- Ben yüzümün bu kadar berbat bir şey olduğunu bilmezdim, nasıl ağlamam? Deyince, Hoca da iki gözü iki çeşme
ağlamaya başlamış.
Bu sefer Timur sormuş:
- Peki Hoca, sana ne oldu, sen neden ağlıyorsun?
- Ah efendim, ben nasıl ağlamayayım? Siz şu mübarek (!) yüzünüzü bir saniye görür görmez fenalıklar geçirip,
ağlamaya başladınız. Ya kulunuz, bu yüzü her gün görüyor ya!